ASAYİŞ - 03 Nisan 2025 Perşembe 10:52

Bursa’da geri dönüşüm tesisinde patlama

A
A
A
00:00
00:00
HD

Bursa’nın Nilüfer ilçesinde bulunan geri dönüşüm tesisinde patlama meydana geldi. Patlama sonrası çıkan yangın itfaiye ekipleri tarafından kontrol altına alındı. Dumandan etkilenen iki kişi de ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Edinilen bilgiye göre, Alaaddinbey Mahallesi Doğan Caddesi üzerinde bulunan bir geri dönüşüm tesisinde henüz bilinmeyen bir sebepten dolayı patlama meydana geldi. Patlama sonrasında bir anda yangın çıktı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede büyüyen yangın itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü. Dumandan etkilenen iki kişi de hastaneye kaldırıldı.

Olayla ilgili tahkikat başlatıldı.

Ali İhsan Uğur-Polat Taha Öztürk - Emir Aktaş

Bursa’da geri dönüşüm tesisinde patlama

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Yüzmede Elazığ’a 8 madalya Elazığlı sporcular Edirne’de düzenlenen yarışmada 2 sporcu, 8 madalya kazandı. Türkiye’nin dört bir yanından 485 sporcunun katıldığı Paletli Yüzme Kulüplerarası Türkiye Şampiyonası ve Milli Takım Akredite Müsabakaları Edirne’de gerçekleştirildi. 2-6 Nisan tarihleri arasında düzenlenen müsabakalara damga vuran isimler arasında Elazığlı sporcular yer aldı. Elazığ Gençlik Spor Kulübü sporcularından Zümra Avcı ve Huzeyfe Berat Gecekuşu, toplamda 8 madalya kazanarak Elazığ’ı gururlandırdı. Zümra Avcı 50 Metre Su Üstü Türkiye Şampiyonu, 100 Metre Çift Palet Türkiye Şampiyonu, 50 Metre Çift Palet Türkiye 2’ncisi, 100 Metre Su Üstü Türkiye 2’ncisi olurken Huzeyfe Berat Gecekuşu ise 100 Metre Su üstü Türkiye Şampiyonu, 200 Metre Su Üstü Türkiye Şampiyonu, 50 Metre Su Üstü Türkiye 2’ncisi ve 100 Metre Çift Palet Türkiye 3’üncüsü oldu. Elazığlı sporcular böylelikle yarışlarda 4 Türkiye şampiyonluğu, 3 Türkiye 2’nciliği ve 1 Türkiye 3’üncülüğü elde ederek önemli bir başarıya imza attı. Elazığ Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, "Sporcularımızın elde ettiği bu başarılar, ilimizdeki spor altyapısının güçlenmesi ve genç yeteneklerin doğru yönlendirilmesi adına önemli bir göstergedir. İlimiz yüzmede başarıdan başarıya koşuyor. Sporcularımız katıldığı müsabakalardan hep şampiyonlukla dönüyor. Özveriyle çalışan sporcularımıza, antrenörlerimize ve en bu başarılardaki kahramanlarımız olan ailelerimize teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyoruz. Elazığ olarak, milli takımlar düzeyinde daha çok sporcu yetiştirme hedefiyle çalışmaya devam edeceğiz" denildi.
