EĞİTİM - 08 Mart 2023 Çarşamba 11:53

ÇAKÜ kuruluş yıllarında kiraladığı eski binaları boşaltacak

A
A
A
ÇAKÜ kuruluş yıllarında kiraladığı eski binaları boşaltacak

Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof.

Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, üniversitenin kuruluş yıllarında diğer kamu kurumlarından kiralanan eski binaları boşaltarak Uluyazı kampüsüne taşıyacaklarını söyledi.


Çankırı Karatekin Üniversitesi (ÇAKÜ) Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, uzaktan eğitim ile devam eden 2022-2023 bahar yarıyılı eğitim ve öğretim dönemi akademik birim toplantılarına Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi akademisyenlerin katılımlarıyla ile başladı. Toplantıda Türkiye’nin bir deprem bölgesi olduğu gerçeğinin unutulmaması gerektiğinin altını çizen Rektör Çiftçi, Çankırı’nın da deprem açısından riskli bölgelerden biri olduğunu göz önüne alarak üniversitenin kuruluş yıllarında diğer kamu kurumlarından kiralanan eski binaları boşaltarak Uluyazı kampüsüne taşıyacaklarını ifade etti.


Rektör Çiftçi, önem atfettikleri üniversite-şehir bütünleşmesinin bu taşınmalar nedeniyle zayıflamasını istemediklerini belirterek, bu sebeple meslek yüksekokulu ve güçlendirilmesi yapılmış Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’ni şehir merkezinde bırakmak istediklerini, fakülte binasının tahsisiyle ilgili bürokratik süreçlerin kısa sürede tamamlanması için çalıştıklarını ifade etti.


Görev süresi boyunca istişare ve birlikte yönetim anlayışına önem verdiklerinin altını çizen Çiftçi, “Bizler odasında oturup EBYS üzerinden imza atan, rutin kabulleri ve ziyaretleri gerçekleştiren bir yönetici olma anlayışını hiçbir zaman benimsemedik. Katılımcılığı, ortak aklı ve istişareyi merkeze alan bir yönetişim anlayışı gereği yaptığımız bu birim toplantılarının her birinin çok kıymetli olduğuna inanıyorum. Çankırı Karatekin üniversitesi hem fiziken hem bölüm hem de insan kaynağı olarak sürekli gelişen ve büyüyen bir üniversitedir. Bu gelişimin artı yönleri çok olmakla birlikte bazı sıkıntı ve gereksinimleri de beraberinde getirmektedir. İşte biz bu sıkıntı ve gereksinimleri çözmek için bir aradayız. Bunun yanında tabi ki burada bulunan insan kaynağımızın kurum aidiyetini artırmak için sosyal ve kültürel imkanlarımızı da artırmak için çalışmalar yapıyoruz. Şu an çalışmaları bitmek üzere olan rektörlüğümüzün yanında bulunan Millet bahçesi projemiz buna güzel bir örnektir. Bu proje tamamlandığında büyük bir eksiğimizi gidermiş olacağız. Bir diğer projemizse yine tüm personelimizin spor yapabileceği açık spor alanlarımız, halı sahalarımız, tırmanma duvarlarımız gibi birçok aktiviteyi barındıran aktif spor alanları projemizdir. Bunun dışında Millî Eğitim Bakanlığı ile yaptığımız protokol gereği kampüsümüze yapılacak olan anaokulu projemiz tamamlandığında hem akademik ve idari personelimizin çocukları bu okulda eğitim görecek hem de Sağlık Bilimleri Fakültemizde eğitim gören ilgili bölüm öğrencilerimiz bu okulda uygulamalı staj ve çalışma imkânı bulabileceklerdir” dedi.


İnşaat çalışmaları devam eden Mühendislik Fakültesi ve ihale aşamasında olan Sağlık Bilimleri Fakültesi tamamlandığında fiziki şartlar çerçevesinde ciddi bir ihtiyacın giderileceğini ifade eden Rektör Çiftçi, bunun yanında 250 kişilik dersliklerin bulunduğu ortak dersliğin üçüncü bloğunu yıl içinde tamamlayacaklarını; Diş Hekimliği Fakültesi kliniklerinin ruhsat işlemlerinin tamamlandığını ve en kısa sürede bu klinikleri Çankırı halkının hizmetine açacaklarını söyledi.


