POLİTİKA - 10 Eylül 2024 Salı 18:05

Fatih Erbakan, pamuk tarlasından iktidara seslendi: “Çiftçimizin bu feryadını duyun”

A
A
A
Fatih Erbakan, pamuk tarlasından iktidara seslendi: “Çiftçimizin bu feryadını duyun”

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, girdi maliyetleri ve düşük alım fiyatları nedeniyle büyük sıkıntı çeken pamuk üreticisinin dertlerini birinci ağızdan dinleyerek iktidara seslendi. Erbakan, “Çiftçimizin bu feryadını duyun” dedi.


Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Aydın’ın Söke ilçesinde pamuk tarlasında çiftçilerle buluştu. Çiftçinin maliyetler nedeniyle çok büyük zarara uğradığını belirten Erbakan şöyle konuştu:


“Çiftçi kardeşlerimizle, muhtarımızla ve burada köyün ahalisiyle pamuk tarımıyla uğraşan kardeşlerimizle bir araya geldik. Kendilerinin dertlerini dinledik özellikle bu dertlere ortak olmak ve birinci ağızdan bu sıkıntılara şahit olup dinlemek için buraya kadar geldik. Tabii bir defa girdi maliyetleri son derece yüksek. Sulamanın maliyeti yüksek, mazot maliyeti çok yüksek, gübre maliyeti yüksek... Bu maliyetlerin artışı karşısında pamuğun alım fiyatında ise yeterli bir artışı olmuyor. Örneğin bu sene dönüm başına 11 bin TL’ye ancak satabiliyoruz diyorlar halbuki dönüm başına pamuk maliyeti 16-17 bin TL. Yani dönüm başına 5 bin TL net zarar var. Korkunç bir durum bu.”



“Pamuk üretiminde dışa bağımlılık artıyor”


Pamuk üretiminin 2002’den bu yana yaklaşık 1 milyon tona yakın düştüğünü kaydeden Erbakan, bunun dışa bağımlılığı artırdığını kaydederek, “Bakınız Türkiye’de 2002’de 1 milyon ton pamuk üretilirken bugün üretim 650 bin tona düşmüş ve 2002’de 720 bin hektar pamuk tarlası varken bugün 359 bin hektara düşmüş. Ama Türkiye’nin ihtiyacı yıllık 1 buçuk milyon ton. 650 bin ton üretiyoruz ancak ihtiyaç 1 buçuk milyon ton. Nerdeyse her sene 1 milyon ton pamuk ithal emek mecburiyetinde kalıyoruz. Neden? Çiftçimizi desteklemediğimiz için, onlar bu maliyetlerin altında ezildikleri için” şeklinde konuştu.



“Tarımı bitiriyoruz, milyonlarca çiftçimizi perişan ediyoruz”


İktidara Söke‘den, pamuk tarlasından seslenen Erbakan, “Çiftçimizin bu feryadını duyun. Onların derdiyle dertlenin ve mutlaka alım fiyatını olması gereken noktaya getirecek çalışmaları yapın. Bununla beraber girdi maliyetlerinde gerekli destekleri verin. Bakınız mazot ve gübre desteğinin olmadığını, son derece sembolik olduğunu biraz önce bize ifade ettiler. Şimdi bir de bu mazot ve gübre desteği 2025’ten itibaren tamamen kalkıyor Cumhurbaşkanı kararıyla. Böyle yaparak tarımı bitiriyoruz, tarımı katlediyoruz, hem Türkiye’yi daha çok dışa bağımlı hale getiriyoruz, hem de milyonlarca çiftçimizi de perişan ediyoruz. Buna hakkımız yok! Girdi maliyetlerini düşürmek, destekleri arttırmak ve aynı zamanda alım fiyatını da olması gereken noktaya getirerek çiftçimizin üretimine de ne kadar üretirsen üret ben alırım devlet olarak deyip garanti vermek lazım. Bunu merhum Erbakan hocamız 54. Hükümet zamanında yaptı” dedi.



