SAĞLIK - 07 Nisan 2025 Pazartesi 11:52

Uzmanlar uyarıyor: "Nefes darlığı, yorulmayı yaşlılığa bağlamayın, kalp hastalığının habercisi olabilir"

A
A
A
00:00
00:00
HD

Nefes darlığı, çabuk yorulma gibi şikayetlerin ilerleyen yaşa bağlanmasının sağlık sorunlarının teşhisinde gecikmeye neden olabileceğini ifade eden uzmanlar, kontrolün önemine dikkat çekti. Vatandaşlara uyarılarda bulunan uzmanlar, "Özellikle aort darlığı hastaları semptomlarını yaşlılığa bağlıyorlar. Çabuk yorulma, nefes darlığı gibi şikayetler toplumda ‘Yaşlandı artık’ gibi değerlendiriliyor ama altta yatan bir kapak hastalığı ortaya çıkabiliyor. Semptomlar oluşuyorsa muayene olunmalı. TAVI yöntemi ile özellikle seçilmiş hasta gruplarında hastaneye yatış süresi daha kısa, göğüs kafesi açılmadan, kalbi durdurulmadan taburcu ediyoruz" dedi.

Nefes darlığı, çabuk yorulma, çarpıntı gibi şikayetlerin ilerleyen yaşa bağlanmasının sağlık sorunlarının teşhisinde gecikmeye neden olabileceğini ifade eden uzmanlar, uyardı. Önemsenmeyen belirtilerin kalp rahatsızlıklarının habercisi olabileceğini söyleyen uzmanlar, özellikle ileri yaş, kalp hastalığının yanında ek sağlık sorunları olan, sağlık durumu ameliyata uygun olmayan aort kapak hastalarına uygulanan girişimsel bir yöntem olan TAVI (Transkateter Aortik Kapak İmplantasyonu) ile aort kapağının ameliyatsız değişiminin yapılabildiğine dikkat çekti. Yöntemin hem hekim hem hasta açısından etkilerine yönelik konuşan Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Ekibi tedaviye ilişkin bilgi verdi. Kardiyoloji Bölümü İdari Sorumlusu Doç. Dr. Dilay Karabulut, Doç. Dr. Muhsin Kalyoncuoğlu ile Uzm. Dr. Ersan Oflar, özellikle ileri yaş grubunda belirtilere kulak vermenin önemine vurgu yaptı. Uzmanlar, işlem uygulama deneyiminin artması ve başarılı sonuçlarla birlikte ameliyat riski orta ya da düşük bulunan uygun hastalarda da girişimsel yöntemin yapılabildiğini söyledi.

"İlerleyerek kalp yetmezliğine kadar gitmekte"

TAVI yöntemine ilişkin bilgi veren Doç. Dr. Dilay Karabulut, "Aort kapak, kalpten çıkan ana damar dediğimiz aortun ağzındaki kapak. Yaşla beraber kapakta gelişen kireçlenme ve kalsifikasyon((Vücut dokusunda kalsiyum birikmesi)a bağlı olarak kapaklar birbirine yapışmakta ve kapak alanı daralmaktadır. Bunun sonucunda kalp yeteri kadar kanı vücuda pompalayamadığı için hastada birtakım semptomlar gelişmekte, bu ilerleyerek kalp yetmezliğine kadar gitmekte. Kapak daraldığı zaman 2 tane tedavi yöntemimiz var; kapağın cerrahi olarak çıkarılması ya da TAVI dediğimiz yani kasıktan küçük bir kesi yapılarak kapağı yerleştirdiğimiz bir işlem. Eskiden daha çok cerrahi işlemler ön plandaydı. Ne yapıyorduk; hastanın göğüs kafesi açılıyor, kalbi durduruluyor, kapak yerinden çıkarılıyor ve yapay bir kapak takılıyordu. Şu an hala bazı seçilmiş hastalarda cerrahi aort kapak replasmanı yapılıyor ancak TAVI işlemi 20 yıldır tüm dünyada, ülkemizde de aynı şekilde yapılan bir işlem. Hasta için daha konforlu özellikle seçilmiş hasta gruplarında hastaneye yatış süresi daha kısa, hastanın göğüs kafesi açılmadan, kalbi durdurulmadan ve hastanede işlem sonrası yaklaşık 1 gün kadar kalıp hastayı taburcu ediyoruz. Nasıl yapıyoruz; kasıktan küçük bir kesi açıyoruz, bu kesiden bir telle kalbin içine doğru ilerliyoruz. Aort kapağın olduğu yere yeni yapay kapağı yerleştiriyoruz. Operasyon yaklaşık 1 saat kadar sürüyor. Yapılan çalışmalarla gösterildi ki artık orta risk hatta son zamanlarda düşük riskli olan grupta da TAVI işlemini yapabiliyoruz. Yapay kapaklar olduğu için tabi ki ilerleyen dönemlerde dejenerasyona uğrayabiliyor ama 10-15 yıllık takiplerde şu ana kadar çok olumsuz bir gelişme gösterilememiş" dedi.

