EĞİTİM - 23 Mart 2022 Çarşamba 16:14

Rektör Çiftçi Ankara Üniversite Tanıtım Fuarının açılışını gerçekleştirdi

A
A
A
Rektör Çiftçi Ankara Üniversite Tanıtım Fuarının açılışını gerçekleştirdi

Ankara Üniversite Tanıtım Fuarının açılışında gençlere seslenen Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof.

Ankara Üniversite Tanıtım Fuarının açılışında gençlere seslenen Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, “Bizler sizleri, geleceği inşa eden kişiler olarak görmekteyiz” dedi.


Ankara ANFA Altınpark Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Üniversite Tanıtım Günlerinin açılış konuşmasını gerçekleştiren Çankırı Karatekin Üniversitesi (ÇAKÜ) Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, üniversite sınavına girecek öğrencilerin içinde bulundukları sınav maratonu ve akabinde doğru tercih yapabilmeleri konusunda nelere dikkat etmeleri gerektiği üzerine yaptığı konuşmasında, öğrencilere önemli mesajlar verdi.


Fuarın, katılan tüm öğrencilere güzel dokunuşlar yapacağına inandığını ifade ederek konuşmasına başlayan Rektör Harun Çiftçi, “Bizim geleceğe dönük planlarımız, programlarımız var. Bu manada asıl amaç ve gayemiz, geleceğimizi inşa edecek nesilleri en iyi şartlarda yetiştirmek. Çünkü üniversiteler, temelinde insan inşa eden kurumlardır. İşte bu nedendendir ki insanın olduğu her yer üniversitelerin bir uğraşı alanıdır. Kısaca insan ile ilgilenen her müessese, üniversitelerin bir paydaşıdır. Bu bakımdan biz, fuarcılık da dahil olmak üzere, öğrencilerimizle ilgilenmek isteyen, öğrencilerimize yön vermek isteyen bütün kuruluşları bir paydaş olarak kabul ediyoruz. Öğrencilerimizi yönlendirmek adına çok güzel bir etkinlik düzenlenmiş. Devir değişiyor ve artık üniversite rektörleri şu an olduğu gibi sizin huzurunuza gelip üniversitelerinin planlarını, projelerini ve potansiyellerini anlatıyorlar. Bu önemli bir hadisedir. Rekabet edilebilirlik şartları içerisinde, sizlere bunları anlatmak zorunda olduğumuz bir çağda yaşamaktayız” dedi.


Çankırı Karatekin Üniversitesi hakkında verdiği bilgilerle konuşmasını sürdüren Çiftçi, ÇAKÜ’nün 2007 yılında kurulan genç ve dinamik bir üniversite olduğunu belirtti. Üniversitenin 19 bin öğrencisi olduğunun ve bu öğrencilerin 4 bin kadarının da dünyanın dört bir tarafından gelen uluslararası öğrencilerden oluştuğunun altını çizen Rektör Çiftçi, bu anlamda ÇAKÜ’nün Türkiye’nin uluslararasılaşmasına son zamanlarda ciddi ölçüde katkı sağladığını ifade etti. Rektör Çiftçi, uluslararası öğrencilere sadece eğitim vermekle kalmadıklarını, aynı zamanda eğitimlerini bitirip mezun olduktan sonra onları gönüllü birer Türkiye elçisi olarak memleketlerine gönderdiklerini de sözlerine ekledi.


