SAĞLIK - 19 Kasım 2024 Salı 13:05

Kuş gribine karşı uzman uyarısı

A
A
A
Kuş gribine karşı uzman uyarısı

Kuş gribinin yüksek patojenik türünün çiftliğe bulaşması durumunda tüm hayvanların telef olabileceğine dikkat çeken Veteriner Sağlık Teknikeri Tuncer Kocaağa, "Alınacak tedbirlerle bu hastalığın insan sağlığına olumsuz etkisi olmayacaktır" dedi.


Türkiye’de geçtiğimiz haftalarda görülen kuş gribi vakaları, kanatlı hayvan üreticileri arasında paniğe yol açtı. Konunun gündeme gelmesinin ardından Tarım ve Orman Bakanlığı, hastalığın yayılmasını önlemek için her türlü tedbirin alındığını ve salgın olarak nitelendirilebilecek bir durumun söz konusu olmadığını açıkladı.


Bolu’da kanatlı hayvan çiftliklerinde üreticilere destek veren Veteriner Sağlık Teknikeri Tuncer Kocaağa, "tavuk vebası" olarak da bilinen kuş gribinin yüksek patojenik türünün bulaşması halinde hayvanların tamamının telef olabileceğini söyledi.



"Ciddi bir ekonomik kayba sebep olur"


Kuş gribinin özellikle göçmen kuşlar aracılığıyla yayılma riski taşıdığına dikkat çeken Kocaağa, "Ülkemiz, göçmen kuşların konak yeri ve transfer noktasında. Göçmen kuşlar en büyük bulaşma özelliği taşıyan kuşlardır. Kuş gribi bir salgına neden olur. Göçmen kuşlardan, serbest gezen kuşlara bulaşır. Bulaşıcılığı oldukça yüksek ve viral bir hastalıktır. Gezen tavuklarımıza, kuşlarımıza ve en tehlikelisi de çiftlik hayvanlarımıza ulaşma ihtimali yüksektir. Kuş gribi ciddi ekonomik kayıplara sebep olur"



"Bolu, üretimin yaklaşık yüzde 30’unu karşılıyor"


Bolu’da 8 bin 233 metrekarelik alanda faaliyet gösteren çiftliklerin, Türkiye genelindeki üretimin yaklaşık yüzde 30’unu karşıladığını belirten Kocaağa, Tarım ve Orman Bakanlığı ile il ve ilçe müdürlüklerinin, muhtemel bir salgının önlenmesi için veteriner hekimlerle koordineli şekilde çalıştığını söyledi.



"Kuş gribi vakalarının insan üzerinde olumsuz etki oluşturacağına inanmıyorum"


Kocaağa, kuş gribinin insanlara doğrudan bulaşan bir hastalık olmadığının altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Kuş gribi, direkt insana bulaşan viral bir hastalık değil. O yüzden gıda güvenliği önemlidir. İlk önce bizim kendi biyogüvenliğimize kişisel olarak önem göstermemiz lazım. Ellerimizi her zaman temiz tutarak, hijyenimize dikkat etmemiz lazım. Biyogüvenlik önlemleri pandemide de aldığımız önlemlere benzer. Bu önlemleri aldığımızda kuş gribi vakalarının insan üzerinde olumsuz etki oluşturacağına inanmıyorum"



"Çiftliğin yüzde 100’ünü kaybetme riskimiz var"


Hastalığın daha etkili olan türünün çiftliğe bulaşması durumunda hayvanların tamamının kaybedilebileceğini belirten Veteriner Sağlık Teknikeri Tuncer Kocaağa, "Kuş gribinin iki türü vardır. Birincisi yüksek türdür. Bulaştığında hayvanların yüzde 100’ünü kaybedebiliriz. Bir de hafif bulaşıcı şekilde seyreden tür vardır. Çiftliğe, kuş gribinin yüksek türü bulaştığında hayvanların yüzde 100’ünü kaybetme riskimiz vardır. Peki, bu mevsimde böyle bir şey yaşanması mümkün mü? Mümkün tabii. Mevsim kış. Virüsler genellikle nemli ve daha sıcak mevsimleri severler. O yüzden ilerideki günlerde kuş hareketleri anlamında bir kısıtlama olacaktır. Soğuk havalarda kuşlar çok fazla hareket etmez. Bir de hava soğuk olduğu için hastalığın yayılma etkisi de doğal olarak azalma eğilimine gidecektir" dedi.



