- 26 Mart 2023 Pazar 10:56

Bursa’da büyük kentsel dönüşüm yaşanacak, 5 ayrı semtte ofis açılıyor

A
A
A
Bursa’da büyük kentsel dönüşüm yaşanacak, 5 ayrı semtte ofis açılıyor

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa’da çöküntü alanı olarak belirledikleri 5 ayrı mahallede kentsel dönüşüm ofisi açacaklarını söyledi.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa’da çöküntü alanı olarak belirledikleri 5 ayrı mahallede kentsel dönüşüm ofisi açacaklarını söyledi.


Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından kentsel dönüşüm ülkenin en önemli ve en çok konuşulan konusu haline geldi. Devletin en üstündeki isimlerden şehirlerdeki yöneticilere, STK’lara ve meslek odalarına kadar herkes kentsel dönüşümü konuşurken, depremin yaşandığı 6 Şubat tarihinden bu güne başta Gaziantep olmak üzere depremin yıkıma sebep olduğu tüm doğu illerini gezip sorunlarını yerinde gören Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, bir yandanda Bursa’yı yakından ilgilendiren kararlara imza attı.


Hatay görevi sırasında Büyükşehir olarak Bursa için de hazırlık yaptıklarını belirten Aktaş, Bursa’yı bu konuda harekete geçirmek için büyükşehir uhdesindeki BURKENT’e Bursa’da 5 ayrı semtte kentsel dönüşüm ofisi açmaları için talimat verdiğini söyledi.


Aktaş, "Hemen harekete geçiyoruz. 1050 Konutlar başta olmak üzere Demiryolualtı ve Ankara Yolu alt ve üstünde ofislerimizi açacağız. Vatandaşlarımızla görüşmelere başlamalarını istedik. Hızlı hareket etmek durumundayız" dedi.


Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın kendi BURKENT’e verdiği bu talimatın ardından da vatandaşlarla bahsi geçen 5 semtte görüşmelerin başlatılıp, sözleşme imzalamalarına geçilmesi bekleniyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Fatih Erbakan, pamuk tarlasından iktidara seslendi: “Çiftçimizin bu feryadını duyun” Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, girdi maliyetleri ve düşük alım fiyatları nedeniyle büyük sıkıntı çeken pamuk üreticisinin dertlerini birinci ağızdan dinleyerek iktidara seslendi. Erbakan, “Çiftçimizin bu feryadını duyun” dedi. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Aydın’ın Söke ilçesinde pamuk tarlasında çiftçilerle buluştu. Çiftçinin maliyetler nedeniyle çok büyük zarara uğradığını belirten Erbakan şöyle konuştu: “Çiftçi kardeşlerimizle, muhtarımızla ve burada köyün ahalisiyle pamuk tarımıyla uğraşan kardeşlerimizle bir araya geldik. Kendilerinin dertlerini dinledik özellikle bu dertlere ortak olmak ve birinci ağızdan bu sıkıntılara şahit olup dinlemek için buraya kadar geldik. Tabii bir defa girdi maliyetleri son derece yüksek. Sulamanın maliyeti yüksek, mazot maliyeti çok yüksek, gübre maliyeti yüksek... Bu maliyetlerin artışı karşısında pamuğun alım fiyatında ise yeterli bir artışı olmuyor. Örneğin bu sene dönüm başına 11 bin TL’ye ancak satabiliyoruz diyorlar halbuki dönüm başına pamuk maliyeti 16-17 bin TL. Yani dönüm başına 5 bin TL net zarar var. Korkunç bir durum bu.” “Pamuk üretiminde dışa bağımlılık artıyor” Pamuk üretiminin 2002’den bu yana yaklaşık 1 milyon tona yakın düştüğünü kaydeden Erbakan, bunun dışa bağımlılığı artırdığını kaydederek, “Bakınız Türkiye’de 2002’de 1 milyon ton pamuk üretilirken bugün üretim 650 bin tona düşmüş ve 2002’de 720 bin hektar pamuk tarlası varken bugün 359 bin hektara düşmüş. Ama Türkiye’nin ihtiyacı yıllık 1 buçuk milyon ton. 650 bin ton üretiyoruz ancak ihtiyaç 1 buçuk milyon ton. Nerdeyse her sene 1 milyon ton pamuk ithal emek mecburiyetinde kalıyoruz. Neden? Çiftçimizi desteklemediğimiz için, onlar bu maliyetlerin altında ezildikleri için” şeklinde konuştu. “Tarımı bitiriyoruz, milyonlarca çiftçimizi perişan ediyoruz” İktidara Söke‘den, pamuk tarlasından seslenen Erbakan, “Çiftçimizin bu feryadını duyun. Onların derdiyle dertlenin ve mutlaka alım fiyatını olması gereken noktaya getirecek çalışmaları yapın. Bununla beraber girdi maliyetlerinde gerekli destekleri verin. Bakınız mazot ve gübre desteğinin olmadığını, son derece sembolik olduğunu biraz önce bize ifade ettiler. Şimdi bir de bu mazot ve gübre desteği 2025’ten itibaren tamamen kalkıyor Cumhurbaşkanı kararıyla. Böyle yaparak tarımı bitiriyoruz, tarımı katlediyoruz, hem Türkiye’yi daha çok dışa bağımlı hale getiriyoruz, hem de milyonlarca çiftçimizi de perişan ediyoruz. Buna hakkımız yok! Girdi maliyetlerini düşürmek, destekleri arttırmak ve aynı zamanda alım fiyatını da olması gereken noktaya getirerek çiftçimizin üretimine de ne kadar üretirsen üret ben alırım devlet olarak deyip garanti vermek lazım. Bunu merhum Erbakan hocamız 54. Hükümet zamanında yaptı” dedi.
Malatya 87 puanla atanamayan FETÖ mağduru öğretmen, diploması ile simit satıyor Malatya’da yaşayan Biyoloji Öğretmeni Serkan Çetin, FETÖ’nün soruları çaldığı 2010’da girdiği sınavdan 87 puan almasına rağmen atanamadı. Çetin şimdi üniversite diploması ile sokak sokak dolaşarak simit satıyor. Malatya’da yaşayan 42 yaşındaki Serkan Çetin, 2005 yılında İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği Bölümünden mezun olduktan sonra KPSS sınavlarına hazırlandı. 2008 yılında girdiği sınavdan 85 alan Çetin, atanamayınca 2010’da yeniden sınava girdi ve bu sefer de 87 puan aldı. Yüksek puan almasına rağmen o dönem FETÖ’nün soruları çalması nedeniyle mağdur olduğunu ve atanamadığını ifade eden Çetin, o gün bugündür çok sevdiği biyoloji öğretmenliğine atanmak için bekliyor. Bu sırada boş durmayan Çetin, simitçiliğe başlayarak kentte kısa sürede diplomalı simitçi olarak tanındı. Üniversite diploması ile birlikte sokak sokak gezerek simit satan Çetin’e vatandaşların da ilgisi bir hayli fazla. Her kesimden destek gören biyoloji öğretmeni Çetin’e vatandaşlar da simit alarak destek verirken bir an önce mesleğine başlamasını temenni ediyorlar. Başarılı bir üniversite hayatı geçirdikten sonra atanmak için beklerken o dönem Fetullahçı Terör Örgütü’nün soruları çalarak kendi adamlarını atadığını belirten Serkan Çetin, hakkının verilmesini istiyor. Diploması ile simit satarak geçindiğini belirten Çetin, 6 Şubat depremlerinin ardından evinin yıkıldığını ve konteyner kentte kaldığını söyledi. Şehri hiç terk etmeyi düşünmediğini ifade eden Çetin, vatandaşların da artık kendisini diplomalı simitçi olarak tanıdığını ve destek olduklarını söyledi. Çok sevdiği biyoloji öğretmenliğine başlamak için her gün umutla beklediğini ifade eden Çetin, okulların açıldığı bugünlerde öğretmenlik hayalinin hiç bitmediğini söyledi.
Adana 15 yaşında işlediği hırsızlık suçundan 3 yıl 4 ay ceza alan 19 yaşındaki genç hapse girdi Adana’da 15 yaşında işlediği hırsızlık suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezası alan ve 19 yaşındayken silahlı saldırıya uğrayarak başından vurulan genç, yüzde 96 engelli hale geldi. Cezası kesinleşen genç cezaevine girdi. Merkez Yüreğir ilçesi Levent Mahallesi’nde yaşayan Emin Nugay (20), 15 yaşında işlediği hırsızlık suçu nedeniyle 3 yıl 4 ay hapis cezası aldı. 19 yaşında silahlı saldırı sonucu başından vurularak yüzde 96 engelli hale gelen genç, hapis cezası kesinleşince cezaevine girdi. Uğradığı silahlı saldırı sonrasında yaşamını tekerlekli sandalyede ve bakıma muhtaç olarak sürdüren Emin Nugay’ın (20) cezaevine gönderilmesine aile tepki gösterdi. 20 yaşındaki engelli gencin annesi Selma Nugay (42), yüzde 96 engelli olduğuna dair hastaneden alınan raporlarının olduğunu söyledi. 5 Mayıs 2023 tarihinde oğlunun silahla yaralanması sonucu yüzde 96 engelli kaldığını ve bu yüzden evde yatalak olduğunu belirten anne Nugay, "15 yaşında işlediği hırsızlık suçundan dolayı cezası vardı. Oğlumun adliyede tutuklanmasına karar verildi" dedi. "Oğlum yemek yiyemiyor, su bile içemiyor" Evde Emin’e kendilerinin baktığını, felçli olduğu için kendi özbakımını dahi yapamadığını ifade eden Nugay, "Benim oğlum cezaevi ortamına müsait bir çocuk değil. Tek başına yemek yiyemiyor, su bile içemiyor. Oğlumu cezaevinden çıkartmak için gitmediğim kurum, makam kalmadı, bu konuda büyüklerimizden Allah rızası için bu infazın durdurulmasını talep ediyorum. Oğlum bu şekilde cezaevinde kaldıkça hem tedavisi yarım kalıyor hem de sağlık durumu gittikçe kötüye ilerliyor" diye konuştu. "19 yaşında oğlum kafasından vuruldu" Oğlunun sağlık raporlarının, hastanede ne kadar süre kaldığı ile ilgili tüm raporların mevcut olduğunu söyleyen anne Nugay, "6-7 ay hastanede yattı, 3-4 ay bilinci kapalı bir şekilde yoğun bakımda yattı. Oğlum şanslı bir çocuk, herhangi bir ameliyat veya operasyon geçirmeden tedavi oldu. Beynine aldığı hasardan dolayı şu an kafasında gelgitler oluşuyor ve kafatasının yarısı olmadan yaşıyor. Oğlumun steril bir ortamda bakılması lazım çünkü oğlum bakıma muhtaç. Bunu bile bile oğlumu evden alıp cezaevine yerleştirdiler" dedi.