ÇEVRE - 11 Ocak 2025 Cumartesi 11:38

Prof. Dr. Yeşim Büyükateş: "Müsilaj etkilerinin izlenmesi için biyolojik, hidrolojik ve ekolojik parametrelerin sürekli takip edildiği bir sistem kurulmalıdır"

A
A
A
Prof. Dr. Yeşim Büyükateş: "Müsilaj etkilerinin izlenmesi için biyolojik, hidrolojik ve ekolojik parametrelerin sürekli takip edildiği bir sistem kurulmalıdır"

Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi yüzeyinde müsilaj (deniz salyası) oluşumu yeniden artış gösterdi. Çevre sorunuyla ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, müsilaja ilişkin kısa ve uzun vadede çözüm önerilerini anlattı. Büyükateş, müsilajın etkilerinin izlenmesi için biyolojik, hidrolojik ve ekolojik parametrelerin sürekli takip edildiği bir sistem kurulması gerektiğini belirtti.


Çanakkale Boğazı’nda deniz yüzeyinde müsilaj (deniz salyası) oluşumu yeniden artmaya başladı. Bazı bölgelerde belirginleşen müsilaj, çevre açısından endişeye yol açtı. Özellikle balıkçılar, deniz ekosistemindeki bu olumsuz gelişme nedeniyle kaygı duymaya başladı. Müsilaj, 2020 yılında Marmara Denizi’ni etkisi altına alarak ciddi bir çevre sorununa dönüşmüştü. Bu yıl Çanakkale önlerinde tekrar gözle görülür hale gelen müsilajın etkileri ve nedenleri yeniden gündeme geldi.



"Besin zincirinin bozulmasına ve biyolojik çeşitlilikte düşüşe yol açmaktadır"


Çevre sorunuyla ilgili açıklamalarda bulunarak, müsilajın oluşum nedenlerini ve çözüm önerilerini paylaşan Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, "Deniz suyu sıcaklıklarının yüksek olması, güneş ışınlarının miktarı, yağışlarla kentsel ve tarımsal araziden yüzey akışıyla azot, fosfor gibi besin elementlerinin yoğun miktarlarda denizel sisteme girişi, akıntı hareketleri, müsilaj oluşumuna sebep olan fitoplanktonik grupların varlığı ve noktasal/noktasal olmayan kirlilik kaynakları sistemde yoğun birikimler oluşmasını desteklemektedir. Bu durum, deniz ekosistemlerinde habitat kaybına, oksijen alışverişi ve fotosentezde azalmaya, besin zincirinin bozulmasına ve biyolojik çeşitlilikte düşüşe yol açmaktadır" dedi.



"Kirlilik yükünü bertaraf edecek planlamalar yapılmalıdır"


2008 ve 2020 yıllarında yaşanan yoğun müsilaj oluşumu ve gerçekleştirilen çalışmaların ardından belirttiği noktalar hakkında konuşan Prof. Dr. Büyükateş, "Kısa vadede; evsel, endüstriyel ve kanalizasyon atıklarının arıtılmadan deşarjı engellenmelidir. Tarımsal faaliyetlerde kullanılan gübre ve pestisitlerin su sistemine taşınmasını engellemek için sürdürülebilir tarım uygulamaları desteklenmeli ve bu kirlilik yükünü bertaraf edecek planlamalar yapılmalıdır. Uzun vadede ise sulak alanların korunması, aşırı avcılığın önlenmesi, kıyı erozyonunun kontrolü ve habitat kaybının engellenmesi sağlanmalıdır. Doğal balıkçılıktan ziyade temiz balık yetiştiriciliği desteklenmelidir. Yağmur suyu ve kanalizasyon atıklarının ayrılması planlanmalıdır. Müsilaj etkilerinin izlenmesi için biyolojik, hidrolojik ve ekolojik parametrelerin sürekli takip edildiği bir sistem kurulmalıdır. Halkın katı atık yönetimi ve çevre bilinci konularında bilinçlendirilmesi önemlidir. Bu önlemler, ekosistem tabanlı bir yaklaşımla sürdürülebilir deniz yönetimini mümkün kılacaktır” diye konuştu.