ÇAKÜ’de eğitimin niteliğinin artırılması için mekansal dönüşümleri sağlamada ciddi bir çaba içerisinde olduklarını belirten Rektör Çiftçi, “Yaptığımız tüm bu çalışmaların yanı sıra daimi tekamül içerisinde sürdürülebilir kaliteli hizmet anlayışı için nitelikli ve motive edilmiş insan kaynağının önemini göz ardı etmiyoruz. Bu çerçevede Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi bizim için çok önemlidir. Çünkü sanatın her dalını başarılı bir şekilde icra eden ve geleceğin sanatçılarını yetiştiren bu fakültemizde her gün birbirinden farklı etkinlikleri gerçekleştirerek ulusal ve uluslararası alanda başarılar alarak gururlanmaktayız. İnsanın ruhunu zenginleştiren sanat, kuşkusuz hem kültürün önemli bir bileşeni hem de medeniyetlerin alametifarikasıdır. Bu nedenle kültürel aktivitelerimizi gerçekleştirirken bunu sanatla bezemeyi ve estetikle taçlandırmayı çok önemsiyoruz. Bu anlamda bizim sanatsal yönümüzü en iyi şekilde temsil eden siz değerli akademisyenlerimize ve öğrencilerimize çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.


Konuşmasının son bölümünde akademisyenlere yönetim olarak bölüm bazlı beklentilerini ifade eden Rektör Çiftçi, toplantıyı akademisyenlerin öneri, dilek ve temennilerini alarak noktaladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fatih’te temel kazısı sırasında 4 katlı apartmanın duvarı yıkıldı, bitişiğindeki bina yan yattı İstanbul’un Fatih ilçesinde temeli kazılan inşaatın yanındaki 4 katlı apartmanın duvarı yıkıldı. Vatandaşlar tahliye edilirken, mühürlenen binanın yanındaki apartmanın ise yan yattığı duvarlarında ise yarıklar oluştuğu belirlendi. Olay, Akşemsettin Mahallesi Vatandaş Sokak’ta meydana geldi. İddiaya göre dün akşam saat 23.00 sıralarında temeli kazılan inşaatın yanındaki 4 katlı Piroğlu Apartmanı’nın bir kısmında çökme meydana geldi. Olayda şans eseri ölen ya da yaralanan olmazken, sesleri duyan apartman sakinleri panikle dışarıya çıktı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis, itfaiye ve zabıta ekibi sevk edildi. Bina tahliye edildi. Belediye ekiplerinin incelemesi sonucu Piroğlu Apartmanı’nın bitişiğindeki 4 katlı apartmanın da, tahliye edilen binaya doğru yan yattığı tespit edildi. Belediye ekipleri yan yatan binanın tahliye edilmesi gerektiğini binada oturanlara haber verdi. Yan yatan apartmanın dış cephesinde yarıklar da oluştuğu belirlendi. Bazı bina sakinleri eşyalarını tahliye ederken, iki apartmanın etkilenmesine neden olan inşaatın durdurulduğu öğrenildi. Zabıta ekipleri tarafından Piroğlu Apartmanı mühürlenirken, olayla ilgili inceleme başlatıldı. Boşaltılan Piroğlu Apartmanı’nın yanındaki binada oturan Müyesser Yılmaz kendi binalarında da hasar olduğunu belirterek, “Biz 15 santimetre yanımızdaki eve doğru yattık. Biz yanımızdaki evi itince diğer ev de yattı. O evin altı zaten temelsiz. Dün bütün gün dozer eşeledi. Ben kürekle kazılmasının daha doğru olacağını belirttim. Benim aklım eriyorsa, müteahhittin aklı nasıl ermiyor buna. Benim balkonum çöktü. Kolonlarım çatladı. İnanın doğru düzgün uyuyamıyoruz. İtfaiye geldiğinde bizim buraya geldiğini düşünmedim. Sonra bir baktım bizim sokaklar, en üst kattaki insanları çıkartıyorlar” dedi.
İstanbul İstanbul Photo Festivali’nin ilk durağı tarihi Terra Santa Manastırı olacak Beyoğlu Belediyesi’nin ev sahipliğinde 1-20 Ekim 2024 tarihleri arasında düzenlenecek İstanbul Photo Festivali, Beyoğlu’nun önemli kültür sanat mekanlarından birisi olan tarihi Terra Santa Manastırı’nda gerçekleştirilecek söyleşi ve sergilerle başlayacak. FOTON Derneği tarafından her yıl ekim ayında düzenlenen İstanbul Photo Festivali’nin 3.’sü, Beyoğlu Belediyesi’nin ev sahipliğinde fotoğraf severlerle buluşacak. 