İstanbul Uzmanlar uyarıyor: "Nefes darlığı, yorulmayı yaşlılığa bağlamayın, kalp hastalığının habercisi olabilir" Nefes darlığı, çabuk yorulma gibi şikayetlerin ilerleyen yaşa bağlanmasının sağlık sorunlarının teşhisinde gecikmeye neden olabileceğini ifade eden uzmanlar, kontrolün önemine dikkat çekti. Vatandaşlara uyarılarda bulunan uzmanlar, "Özellikle aort darlığı hastaları semptomlarını yaşlılığa bağlıyorlar. Çabuk yorulma, nefes darlığı gibi şikayetler toplumda ‘Yaşlandı artık’ gibi değerlendiriliyor ama altta yatan bir kapak hastalığı ortaya çıkabiliyor. Semptomlar oluşuyorsa muayene olunmalı. TAVI yöntemi ile özellikle seçilmiş hasta gruplarında hastaneye yatış süresi daha kısa, göğüs kafesi açılmadan, kalbi durdurulmadan taburcu ediyoruz" dedi. Nefes darlığı, çabuk yorulma, çarpıntı gibi şikayetlerin ilerleyen yaşa bağlanmasının sağlık sorunlarının teşhisinde gecikmeye neden olabileceğini ifade eden uzmanlar, uyardı. Önemsenmeyen belirtilerin kalp rahatsızlıklarının habercisi olabileceğini söyleyen uzmanlar, özellikle ileri yaş, kalp hastalığının yanında ek sağlık sorunları olan, sağlık durumu ameliyata uygun olmayan aort kapak hastalarına uygulanan girişimsel bir yöntem olan TAVI (Transkateter Aortik Kapak İmplantasyonu) ile aort kapağının ameliyatsız değişiminin yapılabildiğine dikkat çekti. Yöntemin hem hekim hem hasta açısından etkilerine yönelik konuşan Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Ekibi tedaviye ilişkin bilgi verdi. Kardiyoloji Bölümü İdari Sorumlusu Doç. Dr. Dilay Karabulut, Doç. Dr. Muhsin Kalyoncuoğlu ile Uzm. Dr. Ersan Oflar, özellikle ileri yaş grubunda belirtilere kulak vermenin önemine vurgu yaptı. Uzmanlar, işlem uygulama deneyiminin artması ve başarılı sonuçlarla birlikte ameliyat riski orta ya da düşük bulunan uygun hastalarda da girişimsel yöntemin yapılabildiğini söyledi. "İlerleyerek kalp yetmezliğine kadar gitmekte" TAVI yöntemine ilişkin bilgi veren Doç. Dr. Dilay Karabulut, "Aort kapak, kalpten çıkan ana damar dediğimiz aortun ağzındaki kapak. Yaşla beraber kapakta gelişen kireçlenme ve kalsifikasyon((Vücut dokusunda kalsiyum birikmesi)a bağlı olarak kapaklar birbirine yapışmakta ve kapak alanı daralmaktadır. Bunun sonucunda kalp yeteri kadar kanı vücuda pompalayamadığı için hastada birtakım semptomlar gelişmekte, bu ilerleyerek kalp yetmezliğine kadar gitmekte. Kapak daraldığı zaman 2 tane tedavi yöntemimiz var; kapağın cerrahi olarak çıkarılması ya da TAVI dediğimiz yani kasıktan küçük bir kesi yapılarak kapağı yerleştirdiğimiz bir işlem. Eskiden daha çok cerrahi işlemler ön plandaydı. Ne yapıyorduk; hastanın göğüs kafesi açılıyor, kalbi durduruluyor, kapak yerinden çıkarılıyor ve yapay bir kapak takılıyordu. Şu an hala bazı seçilmiş hastalarda cerrahi aort kapak replasmanı yapılıyor ancak TAVI işlemi 20 yıldır tüm dünyada, ülkemizde de aynı şekilde yapılan bir işlem. Hasta için daha konforlu özellikle seçilmiş hasta gruplarında hastaneye yatış süresi daha kısa, hastanın göğüs kafesi açılmadan, kalbi durdurulmadan ve hastanede işlem sonrası yaklaşık 1 gün kadar kalıp hastayı taburcu ediyoruz. Nasıl yapıyoruz; kasıktan küçük bir kesi açıyoruz, bu kesiden bir telle kalbin içine doğru ilerliyoruz. Aort kapağın olduğu yere yeni yapay kapağı yerleştiriyoruz. Operasyon yaklaşık 