GÜNDEM - 07 Aralık 2023 Perşembe 16:56

Rektör Çiftçi; “Zulme karşı tavır alıyoruz”

A
A
A
Rektör Çiftçi; “Zulme karşı tavır alıyoruz”

Çankırı Karatekin Üniversitesi’nde gerçekleştirilen “Tarihi, Siyasi ve Hukuki Yönleriyle İsrail-Filistin Sorunu” panelinde konuşan Rektör Prof. Dr. Harun Çiftçi, “Biz tercihimizi haktan, hukuktan, insandan yana yapıyor ve bunun gereği olarak da zulme karşı tavır alıyoruz” dedi.


Çankırı Karatekin Üniversitesi’nde düzenlenen panelde, İsrail-Filistin sorunu, tarihi, siyasi ve hukuki yönleri ile ele alındı. Panele Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Odabaş ve çok sayıda öğrenci ile personel katıldı. Çankırı Karatekin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen panelde Öğretim Üyesi Dr. Ali Çapar, Öğretim Üyesi Dr. Abdullah Metin ve Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Erhan Bulut konuşmacı olarak yer aldı.


Panelin açılış konuşmasını yapan Rektör Çiftçi, son günlerde tüm dünyanın gündeminde olan Filistin meselesini üniversite olarak da yakından takip ettiklerini ve bu konudaki duyarlılıklarını bir dizi çalışmayla ortaya koyduklarını ifade ederek, “Filistin meselesi 7 Ekim sonrasında korkunç bir vahşeti beraberinde getirmişken, bu konuda toplumun tüm kesimlerinde farkındalık oluşturmayı insani, vicdani ve akademik bir sorumluluk olarak görüyoruz. Gazze’de korkunç hak ihlalleri ve savaş suçları işlenirken bir halk toplu olarak cezalandırılırken bu durum her platformda gündemde tutulmalı diyoruz. Bu duyarlılıkla çaba sarf eden tüm kıymetli hocalarımızın çalışmalarını takdir ediyorum. Yanı başımızda büyük bir acı yaşanırken, uluslararası hukuk ayaklar altına alınırken, akademik duyarlılığı vicdani sorumlulukla birleştirerek bugün bu paneli tertip eden hocalarımızı tebrik ediyorum” dedi.


Siyasi ve ekonomik rekabetlerin büyük savaş acılarının yaşanmasına sebep olduğunu belirten Rektör Çiftçi, “Son yüzyılda yaşanan iki dünya savaşı, tek kutuplu dünyaya geçiş, soğuk savaş, postkolonyalizm, birçok kırılma anı, birçok düzen değişikliği konuşuldu ama ne dünyada yaşanan acılar azaldı ne de savaşlar. Dünden bugüne şekil değiştirerek daha sofistike hal alan güç paylaşımları ve sömürü daha can yakıcı hale gelerek azalmadan bilakis artarak devam etti. Sürekli siyasi rekabetler, sürekli ekonomik rekabetler, sürekli sömürü meseleleri. Dün Osmanlı medeniyetinin egemenliği altında huzur içinde olan bölgeler bugün korkunç bir sömürü ve savaş alanı olarak insanlığın vicdanını kanatıyor. Bugün Gazze’de yaşanan büyük trajediyi anlamak için hem yeni dünya düzenini hem de bu düzenin getirdiği sefaleti doğru okumak gerekiyor. Şurası çok açıktır ki yeni dünya düzeninin sefaleti Filistin’de zulüm üretiyor. Filistin meselesini ideolojik, siyasi yapılanmalardan öte insani bir mesele olarak görmek gerekiyor. Dahası bu meselelere tavır alırken de merkeze insanı ve vicdanı alarak reaksiyon vermek gerekiyor. Dün Bosna’da oldu hadiseler, duruşumuz aynıydı, değişmedi. Orta Asya’da oldu, Kafkaslarda oldu, duruşumuz değişmedi. Orta Doğu’da sürekli oluyor, yine duruşumuz değişmiyor. Afrika’da hakeza yine öyle duruşumuz değişmiyor. Hep ifade ettiğimiz gibi biz medeniyet mefkûresinin merkezinde insan olan bir anlayıştan geliyoruz ve insanı emanet olarak görüyoruz. İnsanın dini, ideolojik, siyasi kavramlarla ötekileştirilmesi, sömürülmesi, yok sayılmasını asla doğru bulmuyoruz. Bugün gidin Bosna Hersek’e veya Osmanlı mirasının olduğu herhangi bir yere, orada katedraller, kiliseler, camiler hep aynı yerdedir. Bu işaretler, medeniyetimizin kucaklayıcı ve insanı merkeze alan duruşunu göstermesi bakımından önemlidir” diye konuştu.