Konuşmasında, sağlık alanında öne çıkan bir üniversite olduklarını belirten Çiftçi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Eldivan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu ve Sağlık Bilimleri Enstitüsü’ne ek olarak Eczacılık Fakültesi açılması için de gerekli hazırlıkları yaptıklarını, en kısa sürede bu fakülteyi de açarak ÇAKÜ’nün sağlık alanındaki yetkinliğini pekiştireceklerini söyledi. Çiftçi, Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin konum itibariyle Ankara sathında yer alan bir üniversite olmasına da bağlı olarak öğrencilerin oldukça ilgisini çeken bir üniversite olduğunu ifade etti. Verdiği bazı sayısal veriler doğrultusunda, bu durumun özellikle Hukuk Fakültesi’nde açıkça görüldüğünü belirten Harun Çiftçi, “Hukuk Fakültemiz, şu an bulunduğu şehrin nüfus oranlarına göre, Türkiye’nin en fazla öğrenci yoğunluğuna sahip hukuk fakültesi konumundadır. Fakültemize 200’ün üzerinde öğrenci alıyoruz. Özellikle, yatay geçişler neticesinde öğrencilerimizin başka üniversitelere gidebilme ihtimalini düşünürken, bunun tam aksine sürekli olarak fakültemizin öğrenci sayımızı artırmaya devam ediyoruz. Her dönem 275-280 arası öğrenciyi fakültemize almaktayız. Bu durum, öğrencilerin Çankırı Karatekin Üniversitesi’ne olan ilgisinin de açık bir göstergesidir” diye konuştu.


Edebiyat Fakültesi’nin de öğrenciler tarafından yoğun tercih edilen bir fakülte olduğunu belirten Rektör Çiftçi; bu fakültede, son zamanlarda tercih bakımından oldukça revaçta olan Psikoloji Bölümü gibi bazı bölümlerin bulunduğunu da vurguladı.


Doğru tercihte, fiziksel imkânlarının yanı sıra üniversitelerin öğrencileriyle olan ilişkilerinin de göz önünde bulundurulması gerektiğinin altını çizen Çiftçi, bu konuda ÇAKÜ’nün öne çıkan bir üniversite olduğunu dile getirdi. Öğrenci odaklı bir üniversite olduklarını belirten Rektör Çiftçi “Öğrenci odaklı olabilmeyi ne kadar gerçekleştirebiliyoruz? Biz öğrencilerimizin zihninde, dünyasında, ruhunda ve duyular dünyasında ne kadar iz bırakabiliyoruz? Geleceğini yönlendirmede ne kadar etkili olabiliyoruz? İşte bu soruların cevabını, yerinde görmeniz en doğrusu olacaktır. Üniversitemiz, Ankara’ya olukça yakın bir mesafede olup sizleri Çankırı’da ağırlamaktan son derece memnun oluruz. Bizler sizleri, geleceği inşa eden kişiler olarak görmekteyiz” şeklinde konuştu.


Fuarda emeği geçenlere teşekkür ederek konuşmasını sonlandıran ÇAKÜ Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi; İstanbul Galata Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özgür Çengel, Sabah Gazetesi Eğitim Yazarı Sait Gürsoy ve EKET Fuarcılık Genel Müdürü M. Uğur Tok ile fuarın açılış kurdelesini kesti.


Açılışın ardından fuarda yer alan ÇAKÜ standına geçen Rektör Çiftçi, burada öğrencilerin merak ettiği sorularını cevaplandırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Mevsim geçişlerinde hastalıktan korunmak için uzmanından tavsiyeler Acıbadem Eskişehir Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Deniz Gökalp, mevsim geçişlerinde artan enfeksiyon ve alerjik rahatsızlıklardan korunma için bir dizi tavsiyede bulundu. Mevsim geçişlerinden dolayı yaz mevsiminin ardından başlayan sonbahar mevsimi ile birlikte enfeksiyon riski de artıyor. Özellikle vücudun bağışıklık sisteminin soğuk havalara adapte olamamasından dolayı viral enfeksiyon ve allerjik rahatsızlıklar mevsim geçişlerinde daha sık görülüyor. