SAĞLIK - 15 Aralık 2022 Perşembe 11:29

Artan grip vakaları vatandaşları alternatif tıpa yönlendirdi, aktarların yüzü güldü

A
A
A
Artan grip vakaları vatandaşları alternatif tıpa yönlendirdi, aktarların yüzü güldü

Çankırı’da kış mevsiminin gelmesi ile birlikte gripten korunmak isteyen vatandaşlar, aktarların yolunu tutuyor.

Çankırı’da kış mevsiminin gelmesi ile birlikte gripten korunmak isteyen vatandaşlar, aktarların yolunu tutuyor.


Çankırı’da kış mevsiminin gelmesi ile birlikte artan enfeksiyon hastalıklarında büyük oranda artış meydana geldi. Hastalıklardan korunmak ve bağışıklık sistemini arttırmak isteyen vatandaşlar ise aktarlara yönelmeye başladı. Vatandaşlar, aktarlar tarafından hazırlanan özel karışımlara yoğun ilgili gösteriyor. Grip vakalarında artan artış sebebiyle satışlarında artış yaşandığını söyleyen aktarlar, vatandaşların daha çok ıhlamuru tercih ettiğini söyledi.



‘Ihlamur, kuşburnu, zencefil karanfi ve tarçın karışımı bağışıklık sistemini güçlendiriyor’


Çankırı’da yıllardır aktarlık yapan Eyüp Çolak, “En çok sattığımız şey ıhlamurdur. Ama ıhlamur, pahalandı, eken de yok. Zaten ıhlamuru toplaması meşakkatli de bir iş. Ihlamurun yanında Çankırı’mıza özel olan kuşburnu çok iyi gider. İkisi yan yana olduğu zaman, karanfil, tarçın ve zencefil koyduğunuz zaman bu beşi tam bir atom olur. Bağışıklık hizmetinizi yükseltir, öksürüğünüzü alır. Biz burada onu karıştırıyoruz müşterilerimiz için. Olabildiğince de birinci sınıf kaliteli malzeme satmaya çalışıyoruz. Atom çayları, kış çayları, nane limon, ve benzeri ürünlere de ilgi var. Şu anda bir salgın var. Hastaneler dolu. İnsanlar o yüzden alternatif tıpa yöneliyor. Bu aralar biz de yardımcı olmaya çalışıyoruz, elimizden geldiği kadarıyla” dedi.



“Beşini karıştırdığımız zaman tam bir atom oluyor”


