GÜNDEM - 18 Ekim 2024 Cuma 15:59

BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gülenç emekli oldu

A
A
A
BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gülenç emekli oldu

Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi (BUSKİ) Genel Müdürü Güngör Gülenç, mecliste yaptığı duygusal konuşmanın ardından çalışma arkadaşlarına veda etti.


1984-1989 yılları arasında görev yapan Ekrem Barışık döneminde çalışmaya başlayan BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gülenç emekli oldu. BUSKİ’nin bu zamana kadar yaptığı önemli projeleri anlatan Gülenç, mecliste duygusal konuşma yaparak çalışma arkadaşlarına veda etti.


8’inci Büyükşehir Belediye Başkanı ile çalıştığını belirten BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gülenç, "İlk başkanımızı rahmetli Ekrem Barışık döneminde BUSKİ’de çalışmaya başladım. Bu çalışma süresi içerisinde bir kısmınızla yeni tanıştık. Ama en uzun Mustafa Bozbey Başkanımız ile tanışıyoruz. Biz okul döneminden itibaren birbirimizi tanıyan ve sürekli görüştüğümüz bir büyüğümüz. BUSKİ’de işe başladığımda arıtma tesisi olmayan, tüm kanalizasyonları dereye akan, proje üretmek istediğimizde yapabileceğimiz haritaların olmadığı günlerde işe başladık. Bunların hiçbiri mazeret değildi. O günün yöneticileri belli plan dahilinde ilk yaptığımız işten hava fotoğrafı ile sayısal harita ürettik. Sayısal harita ürettikten sonra zaten işimizin önü açıldı. BUSKİ için neler yapabileceğimizi sırayla planladık. Su kayıp kaçaklarında Türkiye’nin başarılı ili olarak 31 Ocak 2023 tarihinde ödülümüzü aldık. Tüm atık sularımızı atık tesislerimizle buluşturduk. Dere ıslahları yaparak Nilüfer Deresi’ni ıslah ederek, 450 dönüm olan Mihraplı Parkı’nı kazandırdık. 3 ilçemizde çalışmalar devam ederken 2004 yılında bu defa 7 ilçeye çıktık. Kestel ve Gürsu ilçelerindeki atık suları, yeşil çevre atık su arıtma tesisi ile kavuşturduk. Gemlik’te eski adliyenin önünde sürekli sorunlar vardı. Bursa’da ilk yağmur suyu terfi istasyonunu o bölgede yaptık. Gemlik ilçemizde o günden sonra da yağmur suyuyla ilgili bir problem yaşanmadı. Küçükkumla ve Kurşunlu’da arıtma tesisi yaparak Gemlik’i daha yaşanılabilir hale getirdik. Müsilaj olduğu zaman, Marmara Denizi’ne kıyısı olan şehirlerde dolaşıldığında biz Bursa olarak ödül aldık. Diğer iller ceza aldı" dedib


2004 yılında 7 ilçedeki çalışmaları planladıklarında 2014 yılında Büyükşehir Yasası ile 17 ilçeye çıktıklarını anlatan Güngör Gülenç "Bu 17 ilçede gerçekten kalıcı ve büyük çalışmalar yaptık. Orhaneli’nde içme suyu kanalizasyonu ve arıtma tesisi yaptık. Şu anda 2. kademe arıtma tesisini tamamlamak üzereyiz. Büyükorhan ilçesindeki arıtma tesisi 2 ay sonra bitecek. 26 köyün suyu yoktu, bunlardan bazıları 12 ay suyu tanker ile taşıyordu. Şu anda 6 tane köye sadece yaz aylarında 1-2 tanker ile takviye ediyoruz. Harmancık ilçesinde kanalizasyonu ve arıtma tesislerini tamamladık. Keles’te içme su arıtma tesisi ile başladık şehir şebekesi yenilenmesi ve kanalizasyonu 2 ay sonra bitecek. İznik ilçesinde hiç kanalizasyon yoktu. İlçeyi komple kanalizasyon hattı ve çok özel bir teknoloji kullanarak İznik Gölü’nü koruyacak arıtma tesisini yaptık. Onun da 2. kademesi ile ilgili çalışmalar yapmaktayız. Orhangazi’de 17 bin metreküplük arıtma tesisini yaptık, yetmediğini fark ettik. Şu anda 51 bin metreküplük tesisi yaklaşık 2 ay sonra tamamlanacak. Karacabey’de arıtma tesisini de bitirmek üzereyiz. 11 köyün içme suyunu Bursa’dan hat götürerek çözdük. Mustafakemalpaşa’da arıtma tesisi yaparak başladık. İçme suyu ve yağmur suyu çalışmalarına devam ediyoruz. Covid-19 sürecinde herkes evde otururken biz Garipçetekke köyünün sorununu çözmek için çalıştık. Bu süre içerisinde güzel işler yaptık. Sizinle birlikte 8 başkan ile çalışma fırsatı yakaladım" şeklinde konuştu.



BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gülenç emekli oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Devletimiz bu yaraları saracaktır" Çanakkale’nin Biga ilçesinde dolu ve fırtınadan zarar gören çeltik tarlasında incelemelerde bulunan Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Çok geniş bir alanda 45 bin dekar alanda bir zarar görünüyor. Çok fazla üreticimiz buradan zarar görmüş durumda. Yine üreticilerimize devletimizin yardım yapması gerekiyor. Yani burada bu çiftçilerimizin nakli desteğe de ihtiyacı var diye düşünüyorum. İnşallah ben temenni ediyorum devletimiz bu yaraları saracaktır. Bizde buradaki gözlemlerimizi, kanaatlerimizi Ankara’ya gittiğimizde yetkililerle paylaşacağız" dedi. Çanakkale’nin Biga ilçesinde 12 ekim cumartesi günü meydana gelen dolu ve fırtına sebebiyle Sinekçi, Güvemalan, Gerlengeç, Kanibey, Bozlar, Çınarköprü, Çeşmealtı, Eğridere köyleri ile Gümüşçay beldesindeki tarım arazileri olumsuz yönde etkilendi. Yaşanan dolu ve fırtınanın ardından bölgede zarar gören tarım arazilerinde İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından hasar tespit çalışması yapıldı. Biga’ya gelen Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Çınarlı köyündezarar gören çeltik tarlasında incelemelerde bulundu. Bayraktar ayrıca üreticilerden de bilgi aldı. "2024 yılında da 8 ayda 900 tane doğal afet yaşadık" Doğal afetler son zamanda ülkeyi olumsuz etkilediğini belirten TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Doğal afetlerin sayısı da hızla artıyor. 2011 yılında yaklaşık olarak 300 civarında olan doğal afet sayısı, yıllar itibariyle artarak 2023 yılında bin 500’e ulaştı. 2024 yılında da 8 ayda 900 tane doğal afet yaşadık. Bunların da yaklaşık yüzde 22’si dolu afeti. Bu çok önemli bir rakam. Bugün Biga’dayız. Yine Biga ilçemizde çeltik üretimi fevkalade önemli. Aslında Çanakkale gerçekten bir tarım merkezi. 28 tane ürünümüz Çanakkale’de üretiliyor ve bu ürünlerimiz Türkiye’de üretim sıralamasında ilk 5’in içerisinde. Yani bu kadar tarım potansiyeli yüksek olan bir ilimizde doğal afetin verdiği zararın boyutunu anlamamıza vesile oluyor. Telefonla da daha önce bilgileri aldım. Geldiğimizde burada görüyoruz. Gerçekten de çok ciddi bir afetle karşı karşıyayız. Bu bölgenin çeltik üretiminin yüzde 68’ini de burası Biga yapıyor. Sadece çeltik üretimimiz zarar görmüş değil. Yani aldığımız bilgilere göre yaklaşık olarak 45 bin dekar arazide çeltik var, meyve var, sebze var, çok değişik ürünler var. Bunlar zarar görmüş durumda. Ama çeltik ürünümüzün yüzde 100’ü zarar görmüş durumda” dedi. 45 bin dekar alanda bir zarar görünüyor Bu afetlerin başka bir açıdan değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Bayraktar, “Afetler artıyor, bu ürün arzını yavaşlatıyor Türkiye’de. Yani düşünebiliyor musunuz? Senede bin 500 civarında biz afet görüyoruz. Zaman zaman sıcaklık vuruyor, zaman zaman arkasından gelen yağışlar vuruyor. Yine zaman zaman dolu, don, hortum gibi birçok afete tarım sektörü maruz kalıyor. Bu arzı yavaşlatıyor. Ama buna karşılık nüfus artıyor ve talep de artıyor. Arz yavaşlıyor, talep artıyor. Gıda güvencesinin sağlanması noktasında da bu afetler çok ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bunun tedbirlerini almak lazım. Çiftçi açısından baktığımızda muhakkak