GÜNDEM - 16 Aralık 2024 Pazartesi 15:39

Aile okulunun ödülleri sahiplerini buldu

A
A
A
Aile okulunun ödülleri sahiplerini buldu

İnegöl Belediyesi’nin Aile Hayatı İyileştirme Derneği (AHİD) iş birliğinde bu yıl 4’üncüsü düzenlenen 8 haftalık Aile Okulu eğitimlerinin sonunda yapılan sınavda dereceye giren ailelere ödülleri törenle takdim edildi.


İnegöl Belediyesi’nin Aile Hayatı İyileştirme Derneği (AHİD) iş birliğinde bu yıl 4’üncüsü düzenlediği Aile Okulu Ekim ayında başlamıştı. 2 buçuk aylık sürede 8 hafta boyunca her hafta Cuma akşamı farklı bir konu ve konukla gerçekleştirilen eğitimler 6 Aralık Cuma akşamı sona ermişti. 13 Aralık Cuma akşamı da Aile Okulu programının sınavı gerçekleştirildi. 80 kişinin katıldığı eğitimler sonucunda sınava katılarak dereceye girenler için de Cumartesi akşamı Sani Konukoğlu Konferans Salonunda ödül töreni düzenlendi.


Ödüller törenle sahiplerini buldu


İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, AK Partili yöneticiler ve meclis üyeleri ile AHİD Başkanı Naci Köseoğlu ve yönetiminin katıldığı ödül töreninde, sınava katılan aileler ve kişiler hazır bulundu. Sınav sonucunda ilk 3’e giren aileler altın ile ödüllendirilirken, sınava katılan tüm ailelere ise katılım belgesi ve hediye takdimi yapıldı.


Boşanmaların ilk sebebi manevi boşluk


Ödül töreninde bir konuşma yapan AHİD Başkanı Naci Köseoğlu, “2 buçuk ay süren Aile Okulumuzu rabbim hayırlara vesile kılsın. İnşallah bu eğitimleri bütün belediyelerimize ve kurumlarımıza örnek almayı, yaygınlaştırmayı nasip eylesin. Çünkü malumunuz ehliyet almadan araba kullanamıyorsunuz. Ehliyetsiz sürdüğünüz araçla kaza yapıp dünya hayatınızı kaybedebilirsiniz veya sakat kalabilirsiniz. Ancak manevi eğitim, İslami eğitim, aile eğitimini psikolojik, pedagojik, manevi, ahlaki eğitimi almadan bir yuva kurarsanız hem dünyanız hem ebedi hayatınızı kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalırsınız. Çünkü bugün bu manevi eğitimi almayan gençlerimiz işte boşanmanın sebepleri hep bunlar. Bugün boşanma sebeplerinde maddiyat birinci sırada değil. Birinci sırada olan sebepler; manevi boşluk, ahlaki ve manevi eksiklik, iman zafiyeti ve ruhsal problemler. Ekonomi ikinci, üçüncü, dördüncü planda geliyor. Dolayısıyla beynimizdeki, kalbimizdeki, ruhumuzdaki yaşantımız ve ahlakımızdaki eksiklikleri giderirsek o zaman yuvalarımız değişecek. O zaman yeniden Fatih’leri, Selahaddin Eyyubi’leri, Yavuz’ları yetiştirip ümmetin kurtuluş ümidi olacağız inşallah” dedi.


Sadece dereceye girenler değil, eğitimlere katılan herkes kazandı


Belediye Başkanı Alper Taban da Aile Okulunun bu yılki döneminin final gecesinde olduklarını hatırlatarak; “80 dolayında ailemizin eğitimlere katıldığı ifade edildi. Ancak rakamlar önemli değil, 8 kişide olsa biz karınca misali fayda üretmek adına, aile kurumunu güçlendirebilmek adına bu organizasyonları yaparız. Aile Hayatı İyileştirme Derneğimiz ile birlikte belediyemiz olarak 4’üncü kez bu eğitimleri düzenliyoruz. Ben bu işin gönüllü emekçilerine, dernek yöneticilerimize teşekkür ediyorum. Belki her aileye tek tek erişemiyoruz ama en azından çağrımıza kulak verip 8 hafta eğitime gelen ailelerimiz bu farkındalığı almış oldu. Buradan istifade edenler çok kıymetli bir iş yapmış oldular. Bu sürede gidip evlerinde oturabilirlerdi, ancak değer verip buraya geldiler. 8 haftalık süreçte de çok kıymetli hocalarımızı ağırladık burada. Eğitimler sonucunda da yapılan sınav gereği dereceler oluştu. Tabi ki bizim gönlümüzde bu eğitimlere katılan herkes kazandı. Dereceye girenleri de ayrıca tebrik ediyorum. Emek veren, buraya gelen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.



