GÜNDEM - 27 Ekim 2024 Pazar 22:07

Bilecik’te 101 yamaç paraşütçüsünden ’Ata’ya Saygı Uçuşu’

A
A
A
Bilecik’te 101 yamaç paraşütçüsünden ’Ata’ya Saygı Uçuşu’

Bilecik’in Gölpazarı ilçesinde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları çerçevesinde 101 yamaç paraşütçüsünün katılımı ile ’Ata’ya Saygı Uçuşu’ etkinliği düzenlendi.


Cumhuriyet’in 101’inci yılını kutlamak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşlarını anmak için kanat açan yamaç paraşütçüleri, Meryem Dağı’nda yaptıkları uçuşta gökyüzünde Türk bayraklarını dalgalandırdılar. Uçuş öncesi sporculara teşekkür eden Bilecik Valisi Şefik Aygöl, onların bu anlamlı uçuşla Cumhuriyet’in değerlerini gökyüzüne taşıdıklarını belirtti.



Bilecik’te 101 yamaç paraşütçüsünden ’Ata’ya Saygı Uçuşu’

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yurtiçi Kargo’dan çocuklara boyama kitabı Yurtiçi Kargo, web sitesinden ve resmi sosyal medya hesaplarından tüm şubeleri üzerinden boyama kitabı ve boyama kalemleri hediye ettiğini duyurdu. Yurtiçi Kargo tüm çocuklara boyama kitabı hediye ediyor. Yapılan açıklamada, herkes en yakınındaki Yurtiçi Kargo birimine giderek boyama kitabı ve kalemlerden ücretsiz olarak alabileceği belirtildi. Türkiye genelindeki tüm şubelerinden çocuklar için ücretsiz boyama kitapları dağıtan Yurtiçi Kargo’nun Genel Müdürü Fatih Önyol, toplam 200 bin adet boyama kitabı ve boyama kaleminin Türkiye genelinde ücretsiz olarak talep eden herkese hediye edildiğini açıkladı. “Ara tatilde güzel zaman geçirmelerini istedik” Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Önyol, “Okulların ilk ara tatile girmesiyle birlikte bir hafta boyunca evde olacak çocukların, evlerinde güzel zaman geçirmelerine bir katkı sağlamak istedik. Boyama kitabımızla birlikte çocuklarımız hem kargo sektörünü tanıyacak, hem de bizim kargo teslim ettiğimiz birçok meslek ile tanışmış olacak. Boyama kitabımızla birlikte çocuklarımız, kahraman kuryelerimizin kargoları teslim etmek için çıktığı yolculuğu birlikte renklendirecekler” dedi. “Boyama kitapları ücretsiz olarak tüm şubelerden alınabilir” Dileyen tüm anne ve babaların kendilerine en yakın kargo şirketinin şubesinden boyama kitaplarını ve boyama kalemlerini alabileceğini aktaran Önyol, anne ve babaların kendilerine en yakın şubeleri ise resmi web sitelerinden ya da Google Haritalardan bulabileceklerini belirtti. “Deprem bölgesine öncelik verdik” Boyama kitapları ve kalemlerinin sayısı konusunda Deprem Bölgesine ağırlık verdiklerini belirten Önyol, “Çocuklarımızın yüzünde bir tebessüm oluşturmak bize yetecektir” dedi. Önyol, tüm anne ve babaları çocuklarıyla birlikte kargo şirketinin şubelerine davet etti.
Antalya Kocası 5 çocuğuyla bırakıp kaçınca 46 sene ev temizledi, şimdi ise 75 yaşında serada çalışıyor Antalya’nın Aksu ilçesinde yaşayan 75 yaşındaki Sevim Palas, yeğenlerinin domates seralarına gelerek onlara yardım ediyor. Yaşlı kadın, "Kocam 5 çocukla beni bırakıp kaçtı gitti. Hepsini ben kendim büyüttüm. 46 sene ev temizliği yaptım. Akıllı kadınım, ne iş verirlerse öğrenip yapıyorum" dedi. Antalya’nın Aksu ilçesi Çamköy Mahallesi’nde bulunan yeğenlerinin domates seralarına yardıma gelen Sevim Palas, 75 yaşında olmasına rağmen işini büyük bir heyecanla yaptığını söyledi. Yeğenlerini ziyaret ettiğinde onların çalışmasına katılmak için sera işlerini öğrendiğini belirten Sevim Palas, “4 senedir ablamın çocuklarının serasında verilen işleri büyük bir titizlikle yerine getirmeye çalışıyorum. Onlar ne iş verirse onu yapıyorum. Yaprakları buduyorum, domatesler toprağa temas edip çürümesin diye tabak koyuyorum altlarına. Sonra o tabakları işi bitince topluyorum ve hasada yardımcı oluyorum” dedi. Geçmişte ailesinin hayvancılıkla uğraştığını belirten Sevim Palas, “Evlendikten sonra evlerde çalıştım. 