ASAYİŞ - 17 Eylül 2024 Salı 17:12

Bursalı doktorun şüpheli ölümü

A
A
A
Bursalı doktorun şüpheli ölümü

Bursa’da belediye tabibi olarak görev yapan doktor Murat Tuzcu evinde ölü olarak bulundu. Evden gelen koku üzerine olay yerine giden polis pencereden girdiğinde mutfakta doktorun cesedini ve baş ucuna düşmüş neşteri buldu. Şüpheli bulunan ölüm ile ilgili Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.


Edinilen bilgiye göre, Bursa’da belediye tabibi olarak çalışan doktor 52 yaşındaki Murat Tuzcu’nun yaşadığı Osmangazi ilçesi Darmstad Caddesi üzerindeki apartman dairesinden bir süredir koku geldiğini farkeden komşularının ihbarı üzerine olay yerine gelen polis ekipleri eve merdiven yardımıyla pencereden girdiklerinde doktor Murat Tuzcu’nun yerde hareketsiz yattığını gördü. Sağlık ekipleri Tuzcu’ya yaptığı kontrollerde hayatını kaybettiğini belirledi. Tuzcu’nun cansız bedeni olay yeri inceleme ekipleri ile savcılığın incelemelerinin ardından Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı. Evin mutfağında yanında bıçak ile ölü olarak bulunan Tuzcu’nun psikolojik sıkıntılarının olduğu hiç evlenmediği ve çocuğunun bulunmadığı öğrenildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Depremde ağır hasarlı binaların yıkımında tarihi tünel bulundu Kahramanmaraş’ta ağır hasarlı binaların bulunduğu alanda yıkım ekiplerinin çalışmaları sırasında tarihi tünel bulundu. Kahramanmaraş’ın merkez Dulkadiroğlu ilçesinde şehrin en eski yerleşim yerlerinden olan Kayabaşı Mahallesi’nde depremde ağır hasar alan ve yıkılan binaların bulunduğu alanlarda yıkım ekipleri binaların temellerini de söküyor. Şehit İlbey Caddesi’ndeki bir binanın yerinde çalışma gerçekleştiren ekipler, tarihi su tüneli buldu. “Biz bir hortum zannettik, tarihi bir şeymiş” Bölgede çalışan işçi Ethem Reşit, “Kazı yaparken temelin üstünü açarken böyle bir şeye denk geldik. Arkadaşımız hemen üstünü açtı kontrol etti. Biz bir hortum zannettik, sonra baktık ki tarihi bir şeymiş. Dereden akıyor ve yukarıya dönüş yapıyor” dedi. “Tarihten kalma bir tünel dediler” Sürekli yıkımlarda çalıştığını ve ilk defa böyle bir durumla karşılaştığını söyleyen kepçe operatörü Seçkin Durmuş, “Temel sökme çalışması yaparken burası da Kahramanmaraş’ın eski tarihi yerleşim yerleri olduğu için su tüneli bulduk. İlk başta normal bir boru sandık. Yetkililere haber verdik. Yetkililer geldi, kontrollerini yaptı, ’Bu tarihten kalma bir tünel’ dediler. Ona göre de ilgilenmelerini yaptılar ve biz de gerekli yerlere bilgilerimizi verdik. İlk başta ummuyordum ama öyle denilince şaşırdım, eski bir yapı sonuçta. Sürekli yıkımla uğraşıyoruz, ilk defa böyle bir şeye dek geldim. İlk başta biz de şaşırdık tabii. Müzeye bilgilerimizi verdik, onlar da araştırmalarını yapıyorlar” diye konuştu.
Çanakkale Kıbrıs Gazisi ‘Madalyalarım’ dediği şarapnel parçalarını 50 yıldır saklıyor Çanakkale’de yaşayan Kıbrıs Gazisi Hakkı Gürses, Kıbrıs Barış Harekatı’nda görev yaptığı Mareşal Fevzi Çakmak Gemisi’ne uçaksavarlar tarafından isabet eden şarapnel parçalarını 50 yıldır saklıyor. Çanakkale’de yaşayan 72 yaşındaki Kıbrıs Gazisi Hakkı Gürses, Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında askerlik hizmetini yerine getirdi. Mareşal Fevzi Çakmak Gemisi’nde telsizci olarak görev yapan Gürses, harekât sonrası Gölcük Tersanesi’nde onarıma giren gemisinde dolaşırken şarapnel parçalarını fark etti. Harekât sırasında uçaksavarlar tarafından gemiye isabet eden 2 adet şarapnel parçasını dolabında saklayan Gürses, ‘bunlar benim madalyalarım’ dediği şarapnel parçalarına 50 yıldır gözü gibi bakıyor. “Bunlar benim övünç madalyalarım” Sakladığı şarapnel parçalarını övünç kaynağı olarak gördüğünü söyleyen Kıbrıs Gazisi Hakkı Gürses, “Kıbrıs Barış Harekatı’na fiilen katıldım. Mareşal Fevzi Çakmak Gemisi’nde telsizci olarak görev aldım. 20 Temmuz sabahı Girne önlerinde 5 gemi olarak görev yaptık. Girne Limanı’nın birkaç mil açıklarında bombalama yaptık. Kıbrıs Barış Harekatı’nın ardından Gölcük Tersanesi’nde 1975 yılının Şubat ayında onarıma girdik. Onarım sırasında hasar alan yerler kesilmiş. Ben de telsiz kamarasının koridorundan geçerken tesadüfen gördüm. Şarapnel parçalarını aldım ve dolabımda sakladım. Bana nasip oldu, 50 yıldır da benimle birlikte yaşıyorlar. Bana ziyarete gelen herkese gösteriyorum. Bunlar benim övünç madalyalarım. Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yılında Kıbrıs Gazisi olarak devletimizden bir onur madalyası beklemiştik. Fakat böyle bir şey uygun görülmedi veya imkanlar olmadı. Gemimden kopan 2 şarapnel parçası benim manevi zenginliğim. Bunlar benim madalyalarım. Bunlarla övünüyorum ve ileride torunlarıma teslim edeceğim” diye konuştu. Harekât hatıralarını gün gün not aldı Harekât sırasında yaşadıklarını kaleme aldığını aktaran Gürses, “Ben edebiyat okudum, savaş başladığı gün yaşadıklarımı yazmak istedim. Notlarımı tutayım, yarın öbür gün gemi batarsa isimsiz bir askerin hatıraları diye yayınlanır diye düşündüm. Bu maksatla her gün yaşadıklarımı yazdım. El yazılarımı karaya geçince daktilo ile temize çektim. Bu yazıları da 50 yıldır saklıyorum. Bunlar da benim bir zenginliğim” dedi.