Uzmanlar uyarıyor:

"Yılda 100 vakaya kadar yapılan bir merkez"

Doç. Dr. Muhsin Kalyoncuoğlu ise "TAVI, ameliyat olamayacak olan hastalarda ilk başta uyguladığımız bir yöntemdir, ameliyattan başka hiçbir seçeneği olmayan ama ameliyat da olmayacak olan hastalarda ne yapabiliriz sorusunun cevabı olarak geliştirilmiş ama günümüzde düşük, orta riskli hastalara dahi yapabileceğimiz bir yöntem haline gelmiştir. Şu aşamada daha çok ileri yaşlı hastalarda, şeker, diyabet, böbrek yetersizliği, ileri derece KOAH’tır bu gibi sebeplere bağlı olarak ameliyat olmayacak olan 75 yaş üstü hastalarda tercih ettiğimiz bir tedavi yöntemi haline gelmiştir. Buna kardiyologlar tek başımıza karar vermiyoruz, kalp takımı denen bir ekibimiz var. Bunun içerisinde cerrah, anestezist arkadaşlar, bizler varız, hepimizin ortak aldığı karar doğrultusunda bu hastaya bu tedavi yapılması veya yapılmaması gerekiyor dediğimiz zaman hazırlıklara başlıyoruz. Yılda 100 vakaya kadar yapılan bir merkez. Hastalar için de çok faydalı bir yöntem" dedi.

"Hizalayamazsanız kapak erken dönemde bozulmalara uğrayabiliyor"

TAVI yönteminde Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak yeni nesil kapaklarla işlemler gerçekleştirdiklerini ifade eden Uzm. Dr. Ersan Oflar, kullanılan formların etkisine yönelik ise şunları söyledi: "Kendinden genişleyebilen bir de balonla genişleyebilen kapak platformları var. Hastalarda balonla genişleyebilen platformlarını kullanıyorduk, şu anki balonla genişleyebilen kapak, yeni nesil bir kapak, hekim açısından kapağı hizalama açısından daha konforlu. Hekim daha iyi hizalayabiliyor, işlem süresinin kısalması avantajı var. Daha sonra hastaya koroner bir işlem gerekirse o açıdan da bize avantaj sağlıyor. Hasta açısından diğer bir konforu da TAVI işleminden sonra sık karşılaştığımız olaylardan biri de kalıcı pil ihtiyacı olabiliyor. Bu kapağın eteği biraz daha yumuşak olduğu için pil ihtiyacını da biraz daha azaltmış oluyoruz. Majör avantajı aslında hizalamayla ilgili, konumlandığınız yer çok önemli çünkü siz kapağı iyi yerleştirmezseniz ileriki dönemde kapağın ömrü daha kısa olabiliyor. Fizyolojik pozisyonu hizalayamazsanız kapak erken dönemde dejenerasyon dediğimiz bozulmalara uğrayabiliyor, bu kapakta o avantaj da var.''