1 saat kadar sürüyor. Yapılan çalışmalarla gösterildi ki artık orta risk hatta son zamanlarda düşük riskli olan grupta da TAVI işlemini yapabiliyoruz. Yapay kapaklar olduğu için tabi ki ilerleyen dönemlerde dejenerasyona uğrayabiliyor ama 10-15 yıllık takiplerde şu ana kadar çok olumsuz bir gelişme gösterilememiş" dedi. "Yılda 100 vakaya kadar yapılan bir merkez" Doç. Dr. Muhsin Kalyoncuoğlu ise "TAVI, ameliyat olamayacak olan hastalarda ilk başta uyguladığımız bir yöntemdir, ameliyattan başka hiçbir seçeneği olmayan ama ameliyat da olmayacak olan hastalarda ne yapabiliriz sorusunun cevabı olarak geliştirilmiş ama günümüzde düşük, orta riskli hastalara dahi yapabileceğimiz bir yöntem haline gelmiştir. Şu aşamada daha çok ileri yaşlı hastalarda, şeker, diyabet, böbrek yetersizliği, ileri derece KOAH’tır bu gibi sebeplere bağlı olarak ameliyat olmayacak olan 75 yaş üstü hastalarda tercih ettiğimiz bir tedavi yöntemi haline gelmiştir. Buna kardiyologlar tek başımıza karar vermiyoruz, kalp takımı denen bir ekibimiz var. Bunun içerisinde cerrah, anestezist arkadaşlar, bizler varız, hepimizin ortak aldığı karar doğrultusunda bu hastaya bu tedavi yapılması veya yapılmaması gerekiyor dediğimiz zaman hazırlıklara başlıyoruz. Yılda 100 vakaya kadar yapılan bir merkez. Hastalar için de çok faydalı bir yöntem" dedi. "Hizalayamazsanız kapak erken dönemde bozulmalara uğrayabiliyor" TAVI yönteminde Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak yeni nesil kapaklarla işlemler gerçekleştirdiklerini ifade eden Uzm. Dr. Ersan Oflar, kullanılan formların etkisine yönelik ise şunları söyledi: "Kendinden genişleyebilen bir de balonla genişleyebilen kapak platformları var. Hastalarda balonla genişleyebilen platformlarını kullanıyorduk, şu anki balonla genişleyebilen kapak, yeni nesil bir kapak, hekim açısından kapağı hizalama açısından daha konforlu. Hekim daha iyi hizalayabiliyor, işlem süresinin kısalması avantajı var. Daha sonra hastaya koroner bir işlem gerekirse o açıdan da bize avantaj sağlıyor. Hasta açısından diğer bir konforu da TAVI işleminden sonra sık karşılaştığımız olaylardan biri de kalıcı pil ihtiyacı olabiliyor. Bu kapağın eteği biraz daha yumuşak olduğu için pil ihtiyacını da biraz daha azaltmış oluyoruz. Majör avantajı aslında hizalamayla ilgili, konumlandığınız yer çok önemli çünkü siz kapağı iyi yerleştirmezseniz ileriki dönemde kapağın ömrü daha kısa olabiliyor. Fizyolojik pozisyonu hizalayamazsanız kapak erken dönemde dejenerasyon dediğimiz bozulmalara uğrayabiliyor, bu kapakta o avantaj da var" "Çabuk yorulma, nefes darlığı gibi şikayetler yaşlılığa bağlanıyor" Vatandaşlara önemli uyarılarda bulunan Uzm. Dr. Oflar sözlerine şöyle devam etti: "Tomografisiz hiçbir hastayı kapak işlemine almıyoruz, hastanın uygunluğu yoksa bazen TAVI yapamadığımız ya da çok riskli gördüğümüz takip ettiğimiz hastalar olabiliyor ama bu çok düşük bir dilim. Hastalara önerim şu; özellikle aort darlığı hastaları yaşlı hastalar, daha çok bunu yaşlılık semptomlarına bağlıyorlar. Çabuk yorulma, nefes darlığı gibi şikayetler toplumda ‘Yaşlandı artık’ gibi değerlendiriliyor ama altta yatan bir kapak hastalığı ortaya çıkabiliyor. Bu tarz semptomların özellikle bu nefes darlığı, çabuk yorulma, bayılma gibi semptomlar oluşuyorsa hastaların muhakkak bir