Bağışıklığın güçlenmesi ile hastalıkların daha kolay atlatılabileceğini ifade eden Çolak, “En çok zencefil, bal ve çörek otunu karıştırıyoruz. Peygamber Efendimizin(s.a.v.) dediği gibi çörek otunun ölüm hariç her şeye devası vardır. Çok karıştırdığımız şeylerden biri bu. Diğeri de ıhlamur. Ihlamur zaten kış aylarının vazgeçilmezidir, olmazsa olmazıdır. O beşini karıştırdığımız zaman tam bir atom oluyor. Yani buradan Herkese seslenmek isterim. Kışın bunları tüketirseniz, çoluğunuzla çocuğunuzla içirirseniz, kolay kolay hasta olmazsınız. Hastanelere gitmezsiniz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Doğanşehir’de elma hasadı başladı Malatya’nın Doğanşehir ilçesinde elma hasadı başladı. Tarlada 7 ile 10 lira arasında değişen elmanın kilosu marketlerde 40 TL’ye kadar çıkarken, üretici soğuk hava deposu olmaması nedeniyle ürünü istedikleri fiyattan satamadıklarını söylüyor. Malatya’nın Doğanşehir ilçesinde çiftçilerin önemli gelir kaynaklarından biri olan elmada hasat dönemi başladı. Yüzlerce dönüm alanda yetişen elmalar, tüccarlar vasıtasıyla dalından satın alınarak sebze-meyve haline götürülüyor. Meyve suyu fabrikalarının da alıcısı olduğu elmalar kilogram başına tarlada 7 ila 10 lira arasında alıcı bulurken, Doğanşehir Ziraat Odası Başkanı Burhan Tanışık, ilçede soğuk hava deposu olmaması nedeniyle çiftçinin kazanamadığını söyledi. Hasadın sürdüğünü belirten Tanışık, mutlaka ilçelerinde bir soğuk hava deposunun yapılması gerektiğini söyledi. Bu sorunun çözülmemesi durumunda elmaların para etmeyeceğini ifade eden Tanışık, “Hasat bir ay kadar sürüyor. Bizim elmanın aroması ve rengi hiçbir yerde yok” dedi. İlçede soğuk hava deposu olmaması nedeniyle elmaların toplanarak tır ile Kayseri’ye götürülüp oradan iç piyasaya sürüldüğünü belirten Tanışık, “Elma diyarı Doğanşehir diyoruz ama yakında bu da olmayacak. Biz Ziraat Odası olarak çok fazla gücümüz olmadığı için yetkililerden bu soruna çözüm bekliyoruz” ifadelerine yer verdi. Soğuk hava deposu olmadığı için birçok çiftçinin maliyetin de altında elmalarını meyve suyu fabrikasına verdiğini belirten Tanışık, “Markette 44.90 TL’ye satılıyor gözlerimle gördüm, bizim bahçede 10 lira. Adaletsizlik böyle devam ediyor. Bir çözüm halen bulamadık bu soruna” dedi. Doğanşehir ilçesinde örnek tarım projesi ile binlerce elma ağacı ile üretim yapan üretici Ayşe Demirtaş ise ilk kez ilçede kurdukları bahçe ile kaliteli elma yetiştirmeye başladıklarını söyledi. Telli terbiye sistemi ile elmayı dolu ve güneş yanığından koruduklarını ifade eden üretici Demirtaş, “Doğanşehir’de elma üretimi çok yoğundu, fakat fiyatların düşük olması giderin de fazla olması nedeniyle üretim azaldı. Biz tekrardan üretimi arttırmak adına böyle bir bahçe kurduk. İlçemizin en büyük sıkıntısı elmaları depolayacağımız soğuk hava deposu olmaması. Bahçede şuan 10 TL civarında satış yapıyoruz. Yetkililerin vereceği destek ile üretime devam etmek istiyoruz” diye konuştu.
Bursa İlk kez düzenlenen Pediatrik Psikofarmakoloji Okulu’nun ev sahibi BUÜ oldu Bilimsel gelişmelerin paylaşılması ve klinik uygulamaların en güncel bilgiler ışığında yeniden değerlendirilmesi amacıyla ilk kez düzenlenen 1. Pediatrik Psikofarmakoloji Okulu etkinliğine Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) ev sahipliği yaptı. Geleneksel hale getirilmesi hedeflenen ve “Pediatrik Psikofarmakolojinin Temelleri” ana başlığıyla Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programa; BUÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Cafer Çiftçi, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Erdal Eren, Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Neslihan İnal, çok sayıda çocuk psikiyatri hekimi katıldı. Sürdürülebilirlik konusunda BUÜ’den tam destek Organizasyonun açılış töreninde konuşan Rektör Vekili Prof. Dr. Cafer Çiftçi, ilk kez düzenlenen böylesine özel bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan ötürü büyük bir memnuniyet duyduklarını kaydetti. Sürdürülebilirlik konusuna işaret edenProf. Dr. Cafer Çiftçi; “Üniversiteler, geçmişten gelen bilgiyi geleceğe doğru bir şekilde aktarmak ve geleceğe yön vermek konusunda önemli kurumların başında geliyor. Ancak bunun dışında gelecekte var olabilmek için ruh sağlığı