“Bugün Gazze’de yaşananlar mevcut paradigmanın iflasını gözler önüne sermiştir” ifadelerine yer veren Çiftçi, “Dünyanın yeni bir bakış açısına ihtiyacı var. İnsanlığın yeni bir paradigmaya ihtiyacı var. Bunları kimler yapacak? Hep birlikte yapacağız, konuşacağız, söyleyeceğiz, deklare edeceğiz. Bakıyoruz, geçmişteki büyük inkılaplara, 100 yıllık emekler, asırlık mücadeleler, bu uğurda kendini feda eden insanlar var. 100 yıllık mücadele ama en sonunda inkılap gerçekleşmekte. Dolayısıyla bizler de bu noktada üzerimize düşeni yapacağız. Bizden sonraki nesle bırakacağımız en büyük miras iki tavırdır. Birincisi haksızlıklara karşı duruşumuz, ikincisi de gerçekten adaletle paylaşılabilir bir dünya düzeni. Bunun fikrî alt yapısını, akademik altyapısını buralarda anlatacağız, ifade edeceğiz. Yakın zamanda, olaylar başlamadan önce Filistin’e gittim. Filistin’de zaten sosyal hayat normalde de çok zordu, orada özgürlükten asla bahsedemezsiniz. Evler var, insanlar var ama özgürlüğünüz yok. Bir yerden bir yere gideceksiniz, 40 yerden kontrolden geçiriliyorsunuz. Geçtiğiniz yerlerde de sizleri bakışlarıyla eziyorlar, yok sayıyorlar, bunu net bir şekilde görüyorsunuz. Bundan dolayı da orada bugün yaşanan korkunç trajediyi her platformda dile getirmemiz lazım. İçimizde Filistin’den, Gazze’den gelen arkadaşlarımız var ve yakın zamanda bu öğrencilerimizle görüştük, toplantı yaptık. Hocam diyor, akrabalarımızın yarısı şehit oldu zaten, gitti diyor. Bundan daha korkunç bir şey tahayyül edilebilir mi? Aileler yok oluyor, siviller katlediliyor. Tam da bu nedenle oralarda yeni bir düzen oluşması gerekiyor. Kaldı ki, orada yapılacak bir düzenleme bütün Orta Doğu’yu, bütün dünyaya etkiliyor” şeklinde konuştu.


Rektör Çiftçi’nin açılış konuşmasının ardından, panele konuşmacı olarak katılan Çapar, Metin ve Bulut sunumlarını gerçekleştirdi. Panelde, İsrail-Filistin sorunu, tarihi, coğrafi, siyasi, stratejik, dini ve ideolojik boyutlarıyla çok yönlü olarak ele alındı. Panelde, 7 Ekim’de yaşananlar ve gelecek süreçte yaşanabilecek olaylar ile ülke olarak karşı koyulan tepki de değerlendirildi. Salon dışında ise “İnsan Hak ve Hürriyetleri Topluluğu” tarafından Filistin’de yaşananlarla ilgili bir fotoğraf sergisi ziyarete açıldı.