1-20 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek olan festival, Terra Santa Manastırı, Bilim Beyoğlu, Galata Kulesi, Ara Cafe, Atlas Sineması gibi mekanlarda düzenlenecek. Bu yıl, festival programında yer alan etkinlikler arasında uluslararası ünlü fotoğrafçıların katılımıyla gerçekleşecek portfolyo değerlendirmeleri, fotoğraf incelemeleri ve interaktif atölyeler ön plana çıkacak. Ayrıca, sokak fotoğrafçılığından belgesel fotoğrafçılığına kadar geniş bir yelpazede farklı temalara odaklanan sergiler, izleyicilere fotoğraf dünyasının en orijinal yönlerini keşfetme imkanı sunacak. Sergilerin yanı sıra düzenlenecek söyleşilerle de katılımcılar festival boyunca ilham verici konuşmacılarla bir araya getirilecek. Tarihi Terra Santa dört sergiye aynı anda ev sahipliği yapacak Festivalin açılışı 1 Ekim Salı günü Beyoğlu’nun yeni kültür sanat mekanlarından birisi olan tarihi Terra Santa Manastırı’nda gerçekleştirilecek söyleşi ve sergilerle yapılacak. “Ustaların Gözünden Siyah-Beyaz İstanbul” sergisinde Türk fotoğrafının önde gelen isimlerinden 23 fotoğraf sanatçısının birer fotoğrafı yer alacak. Küratörlüğünü Murat Gür’ün yaptığı sergi, 1953-2014 yılları arasında üretilmiş farklı dönemlere ait çalışmalarla dünün İstanbul’una siyah-beyaz bir bakış sunacak. Küratörlüğünü Sami Uçan’ın yaptığı “Türk Sokak Fotoğrafçıları” sergisi de İstanbul’un tarihi dokusunu ve sokak kültürünü görsel bir şölenle sanatseverlerle buluşturacak. Ayrıca, Street Photo Festival finalistlerinin eserlerinden oluşan” İstanbul Street Photo Festival 2024 Finalistleri” ve sokak fotoğrafçılığının en büyük isimlerinden Vineet Vohra‘ya ait “Here, There, Everywhere” sergileri de açılacak. Dört serginin açılışı aynı anda saat 19.00’da gerçekleştirilecek. Tarihi Terra Santa Manastırı fotoğraf sergilerinin açılışının ardından saat 20.00’da başlayacak “Sokağa Açılan Sohbet" söyleşisine ev sahipliği yapacak. Söyleşide fotoğraf sanatının ustalarından Harun Gültürk, Kağan Baştimar, Kerem Nasipoğlu, Murat Gür ve Sami Uçan fotoğraf üzerine hoş bir söyleşi gerçekleştirecekler.
İstanbul Prof. Dr. Selim Badur: “Grip aşısı Kasım’da olunmalı” İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenen Grip Aşıları Sempozyumu’nda grip aşılarının önemi vurgulandı. Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Badur, grip mevsiminin ötelendiğini, ülkemizde özellikle gribin Şubat sonu Mart ortasında pik yaptığını söyledi. Grip aşısının koruyuculuğunun ortalama 8 ay olduğunu vurgulayan Badur, özellikle yaşlılar, 65 yaş üzerinde ya da kronik hastalığı olan immün sistemi iyi çalışmayan kişilerin Kasım ayında aşı olması gerektiğini söyledi. İstanbul Atlas Üniversitesi Dr. Ralph A. Defronzo Oditoryumu’nda düzenlenen sempozyumda grip virüsü, gripten korunmanın yolları ve grip aşılarına ilişkin bilgi verildi. Prof. Dr. Faruk Aydın: “Basit önlemler almak kritik bir yaklaşımdır” Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Aydın, mevsimsel grip sezonunun başladığını duyurmak ve nasıl önlemler alınması gerektiğini belirtmek amacıyla sempozyumu düzenlediklerini söyledi. Grip nedeniyle her yıl milyonlarca insanın etkilendiğini kaydeden Aydın, “Grip yaygın ve kolay bulaşan bir virüsün neden olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. Kış aylarının gelmesiyle grip vakalarının artış gösterdiği bu dönemde hastalığın önlenmesi ve kontrol büyük önem taşımaktadır. Hepimizin bildiği gibi basit önlemler almak hem bireysel sağlığımızı korumak hem de toplumsal bağışıklığı güçlendirmek adına oldukça kritik bir yaklaşımdır. Bugün burada hem virüsü tanıyacağız hem de grip aşısının önemine, hijyen kurallarına ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarına dikkat çekilecektir” dedi. Prof. Dr. Selim Badur, grip ve aşılarla ilgili merak edilenleri anlattı İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Badur, “Grip ve Grip Aşıları Hakkında Merak Edilenler” başlıklı konuşmasında grip aşısının ne zaman olunması gerektiği, grip aşısının koruyuculuğunun süresi, grip aşılarının etkinliği gibi pek çok merak edilen sorulara ilişkin bilgi verdi. İnfluenza, virüslerin Lady Gagası’dır Gripte çok değişken bir virüsle karşı karşıya olunduğunu belirten Prof. Dr. Selim Badur, “Genellikle çok bulaşıcı, hızlı bulaşan bir virüs. Dış şartlara dirençli, kolay kolay ölmüyor. Belirli patolojilerde ölümcül olabiliyor. Özellikle kronik hastalığı olanlarda o hastalığın ağırlaşmasına yol açıyor. Komplikasyonsalara yol açıyor. Bu önemli hastalık için Lady Gaga benzetmesi yapılıyor. Ben de bu benzetmeyi kullanıyorum. 