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Deniz Gökalp, mevsim geçişleri hakkında konuştu. Enfeksiyonlardan kişinin kendini koruması için stresten uzak kalmalarının, düzenli uykunun, egzersizlerinin yanı sıra günlük 2 buçuk ile 3 litre sıvı alımının, vitamin içeren besinlerin tüketilmesi konusunda uyaran Dr. Deniz Gökalp, risk grubunda bulunan hastaların ise hekim kontrolünde grip ve pnömokok aşısını yaptırmalarını tavsiye etti. "Bağışıklık sistemindeki güçsüzlük de bu rahatsızlıklara meydan veriyor" Mevsim geçişlerinin yol açabileceği rahatsızlıklar hakkında bilgi veren Acıbadem Eskişehir Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Deniz Gökalp, bu rahatsızlıklara karşı bağışıklık sistemini güçlendirmek için şu tavsiyelerde bulundu: "Mevsim geçişleri bağışıklık sistemimizin zayıf olduğu döneme denk geliyor. Yaz döneminden sonbahara geçerken hava sıcaklıklarının azalması, okulların açılışıyla beraber bu tür viral enfeksiyonların birbirine bulaştırıcılık arttığı gibi, bağışıklık sistemindeki güçsüzlük de bu rahatsızlıklara neden oluyor. Mevsim geçişlerinde giyimimize dikkat etmememiz sonucu soğuk algınlığı, alerjenlere maruz kalmamız gibi birçok nedenden dolayı hem alerjik reaksiyonlar artıyor hem de viral enfeksiyonlara açık hale geliyoruz. Bu durumdan korunmak için doğal yöntemleri kullanmak gerekiyor. Sağlıklı uyku, düzenli egzersiz, bol su içme bağışıklık sistemimiz için oldukça önemlidir. Bir diğer önemli korunma yolu D vitamini. Günlük D vitamini ihtiyacımızı güneş ışınlarından sağlıyoruz günlük en az 20 dakika güneşe maruz kalmalıyız. Diğer önemli bağışıklık sistemimizi güçlendiren ve bizleri viral enfeksiyonlara karşı koruyan vitamin ise C vitamini. C vitaminini meyvelerden ve sebzelerden karşılayabilmekteyiz. Yine A ve E vitaminleri, antioksidan özellikleri nedeniyle bağışıklık sistemi üzerinde etkili olup daha çok havuç, muz gibi karoten içeren gıdalarda bulunuyor." "Protein ağırlıklı beslendiğiniz zaman bağışıklık sistemimize yarar sağlıyor" Market raflarında yavaş yavaş yerini alan C vitamini içeren meyvelerin bağışıklık için büyük öneme sahip olduğuna ve risk grubu rahatsızlıkları olan hastalara doktor kontrolünde aşı önerisinde bulunan Prof. Dr. Gökalp, "Bağışıklık hücrelerinin yüzde 70’inin bağırsaklarda bulunması sebebiyle bağırsak sağlığının güçlü olması vücut direncini ve bağışıklık sistemizmizi güçlendirir. İşlenmiş ve hazır gıdalar, karbonhihdrat ve yağlı sağlıksız besinler tüketildiğinde bağırsak florasının dengesini bozar ve vücudu hastalıklara açık hale getirebilir. Akdeniz tarzı beslenme sağlık için önerilen beslenme şeklidir. Taze sebze ve meyvelerin sağlıklı protein kaynaklarıyla tüketildiği bu diyet bağışıklık sistemini de desteklemektedir. Bunun yanında günlük yemeklerde bazı besin öğeleri, örnek zencefil, zerdeçal, ıhlamur, nane gibi, bazı bitkiler antioksidan etkileri ve bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Grip ve pnömokok aşısı yine gündemde olan konular. Özellikle risk grubunda bulunan, KOAH, astım bronşit, diyabet, kanser hastaları, karaciğer, böbrek ve kalp hastalarında enfeksiyona karşı bağışıklık sistemi zayıfladığından ve enfeksiyona karşı direnci düşük hasta gruplarında Eylül-Ekim aylarında grip ve pnömokok aşılarını hekimlerine danışılarak yapılması öneriliyor. Sonbahar aylarında hava sıcaklıkları oldukça değişkenlik gösteriyor. İnsanlar yeni sıcaklık seviyelerine alışmaya çalışırken, hastalıklara da açık hale gelebiliyor. Güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak ise hastalıklara yakalanma riskini düşürüyor. Bağışıklığı güçlü tutmak için sağlıklı ve dengeli beslenmek çok önemlidir. Yeterli ve kaliteli uyku, hareketli bir yaşam, düzenli egzersiz, yeterli su tüketimi, el ve ağız hijyeninin sağlanması bağışıklığı birinci derecede ilgilendirmektedir" dedi.