Fatih Erbakan, pamuk tarlasından iktidara seslendi: “Çiftçimizin bu feryadını duyun”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Tiyatrolu günler 1 Ekim’de başlıyor Bodrum Belediyesi Şehir Tiyatrolarının yeni sezon tanıtım toplantısı gerçekleşti. Sanatseverleri tiyatronun büyülü dünyasıyla buluşturmak için perdelerini açmaya hazırlanan Bodrum Belediyesi Şehir Tiyatrolarının yeni sezon tanıtım toplantısı, Bodrum Belediyesi Nurol Kültür Merkezinde yapıldı. Toplantıya Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’yi temsilen Başkan Vekili Genel Koordinatör Emel Çakaloğlu, Bodrum Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni, Yazar, Yönetmen ve Oyuncu Metin Zakoğlu, Şehir Tiyatroları oyuncuları, belediye birim müdürleri ve basın mensupları katıldı. Bodrum Belediyesi Şehir Tiyatrolarının yeni sezonu hakkında bilgilendirmeler yapan Genel Sanat Yönetmeni Metin Zakoğlu şunları söyledi: “Bodrum Belediye Tiyatrosu bu sene art arda dört oyunla perde açacak. 12 ay perde kapanmayacak. Yazın da bulduğumuz boş alanlarda, parklarda, bahçelerde tüm oyunlarımızı döndüreceğiz. Ekim’den itibaren Bodrumlular tiyatroya doyacak. Bodrum’da tiyatro konuşulacak.” dedi. Zakoğlu, tiyatroyu köylere ve Bodrum’da yaşayan engelli vatandaşlara götürmek istediklerini de vurguladı. Vekil Çakaloğlu: “Bodrum’da perdeler hiç kapanmasın, sanatın ışığı hep yanımızda olsun” Belediye Başkan Vekili Emel Çakaloğlu, Bodrum’da tiyatrolu günlerin başlayacağı müjdesini vererek şunlara değindi: “Yerel yönetimlerin sanatı ve sanatçıyı desteklemesi, kültürel zenginliği sağlayarak yerel kimliği güçlendirir, sosyal sorunları gündeme getirerek toplumda farkındalık için yardımcı olur. Bizler aydınlık yarınların oluşması için özenle yolumuza devam ediyoruz. Çağdaş, aydın ve empati gücü yüksek nesiller yetiştirmek, onları sanatla buluşturmak ve toplumsal refahı yükseltmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda en son Bodrum Belediyesi Şehir Tiyatrolarımızda yenilikler yaptık. Sanatın toplumsal refah üzerindeki olumlu etkilerini göz önünde bulundurarak Bodrum’u bir sanat merkezi haline getirmek istiyoruz. Bodrum’da perdeler hiç kapanmasın, sanatın ışığı hep yanımızda olsun” Konuşmaların ardından Genel Sanat Yönetmeni Metin Zakoğlu, basın mensuplarından gelen soruları yanıtladı. Tanıtım toplantısı toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi. Sezon açılışı 1 Ekim Salı günü Metin Zakoğlu’nun Neşeli Gazino’su ile yapılacak. Bodrum Belediyesi Şehir Tiyatroları Oyun Programında 1 Aralık 2024 Pazar gününe kadar toplam dört oyun tiyatroseverlerin beğenisine sunulacak.
Ankara YÖK Başkanı Özvar, ‘2030 Vizyonu’ için 5 bölgesel toplantı düzenleneceğini bildirdi Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, yükseköğretimdeki stratejik hedefleri paylaşmak ve üniversitelerin görüşlerini almak amacıyla 5 bölgesel toplantı düzenleyeceklerini açıkladı. Dijital eğitimde kaliteyi koruma zorluklarına ve yeni dijital meslek programlarının önemine dikkat çeken Özvar, 2030 yılına kadar yükseköğretimde büyük fırsatlar ve zorlukların geleceğini belirtti. ‘2030’a Doğru Yükseköğretim Vizyonu Toplantısı’ Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar’ın katılımıyla Gazi Üniversitesi Rektörlük Binası’nda gerçekleştirildi. Toplantıya üniversitelerin rektörleri ve rektör yardımcıları da katıldı. Toplantının açılışına konuşan Özvar, 20’nci yüzyılın ikinci yarısından itibaren yükseköğretim sınırlı bir kesime hitap eden seçkinci bir yapıdan çıkarak toplumun daha geniş kesimine ulaşmaya başladığını dile getirdi. Günümüz yaklaşık 550 milyon öğrencinin yükseköğretime devam ettiğini bildiren Özvar, bu sayının 2030 yılında 380 milyona, 2040 yılında ise 600 milyona ulaşacağının öngörüldüğünü söyledi. 