ÇEVRE - 18 Ekim 2024 Cuma 11:43

Bursa Teknik Üniversitesi İznik için proje üretiyor

A
A
A
Bursa Teknik Üniversitesi İznik için proje üretiyor

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) ve İznik Belediyesi “Proje Fikri Geliştirme Çalıştayı”nda buluştu. İznik Belediyesi ev sahipliğindeki çalıştayda, BTÜ’lü akademisyenler ve belediye yöneticileri İznik için yenilikçi fikirler geliştirdi. AB projesi hedefli çalıştayla, İznik’in sorunlarına çözüm aranırken ilçenin tanınırlığının artması da amaçlanıyor.


“Şehirle bütünleşen, şehirle birlikte üreten” mottosuyla çalışmalarına yön veren Bursa Teknik Üniversitesi bu kez İznik ilçesi için kolları sıvadı. Bu kapsamda ilki Yıldırım Belediyesi ile yapılan “Proje Fikri Geliştirme Çalıştayı”nın ikincisi BTÜ Proje Destek Ofisi tarafından İznik Belediyesi ile gerçekleştirildi. İznik Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen Çalıştay’ın açılışına; BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, İznik Kaymakamı Arif Karaman, İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta, BTÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Beyhan Bayhan, Prof. Dr. Sinan Uyanık ve Prof. Dr. Barış Tamer Tonguç, Genel Sekreter Selim Uzun, BTÜ öğretim üyeleri, İznik Belediyesi yöneticileri ile personeli katıldı. Çalıştayın açılış konuşmasını yapan BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, daha önce Yıldırım Belediyesi ile gerçekleştirilen çalıştayın ikincisinin İznik Belediyesi ile yapıldığını ifade ederek, Bursa’nın ve yakın bölgenin tek teknik üniversitesi olmanın sorumluluğuyla hareket ettiklerini, bu çerçevede şehre dokunan, şehirle bütünleşen, toplumsal katkıya odaklanmış bir üniversite olmak için çalışmaları yürüttüklerini söyledi.


"İznik için güçlü projeler ortaya çıkaracağız"


Çalıştay kapsamında şehrin sorunlarını toplumsal katkı anlamında görüşerek, yeni proje fikrileri geliştirileceğini ifade eden Rektör Çağlar, “Avrupa Birliği projelerini çok önemsiyoruz. Bu doğrultuda 2023 yılı başında kurduğumuz Proje Destek Ofisimiz ile ulusal ve uluslararası projelerde önemli bir mesafe aldık. Örneğin; projelerimiz bir önceki yıla oranla iki kat artış gösterdi. Bizler bu projelerimizi toplumsal katkıya çevirmeyi arzu ediyoruz. Bugün 22 akademisyenimizin ve İznik Belediyesi personelinin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz çalıştayımızda da çok güçlü proje fikirlerinin ortaya çıkacağına ve bu projelerin hayata geçirileceğine inanıyoruz” dedi.


"Üniversitemizin bilimsel desteği önemli"


Yerel yönetimlerin, kendi şehrindeki üniversitelerle ortak hareket etmesinin önemine dikkat çeken İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta ise “İlçemizin potansiyelini harekete geçirecek birçok başlıkta Avrupa Birliği proje fikirlerinin bizlere büyük katkısı olacaktır. Belediyemizin çevre, şehircilik, afet, kültür ve sosyal konularında sürdürdüğü çalışmaların üniversitemizin bilimsel desteği ile birleşmesi, ilçemizi daha yaşanabilir ve daha akıllı bir şehir haline getirecek adımları atmamızda büyük rol oynayacaktır” diye konuştu.


"Hedef dünya çapında tanınan İznik"


İznik Kaymakamı Arif Karaman da “Derin tarihi ve pek çok medeniyetin bir arada bulunduğu İznik’i elbet bir gün tüm dünya fark edecek. Bu kapsamda gerçekleştirilen çalıştay ile İznik’in Türkiye’de olduğu gibi dünya çapında da tanınır hale gelmesini temenni ediyorum” ifadelerini kullandı. Açılış konuşmalarının ardından Proje Destek Ofisi Koordinatör Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Oya Güler, proje eğitimi verdi. Projenin kapsamından bahseden Oya Güler, Erasmus süreci, proje öncelikleri gibi noktalara değindi. Güler’in sunumunun ardından çalıştaya geçildi.