İstanbul Enerjisa Enerji’nin OPERA projesine ödül Enerjisa Enerji’nin 2023 yılında operasyonel iş süreçlerini güçlü ve verimli hale getirebilmek amacıyla hayata geçirdiği OPERA projesi, başvuruların değerlendirme süresini yüzde 90 oranında iyileştiriyor. Müşteri deneyimini dijital dönüşüm odağında iyileştiren proje, EMEA bölgesindeki 128 proje arasından 1’inci seçilerek Gartner 2024 Eye On Innovation Awards for Power & Utilities ödülüne layık görüldü. İnsan ve teknolojiyi odağına alarak daha akıllı ve yeşil bir dünyaya katkı sunmak için projeler üreten Türkiye’nin önde gelen elektrik dağıtım, perakende satış ve müşteri çözümleri şirketi Enerjisa Enerji, 22 milyonu aşkın müşterisine hızlı ve iyi deneyimi yaşatabilmek için yapay zekayı operasyonel iş süreçlerine entegre etti. Geniş müşteri tabanının talep ve şikayetlerinin etkin bir şekilde cevaplanmasıyla zamandan yüzde 90 tasarrufla verimlilik sağlandığı, yakın gelecekte taleplerin yüzde 50’sinin bu yöntemle yanıtlanacağı belirtildi. Verimlilik sağlandı ve müşteri deneyimi iyileştirildi Müşteri taleplerinin daha verimli yönetilmesini hedefleyen OPERA projesi, doğal dil işleme, istatistiksel analiz ve makine öğrenimi tekniklerini kullanıyor. Bu sayede başvurular anlamlı kategorilere ayrılırken, değerlendirme süreleri önemli ölçüde azalıyor. Böylece müşteri taleplerine hızlı bir şekilde cevap verilmesi sağlanıyor. 2023 yılında hayata geçen OPERA müşteri ve çalışan memnuniyetini ön planda tutarak 5 üzerinden 4.8 müşteri memnuniyeti puanı aldı. Proje, iyileştirilmiş operasyonel süreçler, maliyet avantajı ve geliştirilmiş müşteri deneyimi sunuyor. Dünyanın önde gelen bilgi teknolojisi ve danışmanlık şirketi Gartner, Eye on Innovation Awards for Power & Utilities ödül programında profesyonelce yapılandırılmış bir değerlendirme modeli kullanıyor. Dünyanın en büyük şirketlerinin ilgili alanlardaki projelerinin değerlendirildiği programda, EMEA bölgesindeki 128 önemli proje arasından 1’inci seçilen Enerjisa Enerji’nin OPERA projesi oldu. "Dijital dönüşümü operasyonlarımızın her alanında etkin kılıyoruz" Şirket olarak dijital dönüşüm konusunda da öncü olmayı misyon edindiklerini belirten Enerjisa Enerji Perakende Satış Şirketleri Genel Müdürü Ersin Esentürk, “Enerjisa Perakende Satış Şirketleri olarak müşterilerimiz ile hem yüz yüze hem de uzaktan temas ediyor ve faturalarla ilgili talepler yoğunlukta olmak üzere tüm başvuruları aynı titizlikle yönetiyoruz. 10.8 milyon müşterimize kesintisiz hizmet sağlamaya devam ederken hem müşterilerimiz nezdinde hem de alanında yetkin ekiplerimiz nezdinde zaman yönetimini verimli yapabilmek adına teknolojiyi kullanarak, yapay zekayı iş süreçlerimize entegre etmeye devam ediyoruz. Bu sayede hem zamandan hem de maliyetten tasarruf etmekle kalmayıp, dijital dönüşümü operasyonlarımızın her alanında etkin kılarak bir yeniliğe de öncülük etmiş olduk. Enerjisa OPERA projesi, müşteri deneyimini önceliğimiz haline getirdiğimizin ve dijital dönüşüm yolculuğunda attığımız önemli bir adımın somut bir göstergesi. Gartner’ın global ölçekte kabul gören performans kriterlerine göre değerlendirme yaptığı bu programda birinci seçilmek, OPERA projemizin başarısını, şirketimizin yenilikçi yaklaşımını ve enerji sektöründeki öncülüğümüzü tescillemiş oldu. Şirket olarak; daha verimli, hızlı ve müşteri odaklı hizmet sunma hedefimiz doğrultusunda çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.