Kuş gribine karşı uzman uyarısı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu ‘Yapılmayan kış bakımı, arılarda koloni ve rekolte kaybına neden oluyor’ Türkiye’de en fazla bal üretiminin yapıldığı Ordu’da arıcılar, koloni ve rekolte kayıplarının önüne geçmek için kışlık bakım çalışmalarına başladı. Ordu’da 3 bin 500 kayıtlı arıcı ve yaklaşık 10 bin aile arıcılık sektöründen geçimini sağlıyor. Ordulu arıcılar tarafından 50’yi aşkın ilde üretimi yapılan ballar Avrupa ülkelerine de ihraç ediliyor, yılda 20 bin ton ile Türkiye’de en fazla bal üretimi Ordu’da yapılıyor. Bahar bakımlarının ardından yaklaşık 5 ay süren bal sezonunu tamamlayan arıcılar, şimdi ise kış mevsimi için bakımlara başladı. İlde bulunan arıcılar, varroa hastalığı başta olmak üzere, koloni ve balda rekolte kayıplarının önüne geçmek adına bu bakımlarını gerçekleştiriyor. “Koloni ve balda rekolte kayıplarına neden olabilir” Ordu Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Akın Çiftçi, bakım yapılmadığı takdirde koloni ve gelecek sezon için rekolte kayıplarının yaşanabileceğini belirterek, “Arılarımız için sonbahar bakımı son derece önemli. Biz arılarımızı kış mevsimine ne kadar sağlıklı sokabilirsek, önümüzdeki sezona arılarımız daha düzenli çıkmış olur. Bununla ilgili zaten arıcılarımız gerekli çalışmaları yapıyorlar. Yaylalardan geldikten sonra arılarımızın bakımlarını yeterince yapmamış olursak, varroa mücadelesini yapmamış olursak, sonbahar bakımında arılarımızı yeniden yavrulatmaz isek gerçekten koloni kayıplarına yol açabilir, bununla birlikte rekolte kaybı da yaşanır” dedi. “Kışlık bakım arılarımız için son derece önemli” Ordu’da yaklaşık 35 yıldır arıcılık yapan Ercan Yıldız ise, “Normalde Nisan ayının 15’i ile Eylül ayının 15’i arasında bal sezonumuz oluyor. Bu tarihten sonra arılarımızın kışlık bakımlarını yapıyoruz. Bu bakımlarda eksik yiyeceklerini tamamlıyoruz, fazlalık çerçeveleri toplayıp, arılarımızı sıkıştırıyoruz. Bunların yanında varroa ilaçlamalarımızı yapıyoruz. Bu bakımları tamamladıktan sonra şubat ayına kadar arı ile ilgili pek bir işimiz kalmıyor, sadece gerekli kontrollerini sağlıyoruz. Kışlık bakımın ardından bahar bakımlarına başlıyoruz” ifadelerine yer verdi.
Eskişehir İletişim Bilimleri Fakültesi’nde ’Type&Art Poster Sergisi’ açıldı Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) Öğr. Gör. Dr. Onur Kuran tarafından Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Sergi Salonu’nda ’Harflerin Ötesinde Type&Art Poster Sergisi’ düzenlendi. Oluşturduğu eserler ve sergi hakkında bilgi veren Öğr. Gör. Dr. Kuran, "2022-2024 yılları arasında yaşadığım anlar, hayatımda derin izler bırakan olaylar ve hisle bu serginin temelini oluşturdu. Bu süreçte karşılaştığım zorluklar, başarılar, kayıplar ve keşifler, tek bir sözcüğün içine sığdırılan yoğun duygusal ve zihinsel deneyimlere dönüştü. ’Type&Art’ No:1 poster serisi, her bir harfin, noktaların ve boşlukların iç içe geçtiği bu grafik yolculuğu, yaşanmışlıkların sanatla ve tipografiyle nasıl bir araya geldiğini gözler önüne seriyor. Posterlerim sadece tipografinin görsel gücünü değil, aynı zamanda insan deneyiminin derinliğini ve karmaşıklığını da yansıtmayı amaçlıyor. Her bir poster, yaşanan bir anı, hissedilen bir duygu ya da unutulmayan bir olayı simgeleyen tek bir kelimeden ya da cümleden ibaret. Ancak bu kelimelerin arkasında yatan anlam ve his, görsel tasarımlarla katman katman açığa çıkıyor" dedi. 29 Kasım Cuma gününe kadar ziyaret edilebileceği açıklanan sergiye İletişim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülend Aydın Ertekin, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Sevil Bayçu, Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF)Dekan Yardımcıları Prof. DuyguKahraman, Doç. Gülçin Karaca, GSF Öğretim ÜyeleriProf. Dr. Tevfik Fikret Uçar, Prof. Dr. Fethi Kaba, Dr. Öğretim Üyesi Murat Ateşlive öğrenciler katılım gösterdi.