düzgün çocuklar ve gençlerle kurulu bir dünya düzeninin sağlanması konusunda da eğitim kurumlarına büyük iş düşüyor. Bu noktada sürdürülebilirlik yaşamak zorunda olduğumuzu her alana giriyor. Etkinliğin içeriğinin çocuklarımız ve gençlerimizin sağlıklı yetiştirilebilmeleri adına da ayrıca önem taşıdığını biliyoruz. Programın düzenlenmesinde işbirliği sağlayan Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği’ne, ilgili anabilim dalı hocalarımıza, emeği bulunan ve katılan tüm konuklara ayrı ayrı teşekkür ediyorum” diye konuştu. “Psikiyatri hekimlerimiz çok değerli” Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Erdal Eren ise işi gereği çocuklarla son derece yakından ilgilendiğini belirterek; “Çocukları muayene etmek için normalden daha fazla hassasiyet gösteriyoruz. Ruh bizim için çok önemli. Çocuklarımızın ve gençlerimizin ruhlarına dokunmadan başarılı bir tedavi uygulamamızın imkanı yok. Psikiyatri hekimlerimiz bu anlamda çok değerli. Onların son derece özel bir iş yaptığına inanıyorum. Bugünkü etkinliğin de her anlamda hayırlı geçmesini diliyorum” açıklamasında bulundu. Gelecek neslin ruh sağlığı için sorumluluk aldılar Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Neslihan İnal da ilk kez düzenledikleri etkinlik nedeniyle son derece heyecanlı olduklarının altını çizdi. Bursa Uludağ Üniversitesi’nin kıymetli katkılar verdiğini belirten Prof. Dr. Neslihan İnal; “Başından beri bize çok yardımcı oldular. Burada çok gurur duyduğum bir anabilim dalı var. O da çocuk ve ergen psikiyatrisi anabilim dalı. Orada gelişimlerine tanık olduğum, az çok birlikte bir şeyler yapabildiğim 3 değerli akademisyen hocamız var. Başta anabilim dalı başkanı Prof. Dr. Caner Mutlu olmak üzere yine çok kıymetli Doç. Dr. Şafak Eray Çamlı ve Doç. Dr. Serkan Turan, gerçekten çok emek verdiler. Onların bu programdaki katkıları asla unutulamaz. Tüm dileğimiz bu etkinliğin geleneksel hale getirilmesidir. Gelecek neslin ruh sağlığı açısından sağlıklı yetiştirilmesi için son derece önemli görevler üstlenmiş bir camiayız. Bu programı da o yüzden düzenledik. Emek veren herkese gönülden teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu. 26-28 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilen programda çok sayıda konuşmacının katıldığı oturumlar, olgu tartışmaları ve paneller düzenlendi. Organizasyon, son gün yapılan Bursa turu ile sona erdi.
Bursa UEDAŞ’tan Güney Marmara’ya 3.7 milyar liralık enerji yatırımı Güney Marmara’da 5 milyonun üzerinde nüfusa elektrik dağıtım hizmeti veren UEDAŞ, 2024 yılı sonuna kadar bölgesinde 3.7 milyar liralık yatırımı tamamlayacağını duyurdu. Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’da dünyayı 1.2 kat dolaşabilecek uzunlukta elektrik hattı ve 500 binin üzerinde sokak lambası ile enerji sürekliliğini koruyan UEDAŞ, yatırım çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Enerji nakil hatları, kırsal şebeke yenilemesi, aydınlatma ve genişleme çalışmaları için yıl sonuna kadar 3.7 milyar liralık yatırım sağlanacak. Yatırım çalışmalarının yanı sıra düzenli olarak şebekesini yenileyen UEDAŞ, 876 milyon liralık bütçesini de bakım onarım çalışmaları için planladı. Doğru yere doğru yatırım UEDAŞ Genel Müdürü Gökay Fatih Danacı yaptığı açıklamada, "Güney Marmara sürekli büyüyen ve gelişen bir bölge. Şehir nüfusu büyüdükçe yeni yerleşim bölgeleri de şekillenmeye başlıyor. Aynı zamanda dağ ilçeleri, yoğun kırsal alanları ile orman vasfı olan bir bölge. Coğrafi zorluklar dağlık bölgelerde çok daha yoğun. Uludağ, Balıkesir ilçeleri, Çanakkale, Kaz Dağı ve Edremit tarafını düşündüğünüzde kırsal arazilerden geçen hatlarımız var. Öte taraftan kuşların göç bölgesi. Coğrafi çeşitliliğimiz çalışma şeklimize fonksiyon kazandırıyor. Doğru yere doğru yatırım anlayışıyla kesintisiz enerji hizmetimizi sürdürüyoruz" dedi. SAKOME ile iş sağlığı ve güvenliği destekleniyor Enerji sektöründe dijitalleşmenin de büyük önem taşıdığını belirten Gökay Fatih Danacı, "Saha çalışmalarında önceliğimiz iş sağlığı ve güvenliği. İSG’ de proaktif yaklaşım çerçevesinde geliştirilen Saha Kontrol Merkezi (SAKOME) ile de ekiplerin çalışma öncesi ve sonrası aldığı görüntülü teyitlerdeki kontrollerle çalışma ortamı güvenli hale getirildi" dedi.