kardiyoloji hekimine randevu alıp muayene olmaları, gerekirse ekokardiyografik, kapak değerlendirmesinin yapılması lazım. TAVI işlemini her hafta 1 ya da 2 hastaya uyguluyoruz, bu anlamda yoğun bir merkeziz ama hastayı çok iyi değerlendirmek lazım. Bu hastalar çok yaşlı, kırılgan hastalar, sadece aort darlığı hastaları değil, böbrek fonksiyonlarında bozukluk oluyor, bazı hastamızda kalp yetmezliği olabiliyor. Gerçekten hastaya fayda verebilecek miyiz, bu hasta işlemden fayda görür mü, onu iyi değerlendirmek lazım"
Muğla Sıfır atıklı madenciliğe yönelik MSKÜ’den önemli bir adım: VALORE 2025 Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü tarafından 3-5 Nisan 2025 tarihlerinde maden kaynaklarının çevre dostu ve sürdürülebilir yöntemlerle değerlendirilmesine dikkat çekmek amacıyla ‘Maden Kaynaklarının Sıfır Atıkla Değerlendirilmesi-VALORE 2025’ etkinliği düzenledi. Madencilikte sıfır atık yaklaşımıyla çevresel etkileri azaltmak, kaynak verimliliğini artırmak ve yeşil dönüşümü desteklemek bu konferansın temel odak noktaları arasında yer alıyor. 3 gün boyunca süren etkinlikte, Avrupa Birliği komisyonu tarafından desteklenen ‘Feldspatik Cevherlerin Sıfır Atıklı Değerlendirilmesi: Stratejik Hammaddeler İçin Yeşil ve Sürdürülebilir Kaynak Kullanımı’ başlıklı ERA-MIN3 POTASSIAL Projesi, yer altı kaynaklarının etkin kullanımı, madencilik atıklarının geri kazanımı, çevre dostu ve yenilikçi teknolojiler, sürdürülebilir kaynak kullanımı gibi konular çok yönlü olarak ele alındı. Muğla Vali Yardımcısı Murat Sarı ve MSKÜ Rektörü Prof. Dr. Turhan Kaçar tarafından açılış konuşması yapılan etkinlikte, Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Taki Güler, açılış konuşmasında, "POTASSIAL projesiyle, feldspatik cevherlerin işlenmesi sırasında ortaya çıkan atıkları minimize ederek çevresel ayak izimizi küçültmeye yönelik sıfır atıklı bir üretim süreci oluşturmayı hedefledik. Dolayısıyla, yalnızca madencilik sektörü açısından değil, çevresel sürdürülebilirlik ve kaynak verimliliği açısından bu proje büyük öneme sahiptir" dedi. Daha sonra Dr. Metin Aktan tarafından açılış sunumu ile devam eden etkinlikte, 3 gün boyunca alanında yetkin araştırmacıların katılımıyla verimli ve nitelikli bilimsel tartışmalar gerçekleştirildi. Açılış sunumları sonrası Ahi Sinan Folklor Araştırma Spor Kulübü tarafından folklör gösterisi gerçekleştirildi. Düzenleme Kurulu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Ahmet Deniz Baş’ın moderatörlüğünü üstlendiği teknik sunumlarda özellikle bölgemiz madenciliğinin çevresel etkilerine yönelik konular çok yönlü olarak ele alındı. Teknik sunumlar sonrası, sıfır atıklı madenciliğe yönelik tartışmaların gerçekleştiği panel ile VALORE2025 etkinliği son buldu. Uluslararası düzeydeki etkinliğe; Muğla Vali Yardımcısı Murat Sarı, MSKÜ Rektörü Prof. Dr. Turhan Kaçar, Kavaklıdere ve Yatağan Belediye Başkanları, MSKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Deniz Ülgen, Muğla Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Muzaffer Akgül, Muğla Mermerciler Derneği Başkanı Hüseyin Işık ile Muğla Ticaret ve Sanayi Odası (MUTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Karakuş’un yanı sıra kurum ve sektör temsilcileri ile 6 farklı ülkeden bilim insanları ve araştırmacılar ile öğrenciler katıldı.