İstanbul Bahçeşehir Koleji U16 Basketbol Takımı, Avrupa’nın en iyileriyle mücadele etti Bahçeşehir Koleji U16 Basketbol Takımı, Real Madrid, Bayern Münih, Olimpia Milano gibi önemli takımların yer aldığı No Borders Cup’ta Türkiye’yi başarıyla temsil etti. Son yıllarda Avrupa ve Türkiye Basketbol Ligi’nde başarılı sonuçlara imza atan Bahçeşehir Koleji Spor Kulubü’nün altyapısı da adından söz ettiriyor. Real Madrid, Bayern Münih, Olimpia Milano’nun da yer aldığı sekiz kulübün katıldığı, Avrupa’nın en prestijli gençlik turnuvalarından biri olan No Borders Cup’ta Türkiye’yi başarıyla temsil eden Bahçeşehir Koleji U16 Erkek Basketbol Takımı gelecek için umut verdi. Bahçeşehir Koleji U16 Erkek Basketbol Takımı, Slovenya ve İtalya’da 24-27 Ekim tarihleri arasında düzenlenen, No Borders Cup’ta Bayern Münih ve Cedevita Olimpija Ljubljana maçlarından galibiyet; Olimpia Milano ve Bassano Italia maçlarından ise yenilgiyle ayrıldı. Turnuvayı dördüncü sırada tamamlayan Bahçeşehir Koleji’nde Altyapı Koordinatörü Hakan Demirel, genç oyuncuların Avrupa’nın en güçlü takımlarıyla aralarındaki farkları görebilmesi ve eksik yönlerine odaklanarak kendilerini geliştirebilmeleri açısından turnuvanın büyük önem taşıdığını vurguladı. Genç oyuncularının yeteneklerini ve potansiyelini gözler önüne serdiğini dile getiren Demirel, "Sporcularımızın bu zorlu mücadelede gösterdiği azim ve kararlılık bizleri gururlandırdı. Avrupa’nın en iyi takımlarıyla oynamak, gençlerimiz için paha biçilemez bir deneyim oldu. Bu turnuvada elde ettiğimiz sonuçlar, geleceğe yönelik umutlarımızı artırdı. Oyuncularımızın potansiyeli çok yüksek ve önümüzdeki yıllarda daha büyük başarılara imza atacaklarına inanıyorum" dedi. Kulüp Başkanı Begüm Yücel ve Sportif Direktör Nemanja Bjelica da takımın başarısından duydukları memnuniyeti dile getirerek, genç sporculara olan desteklerinin devam edeceğini ifade etti.
Bartın Yolda bulduğu cüzdanı sahibine teslim etti Bartın’da 18 yaşında bir genç, sokakta bulduğu cüzdanı sahibine ulaşarak teslim etti. Cüzdanına tekrar ulaşan kadın, parayı saymadan teslim alırken dürüstlüğü nedeniyle gence teşekkür etti. Hendekyanı Mahallesi Zübeyde Hanım Caddesi’nde sokak hayvanları için yemek bırakan N.C isimli kadın, dönüşte içerisinde 60 TL ile kimlik, ehliyet ve kredi kartlarının bulunduğu cüzdanını düşürdü. Bu esnada evine giden 18 yaşındaki Burak Eser cüzdanı buldu. Yolda cüzdanı düşürdüğünü fark eden kadın, polise arayarak yardım istedi. Genç de, telefonla aradığı polislere cüzdanı teslim etmek istedi. Polisler ise cüzdanın kaybolduğu bölge yakınlarında bir kişinin kayıp ihbarı alındığını söyleyerek gençten bulunduğu yerde beklemesini istedi. Tekrar ulaştıkları kadın olay yerine gelerek, gençten teslim cüzdanını teslim aldı. Cüzdanına ulaşmanın mutluluğunu yaşayan kadın, paranın da eksiksiz teslim almanın sevincini yaşadı. Gence teşekkür eden kadın, içerisindeki parayı saymaya bile gerek görmediğini ifade ederek, "Sokak hayvanları için buraya mama bırakmıştım. O sırada cüzdanımı düşürmüş olabilirim. Cüzdanım bulunduğu için çok sevindim. Cüzdanı teslim edecek kadar dürüst birisi içeriden para almaya bile tenezzül etmez. Böyle dürüst bir davranış sergilemesi nedeniyle teşekkür ediyorum" dedi. Cüzdanı bulan genç de, "Arkadaşlarımla yolda yürüyorduk. Onları bıraktım. Evime doğru yürüyordum. Yolda cüzdanı gördüm ve alarak polisi aradım" diye konuştu. Polisin de gelmesinin ardından eksik olup olmadığını kontrol eden kadın, tutanak karşılığında cüzdanını teslim aldı.