Aile okulunun ödülleri sahiplerini buldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Balıkesir’de bin 133 muhtarla güçlü koordinasyon Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, il genelindeki toplam bin 133 muhtarla birebir çalışarak mahallelerin sorunlarını çözüyor. Muhtarlık İşleri Daire Başkanlığı öncülüğünde tüm ilçelerde muhtarlar tek tek ziyaret ediliyor. Katılımcı yönetim anlayışıyla hareket eden Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, demokrasinin en temel unsurlarından olan muhtarlarla yakın diyaloğunu sürdürüyor. Balıkesir’in merkez mahallelerinin yanı sıra en ücra kırsal mahallelerine kadar ulaşan Büyükşehir Belediyesi, Muhtarlık İşleri Daire Başkanlığı öncülüğünde il genelindeki tüm muhtarlarla birebir çalışıyor. Altıeylül ve Karesi merkez ilçelerinin yanı sıra Balya, Havran ve Sındırgı’da mahalle muhtarlarıyla bir araya gelen Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Muhtarlık İşleri Daire Başkanı Erkan Uzun, Balıkesir’in 20 ilçesinde de ziyaretlerin süreceğini dile getirdi. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’ın muhtarlara selamlarını ileten Uzun, mahallelerin talep ve sorunlarını da muhtarla istişare etti. “Muhtarlarımıza gidiyoruz” Her mahallenin sorununu ve isteğini yerinde tespit edebilmek adına ilçelerde muhtarlarla buluştuğunu söyleyen Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Muhtarlık İşleri Daire Başkanı Erkan Uzun “İlçelerimizde mahalle muhtarlarımızla bir araya geldik. Onların istek ve taleplerini kendilerinden dinledik. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Akın’ın selamlarını ilettik. Başkanımızın da söylediği gibi muhtarlarımızın bizim yanımıza gelmesini beklemeden biz onların yanına gidiyoruz. Herhangi bir talepleri, sıkıntıları olup olmadığını soruyoruz. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi olarak muhtarlarımızla güçlü bir koordinasyon ve daha yakın bir çalışma ortamına sahibiz” dedi.
Samsun Profesörden aşı açıklaması: "Sadece kızamık aşısı yapılarak yılda 14 bin çocuğun ölümü engelleniyor" Samsun’da düzenlenen "Sıfırdan 100’e Bağışıklama" panelinde konuşan Prof. Dr. Nur Baran Aksakal, "Türkiye’de sadece kızamık aşısıyla yılda 14 bin çocuğun ölümü engelleniyor" dedi. Sağlık Bakanlığına bağlı Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) tarafından düzenlenen, Samsun İl Sağlık Müdürlüğü tarafından organize edilen "Sıfırdan 100’e Bağışıklama" paneli Samsun Büyükşehir Belediye Çok Amaçlı Salon’da gerçekleşti. Panelde aşılarla ilgi bilgi veren Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Prof. Dr. Nur Baran Aksakal, "20 tane çocuk kızamık olduğunda birisi mutlaka zatürre olur. Bu zatürre çok dirençlidir. Artık gerçekten yoğun bakım ihtiyacı duyarsınız. Bin çocuktan birini kaybederiz. Biz bugün aşı yapmayalım desek ülkemizde her yıl doğan 1 milyon çocuk var. 1 milyon çocukta yılda 14 bin çocuğun ölümü engelleniyor. Sadece kızamık aşısı yapılarak. Bu kadar hayat kurtaran bir müdahale varken ortada, çocuklarımızı artık kızamıktan koruma noktasına gelmiş, kızamık görmez hale gelmişken bir takım sorunlar çıkmaya başladı. İnsanlar aşıyı sorgulamaya başladılar. Aşı en önemli halk sağlığı uygulamasıdır. Hayat kurtarmak, hem yoğun bakım yatışlarını hem de sakatlıkları önlemek için en etkili yöntemdir. Aşı maalesef başarısının kurbanı olmuş durumdadır. Biz hastalıkları görmedikçe, aşının gerekliliği konusunda bir takım soru işaretleri oluşmaya