Uzmanlar uyarıyor:

"Çabuk yorulma, nefes darlığı gibi şikayetler yaşlılığa bağlanıyor"

Vatandaşlara önemli uyarılarda bulunan Uzm. Dr. Oflar sözlerine şöyle devam etti: "Tomografisiz hiçbir hastayı kapak işlemine almıyoruz, hastanın uygunluğu yoksa bazen TAVI yapamadığımız ya da çok riskli gördüğümüz takip ettiğimiz hastalar olabiliyor ama bu çok düşük bir dilim. Hastalara önerim şu; özellikle aort darlığı hastaları yaşlı hastalar, daha çok bunu yaşlılık semptomlarına bağlıyorlar. Çabuk yorulma, nefes darlığı gibi şikayetler toplumda ‘Yaşlandı artık’ gibi değerlendiriliyor ama altta yatan bir kapak hastalığı ortaya çıkabiliyor. Bu tarz semptomların özellikle bu nefes darlığı, çabuk yorulma, bayılma gibi semptomlar oluşuyorsa hastaların muhakkak bir kardiyoloji hekimine randevu alıp muayene olmaları, gerekirse ekokardiyografik, kapak değerlendirmesinin yapılması lazım. TAVI işlemini her hafta 1 ya da 2 hastaya uyguluyoruz, bu anlamda yoğun bir merkeziz ama hastayı çok iyi değerlendirmek lazım. Bu hastalar çok yaşlı, kırılgan hastalar, sadece aort darlığı hastaları değil, böbrek fonksiyonlarında bozukluk oluyor, bazı hastamızda kalp yetmezliği olabiliyor. Gerçekten hastaya fayda verebilecek miyiz, bu hasta işlemden fayda görür mü, onu iyi değerlendirmek lazım"