Eskişehir Mevsim geçişlerinde hastalıktan korunmak için uzmanından tavsiyeler Acıbadem Eskişehir Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Deniz Gökalp, mevsim geçişlerinde artan enfeksiyon ve alerjik rahatsızlıklardan korunma için bir dizi tavsiyede bulundu. Mevsim geçişlerinden dolayı yaz mevsiminin ardından başlayan sonbahar mevsimi ile birlikte enfeksiyon riski de artıyor. Özellikle vücudun bağışıklık sisteminin soğuk havalara adapte olamamasından dolayı viral enfeksiyon ve allerjik rahatsızlıklar mevsim geçişlerinde daha sık görülüyor. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Deniz Gökalp, mevsim geçişleri hakkında konuştu. Enfeksiyonlardan kişinin kendini koruması için stresten uzak kalmalarının, düzenli uykunun, egzersizlerinin yanı sıra günlük 2 buçuk ile 3 litre sıvı alımının, vitamin içeren besinlerin tüketilmesi konusunda uyaran Dr. Deniz Gökalp, risk grubunda bulunan hastaların ise hekim kontrolünde grip ve pnömokok aşısını yaptırmalarını tavsiye etti. “Bağışıklık sistemindeki güçsüzlük de bu rahatsızlıklara meydan veriyor” Mevsim geçişlerinin yol açabileceği rahatsızlıklar hakkında bilgi veren Acıbadem Eskişehir Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Deniz Gökalp, bu rahatsızlıklara karşı bağışıklık sistemini güçlendirmek için şu tavsiyelerde bulundu; “Mevsim geçişleri bağışıklık sistemimizin zayıf olduğu döneme denk geliyor. Yaz döneminden sonbahara geçerken hava sıcaklıklarının azalması, okulların açılışıyla beraber bu tür viral enfeksiyonların birbirine bulaştırıcılık arttığı gibi, bağışıklık sistemindeki güçsüzlük de bu rahatsızlıklara neden oluyor. Mevsim geçişlerinde giyimimize dikkat etmememiz sonucu soğuk algınlığı, alerjenlere maruz kalmamız gibi birçok nedenden dolayı hem allerjik reaksiyonlar artıyor hem de viral enfeksiyonlara açık hale geliyoruz. Bu durumdan korunmak için doğal yöntemleri kullanmak gerekiyor. Sağlıklı uyku, düzenli egzersiz, bol su içme bağışıklık sistemimiz için oldukça önemlidir. Bir diğer önemli korunma yolu D vitamini, Günlük D vitamini ihtiyacımızı güneş ışınlarından sağlıyoruz günlük en az 20 dakika güneşe maruz kalmalıyız. Diğer önemli bağışıklık sistemimizi güçlendiren ve bizleri viral enfeksiyonlara karşı koruyan vitamin ise; C vitamini C vitaminini meyvelerden ve sebzelerden karşılayabilmekteyiz. Yine A ve E vitaminleri, antioksidan özellikleri nedeniyle bağışıklık sistemi üzerinde etkili olup daha çok havuç, muz gibi karoten içeren gıdalarda bulunuyor.” “Protein ağırlıklı beslendiğiniz zaman bağışıklık sistemimize yarar sağlıyor” C vitaminin öneminden de bahseden Prof. Dr. Deniz Gökalp, "Market raflarında yavaş yavaş yerini alan C vitamini içeren meyvelerin bağışıklık için büyük öneme sahip olduğuna ve risk grubu rahatsızlıkları olan hastalara doktor kontrolünde aşı önerinde bulunan Prof. Dr. Gökalp, Bağışıklık hücrelerinin yüzde 70’nin bağırsaklarda bulunması