Samsun’da düzenlenen "Sıfırdan 100’e Bağışıklama" panelinde konuşan Prof. Dr. Nur Baran Aksakal, "Türkiye’de sadece kızamık aşısıyla yılda 14 bin çocuğun ölümü engelleniyor" dedi.
Sağlık Bakanlığına bağlı Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) tarafından düzenlenen, Samsun İl Sağlık Müdürlüğü tarafından organize edilen "Sıfırdan 100’e Bağışıklama" paneli Samsun Büyükşehir Belediye Çok Amaçlı Salon’da gerçekleşti. Panelde aşılarla ilgi bilgi veren Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Prof. Dr. Nur Baran Aksakal, "20 tane çocuk kızamık olduğunda birisi mutlaka zatürre olur. Bu zatürre çok dirençlidir. Artık gerçekten yoğun bakım ihtiyacı duyarsınız. Bin çocuktan birini kaybederiz. Biz bugün aşı yapmayalım desek ülkemizde her yıl doğan 1 milyon çocuk var. 1 milyon çocukta yılda 14 bin çocuğun ölümü engelleniyor. Sadece kızamık aşısı yapılarak. Bu kadar hayat kurtaran bir müdahale varken ortada, çocuklarımızı artık kızamıktan koruma noktasına gelmiş, kızamık görmez hale gelmişken bir takım sorunlar çıkmaya başladı. İnsanlar aşıyı sorgulamaya başladılar. Aşı en önemli halk sağlığı uygulamasıdır. Hayat kurtarmak, hem yoğun bakım yatışlarını hem de sakatlıkları önlemek için en etkili yöntemdir. Aşı maalesef başarısının kurbanı olmuş durumdadır. Biz hastalıkları görmedikçe, aşının gerekliliği konusunda bir takım soru işaretleri oluşmaya başlıyor. Bazı insanları aşıyı reddetme eğiliminde oluyorlar. Halbuki bizim amacımız ve niyetimiz insanları aşı ile buluşturmaktır. O hastalıkların kendisini yaşamadan hastalıkların önlenmesini sağlamaktır. Bunun için çok ciddi bir ordu görev alıyor. Sağlık personelimiz aşıyı halkımızı ulaştırmak için çok uğraşıyorlar. Bir yandan kovid-19 virüsü geçirdik ve bununla ilgili pek çok soru gündeme geldi. Bir yandan dediğim gibi artık hastalıkları görmüyoruz. Bu hengame içerisinde çok fazla bilgi kirliliği oluşuyor. Bizler aşı hakkında daha fazla bilgi verebilir miyiz diye Samsun’dayız" şeklinde konuştu.
"Aşı reddi konusunda artış var"
Yıllara göre insanların aşıyı daha fazla reddettiğini ifade eden Prof. Dr. Nur Baran Aksakal, "Günlük pratik uygulamalarda sağlık personelimizin fark ettiği ret konusunda bir artış söz konusudur. Tabii ki hala aşı çok güvenilir ve pek çok aile çocuklarını aşılatma yoluna gidiyorlar. Onlar sayesinde biz kızamık, kabakulak, boğmaca, tetanos gibi hastalıkları onlar sayesinde görmüyoruz. Kovid döneminde yaşanan bir takım akıl karışıkları nedeniyle maalesef artışta olduğunu biliyoruz. 2017 yılında 43 bin civarındaydı, şu anda sayını daha da arttığını tahmin ediyoruz. Kızamıkla birlikte özellikle Avrupa bölgesinde ülkemizde de son dönemde özellikle 2-3 yılda bir, daha da sayıları artacak şekilde maalesef kızamık vakaları görüyoruz. Aşılama hızınız yükseldiği zaman bu vakalarda da tabii ki azalma bekliyoruz. Şu an için kızamık daha düz seyirdedir. Son 2-3 yıldır biraz daha belli rakamlarda seyrediyor. Aşılanma hızı düştükçe, kişiler aşılarını daha az yaptırdıkça maalesef bizde daha fazla kızamık görmeye başlıyoruz. Sadece kızamık değil özellikle 2 aydan küçük bebeklerimizde boğmaca ölümlerini görebiliyoruz. Tetanos gebelerimizde çok önemsediğimiz bir aşıdır" diye konuştu.
"Kovid aşıları sonrası kalp krizi vakalarında artış söz konusu değil"
Prof. Dr. Nur Baran Aksakal, konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Kovid geçirenlerde kalp krizi, damar tıkanıklığı, beyni pıhtı atması gibi riskleri zaten gördük. Aşılar uygulanmaya başladıktan sonra ilk olarak sağlık personelinde yapıldı. Sağlık personelindeki ölümler ve hastaneye yatışlar ciddi şekilde azalmıştı. Sadece 25- 34 yaş grubu erkeklerde 1.1 kat risk artışı olduğuna dair bilgi yayılmıştı. Önemli dergilerde de yayınlandı. 11 milyon aşısız, 10 milyon aşılı insanın Avrupa’da karşılaştırıldığı çalışma sonuçlarına sahibiz. Bu çalışma hem bacakta hem diğer organlarda, tıkanmalar, kalp krizi gibi durumları araştıran bir araştırmadır. Bunun sonucunda da aşılı grupta aşısızlara göre çok daha az gördüğümüzü gördük. Bu süreçte eğer siz aşı olmadıysanız ve kovid geçirdiyseniz 1-2 ile 7-8 kat fazla kalp krizi ya da trombüs, diğer organ hasarı görebildiniz. Başlı başına kovid bir sorunken kovid geçirme aşılı insanlarda da söz konusuyken böyle bir çalışma daha da önem kazanıyor. Net bir şekilde söylüyoruz ki aşı ile böyle bir artış söz konusu değildir. Asıl aşı olunmadığında ve hastalık geçirildiğinde bu riskin çok faza olduğunu biliyoruz."
Panelde ayrıca aşıların koruyucu özelliğini anlatmak amacıyla sağlık personellerine “Sıfırdan 100’e Bağışıklama” konusunda eğitim verildi. Panele Sağlık Bakanlığında görevli Dr. Osman Topaç, panelde konuşmacı olarak yer aldı. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinde görevli Prof. Dr. Ateş Kara da panele online olarak bağlandı.
Panel katılanlara belge sunumu ile son buldu.
(FAU-