Ortak Avrupa Birliği projeleri


Çalıştayda; Çevre ve Yeşil Enerji, Afet Sonrası Planı Projeleri, Sosyal ve Kültür Projeleri Kültürel Miras, Kadın - Gençlik masaları oluşturuldu. Bu masalarda, konunun uzmanı akademisyenler, belediye yöneticisi ve çalışanlarıyla bir araya gelerek toplumsal kalkınma ve yenilikçilik alanlarında ulusal, uluslararası projeler geliştirmek üzere fikirlerini tartıştı. Bu alanlarda yerel toplumun ihtiyaçlarının karşılanması için stratejiler ve iş birliği potansiyelleri belirlendi. İlerleyen süreçte belirtilen başlıklar altında projelerin yazılması ve Avrupa Birliği hibeleri için başvurular yapılması planlanıyor.



Bursa Teknik Üniversitesi İznik için proje üretiyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’de düzenlenen ’8. Uluslararası Satranç Turnuvası’ sona erdi Mersin Büyükşehir Belediyesinin Türkiye Satranç Federasyonu ile işbirliğinde bu yıl 8.’sini organize ettiği ’Uluslararası Satranç Turnuvası’ sona erdi. Turnuvada, 20 ülkeden 131’i yabancı toplam 536 sporcu mücadele etti. Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığının, Türkiye Satranç Federasyonu ile işbirliğinde organize ettiği ’8. Uluslararası Satranç Turnuvası’ sona erdi. Turnuvada dereceye girenlerin ödülleri düzenlenen törenle takdim edildi. Turnuvaya 20 ülkeden 46 farklı unvanlı sporcu katıldı. 131’i yabancı olmak üzere toplamda 536 sporcunun mücadele ettiği turnuvada bu yıl 3 norm çıkarıldı. Bu kapsamda; FM Herab Hamıdreza Ebrahımı IM normu, CM Demhat Zerey FM unvanı, WCM Ceren Tırpan WFM unvanı almayı hak etti. En iyiler ödülleri aldı A kategorisi sıralama ödüllerinde birinci Sergei Lobanoc, en iyi Türk sporcu Demhat Zerey, en iyi yerel sporcu Meylis Annaberdiyev, 50 yaş üstü en iyi sporcu Vyacheslav Ikonnikov, en iyi kadın sporcu Gülnar Mammadov oldu. B kategorisi sıralama ödüllerinin birincisi Mahammad Baghirov, en iyi yerel sporcu Yusuf Çağan Tekin, en iyi 50 yaş üstü sporcu Mahir Deniz, en iyi kadın sporcu ise Sarina Kosari oldu. C kategorisi sıralama ödülleri birincisi Muslım Shiraliyev, en iyi yerel sporcu Yücel Mert Öztürk, en iyi kadın sporcu ise Beray Karatiken olurken, D kategorisi sıralama ödülleri birincisi Yiğit Emre Suna, en iyi yerel sporcu Yiğit Emre Suna, en iyi kadın sporcu ise Defne Bozdemir oldu. Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen ödül töreninde dereceye giren sporculara ödüllerin takdim edildi. Stratejik düşünme becerisini geliştiren ve zeki hamlelerin öne çıktığı sporda başarılı sporculara; A kategorisinde 460 bin 500 TL, B kategorisinde 140 bin 500 TL, C kategorisinde 56 bin TL, D kategorisinde ise 27 bin 750 TL olmak üzere toplam 684 bin 750 TL ödül verildi. "Organizasyonlarımızı her yıl daha da geliştireceğiz" Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Serdal Gökayaz, bu yıl 8.’si tamamlanan turnuvaya 536 sporcu katıldığını belirterek, "Yıldan yıla gelişen organizasyonumuz, Türkiye ve dünya genelinde dikkat çeken bir organizasyona dönüştü" dedi. Gerçekleştirdikleri organizasyonlarda kaliteye önem verdiklerine işaret eden Gökayaz, "Yaptığımız çalışmalarda en çok üzerinde durduğumuz konulardan biri de kurumsallaşma. Bütün hizmetlerimizde kurumsal bir yapıya dönüşüp yıldan yıla kendisini tekrar eden ama gelişerek, dönüşerek ve artılarını da katarak ilerleyen bir bakış açısına sahibiz. Bu anlamda hizmetlerimizin hem kurumsallaşması, hem de gelişmesi bizim açımızdan büyük önem taşıyor. Organizasyonlarımızı her yıl daha da geliştireceğiz" diye konuştu. "Birçok ülkenin misafir edilmesi mutluluk verici" Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit de organizasyonda emeği geçenlere teşekkür ederek, "Komşumuz Yunanistan’dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne, Amerika’dan Kanada’ya kadar birçok ülkenin misafir edilmesi mutluluk verici. Satranç sporu gerçekten de çok kaliteli bir zeka sporu ve bunun zirvesine oturan 13 yaşında bir Türk çocuğun olması, bizim için ayrı bir gurur vesilesi" dedi. "Bu turnuvadan 3 