Eğitimde Ortak Çözüm Derneği tarafından organize edilen ve Türkiye`nin 40 ilinden 50 üniversite öğrencisinin katıldığı `Yeni Anayasa Sempozyumu` Diyarbakır`da yapıldı.
Eğitimde Çözüm Derneği`nin organizesiyle Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Heinrich Böll Stiftung Derneği`nin destek verdiği "Yeni Anayasada; Yerinden Yönetim, Kadın, Gençlik-Üniversite, Kimlik, Anadilde Eğitim ve Dünya Modelleri" paneli Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu`nda gerçekleşti. Panelin açış konuşmasını yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, böylesi bir organizasyona gençlerin ev sahipliği yapmasına, büyükşehirin de paydaş olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Çocukların, gençlerin çok hızlı büyüdüğünü, yaşlarından çok büyük işler yapmak zorunda kaldığını belirten Baydemir, "Kürt sorunu, Kürtlerin millet olmaktan kaynaklanan haklarını kullanamama sorunudur. Bu coğrafyada özgürlükler mutlaka yaşam bulacaktır" dedi.
Moderatörlüğünü gazeteci yazar Yıldırım Türker`in yaptığı sempozyumda BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder "Yeni Anayasa sınıfsal ayrımlara çözüm mü?" başlığı ile bir sunum yaptı. Daha önce Anayasayı ortadan kaldırmaya tam teşebbüsten 12 yıl hapis yattığını belirten Önder, şimdi de 12 kişilik Yeni Anayasa Hazırlık Komisyonu içinde yer aldığını belirterek bunda bir çelişki olduğunu söyledi.
Türkiye`nin Cumhuriyet döneminde de öncesinde de demokratik bir Anayasayı hayata geçiremediğini belirten Önder, "1921 `çerçeve anayasası` ile başlayan modernist Türkiye`nin anayasa serüveni her seferinde çerçevenin daraltılması yahut genişletilmesi tartışmalara arasında geçmiş, ancak çerçevenin içine konacak fotoğraf asla kestirilememiştir" diye konuştu.
"ANAYASA DEVLETİN HALKI YÖNETME KILAVUZU DEĞİLDİR"
Anayasaya internet erişimi temel haktır şeklindeki bir madde eklendiğinde ortaya çıkan tablonun `Devlet halkın internet erişiminden sorumludur, her yurttaş internete erişmelidir` demek arasındaki farkın sansür olduğunu belirten Önder, "Türkiye`de anayasalar bugüne dek hep ikinci cümlenin gölgesinde yazılmıştır, devlet anayasadan bir tahakküm alanı çıkarmaktadır. Oysa anayasalar yurttaşların devlete karşı haklarını arayabilecekleri ve devleti değiştirebilecekleri sözleşme metinleridir, devletin halkı
yönetme kılavuzları değil" dedi.
"70 FARKLI ETNİK GRUP ASİMİLE EDİLDİ"
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu da Türkiye`deki Kürtler hariç 70`in üzerindeki farklı etnik grubun tamamının asimile edilerek Türkleştirildiğini ileri sürdü. AK Parti`nin üç seçimdir oyunu arttırarak seçimi aldığını, son seçiminde yeni anayasa yapımı vaadiyle yapıldığını belirten Ensarioğlu, Batı Trakya Türkleriyle Dayanışma Derneği`ne üye olduğunu Kürtlerin istediği her talebin onlar tarafından da dile getirildiğini söyledi. Bu taleplere AK Parti, CHP ve MHP`li milletvekillerinin sahip
çıktığını belirten Ensarioğlu, yeni anayasanın Mayıs ayında yazılacağını belirtti.
"KÜRT SORUNU OLMAZSA ANAYASA YAPMAK KOLAY"
100 madde olarak düşünülen yeni anayasanın en fazla 5 maddesi üzerinde ihtilaf olduğunu belirten Ensarioğlu, "Kürt sorunu olmasa bir haftada yeni bir anayasa yapılabilir. 2012`de yeni anayasayı yapamazsak, 2013`te yapmak zordur. Çünkü mahalli seçim sürecine giriyoruz" dedi.
Toplantının sonunda soru cevap bölümüne geçildi. Soru bölümünde söz alan eski Siirt Milletvekili Osman Özçelik 1982 Anayasası`nın faşizan olduğunu ifade ettiği için cezaevinde kaldığını, referandumda hayır demenin yasak olduğunu anekdotlarla anlattı.