İzmir Karşıyaka’ya prim dopingi Karşıyakalı taraftarlar, bir üst lig mücadelesi veren takımlarına destek olmak için prim kampanyası başlattı ve şuana kadar toplanan miktarın 3 milyon TL’yi aştığı öğrenildi. TFF 3. Lig 1. Grup’ta ikinci sırada bulunan ve play-off hattından bir üst lige çıkma mücadelesi veren Karşıyaka’da taraftarlar takımı motive etmek için harekete geçti. Ekonomik anlamda zor günler geçiren kulüplerine yardım etmek isteyen yeşil-kırmızılı taraftarlar, prim kampanyası başlattı. Karşıyaka Taraftar Derneği ve Çarşı Grubu’nun 100 bin TL ile başlattığı kampanyaya kısa sürede yoğun bir ilgi gösterildiği ve toplanan paranın şimdiden 3 Milyon TL’yi aştığı öğrenildi. Eski yöneticiler de harekete geçti İzmir’in en köklü kulüplerinden birisi olan ve 8 yıldır 3. Lig’de yer alan Karşıyaka’da taraftarlar bu sezon takımlarının play-off hattından şampiyon olup bir üst lige çıkmak istiyor. Yeşil-kırmızlı oyunculara moral ve motivasyon olması için ’Karşıyaka ayağa kalk, şampiyonluk geliyor’ prim kampanyasına eski Karşıyakalı yöneticiler de büyük destek vermeye başladı. Geçmiş yıllarda başkanlık yapan efsane yöneticilerden İbrahim Koç 750 bin TL destek olacağını açıkladı. Koç şuana kadar şampiyonluk prim desteğine en fazla katkı yapan Karşıyakalı oldu. Eski başkanlardan Cenk Karace 500 bin, Yelkenbiçer Aliesi 300 bin TL, Mehmet Karal 200 bin TL, Uğur Gümüş 100 bin TL, Öztürk Korkmaz 70 bin TL gibi katkı verdiler. Kısa bir süre içerisinde yoğun ilgi gören bu kampanyaya ilerleyen günlerde daha farkı isimlerin de katkı yapması bekleniyor.
Ordu Başkan Güler’den Özgür Özel’e sert tepki Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in partisinin 21. Olağanüstü Kurultayı’nda yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümete yönelik sözlerine tepki gösterdi. Başkan Güler, yaptığı açıklamada, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen adli soruşturmalar üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelttiği çirkin ifadelerinin kabul edilemez olduğunu vurguladı. "Özgür Özel bir hayal kırıklığıdır" Başkan Güler, "Çeyrek asırdır girdiği tüm seçimlerden, necip milletimizin oyları ile büyük zaferler ile ayrılan gerek bölgemizde gerekse de tüm dünyada ülkemizin sesini en yüksek tonda dile getiren, ulusumuzun sözünüzü her yerde geçerli kılan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik, ana muhalefet partisi lideri Özgür Özel tarafından dile getirilen talihsiz ifadeler her kesimde büyük bir hayal kırıklığı oluşturmuştur" değerlendirmesinde bulundu. "Hiçbir güç milletimizin iradesine, ülkemizin yükselişine, sayın cumhurbaşkanımızın liderliğine gölge düşüremez" Başkan Güler açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Parti kurultayında sarf edilen, şık olmayan ve hakikatten fersah fersah uzak olan açıklamalar her şeyden ve herkesten önce başta ülkemize ve milletimize hakaret niteliği taşımaktadır. Siyasi literatüre ve kavramlara çok yabancı olan, izahı yapılamayacak kadar konulara uzak kalan, cevap vermeyi bile kendimize zül addettiğimiz, temsil ettiği partinin kurumsal hafızasında dahi derin yaralar oluşturacak beyanatlardan dolayı pişmanlık duyulacağını ümit ediyoruz. Sayın Genel Başkan kamuoyunu manipüle edip gündemi değiştirmeye çalışmadan önce, milletimizin gönlünde ve zihninde büyük bir rahatsızlık oluşturan, parti yetkililerinin de yargılandığı meselelerle ilgili muhasebesini yapıp şeffaf bir şekilde topluma hesap vermelidir. Herkes bilmelidir ki hiçbir güç milletimizin iradesine, ülkemizin yükselişine ve Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğine gölge düşüremez."