sebebiyle bağırsak sağlığının güçlü olması vücut direncini ve bağışıklık sistemizmizi güçlendirir. İşlenmiş ve hazır gıdalar, karbonhihdrat ve yağlı sağlıksız besinler tüketildiğinde bağırsak florasının dengesini bozar ve vücudu hastalıklara açık hale getirebilir. Akdeniz tarzı beslenme sağlık için önerilen beslenme şeklidir. Taze sebze ve meyvelerin sağlıklı protein kaynaklarıyla tüketildiği bu diyet bağışıklık sistemini de desteklemektedir. Bunun yanında günlük yemeklerde bazı besin öğeleri, örnek zencefil, zerdeçal, ıhlamur, nane gibi, bazı bitkiler antioksidan etkileri ve bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Grip ve pnömokok aşısı yine gündemde olan konular. Özellikle risk grubunda bulunan, KOAH, Astım bronşit, Diyabet, kanser hastaları, karaciğer, böbrek ve kalp hastalarında enfeksiyona karşı bağışıklık sistemi zayıfladığından ve enfeksiyona karşı direnci düşük hasta gruplarında Eylül-Ekim aylarında grip ve pnömokok aşılarını hekimlerine danışılarak yapılması öneriliyor.” . Sonbahar aylarında hava sıcaklıkları oldukça değişkenlik gösteriyor. İnsanlar yeni sıcaklık seviyelerine alışmaya çalışırken, hastalıklara da açık hale gelebiliyor. Güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak ise hastalıklara yakalanma riskini düşürüyor. Bağışıklığı güçlü tutmak için sağlıklı ve dengeli beslenmek çok önemlidir. Yeterli ve kaliteli uyku, hareketli bir yaşam, düzenli egzersiz, yeterli su tüketimi, el ve ağız hijyenin sağlanması bağışıklığı birinci derecede ilgilendirmektedir" dedi. (BT-
İstanbul OYAK Maden Metalürji Şirketleri eylül ayında üç fuara katıldı Çelik üretimi, madencilik, mühendislik ve proje yönetimi alanlarında faaliyet gösteren OYAK Maden Metalürji Şirketleri, yurt içi ve yurt dışında ürün ve hizmetlerini tanıtmayı sürdürüyor. Eylül ayında düzenlenen Metal Expo, Coiltech ve Ankiros fuarlarına katılan Erdemir, İsdemir, Erdemir Mühendislik ve Erdemir Romanya, ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü. OYAK Maden Metalürji Şirketleri bünyesinde faaliyet gösteren Erdemir, İsdemir, Erdemir Mühendislik ve Erdemir Romanya, yurt içi ve yurt dışında katıldığı fuarlarda ürün ve hizmetlerini sergilemeye devam ediyor. Eylül ayında gerçekleştirilen Metal Expo, Coiltech ve Ankiros fuarlarına katılan OYAK Maden Metalürji Şirketleri, sektörlerinin önde gelen temsilcilerini stantlarında ağırladı. 11-14 Eylül 2024 tarihleri arasında düzenlen demir-çelik sektörünün önde gelen buluşmalarından Metal Expo Fuarı’na ilk kez katılan Erdemir ve İsdemir, mevcut müşterilerinin yanı sıra yurt içi ve yurt dışından etkinliğe katılan potansiyel müşterileriyle bir araya geldi. Sektörünün önemli etkinliklerinden Metal Expo Fuarı, İstanbul Fuar Merkezi’nde ziyaretçilerini ağırladı. OYAK Maden Metalürji Şirketleri’nin daha önceki yıllarda Erdemir ve Erdemir Romanya ekipleri ile temsil edildiği Coiltech Fuarı’na bu yıl ilk kez Erdemir