üreticilerimizin TARSİM kapsamında Ürün sigortasına geçişi fevkalade önemli. Bununla ilgili üreticilerimize gerekli kolaylıklar, prim ödeme kolaylıkları sağlanmalı ve daha fazla üreticimizi TARSİM kapsamına da almak zorundayız. Bu afetle alakalı bir değerlendirme yapmak gerekirse üreticilerimiz takdir ederseniz ki bankalardan borç olarak, ayni ve nakdi kredi kullanarak üretimini yapıyor. Özel bankalardan, devlet bankalarından, kooperatiflerden kredi kullanıyor. Bir de üreticilerimiz çok yüksek maliyetle üretimi yapıyor. Yani girdi maliyetlerimiz fevkalade yüksektir. Böyle bir doğal afetle karşı karşıya kaldığımızda o seneyi çiftçi kaybediyor. Yani buradaki üreticilerimiz bu seneyi kaybetti. Şimdi bu üreticilerimizi önümüzdeki yıl tarımda tutmamız lazım. Tekrar üretmelerini sağlamamız lazım. İşte bu manada özellikle bankalara, kooperatiflere olan borçlarını uzun vadede faizsiz olarak ertelenmesi fevkalade önem kazanıyor. Bunu sağlamamız lazım. Ayrıca çok geniş bir alanda 45 bin dekar alanda bir zarar görünüyor. Çok fazla üreticimiz buradan zarar görmüş durumda. Yine üreticilerimize devletimizin yardım yapması gerekiyor. Yani burada bu çiftçilerimizin nakli desteğe de ihtiyacı var diye düşünüyorum. İnşallah ben temenni ediyorum devletimiz bu yaraları saracaktır. Bizde buradaki gözlemlerimizi, kanaatlerimizi Ankara’ya gittiğimizde yetkililerle paylaşacağız. Bu yardımların çiftçimize ulaşması için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Hatta gerekiyorsa başkanlarımızın bir talebi var. Bu bölge afet bölgesi ilan edilsin diye. Afet bölgesi ilan edilmesi de bu bölgede çiftçilerimize yardımları yeterli miktarda ve hızlı bir şekilde ulaştıracaktır. Bu açıdan da afet bölgesi ilan edilmesi önemlidir. Allah böyle bir afeti bir daha göstermesin. Tüm çiftçilerimize geçmiş olsun” şeklinde konuştu.
İzmir Uyuşturucu satıcısı, tuvaletin arkasındaki sığınakta saklanırken yakalandı İzmir’in Buca ilçesinde bir adrese düzenlenen uyuşturucu operasyonunda tuvalette yapılan aramada polis ekipleri şaşkına döndü. Uyuşturucu tacirinin tuvalette klozetin olduğu bölümde kumandalı bir düzenekle kapı yaptığı, kapının arkasındaki sığınakta uyuşturucu maddeleri sakladığı, polis baskınında da burada gizlendiği ortaya çıktı. Şüphelinin sığınakta yakalanma anları ise polis kamerasıyla kaydedildi. İzmir Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Buca ilçesinde C.A. adlı bir kişinin adresinde yüklü miktarda uyuşturucu saklandığı bilgisi üzerine harekete geçti. Savcılıktan alınan izinle adrese baskın gerçekleştiren ekipler, C.A.’ya ve uyuşturucu maddelere rastlamadı. Evin tuvaletinde yapılan aramada ise ekipler klozet bölümünün arkasındaki duvarın yapısında menteşelere rastladı. Duvarın arkasından sesler geldiğini fark eden polis, orada bir kişinin gizlendiğini tespit etti. Yakalanma anları kamerada Polisin iknasıyla kapıya dönüştürülen duvarın arkasından elleri yukarıda çıkartılan kişinin C.A. olduğu anlaşıldı. C.A., polis ekipleri tarafından yakalanırken, sığınağa dönüştürülen yerde poşetler içerisinde çok sayıda uyuşturucu nitelikli 3 bin 612 adet hap ele geçirildi. Öte yandan adreste yapılan aramada, 3 tüfek ve 17 tüfek fişeği ele geçirildi. 2 yıl 8 ay kesinleşmiş hapis cezasıyla arandığı da belirlenen C.A., sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.