1975 yılında başka bir ülkede eğitim gören öğrenci sayısının yaklaşık 800 bin olduğunu sözlerine ekleyen Özvar, son 50 yılda bu sayının yaklaşık 8 kat artarak 2022 yılında 6.5 milyona yaklaştığını ifade etti. Dünyada ise üniversitelere yönelik son yıllarda en çarpıcı yatırımları yapan ülkelerin başında Türkiye geldiğini kaydeden Özvar, Türkiye’nin genç nesilleri yatırımlar sayesinde üniversiteye erişebilir, yükseköğretim hayatına katılabilir hale geldiğini belirtti. “Ücret politikalarını belirlemeleri göz ardı edilemez bir duruma varmıştır” Özvar, yükseköğretimde karşılaşılan güncel zorluklar, fırsatlar ve gelecekteki beklentileri değerlendirdi. Geleceğin yükseköğretimde önemli fırsatlarla birlikte ciddi sınamaların da geleceği dönüştürücü bir sürecin habercisi olacağını işaret eden Özvar, “Dünya genelinde yükseköğretime ulaşmanın ekonomik maliyetlerinin gittikçe yükselmeye devam etmesi bir yanda hükümetlerin mali ve sosyal politikalarını olumsuz bir şekilde etkilerken diğer yanda insanlar arasında ekonomik eşitsizliklerin artmasına neden olmaktadır. Ülkemizde öğrencilerin devlet üniversitelerinde parasız okuması, devletin en önemli eğitim politikalarından birini teşkil etmektedir. Vakıf üniversitelerinin başarılı öğrencilere yüzde 100 burslu okutması da bu bakımdan takdire şayan bir hizmet olmakla birlikte ekonomik zorlukların yaşandığı bu dönemde paralı okumak zorunda olan gençlerin üniversite öğretimine erişecek seviyelerde ücret politikalarını belirlemeleri göz ardı edilemez bir duruma varmıştır” dedi. "Dijital eğitimin hızla genişlemesiyle yüksek kalite standartlarını korumak zorlaşmaktadır” Kovid-19 salgınıyla çevrim içi eğitim platformlarının yükselişi, yapay zeka destekli kişiselleştirilmiş öğrenme, sanal ve artırılmış gerçeklik uygulamalarının kısa zaman içinde ana gündemler haline geldiğini ifade eden Özvar, “Dijital eğitimin hızla genişlemesiyle birlikte yüksek kalite standartlarını korumak giderek zorlaşmaktadır. Dijital öğrenim mecralarının akreditasyonu da önemli başlıklardan biri olarak kaydedilmelidir. Bu sürecin yükseköğretim anlayışımız ve ilkelerimiz ile beklentilerimizi daha fazla karşılayacak şekilde yeniden planlanması ve yürütülmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra bireyselleştirilmiş dijital eğitimin ekonomik maliyetlerini ve ulaşılabilirliğini hesaba kattığımızda üniversite yöneticilerinden yükseköğretimde erişilebilirlik ve kapsayıcılık prensiplerini zedelemeden çözümler üretmesi beklenecektir” ifadelerini kullandı. “Bu sene 17 yeni ön lisans ve lisans programı 20 üniversitemizde 70’i aşkın sayıda açıldı” Yeni dijital meslekler olarak tarif edilen yazılım ve yapay zeka tabanlı uğraşıların en fazla talep edilen kariyerler olduğuna dikkat çeken Özvar, “Geçtiğimiz yıl