norm çıktı" Türkiye Satranç Federasyonu Onursal Başkanı Gülkız Tulay ise turnuvaların her yıl daha iyi hale gelmesi için çaba sarf ettiklerini ifade etti. Bütün illerin kendisi için kıymetli olduğunu, ancak Mersin’in ayrı bir yeri olduğunu dile getiren Tulay, " Çünkü ben Tarsus’ta yaşıyorum. Çok güzel bir turnuva oldu. Desteklerinden dolayı Başkanımız Vahap Seçer’e ayrıca teşekkür ediyorum. Kaliteli olan organizasyona destek veren Mersin il temsilcilerine ve hakemlere de teşekkür ediyorum. Bu turnuvadan 3 norm çıktı. Her turnuvada 1-2 tane norm çıkabilmesi için çok çaba sarf eden bizler 8. Uluslararası Mersin Açık Satranç Turnuvası’ndan 3 norm çıkarmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz" diye konuştu. Yarışmacılardan organizasyonuna tam not C kategorisinde 8. olan ve En İyi Kadın ödülüne de layık görülerek 2 ödülü birden alan Beren Karatiken, "Organizasyon başarılıydı ve çok güzel bir turnuvaydı" diyerek emek veren herkese teşekkür etti. 10 yıldır satranç sporu ile ilgilendiğini belirten Kadınlar B Kategorisinde 3.’sü Ecrin Tuana Engel de "Mersin etabına ikinci gelişim. Çok kaliteli bir organizasyon. Her sene katılmayı düşünüyorum" dedi. Kızlar C Kategorosinde 3. olan Lena Doygun ise "En çok dikkatimi çeken bayraklardı. Masalar çok güzeldi, satranç tahtaları da çok kaliteliydi" şeklinde konuştu.
İstanbul Yıldız Holding çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik vizyonunu COP29’da paylaştı Yıldız Holding Strateji, İş Geliştirme ve M&A Başkanı Fezal Okur Eskil, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gerçekleşen BM İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP29) Yıldız Holding’in öncü sürdürülebilirlik vizyonunu ve yenilikçi uygulamalarını paylaştı. Eskil, “Özel sektör olarak değişime dayanıklı, sürdürülebilir refahı gözeten, kapsayıcı sistemlere geçişi hızlandırmak için tüm paydaşlar iş birliği içinde hareket etmeliyiz” dedi. Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29), Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de “Yeşil Bir Dünya İçin Dayanışma İçinde” temasıyla ve üst düzey katılımla gerçekleşti. Yıldız Holding Strateji, İş Geliştirme ve M&A Başkanı Fezal Okur Eskil, Etki Yatırımı Danışma Kurulu’nun (EYDK) düzenlediği “İklim Değişikliği Bağlamında Yeşil Riskler ve Sosyal Riskler” panelinde Yıldız Holding’in “Bu Dünya Bizim” yaklaşımı ve “İsrafsız Şirket” iş modeliyle yürüttüğü sürdürülebilirlik çalışmalarını katılımcılarla paylaştı. EYDK Yönetim Kurulu Üyesi Hale Özsoy’un moderatörlüğünde, Uluslararası Finans Kurumu (IFC) Türkiye ve Orta Asya Bölge Direktörü Wiebke Schloemer ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Yönetimi Müdürü Çağla Eker Altınkulp’un da konuşmacı olarak yer aldığı panelde, iklim değişikliği kaynaklı risklerin belirlenmesi, dayanıklılığın artırılması ve kamu- STK- özel sektör iş birliğiyle ortak stratejiler üretilmesi hedefi odağında farklı perspektifler ele alındı. Gıda ve perakende sektöründe geniş bir ekosisteme etki eden bir şirket olarak taşıdıkları sorumluluğun önemine değinen Fezal Okur Eskil şunları kaydetti: “İklim krizinin etkileri biyoçeşitliliği azaltırken, gıdanın sürdürülebilirliğini de tehdit ediyor. 2050’de ulaşılacak nüfusu beslemek için üretimin yüzde 70 artırılması gerekiyor, ancak bu mümkün değil. Böylesine çarpıcı sonuçlar, mevcut sistemlerin eski anlayışlarla ‘sürdürülemez’ olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Bu sistemlerin onarılmasına ve dönüştürülmesine ihtiyacımız var. Bu dönüşüm sadece çevresel sürdürülebilirliği değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliği de hedeflemeli. Bunun için de tüm paydaşların iş birliğiyle hareket ettiği, kolektif eforu ve ortak aklı içerecek kapsamlı bir eylem planı hazırlanması gerekiyor.” Yıldız Holding’de sürdürülebilirliği bütüncül bir sistem dönüşümü olarak ele aldıklarını ve “İsrafsız Şirket” iş modeliyle tüm süreçlerine entegre ettiklerini belirten Eskil, “Tedarik zincirlerimizi yeniden