Rektör Çiftçi; “Zulme karşı tavır alıyoruz”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Bebeği çöpe annesi atmış: Anne ve ailesi gözaltına alındı Mersin’in Mut ilçesinde, çöp konteynerine poşet içerisinde atılmış bebek cesedi bulunmasının ardından başlatılan soruşturmada bebeğin annesiyle birlikte ailesi gözaltına alındı. Olaydan 14 gün önce "işe başladım" yalanıyla ev tutup ilçeye taşınan kadının, banyoda doğum yaptığı ardından da ölü dünyaya geldiğini iddia ettiği bebeği poşete koyarak çöpe attığı ortaya çıktı. Olay, dün ilçeye bağlı Meydan Mahallesi Meydan Caddesi’nde yaşandı. Alınan bilgiye göre, atık madde toplayan 50 yaşındaki Cennet Sünbül, çöp konteyneri içerisini karıştırırken kanca taktığı poşette beze sarılı bir bebeğin cansız bedeni ile karşılaştı. Sünbül’ün haber vermesi üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri geldi. Polis ekipleri ve savcının incelemesinin ardından bebeğin cansız bedeni cenaze aracına alınarak morga götürüldü. Polis kamera kayıtlarından tespit etti Olayla ilgili İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube ve İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri çalışma yaptı. Ekiplerin çalışmasında bebeğin cansız bedeninin çöpe atıldığı nokta bulunan kent güvenlik yönetim sisteminin kamera kayıtları incelendi. İnceleme de 14 gün önce ’bir kurumda işe başladım’ yalanıyla ilçeden ev tutup yerleşen 21 yaşındaki Y.Ç.’nin çöp poşetiyle bebeğin cansız bedenini attığı ortaya çıktı. Bunun üzerine polis, olaydan sonra yanında kalan annesi F.Ç. ile evden ayrılan Y.Ç.’nin merkez ilçe Akdeniz’de bulunan baba evine gittiğini öğrendi. Polis eve baskın yaptı, bebeğin annesi Y.Ç., anneanne F.Ç. ile dede M.Ç.’yi gözaltına aldı. Mut ilçesine götürülen 3 şüpheli emniyetteki ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi. Olayla ilgili soruşturma sürerken, bebeğin annesi Y.Ç’nin Tokat’ta bulunduğu sırada hamile kaldığı, durumu kendi annesine anlattığı ardından da böyle bir planı uyguladıkları iddia edildi. Baba M.Ç’nin ise olaydan haberi olmadığını söylediği öğrenildi.
Kastamonu Polis ekiplerine silah çekip tehdit ettiler: O anlar kamerada Kastamonu’nun Cide ilçesinde 2 şahıs, mukavemet gösterdikleri polis ekiplerine silah çekip tehditler savurdu. Yaşanan olayda 3 polis memuru hafif şekilde yaralanırken, gözaltına alınan 2 şahıs adli kontrolle serbest bırakıldı. Olay, dün gece saatlerinde Cide ilçesi Bartın-İnebolu karayolunda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Cide İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, bir ihbar üzerine liman bölgesine gitti. İhbar yerinde bulunan T.D. ve M.E.D., olay yerine giden polis ekiplerine bilinmeyen sebeple mukavemet gösterdi. Çıkan arbede sırasında şahıslardan birisi polis ekiplerine silah çekerken, bir diğeri ise ’seni yazdım’ diyerek tehdit etti. Daha sonra bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Olay yerine giden polis ekipleri tarafından T.D. ve M.E.D. gözaltına alındı. Şahısların çıkarttığı arbede sırasında çıkan olayda polis memurları M.H.M., G.M.D. ve S.G. vücutlarının çeşitli bölgelerinden aldıkları darbelerle hafif şekilde yaralandı. Gözaltına alınan 2 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Şahıslar, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. O anlar kamerada Şahısların polis ekiplerine mukavemet gösterdiği anlar ise vatandaşlar tarafından görüntülendi. Görüntülerde şahıslardan birisinin polis ekiplerini, silah çekerek tehdit ettiği görülüyor. Şahıslar dakikalarca polis ekiplerini tehdit ederek kendilerini bırakmalarını söylüyor.
Ankara Ankara 2 No’lu Baro Başkan Adayı Ağdemir: "Yeni hizmet binamız ile mesleğe hizmet adına kalıcı bir çözüm getiriyoruz" Ankara 2 No’lu Baro Başkan Adayı Gökhan Ağdemir, proje çizimleri tamamlanan yeni hizmet binası ile baroya, mesleğe ve meslektaşa hizmet adına kalıcı bir çözüm getireceklerini kaydetti. Ağdemir, Ankara Hakimevi’nde düzenlenen Aday Tanıtım Toplantısı’ndaki konuşmasında, proje çizimlerini tamamlanan yeni hizmet binası ile baroya, mesleğe ve meslektaşa hizmet adına kalıcı bir çözüm getireceklerini belirterek, "Elbette Hamamönü keyifli bir yer. Bizim şahsi olarak Hamamönü ile bir sıkıntımız da yok. Ancak Ankara 2 Nolu Barosu, Hamamönündeki küçük bir konaktan daha fazlasını hak ediyor. Ankara 2 Nolu Barosu’na hizmet sunan merkez ve komisyonlarımızdaki meslektaşlarımız, staj eğitimine devam eden stajyer avukatlarımız çok çok daha iyi bir binaya ve çalışma ortamına layıktır" dedi. Avukatlığa yeni başlayanların artan kira, mobilya ve elektronik ürün maliyetleri dolayısıyla ofis açamamakta olduğunu ifade eden Ağdemir, "Evlerinden çalışarak müvekkil görüşmelerini kafelerde gerçekleştirmektedirler. Genç meslektaşlarımız, kardeşlerimiz kendilerine ve mesleğe yakışır şekilde paylaşımlı ofislerimizden savunmayı güçlendirecektir. Yeni hizmet binamızda meslektaşlarımıza, müvekkil görüşmelerini ve toplantılarını gerçekleştireceği, sekreterya ve ikram hizmetlerini de sunacağımız nezih bir mekan tahsisi sağlıyoruz" diye konuştu. "Meslektaşlarımızın baromuz için değerli ve güzel işlere imza atmalarına vesile olacağız" Ağdemir, yeni binada birden fazla staj grubuna ders verme imkanına sahip olunacağını ve teknolojik cihazlarla donatılmış dersliklerin de yer alacağını söyledi. Yeni binada tüm konferans, panel, ruhsat töreni gibi programların düzenlenebileceği konferans salonuna da kavuşacaklarını belirten Ağdemir, şunları kaydetti: "Baromuzun merkez ve komisyonlarında görev alan meslektaşlarımız, bir anlamda Baromuzun dinamosu olma görevini icra etmektedir. Bu sebeple meslektaşlarımızın merkez ve komisyon toplantılarını rahatça gerçekleştirecekleri, yine gerekli teknolojik ekipmanlarla donatılmış toplantı odalarında baromuz için değerli ve güzel işlere imza atmalarına vesile olacağız."