Hasibe Karadağ - Emre Baba

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kilis Kilis’te hijyen baskını: Gıda imalathanesi 4 günlüğüne kapatıldı Kilis’te ihbar üzerine harekete geçen Kilis Belediye Başkanı Hakan Bilecen, zabıta ekipleriyle birlikte Suriyeli bir vatandaşa ait gıda imalathanesinde denetim gerçekleştirdi. Denetimde imalathane 4 gün süre ile kapatıldı. Kilis’te ihbar üzerine gıda imalathanesine baskın yapan Belediye Başkanı Hakan Bilecen, hijyen kurallarına uyulmadığı tespit edilen iş yerini 4 gün süreyle kapattı. Bilecen, "Kendi yemediklerimi halkıma da yedirmem" diyerek denetimlerin artarak süreceğini vurguladı. Başkan Bilecen yaptığı açıklamada, "İhbar üzerine geldik. Tavukların yerde olduğunu, hemen yanında ayakkabıların bulunduğunu ve buzdolaplarının gıda saklamaya uygun olmadığını, pas içinde olduğunu gördük. Buna kayıtsız kalamazdık. Zabıta müdürümüzle birlikte bizzat geldim. Kanunun bana verdiği yetkiyle bu iş yerini 4 gün süreyle kapatacağım. Tekrarı halinde yaptırım daha da ağır olacak" dedi. "Denetimler ayrımsız sürecek" Kentteki tüm gıda işletmelerinin titizlikle denetleneceğini belirten Başkan Bilecen, "Bu şehirde denetimler sıklıkla devam edecek. Gıda maddesi satılan her yer, insan ayrımı yapılmaksızın denetlenecek. Bu, vatandaşımızın eşit şartlarda rekabet etmesini sağlayacak. Bir esnaf haftada bir denetlenirken, diğerinin denetlenmemesi bu tarz görüntülere neden oluyor" ifadelerini kullandı. "Ben kendi yemediklerimi halkıma da yedirmem" Denetimlerin artırılacağını vurgulayan Başkan Bilecen, "Kurumsal marketler, küçük ve büyük esnaflar dahil herkes denetlenecek. Halk sağlığı ile kimse oynayamaz. Ben kendi yemediklerimi halkıma da yedirmem. Bunun önüne geçeceğim. Belediye Başkanı olarak söz veriyorum" şeklinde konuştu. İş yerinin encümen kararı olmaksızın 4 gün süreyle kapatıldığını belirten Bilecen, "İl Sağlık Müdürlüğü’ne de bilgi verelim. Ayrıca onlar da denetlesin’’ dedi. Başkan Bilecen, iş yerine 2 bin 950 TL idari para cezası kesildiğini de belirterek, "Ceza miktarı düşük görünebilir ama biz yasal sınırlar içinde hareket ediyoruz. Bu ilk olduğu için bu şekilde işlem yaptık" diye konuştu.
İstanbul Esenyurt Belediyesi işten çıkarma iddialarını yalanladı Esenyurt Belediyesi, çok sayıda belediye çalışanının işten çıkarıldığı iddialarını yalanladı. Esenyurt Belediyesi tarafından belediye çalışanlarının işten çıkarıldığı iddialarına ilişkin yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, "Bazı basın ve yayın organlarında belediyemiz tarafından çok sayıda işçinin çıkarıldığı şeklinde asılsız haberlere yer verilmiştir. Belediyemiz yaklaşık 3 bin 500 çalışanı ile Esenyurt’a en iyi hizmeti sunmak amacıyla çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir. 1 Kasım 2024 tarihinden bu yana hukuken haklı gerekçeler ile iş akdi tek taraflı feshedilen çalışan sayısı toplam 54 olup, bunun 52’si Belediye Personel Şirketi (ESPAŞ) çalışanı işçi, geriye kalan 2 tanesi ise sözleşmeli memurdur. 3 bin 500 personele sahip bir belediyede 5,5 ayda 54 personelin iş akdinin hukuken geçerli olan haklı sebeplerle sona ermiş olması sıra dışı bir durum değildir. Buna mukabil, 1 Nisan 2024 ile 31 Ekim 2024 tarihleri arasında görev yapan belediye yönetimince 7 aylık dönemde toplam 222 ESPAŞ personelinin iş akdi tek taraflı şekilde feshedilmiştir. Öte yandan, belediyemizce iş akitleri tek taraflı olarak haklı sebepler ile feshedilenler arasında işe gelmeden maaş alanlar, performans düşüklüğü ve iş disiplini ile kamu görevine yakışmayan davranışlarda bulunduğu tespit edilenler dışında terör örgütüne üye olmak, uyuşturucu kaçakçılığı, ihaleye fesat karıştırma, belgede sahtecilik, belediyenin alacaklarının usulsüz şekilde silinmesi ve taşınmazlara ilişkin rayiç bedelin düşürülmesi gibi ciddi suçlardan sabıkalı olanlar veya haklarında soruşturma açılanlar bulunmaktadır. Esenyurt Belediyesi olarak adalet, şeffaflık ve disiplin ilkeleri çerçevesinde görevimizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu Belediyesi’nden su ücretinde yeni dönem: "Zenginden daha fazla, fakirden daha az alıyoruz" Bolu Belediye Meclisi’nin nisan ayı 2. birleşiminde su ücretlerinin zenginden daha fazla fakirden de daha az alınacak şekilde alınması oy birliği ile kabul edildi. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, "Zenginden daha fazla, fakirden daha az alıyoruz. Ama toplamda yine aynı miktarı topluyoruz" dedi. Bolu Belediye Meclisi Nisan ayı 2. birleşimi bugün gerçekleşti. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan başkanlığında yapılan toplantıda, Plan ve Bütçe Komisyonu ile Çeşitli İşler Komisyonu’na ortak havale edilen konular görüşüldü. Bolu Belediyesi 2024 Yılı Faaliyet Raporu, hazırlandığı şekliyle aynen kabul edildi. Gündemin (b) bendinde ise su ücretleriyle alakalı tarihi bir karar alındı. Karara göre artık lüks konut sahipleri daha fazla su ücreti öderken, dar gelirli vatandaşlar yüzde 50 indirimli tarifeden yararlanacak. CHP’li Meclis Üyesi Ali Sarıyıldız tarafından okunan teklifte şu ifadelere yer verildi: "2025 yılı Gelir Tarife Cetveli’nin 52. sayfasına, 01.05.2025 tarihinden itibaren uygulanmak üzere 9. madde olarak aşağıdaki maddenin eklenmesine karar verilmiştir: ‘Meskenlerde kullanılan suların m ücretleri (KDV hariç), 15.12.1982 tarih ve 17899 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bina İnşaat Sınıflarının Tespitine Dair Cetvel’e göre 1. Grup: Lüks inşaat-mevcut ücret tarifesinin yüzde 50 fazlası, 2. Grup: 1. sınıf inşaat-mevcut ücret tarifesinin yüzde 15 fazlası, 3. Grup: 2. sınıf inşaat-mevcut ücret tarifesi, 4.Grup: 3. sınıf ve basit inşaat-mevcut ücret tarifesi üzerinden yüzde 50 indirim uygulanacaktır." Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, gündem maddesine ilişkin yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Arkadaşlar, bu konuyla ilgili sosyal medyadan bir çağrıda bulundum: ‘Acaba bu nasıl değerlendiriliyor?’ diye sordum. Bu çağrının ciddi anlamda karşılık bulduğunu fark ettim. Ayrıca farklı uygulamaların da olduğunu bu vesileyle öğrendim. Örneğin İskandinav ülkelerinde trafik cezaları bile gelire göre kesiliyormuş. Türkiye’deki gibi sabit bir rakam değil; gelir yüksekse ceza yüksek, düşükse ceza da düşük oluyormuş. Bir de biz Anayasamızın 73. maddesini sanki toplum olarak unutmuşuz. 73. madde, ‘Vergi ödevi’ başlığı altında şunu söylüyor: Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır. Yani Anayasamız diyor ki: ‘Kamu giderlerini karşılamak için herkesten eşit almayacaksın, mali gücüne göre alacaksın.’ Bu sadece vergi için değil; su gibi belediye gelirleri kapsamında yer alan vergi dışı ücretler için de geçerli. Nitekim, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 97. maddesi de bu doğrultuda düzenlenmiş. Orada da deniyor ki: ‘Kamu giderleri eşit değil, mali güce göre karşılanır.’ Ayrıca araştırmalarım sırasında Maliye Bakanlığı’nın bir tebliğine de rastladım: Seri No: 31. Bu tebliğde açıkça şöyle deniyor: ‘Ücretler belirlenirken,Anayasa’nın 73. maddesine göre hareket edilecektir.’" "Zenginden daha fazla, fakirden daha az alıyoruz" Konuyla ilgili önceden yaptığı duyurular sebebiyle başka illerin belediye başkanlarının kendisini aradığını söyleyen Başkan Özcan, "Aslında bu uygulamayı çok daha önce hayata geçirmemiz gerekiyordu. Sosyal medyadaki paylaşımımdan sonra birkaç belediye başkanı da beni aradı; onların da aklına yattı. Komisyonda muhalefet partisine mensup arkadaşlar da destek verdi. Büyük ihtimalle bizden sonra onlar da bu uygulamaya geçeceklerdir. Özetle şunu yapıyoruz: Zenginden daha fazla, fakirden daha az alıyoruz. Ama toplamda yine aynı miktarı topluyoruz." Özcan’ın konuşmasının ardından madde, komisyondan geldiği şekliyle mecliste oy birliğiyle kabul edildi.