- 08 Eylül 2022 Perşembe 15:39

Kadınlar ürettikleri organik ürünlerle kendi markasını kurdu

A
A
A
Kadınlar ürettikleri organik ürünlerle kendi markasını kurdu

Çankırı’nın Eldivan ilçesinde bir araya gelen kadınlar, kurdukları kooperatifle birlikte ürettikleri organik ürünlerle ev ekonomilerine katkı sağlıyor.

Çankırı’nın Eldivan ilçesinde bir araya gelen kadınlar, kurdukları kooperatifle birlikte ürettikleri organik ürünlerle ev ekonomilerine katkı sağlıyor. Kadınlar, ürettikleri kozalak ve süt reçelleri için vatandaşlardan gelen taleplere yetişemediklerini ifade etti.


Çankırı’nın Eldivan ilçesinde ürettikleri organik ürünlerden gelir elde etmek isteyen kadınlar, 2016 yılında kurdukları Eldivan Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi çatısı altında bir araya geldi. İlçede yaşayan kadınların evlerinde yaptıkları reçel, pekmez, hamur işi, sirke, tarhana gibi birçok ürün “Külçe” adı altında kurulan marka ile satılmaya başlandı. Kısa sürede büyük ilgi gören ürünler, ilçede yaşayan kadınlara ekonomik katkı sağlıyor. Kooperatif çatısı altında üretim yapan kadınlar, ürettikleri kozalak ve süt reçeline yoğun bir talep olduğunu söyledi.



“Daha çok kadını iş hayatına kazandırmak için çalışmalarımızı yürütüyoruz”


Kooperatifin çalışmaları hakkında bilgi veren Eldivan Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı Ülkü Kavalalı, “2016 yılında kurulmuş bir kooperatif. Kooperatifimizin amacı Eldivan’daki kadınları sosyal ve iş hayatına kazandırmak. 2016’dan bu yana çok büyük zorluklardan geçtik. Şu an belediye sahasında bir üretim alanına sahibiz, ancak yakında yeni bir alan satın alıp oraya geçmek için çalışmalar yapıyoruz. Artık üretim alanımızı büyütmek, daha çok kadını iş hayatına kazandırmak için çalışmalarımızı yürütüyoruz” dedi.



“Bu ürünleri çok seviyorlar, yok satıyoruz”


İlçede yetişen sebze, meyvelerle birçok ürün ürettiklerini ifade eden Kavalalı, “Ürünlerimiz genel olarak Eldivan ormanları, Eldivan ya da ilimizde yetişen ürünlerden oluşuyor. Bizden istenenleri de dikkate alarak portakal reçeli ya da incir reçeli gibi ürünleri de üretiyoruz. En önemli ürünümüz kozalak reçeli, bir de kızılcık reçeli. Bu ürünleri çok seviyorlar, yok satıyoruz. Sirkelerimiz de çok seviliyor, içilebilir seviyede. Aynı zamanda acı biber reçelimiz var ve süt reçelimiz de çok sevilen bir ürünümüz. Ancak istek dahilinde istenilen tüm ürünleri de yetiştirebiliyoruz” diye konuştu.



"Bir öğretmenden yapımını öğrendiğim kozalak reçelini üretiyorum"


Kooperatif çatısı altında üretim yaparak ev ekonomisine katkı sağlayan Zülfiye Uğurlu ise, “6 yıldır kooperatifte üyeyim. Bir yerlere gelmek için mücadele ediyoruz. Kozalak reçelini 10 yıl önce bir öğretmen hanımdan öğrendim, 10 yıldır yapıyordum. 6 yıldır da kooperatifte arkadaşlarım ile birlikte yapıyoruz” şekline konuştu.



