ÇEVRE - 22 Ekim 2024 Salı 08:44

Van Gölü her geçen yıl biraz daha çekiliyor

A
A
A
Van Gölü her geçen yıl biraz daha çekiliyor

Türkiye’nin tek sodalı gölü olma özelliğini taşıyan Van Gölü’nde, son yıllarda sularının çekilmesiyle sahiller mikrobiyalit tarlasına döndü.


Bu yıl geçtiğimiz yıllara nazaran daha fazla yağış olmasına rağmen Van Gölü’nde suyun yükselmesi istenen seviyede gerçekleşmedi. Özellikle Van Gölü’nün Adilcevaz ve Tatvan ilçesindeki sahillerinde yaşanan su çekilmesi sonucu ortaya çıkan mikrobiyalitler vatandaşları da şaşırttı.


Dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü’nde iklim değişikliği ve tarımsal sulamaya bağlı yaşanan kuraklık nedeniyle suların çekilmesiyle ortaya çıkan mikrobiyalitler dikkat çekiyor. Van Gölü’nün su seviyesindeki düşüş; iklim değişikliği, tarımsal sulama ve diğer insan etkileri nedeniyle endişe verici bir durum haline geldi. Bu durum, göldeki ekosistem üzerinde de olumsuz etkilere yol açtığı gibi bölgedeki yerel yaşam ve tarım faaliyetleri de bu değişimden etkileniyor.


Her geçen gün farklı bölgelerde görülmeye başlanan mikrobiyalitler, özellikte Tatvan’ın Van Gölü kıyısında yer alan İncekaya köyünde adeta görüntüsüyle mikrobiyalit tarlalarını andırıyor. Van Gölü sahilinde ortaya çıkan farklı boyutlardaki binlerce mikrobiyalit havadan da görüntülendi. Oluşan görüntüler bir yandan görsel bir güzellik sunarken diğer yandan ise su çekilmesinin boyutunu gözler önüne serdi.


Uzmanlar, göldeki çekilmenin yağışların yanı sıra Tatvan, Ahlat ve Adilcevaz’daki tarımsal sulamalardan kaynaklandığını söylediler. Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, sondajların Van Gölü’nü besleyen kaynaklara olumsuz yansıdığını belirterek, “Son yıllarda küresel ısınmayla birlikte bazı havzalarda özelikle göllerde seviye alçalması yaşanmakta. Türkiye’nin doğusunda yer alan Van Gölü Havzası’nda da benzer bir durum yaşanmakta. Özellikle son 4 yıldır yağışlarda bir düşüş yaşanmaktadır. Bu yıl biraz daha yağış miktarı artsa da genel olarak seviyede bir alçalma söz konusudur. Tabi bu seviye alçalmasına neden olan bazı temel faktörler var. Bunların başında da yağışlar gelmektedir. Van Gölü Havzası’ndaki yağış istasyonundaki verilere baktığımızda, son yıllarda ortalama yağışın da altında kaydettiğini görebiliyoruz. Diğer bir sebep ise özellikle tarımsal sulamada kullanılan suların olduğunu ifade edebiliriz. Özellikle Tatvan, Ahlat ve Adilcevaz’dan Erciş’e doğru bir tarım havzası var. Bu alanlarda sondajlarla ciddi bir su tüketimi var. Bu su tüketiminin de olması gölü besleyen kaynaklara olumsuz yansımaktadır. Bazı kaynaklar yer altı su seviyesinin düşmesi ile birlikte kurumuş durumda. Dolayısıyla bu iki temel faktör nedeniyle göl seviyesinde bir alçalma meydana gelmekte. Bu süreç devam etmektedir. Tabi Van Gölü suyunun seviyesinin düşmesi bu olumsuzlukla birlikte bazı ilginç görüntüleri de ortaya çıkarmış oldu. Özellikle göl kıyısında Adilcevaz başta olmak üzere bazı kesimlerde mikrobiyalitler ortaya çıkmaya başladı ve bu mikrobiyalitler farklı ve ilgi çeken bir manzara oluşturmaktadır” dedi.