Prof. Dr. Yeşim Büyükateş: "Müsilaj etkilerinin izlenmesi için biyolojik, hidrolojik ve ekolojik parametrelerin sürekli takip edildiği bir sistem kurulmalıdır"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Cumhur İttifakı ortaklarından ‘Bergama İzmir’in vizyon şehri olacak’ mesajı Bergama’da Cumhur İttifakı yetkilileri 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü sebebiyle bir araya geldi. İttifak ortakları, Bergama’yı İzmir’in vizyon şehri yapacakları mesajını verdi. İzmir’in Bergama ilçesinde Cumhur İttifakı ortakları, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla kahvaltı programı düzenledi. İttifak yetkilileri programda, Bergama’nın ‘vizyon şehir’ olacağını söyledi. Programa, AK Parti Bergama İlçe Başkanı Hasan Şahin ve MHP Bergama İlçe Başkanı Hasan Hüseyin Engin katıldı. "Bergama için tüm gücümüzle çalışıyoruz" AK Parti İlçe Başkanı Hasan Şahin, yaptığı konuşmada hizmetlerden hiçbir zaman vazgeçmediklerini belirterek şunları söyledi: “Dünyanın en büyük depremini yaşadık ama devletimiz, mağdur vatandaşlarımız için 500 bin konut inşa ederek büyük bir sorumluluk üstlendi. Savunma sanayimizi güçlendirmek için de çalışmalarımıza ara vermeden devam ediyoruz. 100 yıl demeyi boşuna söylemedik, onurlu ve güçlü bir Türkiye inşa ettik. Bergama’da da yatırımlarımızı tamamlamak için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. TOKİ’nin hızla tamamladığı projelere yenilerini ekliyoruz, bin konut daha inşa edeceğiz. Selinus projesi tamamlanıyor, Çandarlı Konteyner Limanı yakında hizmete açılacak. Ayrıca Gençlik Merkezi ve çevre yolu projelerini de yakından takip ediyoruz.” Bergama için üç önemli hedef koyduklarını belirten Şahin, “Birincisi, bir bölge hastanesi inşa edeceğiz. İkincisi, Geyikli Barajı’nı hayata geçirerek tarımsal sulamaya destek sağlayacağız. Üçüncüsü ise Kozak Çevre Yolu çalışmalarına başladık, kısa sürede tamamlamayı hedefliyoruz. Bergama’yı İzmir’in yıldızı yapmaya kararlıyız” diye konuştu. Çiftçilere uyarı Bergama Belediyesini yetersiz bulduklarını ifade eden Şahin, şunları kaydetti: “Yerel yönetim, Bergama’yı büyütecek projelere odaklanmalı. Ancak maalesef hizmet üretmek yerine vakit geçiriyorlar. Bakırçay çiftçileri şirketlerle yaptıkları sözleşmelerde haklarını koruyacak maddelere dikkat etmeliler.” "Hizmetten vazgeçmedik" MHP İlçe Başkanı Hasan Hüseyin Engin de Bergama’nın iş bilmeyen bir yönetime bırakıldığını söyleyerek, “Bu yönetim, sadece kaldırım taşlarını boyamakla uğraşıyor. Şubat ayında hizmete açılması planlanan diş hastanesi için müdür ve başhekim atamaları bekleniyor. Bizler yerel yönetimi kaybetmiş olsak da Bergama sevdamızdan vazgeçmedik. CHP’li belediye bu kadro ile Bergama’ya hizmet üretemez” ifadelerini kullandı. Cumhur İttifakı temsilcileri, Bergama’da devam eden projeleri hızla tamamlayacaklarını ve ilçeyi İzmir’in vizyon şehri yapacaklarını vurguladılar.
Manisa Demirci’de yüz yıllardır süren gelenek Manisa’nın Demirci ilçesinde haftada bir gün kurulan ve yöresel ürünlerinde satıldığı ilçe pazarı yüz yıllardır dualarla açılıyor. Osmanlı döneminden bu yana süren gelenek halen ilçede sürdürülürken dualarla işlerine başlayan pazarcı ve köylü vatandaşlar gün boyunca kapalı pazar yerinde ürünlerini satıyorlar. Demirci’de sadece Cumartesi günleri ilçe merkezindeki kapalı pazar alanında tezgahlarını açan pazarcılar ve köylü vatandaşlar işlerine dua ile başlıyor. Osmanlı döneminden bu yana yüz yıllardır devam eden geleneğin sürdürüldüğü ilçede onlarca pazarcı esnafı okunan duanın ardından ilk siftahlarını yaptı. İlçe pazarında köylü vatandaşların ürettiği yöreye özgü hünnap, kestane, badem gibi ürünler ise büyük ilgi görüyor. Özellikle çevre il ve ilçelerden vatandaşlar pazarda satılan yöresel ürünleri almak ilçeye geliyorlar. Her gelen duaya eşlik ediyor Demirci’nin çok eski bir ilçe olduğunu vurgulayan Demirci Belediye Başkanı Erkan Kara, "Demirci çok eski bir ilçe. Selçukluların Anadolu’ya girişi ile beraber Osmanlıların hakim olmasıyla birlikte bizim pazarlarımız ecdat yadigarıdır. Osmanlı döneminden bu yana yüzyıllardır başlangıç tarihi belli Bizim pazarımız Cumartesi günü dualarla açılır. Esnafımızda dualarla siftahını yapar. Buraya gelen, her esnaf duaya katılır. Dışarıdan gelen esnaflarımızda bu duaya eşlik eder. Türkiye’nin birçok yerinde durum aynıdır ama bizim ilçemizde bu durum biraz daha güçlüdür. Maneviyatı çok güçlü bir ilçeyiz. Bu pazar sadece sebze ve meyveden ibaret olan bir pazar değildir. Vatandaşlarımızın köylerinde her ürettiği yöresel ürünü de bu pazarda satma imkanına sahip. Demirci’nin jeopolitik konumu itibariyle çevre il ve ilçelerden birçok misafirimiz yöresel ürünleri almak için pazarımıza geliyor." diye konuştu. Başkan Kara, ilçe pazarındaki esnaflarda köylerinde ürettikleri yöreye özgü ürünleri sattıklarını ve ürünlerin ilgi gördüğünü söyledi.