“Çok zorlu şartlardan buralara kadar geldik”


Arkadaşları ile birlikte ürettikleri süt reçelini sattıklarını ifade eden Zübeyde Dönmez, “Kooperatifin ilk kurucu üyelerinden birisiyim. Çok zorlu şartlardan buralara kadar geldik. Daha da ilerlemek istiyoruz. Süt reçeli üretiyorum. Sütü komşu ve yakınlarımızdan temin ediyoruz, ateşte yapıyoruz. Süt reçelinin yapımı bir gün sürüyor ama diğer reçellere göre yapımı çok zor. Belli bir şeyde kıvama getiriyoruz. Süt reçelini kavanozlara koyduktan sonra sıkıca kapatıyoruz” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara HSK’dan yüksek yargıda yeni atamalar Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Genel Kurulu’nda yapılan toplantıda Yargıtay ve Danıştay üyeliklerine yeni isimler seçildi. Ayrıca çeşitli cumhuriyet başsavcılıklarına ve bölge adliye mahkemesi başkanlıklarına atamalar gerçekleştirildi. Yargıtay üyeliklerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Murat Boylu, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcısı Ferhat Kapıcı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Murat Çağlak, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Daire Başkanı Osman Kiper, HSK Genel Sekreter Yardımcısı Murat Pala, İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Cengiz Doğan ve Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcısı Ali Rıza San seçildi. Danıştay üyeliklerine ise İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Ahmet Cüneyt Yılmaz, Danıştay Genel Sekreter Yardımcısı Burakhan Melikoğlu ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesi Başkanı Cengiz Aydemir seçildi. HSK Kararnamesi ile çeşitli cumhuriyet başsavcılıklarına ve bölge adliye mahkemelerine de yeni atamalar yapıldı. Buna göre Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı Semih Akgün Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığına, Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Üzeyir Karakülah Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığına, İzmir Cumhuriyet Başsavcıvekili Halil Sezgin Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığına atandı. Ayrıca Bakırköy Adalet Komisyon Başkanı Hazar Turan Alim İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlığına, İstanbul 1. Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Recep Yılmaz Korkmaz ise İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığına atandı.
Ankara Bakan Bayraktar: "Yaklaşık 30 yıl içerisinde Türkiye’nin karbon nötr bir ekonomi olma hedefi var" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Yaklaşık 30 yıl içerisinde Türkiye’nin karbon nötr bir ekonomi olma hedefi var" dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu (BTK) konferans salonunda düzenlenen ‘Enerji Stratejileri Konferansı’na katıldı. Burada yaptığı konuşmada enerji konusunda temelde üç tane odak noktasına baktıklarını ifade eden Bayraktar, “Bunlardan bir tanesi elbette ki arz güvenliği meselesi. Biz vatandaşlarımıza kesintisiz, kaliteli ve ucuz enerjiyi tedarik etmeyi hedefliyoruz. Elbette ki bu çok kolay değil özellikle Türkiye’nin enerjideki açmazlarından bir tanesini de beraberinde odak noktası haline getiriyor. Zira Türkiye enerjide maalesef dışa bağımlı bir ülke. Dolayısıyla arz güvenliğini sağlarken bir taraftan da dışa bağımlılıkta Türkiye’nin mücadele etmesi gerekiyor. Dolayısıyla iki temel odak noktamız var. Fakat bütün bunları belki de bunlardan daha büyük bir hedefle, daha büyük bir zorlukla karşı karşıya olduğumuz 2053 yılında yani yaklaşık 30 yıl içerisinde Türkiye’nin