Van Gölü her geçen yıl biraz daha çekiliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Eylül ayında 212 bin 451 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 0,5 arttı. Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Eylül ayı sonu itibarıyla 30 milyon 678 bin 293 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül ayı Motorlu Kara Taşıtları verisini paylaştı. Buna göre Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Eylül ayı sonu itibarıyla 30 milyon 678 bin 293 oldu. Eylül ayında 212 bin 451 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Eylül ayında trafiğe kaydı yapılan taşıtların yüzde 56,8’ini motosiklet, yüzde 29,5’ini otomobil, yüzde 7,9’unu kamyonet, yüzde 2,9’unu traktör, yüzde 1,6’sını kamyon, yüzde 0,9’unu minibüs, yüzde 0,3’ünü otobüs ve yüzde 0,1’ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 0,5 arttı Eylül ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre minibüste yüzde 28,4, traktörde yüzde 5,2, motosiklette yüzde 4,3 artarken özel amaçlı taşıtta yüzde 52,4, otobüste yüzde 17,1, otomobilde yüzde 5,3, kamyonette yüzde 4,8 ve kamyonda yüzde 1,7 azaldı. Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6,9 arttı Eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı minibüste yüzde 54,2, motosiklette yüzde 27,4, otobüste yüzde 16,6 artarken özel amaçlı taşıtta yüzde 31,6, traktörde yüzde 15,9, otomobilde yüzde 14,9, kamyonda yüzde 3,8 ve kamyonette yüzde 3,7 azaldı. Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Eylül ayı sonu itibarıyla 30 milyon 678 bin 293 oldu Eylül ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların yüzde 52,0’ını otomobil, yüzde 19,6’sını motosiklet, yüzde 15,2’sini kamyonet, yüzde 7,3’ünü traktör, yüzde 3,2’sini kamyon, yüzde 1,7’sini minibüs, yüzde 0,7’sini otobüs ve yüzde 0,3’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Eylül ayında 992 bin 171 adet taşıtın devri yapıldı Eylül ayında devri yapılan taşıtların yüzde 66,4’ünü otomobil, yüzde 14,8’ini kamyonet, yüzde 11,5’ini motosiklet, yüzde 2,8’ini traktör, yüzde 1,9’unu minibüs, yüzde 1,9’unu kamyon, yüzde 0,5’ini otobüs ve yüzde 0,2’sini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Eylül ayında 62 bin 677 adet otomobilin trafiğe kaydı yapıldı. Ocak-Eylül döneminde 1 milyon 961 bin 456 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı Ocak-Eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 13,8 artarak 1 milyon 961 bin 456 adet olurken, trafikten kaydı silinen taşıt sayısı da yüzde 2,1 artarak 22 bin 962 adet oldu. Böylece Ocak-Eylül döneminde trafikteki toplam taşıt sayısında 1 milyon 938 bin 494 adet artış gerçekleşti. Ocak-Eylül döneminde en fazla 1300 ve altı silindir hacimli otomobil kaydı yapıldı. Ocak-Eylül döneminde trafiğe kaydı yapılan 746 bin 595 adet otomobilin yüzde 32,6’sı 1300 ve altı, yüzde 22,1’i 1401-1500, yüzde 16,7’si 1301-1400, yüzde 12,9’u 1501-1600, yüzde 6,3’ü 1601-2000, yüzde 0,7’si 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahip.