2013 yılında Nature Medicine dergisinde yer alan bir yazıda ‘İnfluenza virüsü virüslerin Lady Gagası’dır deniyor. Gerçekten Lady Gaga gibi görüntüsü çok sık değişen bir virüsle karşı karşıyayız” dedi. Grip virüsü bakteri enfeksiyonlarına zemin hazırlıyor Grip virüsünün bakteri enfeksiyonlarına zemin hazırladığını belirten Badur, “Olguların çoğunda sekonder bakteri enfeksiyonları ortaya çıkıyor. Pnömokok bakterileri için akciğerde birtakım reseptörler var. Ama üstü örtülü. Grip gelince o örtüyü kaldırıyor ve reseptörler açığa çıkıyor ve böylece pnömokok bakterileri daha fazla enfeksiyon etkeni olarak karşımıza çıkıyor” dedi. Grip aşısının koruması ortalama 8 ay sürüyor Her sene grip aşısı olunmasının nedenine vurgu yapan Badur, “Aslında bizim her sene grip aşısı olma nedenimiz, virüsün antijenik tip değişiminden çok, korumanın ortalama 8 ay olmasıyla ilgili. Özellikle basın organlarında, medyada, sosyal medyada ve kamuoyunda bu iddia edilse de asıl sebep virüsün değişikliği nedeniyle değil, korumanın kısıtlı olması. Bu nedenle biz her yıl grip aşısı oluyoruz” dedi. Grip mevsimi ötelendi Grip aşısının ne zaman olunması gerektiğini de belirten Badur, “2003-2012 arasındaki laboratuvar bulgularına göre büyük Muhtemelen küresel ısınma ve iklim değişikliği ile ilgili olarak grip mevsimi ülkemizde bir parça ötelendi. İleriye doğru sarktı. Kasım ve aralık ayında grip görmüyoruz. Ne zaman görüyoruz? Ocakta artmaya başlıyor, Şubat’ta pik yapıyor, Mayıs sonuna kadar devam ediyor. Buradan çıkan sonuca göre grip mevsiminin tarihlerini bildiğimiz zaman grip aşısını ne zaman olmalıyız? 2014-2015 sezonu bulgularına göre ABD’de 51’inci hafta, Avrupa genelinde dördüncü hafta, Türkiye’de 8 ya da 10’uncu hafta yani Şubat sonu Mart ortasında pik yapıyor. En fazla bu dönemde grip aktivitesi görülüyor. Grip aşısı Kasım ayında yapılmalıdır Grip aşısının koruyuculuğunun ortalama 8 ay olduğunu kaydeden Badur, “Grip aşısının koruyuculuğu ve antikor stresi düşüyor. Özellikle yaşlılar, 65 yaş üzerinde ya da kronik hastalığı olan immün sistemi iyi çalışmayan kişileri Eylül ayında grip aşısı yaptığınız zaman aktivitenin pik yaptığı zaman Ocak ayı sonunda antikorlar azalmakta. Bu nedenle grip aşısı yaptırma ayı Kasım olarak belirtilmelidir” dedi. Doç. Dr. Özge Ünlü: “Grip aşısı kronik hastalığın ağırlaşmasına karşı önemli bir önleyici” İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Özge Ünlü, “Grip Aşılarının Önemi” başlıklı konuşmasında influenzanın hastalık yükünün yanı sıra sağlık bakım maliyetleri ve iş gücü/üretkenlik kaybı nedeniyle ciddi bir finansal yük oluşturduğunu vurguladı. Çocukların gribin yayılmasında en önemli vektörlerin başında geldiğini belirten Ünlü, “Çocuklar birincil vektörlerdir ve yüksek riskli popülasyonlar da dahil olmak üzere toplumda influenzanın yayılmasında önemli rol oynar” dedi. Ünlü grip aşısının belirli kronik hastalıkları olan kişiler için kronik hastalığın ağırlaşmasına karşı önemli bir önleyici olduğunun da altını çizdi. Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Eran: “Gribi önlemenin ve kontrol etmenin en etkili yöntemi aşı” İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Eran ise “Grip Aşılarının İçeriği ve Üretimi” başlıklı konuşmasında grip aşısının gribi önlemenin ve kontrol etmenin en etkili yöntemi olduğunu belirterek “2 yaş üstü çocuklarda ve sağlıklı yetişkinlerde en etkili yöntemdir. Mevsimsel grip aşısının etkinliği yüzde 10 ile yüzde 60 arasında değişmektedir. En düşük etkinlik aşı suşlarının dolaşımdaki suşlarla iyi eşleşmemeleriyle ortaya çıkar” dedi.