başlıyor. Bazı insanları aşıyı reddetme eğiliminde oluyorlar. Halbuki bizim amacımız ve niyetimiz insanları aşı ile buluşturmaktır. O hastalıkların kendisini yaşamadan hastalıkların önlenmesini sağlamaktır. Bunun için çok ciddi bir ordu görev alıyor. Sağlık personelimiz aşıyı halkımızı ulaştırmak için çok uğraşıyorlar. Bir yandan kovid-19 virüsü geçirdik ve bununla ilgili pek çok soru gündeme geldi. Bir yandan dediğim gibi artık hastalıkları görmüyoruz. Bu hengame içerisinde çok fazla bilgi kirliliği oluşuyor. Bizler aşı hakkında daha fazla bilgi verebilir miyiz diye Samsun’dayız" şeklinde konuştu. "Aşı reddi konusunda artış var" Yıllara göre insanların aşıyı daha fazla reddettiğini ifade eden Prof. Dr. Nur Baran Aksakal, "Günlük pratik uygulamalarda sağlık personelimizin fark ettiği ret konusunda bir artış söz konusudur. Tabii ki hala aşı çok güvenilir ve pek çok aile çocuklarını aşılatma yoluna gidiyorlar. Onlar sayesinde biz kızamık, kabakulak, boğmaca, tetanos gibi hastalıkları onlar sayesinde görmüyoruz. Kovid döneminde yaşanan bir takım akıl karışıkları nedeniyle maalesef artışta olduğunu biliyoruz. 2017 yılında 43 bin civarındaydı, şu anda sayını daha da arttığını tahmin ediyoruz. Kızamıkla birlikte özellikle Avrupa bölgesinde ülkemizde de son dönemde özellikle 2-3 yılda bir, daha da sayıları artacak şekilde maalesef kızamık vakaları görüyoruz. Aşılama hızınız yükseldiği zaman bu vakalarda da tabii ki azalma bekliyoruz. Şu an için kızamık daha düz seyirdedir. Son 2-3 yıldır biraz daha belli rakamlarda seyrediyor. Aşılanma hızı düştükçe, kişiler aşılarını daha az yaptırdıkça maalesef bizde daha fazla kızamık görmeye başlıyoruz. Sadece kızamık değil özellikle 2 aydan küçük bebeklerimizde boğmaca ölümlerini görebiliyoruz. Tetanos gebelerimizde çok önemsediğimiz bir aşıdır" diye konuştu. "Kovid aşıları sonrası kalp krizi vakalarında artış söz konusu değil" Prof. Dr. Nur Baran Aksakal, konuşmasının devamında şunları söyledi: "Kovid geçirenlerde kalp krizi, damar tıkanıklığı, beyni pıhtı atması gibi riskleri zaten gördük. Aşılar uygulanmaya başladıktan sonra ilk olarak sağlık personelinde yapıldı. Sağlık personelindeki ölümler ve hastaneye yatışlar ciddi şekilde azalmıştı. Sadece 25- 34 yaş grubu erkeklerde 1.1 kat risk artışı olduğuna dair bilgi yayılmıştı. Önemli dergilerde de yayınlandı. 11 milyon aşısız, 10 milyon aşılı insanın Avrupa’da karşılaştırıldığı çalışma sonuçlarına sahibiz. Bu çalışma hem bacakta hem diğer organlarda, tıkanmalar, kalp krizi gibi durumları araştıran bir araştırmadır. Bunun sonucunda da aşılı grupta aşısızlara göre çok daha az gördüğümüzü gördük. Bu süreçte eğer siz aşı olmadıysanız ve kovid geçirdiyseniz 1-2 ile 7-8 kat fazla kalp krizi ya da trombüs, diğer organ hasarı görebildiniz. Başlı başına kovid bir sorunken kovid geçirme aşılı insanlarda da söz konusuyken böyle bir çalışma daha da önem kazanıyor. Net bir şekilde söylüyoruz ki aşı ile böyle bir artış söz konusu değildir. Asıl aşı olunmadığında ve hastalık geçirildiğinde bu riskin çok faza olduğunu biliyoruz." Panelde ayrıca aşıların koruyucu özelliğini anlatmak amacıyla sağlık personellerine “Sıfırdan 100’e Bağışıklama” konusunda eğitim verildi. Panele Sağlık Bakanlığında görevli Dr. Osman Topaç, panelde konuşmacı olarak yer aldı. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinde görevli Prof. Dr. Ateş Kara da panele online olarak bağlandı. Panel katılanlara belge sunumu ile son buldu. (FAU-