İstanbul Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Atalay Gümrah görevinden ayrılıyor Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su olarak görev yapan Atalay Gümrah, 2024 sonu itibarıyla aktif görevlerinden ayrılma kararı aldı. 2017 yılından bu yana Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su olarak görev yapan Atalay Gümrah, kişisel tercihleri ve yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle 2024 sonu itibarıyla aktif görevlerinden ayrılma kararı aldığını duyurdu. Gümrah, yeni yıldan itibaren Holding Yönetim Kurulu Başkan Danışmanı olarak Topluluğa katkılarını sürdürecek. Geçiş döneminde Topluluk üst yönetimi doğrudan Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı’na bağlı olarak çalışacak. Atalay Gümrah kimdir? Atalay Gümrah, Galatasaray Lisesi’nin ardından lisans ve yüksek lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde tamamladı. Kariyerine 1992 yılında Eczacıbaşı Topluluğu’nda başlayan ve Ekom Dış Ticaret Bölge Sorumlusu olan Gümrah, 1994-1997 arasında VitrA UK’de Ticaret Müdürü, 1997’de Rusya’daki EBM Jsc’nin Şirket Müdürü, 1999-2005 yılları arasında, sırasıyla İntema’nın Proje ve Toplu İşler Müdürü, Satış Operasyonları Müdürü ve Genel Müdür Yardımcısı, 2006-2011 arasında ise İntema Genel Müdürü olarak görev yaptı. Ocak 2011’de Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu’nun Banyodan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Eczacıbaşı Yapı Gereçleri Genel Müdürü olarak atanan Atalay Gümrah, 2013 yılının Ekim ayında, mevcut görevlerinin yanı sıra, Grup Başkanlığı görevini de üstlendi. Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu’nun çeşitli şirketlerinde yönetim kurulu üyesi olarak yer alan Gümrah, 1 Şubat 2017 itibarıyla Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su oldu. Eczacıbaşı Topluluğu şirketlerinde yönetim kurulu üyelikleri bulunan ve 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren Eczacıbaşı Holding Genel Müdürlüğü görevini de yürüten Gümrah; aynı zamanda Toprak İşverenler Sendikası Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı ve 1 Ocak 2022 yılından beri Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye – Almanya İş Konseyi Başkanlığı’nı sürdürüyor.
Trabzon Kar bastırınca yayladan mezraya 3 günde ulaştılar Doğu Karadeniz’in yüksek kesimlerinde hafta sonundan bu yana etkili olan kar yağışı ile birlikte yaylaları sürüleri ile birlikte terk eden çobanlar Kasım ayı sonuna kadar kalacakları mezralarına ulaştılar. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yaylacılık kültürünün yaşatıldığı en büyük yaylalardan biri olan 2 bin 200 metre yükseklikteki Kadırga Yaylası’na karın düşmesi ile birlikte yaylacılar sürüleri ile hafta sonu dönüşe geçerken, 3 günlük zorlu yolculuğun ardından Şalpazarı ilçesindeki Şahin Tepesi mezrasına indiler. Mayıs-Haziran ayları gibi sürüsü ile yaylaya çıkan Ümit Yazıcı (48) yaz mevsiminin büyük bir bölümünü Kadırga Yaylası ve bağlı obalarında koyunları ile geçirdiğini söyledi. Ümit Yazıcı, Cumartesi günü yaylaya düşen karla birlikte sürüsünü kardeşleriyle beraber yayladan alarak 3 günlük zorlu bir yolculuğun ardından Şalpazarı ilçesindeki Şahin Tepesi’ne getirdiğini belirterek “Biz deden toruna yaklaşık 300 yıldır çobanlık yapan bir aileyiz. Evimizin kapısında bu koyun sürüsü hep olur. Ben de 35 yıldır babamdan aldığım mesleği devam ettiriyorum. Yaylaya kar yağınca bize yol gözüktü. 3 gündür koyunlarımızla yoldayız. 3 günün ardından Şalpazarı Ağırtaş mahallesi mevkiinde bulunan Şahin Tepesi’ne sağ salim koyunlarımızla ulaştık. Biraz daha buralarda kışlayacağız. Daha sonra kar yağışının durumuna göre aşağılara doğru ineceğiz” diye konuştu.