Mühendislik de katıldı. OYAK Maden Metalürji Şirketleri, 18-19 Eylül 2024 tarihleri arasında İtalya’nın Pordenone kentinde düzenlenen etkinliğe Erdemir Mühendislik ve Erdemir Romanya olmak üzere iki ayrı stant ile katıldı. Bobin sarma endüstrisinin önde gelen etkinliklerinden Coiltech Fuarı’nda; elektrik motorları, transformatörler ve jeneratörlerin tasarımı, üretim/bakım alanındaki yenilikçi malzemeler ve son teknoloji makineler sergilendi. 2010 yılından beri İtalya ve Almanya’nın ev sahipliği yaptığı Coiltech Fuarı, 2025 yılında ise ilk kez Amerika’da gerçekleştirilecek. 19-21 Eylül 2024 tarihleri arasında kapılarını açan metalürji sektörünün önde gelen buluşmalarından Ankiros Fuarı’na katılan Erdemir, İsdemir ve Erdemir Mühendislik, dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilere ürün ve hizmetlerini tanıttı. Düzenlendiği ilk günden itibaren Erdemir ve İsdemir’in de destekçileri arasında yer aldığı etkinliğe Erdemir Mühendislik ikinci kez katıldı. İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen Ankiros Fuarı, iki yılda bir organize ediliyor.
Muğla Hollandalı Mevlevilerden Mevlevi Şeyhi Şâhidî’ye ziyaret Hollandalı Mevleviler, Muğla’daki Mevlevî şeyhi ve edebî şahsiyeti Şâhidî İbrahim Dede’yi ziyaret ettiler. Mevlânâ Celaleddin-i Rumî’nin doğumunun 817’nci yılını kutlama törenleri için Konya’ya gelen Hollandalı Mevleviler, geçen yıl basında adını duydukları Şâhidî’yi yakından tanımak üzere Muğla’ya geldiler. Tur organizatörü Sedat Kirt ve Mevlevi gönüllüsü Özgül Öngel’in öncülük ettiği ziyarette, Hollandalı Mevleviler Türkiye Yazarlar Birliği Muğla İl temsilcisi ve Metinbilim Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Namık Açıkgöz rehberliğinde Şâhidî camii ve türbesini ziyaret ettiler. Şâhidî ve eserleri hakkında bilgilerin verildiği ziyarette, ziyaretçiler deneysel amaçlı müzik icrasında bulundu ve rebap, ney, Avustralya yerli çalgısı didgeridoo ve bendir ile tasavvufî müzik icra edip sema figürleri sergileyen Hollandalı Mevleviler, “Muğla’nın şehir güzelliğinin yanı sıra tasavvufî zenginliği bizi çok etkiledi. Mevlevî geleneği dendiği zaman sadece Konya akla gelirdi. Muğla’nın da bu gelenekte önemli bir şehir olduğunu gördük. Şâhidî’nin tasavvufî şahsiyet olmakla beraber, aynı zamanda bir edebî şahsiyet olduğunu da öğrendik. Arastanız çok güzel, Saburhane semtiniz ayrı bir güzel. Namık hocanın verdiği bilgilerle Muğla’yı ve Şâhidî’yi öğrenmemiz bizleri çok memnun etti” dediler. Hollandalı Mevlevilere Şahidi Hazretleri ve Muğla’yı tanıtan Prof. Dr. Namık Açıkgöz, Hollandalı Mevlevilerin, İslam tasavvufu ve Mevlevilik hakkında son derece donanımlı insanlar olduklarını ve bu bilgileri sadece bilgi olarak hafızalarında tutmayıp, manevi hayatlarına da yansıttıklarını söyledi ve Mevlevi müziğinin önemli enstrümanlarından olan rebap, ney ve bendir ile müzik icra etmelerinin son derece dikkat çekici olduğunu ilave etti.