kurguluyor, 2030 yılına kadar stratejik tedarikçilerimizin tümünün “Yıldız Holding Sorumlu Satınalma Politikası”na uyumunu sağlamayı hedefliyoruz. Gıdanın sürdürülebilir geleceğinde önemli rolü bulunan onarıcı tarım uygulamalarına yatırım yapıyor, tarladan sofraya ulaşan gıda israfının önlenmesi ve sürdürülebilir tarım alanında kritik paydaşlarımız olan çiftçilerimizle birlikte çalışıyoruz” dedi. Gıda ve perakende sektörlerinin geleceğini inşa ederken, yenilikçi ürünlerden sürdürülebilir ambalaj uygulamalarına, su tasarrufundan tarımda teknolojik uygulamalara kadar birçok alanda Ar-Ge faaliyetlerine de devam ettiklerini belirten Eskil, 2030 yılına kadar sürdürülebilirlik odaklı inovasyon yatırımlarını iki katına çıkarmayı hedeflediklerini ifade etti. Eskil, “Gıdanın sürdürülebilirliğini sağlamak ve bunu yaparken de bütüncül bir yaklaşımla hiçbir paydaşımızı geride bırakmadan birlikte güçlenerek dönüşmek hedefiyle çalışmalarımızı var gücümüzle sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.
İstanbul Dubai çikolatası tüketimi sağlık risklerini beraberinde getiriyor Son günlerde hem üretimi hem de tüketimi hızla yaygınlaşan Dubai çikolatası, sık tüketildiğinde birçok sağlık sorununu da beraberinde getiriyor. Dubai çikolatasının zararlarını ve insan sağlığını tehdit eden yönlerini Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram açıkladı. Antep fıstığı, tahin ve kavrulmuş kadayıf ile üretilmeye başlayan Dubai çikolatası, sosyal medya platformlarındaki paylaşımların da etkisiyle adeta bir tüketim çılgınlığına dönüştü. Görüntüsü ve lezzetiyle tüketicileri cezbeden Dubai çikolatası göründüğü kadar masum değil. Kısa sürede tüketimi yaygınlaşan çikolata ile ilgili İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi (SBF) Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram yaptığı açıklamada “Hem Dubai hem de diğer çikolataların içerdiği şeker, yağ, kafein ve bazı bileşenler, sindirim sistemi üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Bu olumsuz özelliklerden bazıları mide asidini artırarak reflüye yol açması, mide asidinin yemek borusuna geri kaçmasıyla yanma hissine neden olmasıdır. Ayrıca, içinde bulunan laktoz (sütlü çikolatalarda) ve şekerler, bazı bireylerde bağırsakta gaz oluşumuna yol açabilir. İçeriğinde bulunan yağ ve şeker, bağırsak hareketlerini etkileyebilir ve mide kramplarına neden olabilir. Özellikle hassas bağırsak sendromu (IBS) olan bireyler için bu durum daha belirgin olabilir” diyerek tüketicileri uyardı. Fıstık alerjisi olanlar dikkat Dubai çikolatası içerdiği bol miktarda Antep fıstığıyla dikkat çekiyor. Yaygın bir alerjen maddesi olan fıstığa alerjisi olanlar için bu durum risk oluşturabilir. Konu ile ilgili Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram, “Fıstık alerjisi olan kişiler için fıstık kreması çok tehlikeli olabilir ve şiddetli alerjik reaksiyonlara (anafilaksi) yol açabilir. Tahin, susam tohumlarından yapılır ve susam alerjisi olan kişilerde alerjik reaksiyona yol açabilir. Susam alerjisi, bazı kişilerde cilt döküntüleri, mide bulantısı veya ciddi alerjik reaksiyonlarla sonuçlanabilir. Kadayıfın kendisi gluten içeren buğday unu ile yapılır, bu nedenle gluten alerjisi (çölyak hastalığı veya gluten intoleransı) olan kişiler için sorun oluşturabilir. Ayrıca kadayıf, kavrulmuş olması durumunda bazı kişilerin sindirimini zorlaştırabilir, ancak fıstık veya susam kadar yaygın bir alerjen değildir” açıklamasında bulundu. Kan şekerini hızla yükseltiyor Dubai çikolatasının muhtemel tüm zararlarına değinen Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram, “Dubai çikolatası yüksek miktarda şeker içerir ve şeker tüketimi, kan şekerini hızla yükseltir. Bu durum, insülinin hızlıca salgılanmasını tetikler ve zamanla insülin direncine yol açabilir. İnsülin direnci gelişirse, vücut insüline karşı daha az duyarlı hale gelir ve bu durum uzun vadede tip 2 diyabet riskini artırabilir” açıklamasıyla tüketicileri tip 2 diyabet riskine karşı uyardı.