başladığımız uzun süren çalışmalar ve istişareler neticesinde bu sene 17 yeni ön lisans ve lisans programı 20 üniversitemizde 70’i aşkın sayıda açıldı. Tam doluluk oranı ile bu yıl bu programlar hizmet vermeye başlıyor. Ülkemizin dijital beceri açığının kapatılmasında önemli rol oynayacağına inandığımız bu programların sayısını, kalite standartlarını düşürmeden önümüzdeki yıllarda artırmaya devam edeceğiz. Buna karşılık istihdama duyarlı olmayan programların tasfiyesini de sürdüreceğiz. Yükseköğretimde dijitalleşme ve yapay zeka konusunda dünyada oldukça iyi bir konumdayız. Son dönemde açtığımız siber güvenlik meslek yüksek okulları, dijital ve yapay zeka tabanlı programlar, hazırladığımız ’Yükseköğrenimde Üretken Yapay Zekanın Kullanımına Dair Etik Rehber’ bu yönde attığımız adımlardan bazılarıdır. Yükseköğretim vizyonumuz gereği bu konu gündemimizde önemli bir yer tutmaya devam edecektir” diye konuştu. "5 ayrı bölgesel toplantı düzenleme kararı aldık" 2030 vizyonu kapsamında bütün üniversite rektörlerinin ve temsilcilerinin katılımıyla 5 ayrı bölgesel toplantı düzenleme kararı aldıklarının da bilgisini veren Özvar, "Bu toplantılar hem Yükseköğretim Kurulunun çalışmalarını stratejik hedef ve önceliklerini detaylı bir şekilde üniversitelerimizle paylaşması hem de üniversitelerimizin bunlar hakkında görüş ve önerilerini ifade etmeleri için çok faydalı bir platform oluşturacaktır” dedi. Özvar’ın konuşmasının ardından basına kapalı olarak devam edilen toplantıda 2030 vizyonu ile ilgili sunumlar gerçekleştirildi.
Artvin Arhavi Belediye Başkanı Turgay Ataselim: "Köy yollarımızda büyük tahribat var" Artvin’in Arhavi ilçesinde şiddetli yağış sonrası Kapisre Deresinin yükselmesiyle 17 köyü etkileyen Ortancalar karayolu çökerken, yolda dolgu çalışması başladı. Vatandaşlar ise yaşanan o anları anlattı. Artvin’in Arhavi’nin ilçesi dün etkili olan şiddetli yağışlar sonrası yaşanan sel ve su taşkınlarını sonrası bazı köy yolları ulaşıma kapandı. Dereüstü, Üçler, A. Şahinler, Kireçlik, Kestanealan, Güneşli, Gürgencik, Dikyamaç, Ortacalar, Arılı, Küçükköy, Başköy, Yıldızlı, Dülgerli, Soğucak, Boyuncuk, Tepeyurt ve Kestanealan köylerinin ulaşıma kapandığı karayolu çökmesiyle ulaşıma kapandı. Kentte yağış devam ederken Devlet Su İşleri ekipleri Kapisre Deresinde çöken yolda dolgu çalışmalara başladı. Arhavi Belediye Başkanı Turgay Ataselim yaptığı açıklamada, “Aldığımız resmi kaynakların verilerine göre metrekareye 198 kilogram yağış düştü. Bundan kaynaklı bir afet yaşadık. Devlet Su İşleri sayesinde olabilecek riskleri atlatmış olduk. Köy yollarımızda büyük tahribat var. Okullarımızda taşımacılık eğitimi 2 günlüğüne durdurulmuş halde. Fakat ilçemizde eğitime ara vermedik. Şehir merkezinde ufak tefek su taşkınları oldu ama büyük bir sıkıntımız yok. Maddi hasarımız da yok. Bütün kurumlar burada bütün ekipler burada . Olabilecek bütün ani müdahaleleri yapıyorlar. Süreç şu anda stabil durumda akşam 8’de kadar risk devam ediyor. İnşallah 2. bir afet yaşamadan atlatacağız” ifadelerini kullandı. Öte yandan Hopa-Borçka karayolu üzerinde bulunan Sundura Deresinin taşmasıyla, Yanmış Köprü mevkide karayolunda çökme meydana geldi. Yol tek yönlü ulaşıma kapanırken, ekipler güvenlik önlemleri alarak çalışmalarına devam ediyor.