ÇEVRE - 09 Kasım 2024 Cumartesi 15:32

Silvan’da kuş yuvaları ile ekosisteme katkı

A
A
A
Silvan’da kuş yuvaları ile ekosisteme katkı

Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde bulunan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, kırsal mahallelerde güzel bir projeye imza attı.


Silvan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin yönetimi ve öğrencileri, ’Ağaçlarımız kuşlara yuva olsun’ düşüncesiyle anlamlı bir projeye öncülük etti. Mobilya ve İç Mekan Tasarımı öğretmenlerinin rehberliğinde, öğrenciler tarafından hazırlanan kuş yuvaları, kırsal mahallerdeki ağaçlara asıldı. Okul Müdürü İbrahim Halil Biçici, "Bu proje, öğrencilerimizin doğaya ve çevreye olan duyarlılığını artırmayı amaçlıyor. Aynı zamanda, doğanın dengesini korumak ve ekosistemi desteklemek için önemli bir adım atmış bulunmaktayız" dedi.


Projenin temel amacı, ağaçlara zarar vererek ölümlerine neden olan odun zararlıları ve kabuk böceklerinin popülasyonlarını, kuş yuvaları sayesinde ekonomik zarar seviyesinin altında doğal dengede tutmak. Bu kuş türlerinin, ormanlar için zararlı olan böceklerle beslenerek, diğer zararlılardan korunmalarına yardımcı olduğu belirtildi.


İbrahim Halil Biçici isimli öğretmen, "Öğrencilerimizin böyle değerli bir projeye katkıda bulunmaları gurur verici. Doğa dostu projelerimizle hem öğrencilerimizin bilinçlenmesini sağlıyor hem de ekosisteme katkıda bulunuyoruz. Bu anlamlı projeye katılım gösteren ve emek harcayan tüm öğretmenlerimize ve öğrencilerimize teşekkür ederiz" diye konuştu.



Silvan’da kuş yuvaları ile ekosisteme katkı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Doğaseverler, Bafa ve Latmos’u yakından tanıdı Ekosistemi Koruma ve Doğasevenler Derneği (EKODOSD) tarafından düzenlenen doğa yürüyüşüne katılan doğaseverler, doğal ve kültürel kaynak değerleri açısından Türkiye’nin en zengin doğa alanlarından olan Bafa Gölü’nün kuzey kıyılarında, Latmos (Beşparmak) Dağları’nın güney eteklerini tanıma fırsatı buldu. EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, düzenlenen doğa yürüyüşüne katılan doğaseverlere bölge hakkında bilgilendirmede bulundu. Latmos ve Bafa Gölü’nün doğal güzelliklerini tanıma fırsatı bulan doğaseverler aynı zamanda bölgenin tarihi ve coğrafi yapısı hakkında bilgi sahibi oldu. Dernek Başkanı Sürücü, düzenlenen gezi ile ilgili olarak, “Kırsal alanda bulunan antik taşlardan devşirme olarak yapılan bir su kuyusundaki işlemeli bir taşın yıllar önce bölgeye mal almaya gelen bir kamyoncu tarafından götürülen yeri gösterdik. Bu anlamda Herakleia antik kentinin içinde Kapıkırı köylülerinin yaşamasının bir avantaj olduğunu, kaçak kazı için buraya definecilerin giremediğini anlattık. Son zamanlarda Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeliha Gider Büyüközer’in başkanlığında yürütülen çalışmalarda önemli izlere ulaşıldığını, Roma Hamamında timsah mozaiklerinin bulunduğunu, ileride yapılacak çalışmalarla tiyatro vb. alanlarının da açığa çıkmasıyla Herakleia’nın önemli turizm destinasyonlarından biri olacağını söyledik. Profesyonel turist rehberi Hakan Bahçecioğlu tarafından Herakleia’nın antik dönemdeki yeri, ticareti, mitolojik hikayeleri ve Bizans Dönemi’ne ait eserleri anlatıldı. Bafa Gölü’nde iklim değişikliğinin etkileri ve suyla beslenmesini sağlayan Büyük Menderes Nehri’ndeki sorunlar nedeniyle oluşan kuraklığın, son yağan yağmurlarla birlikte çok fazla bir değişikliğin olmadığını, sadece 2 hafta önce gittiğimiz dağla göl arasında kalan lagünlerin Latmos Dağları’ndan gelen sularla dolduğunu gördük. 2011 yılında yaşanan alg patlamaları kadar olmasa da göl kıyısındaki yeşil peltemsi birikimlerin kötü kokusunu duyduk. Bafa Gölü’nün geçmişten günümüze nasıl değişimler yaşadığını, nelerin kirlettiğini, Büyük Menderes Nehri, yavru balık üretim tesisleri ve Latmos Dağları’ndaki maden ocaklarından kaynaklanan olumsuz etkileri anlattık. Su seviyesinin düşmesiyle birlikte kayalarda ve katı kütlelerin üzerinde yoğunlaşan Avustralya tüp kurtlarının bölgeye nasıl yayıldığını anlattık. Bafa Gölü’ndeki adaları, içindeki manastır ve tahkimatları, Latmos’un eşsiz jeolojik oluşumlarını yerinde gördük. Latmos’un 8 bin yıllık kaya resimleri içinde kadın-erkek çiftlerinin düğün sahnesi olarak yorumlanan en iyi resmini uygun bir yerde olmadığı için sadece birkaç kişi görebildi. Etkinliğin bitiminde yağmurun başlaması nedeniyle Herakleia’nın bazı bölümlerini gezebildik” dedi.
Düzce 3 bin kasa Hamsi ile döndüler DÜZCE(İHA) – Düzce’de balıkçılar Akçakoca limanına kasa kasa hamsi ile döndüler. Teknelerden boşalan hamsiler Anadolu’ya yola çıkarken kasası bin ile bin 500 liradan satılıyor. Havaların soğuması ile birlikte Karadeniz’de hamsi bollaştı. 3 bin kasa hamisi ile limana yanaşan Balıkçı Ferhat Birinci, hem hamsi hem palamut olduğunu söyledi. Teknelerin balık ile döndüğünü söyleyen Birinci “Palamut balığı bu ayda olmazdı aslında, devam ediyor, güzel. Denize giden çalışan tutuyor bir şeyler. Hamsi kayıkları da boş değil onlarda da balık var. Ebatları, boyları da iyi, fiyatlarda uygun. Hamsinin kasası bin liradan başlıyor bin 500 liraya kadar gidiyor. Boyuna göre değişiyor. Piyasada ince hamsi 100 TL’ye, iri olanlar ise 150 TL’ye satılıyor. Palamut bağlığı da 150 lira civarında, bazı yerlerde 175 lira ama genel olarak 150 liradan satılıyor. Balık sezonu devam eder yılbaşını geçecek diye düşünüyorum. Hamsi şu anda Boğazdan Hopa’ya kadar var. Hamsi az değil, hava soğudukça daha da fazlalaşır balık bir araya gelir, artar. Hiç boş gelen kayık yok. Sayıları adetleri az ama gün geçtikçe fazlalaşır, öyle ümit ediyoruz öyle tahmin ediyoruz. Çünkü erken başladı fazla olacağın tahmin ediyoruz. Şu anda Karadeniz’in bütün limanlarında balık var boş gelen yok” ifadelerinde bulundu. Limana gelen teknelerden boşalan balıklar ise Anadolu’nun çeşitli şehirlerine gitme üzere yola çıktı.