karbon nötr bir ekonomi olma hedefi var” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2021 yılında ortaya koyduğu iklim değişikliği mücadelesine değinen Bayraktar, “Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadele, küresel ısınmayla ilgili uluslararası mücadeleye katkı anlamında ortaya koyduğu çok önemli bir hedef. Bir yeşil dönüşüm hedefi ekonomimizin aslında çok temelden çok köklü birçok alanda değişime uğrayacağı bir sürece Türkiye girmiş durumda” dedi. Bakan Bayraktar, “Türkiye’nin enerji talebine, özellikle elektrik talebine baktığımız zaman geçmiş 20 yılda olduğu gibi, geçmiş 40 yılda olduğu gibi aslında enerji talebimizin önümüzdeki süreçte de 2035’e kadar ve ondan sonraki süreçte de artacağını görüyoruz. Özellikle elektrik tarafındaki bu talebin daha da fazla artacağını dünyadaki trendlere benzer şekilde görüyoruz. Zira dünyada da büyük bir elektrikleşme söz konusu. Artık ısınmada, binalarda, ulaştırmada nitekim elektrikli araçlar ülkemizde de yollarda. Bugün Türkiye’de yaklaşık 140 binin üzerinde elektrikli araç var. Bu sayının 2030 ve 2035 yıllarında çok daha yüksek seviyelere ulaşacağını öngörüyoruz. Dolayısıyla ulaştırma köklü bir şekilde elektrikleşiyor. Binalarda değişikliler var. Sanayide elektrikleşme artıyor. Dolayısıyla bu artan elektrikleşme aynı zamanda talep artışını da beraberinde getirecektir. Bunun yanı sıra Türkiye’nin kendine özgü özellikle şehirleşme refah seviyesinin artmasından kaynaklı alışkanlıklarımızın, günlük yaşamımızdaki alışkanlıklarımızın değişmesi ve elbette ki ekonomimizin büyümesi de enerji talebimizi arttıracak unsurlardır. Yani Türkiye ürettikçe, ekonomisi, sanayisi büyüdükçe enerji talebi de elektrik talebi de artacak” değerlendirmelerinde bulundu. “Kendi bulacağımız gaz ile üretmek istiyoruz” Doğalgazın Türkiye için önemli bir yakıt olduğunu ifade eden Bayraktar, “Türkiye elektrik üretiminde doğalgazı geçmişte zaman zaman yüzde 50, yüzde 60 civarında kullandı. Bu rakam zaman içerisinde stratejimize bağlı olarak aşağılara geldi. Hedefimiz bunu yüzde 20 civarında tutabilmek ama tabii bunu yaparken ithal doğalgaz ile değil mümkünse bunu kendi doğalgazımızla, kendi bulacağımız gaz ile üretmek istiyoruz bu elektriği. Onun için de 2016, 2017 yıllarından itibaren önemli bir petrol ve doğalgaz arama programı geliştirdik. Bu sayede de 2020 yılında Karadeniz’de çok büyük bir doğalgaz keşfi yaptık” açıklamalarında bulundu. “Güneş ve rüzgar enerjisinde Türkiye dünyada 11’nci sırada” Yenilenebilir enerjide, güneş ve rüzgar enerjisinde önemli ilerlemeler yaşandığını ancak yapılacak alanların hala olduğunu söyleyen Bayraktar, “Fakat gelişecek en önemli alanları güneş ve rüzgar enerjisi olarak değerlendirdiğimizde burada şu anda geldiğimiz nokta yaklaşık 30 bin megavatlık bir kurulu güç. Bu sayede Türkiye dünyada 11’nci sırada. Avrupa’ya baktığınız zaman Avrupa’da 5’nci sıradayız. Ama potansiyelimiz bence bunun çok daha üzerinde, ötesinde. Dolayısıyla bizim diğer kaynaklarımızı da çevreyle uyumlu bir şekilde, çevreyi asla göz ardı etmeden devreye almamız lazım” değerlendirmesinde bulundu. Yatırımcıların izin süreçleri ile ilgili konuşan Bayraktar, “Ben geldiğim gün de söylemiştim. Türkiye enerjide bu 20 yılın sonunda yeni bir reform ve yeni bir yatırım dönemine giriyor. Reformlarımızın başında özellikle bu izin süreçlerini iyileştirme var. Bunu bu yıl içerisinde meclisimizin gündemine getirmeyi düşünüyoruz ve artık bu anlamda yatırımcılarımızın elinde hiçbir bahane kalmayacak” diye konuştu.