46 sene ev temizliği yaptım. 5 çocuk dünyaya getirdim. Buraya yardıma geliyorum. Akıllı kadınım ne iş verirlerse öğrenip yapıyorum. 4 senedir ablamın oğlunun serasına yardıma geliyorum. Domatesleri gelip görünce ben de yardım etmek istedim. Sabah seraya geliyoruz, iş bitene kadar devam ediyoruz” dedi. “Burada çalışmayı seviyorum” Serada verilen her işe yardımcı olduğunu kaydeden Palas, “Geçmişte seracılık çok kolay değildi. Demre’de bu işi yaptık yıllar önce. Kaput bezle yapıyorduk. Sera naylonu yoktu. Tünel kurulur üstü bezle kapatılırdı. Yer kiralar yapardık. 1963 yıllarında seracılığın ilk yapıldığı zamanlardan bahsediyorum. Şimdi daha kolay. Daha ferah. Plastik sera ve cam seralar yapılıyor. Burada çalışmak hoşuma gidiyor” şeklinde konuştu. Domatesler toprakla temas etmesin diye domates salkımlarının altına köpük tabakları tek tek kendisinin yerleştirdiğini ifade eden Sevim Palas, “Kaç ağaç varsa hepsinin altına tabak yerleştirdim. Yaklaşık 4-5 dolusu tabakları domates salkımlarının altına yerleştirdim. Sonra bunları tek tek toplayacağım. Bunları bu şekilde yapmazsak toprağa değer ve çürürler” diye belirtti. “Kocam 5 çocukla beni bırakıp kaçtı gitti” Enerjisini hoş gönüllü olmasına bağlayan Palas, “Yemekten içmekten çok, hoş gönüllü olmak bana yetiyor. Kimseden bir şey istemem, evde ne varsa onunla günü geçiririm. Yaşam şartları eskiden zordu. Bir anımı anlatayım. Daireye kiraya ilk taşındığımız zamanlar gün yapılırdı, bizi kahveye çağırırlardı. Biz de onları davet ederdik. Kahve hazırlayıp içmiyorduk zengin gösteriyorduk kendimizi. O zaman her şey pahalı. Kocam 5 çocukla beni bırakıp kaçtı gitti. Hepsini ben kendim büyüttüm” dedi.
Elazığ Vali Hatipoğlu: "Ülkemizin geleceği için her şehrin bilimsel çalışmalar yapması gereklidir" Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, büyük ve köklü bir devlet geleneğine sahip milletin, hak ve adaleti yayma idealini sürdürdüğünü dile getirerek, "Ülkemizin geleceği için her şehrin kendi bölgesinde gelecek tasavvuru oluşturması ve buna yönelik bilimsel çalışmalar yapması gereklidir” dedi. 15-17 Kasım tarihlerinde kentte düzenlenecek "Elazığ’ın Gelecek Tasavvuru Uluslararası Kongresi" öncesi bilgilendirme toplantısı yapıldı. Valilikteki toplantıya; Vali Numan Hatipoğlu, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, Belediye Başkan Yardımcısı Nazif Bilginoğlu, STK temsilcileri katıldı. Dünyanın gidişatına yön verme ve medeniyet kurma idealine sahip milletlerin geleceklerini şansa bırakmadığını dile getiren Vali Hatipoğlu, “Her türlü stratejiyi düşünüp önlemler alarak geleceğe giden yolun taşlarını çok önceden döşerler. Büyük ve köklü bir devlet geleneğine sahip milletimiz, hak ve adaleti yayma idealini sürdürmektedir. Milletimiz, tarih boyunca geniş coğrafyalarda birçok devlet kurmuş, Osmanlı Devleti ile üç kıtada yirmi dört milyon kilometrekare alana hükmetmiştir. Osmanlı’nın çekilmesiyle Asya, Avrupa ve Afrika’da toplam 45 devlet ortaya çıkmıştır. Ülkemizin geleceği için her şehrin kendi bölgesinde gelecek tasavvuru oluşturması ve buna yönelik bilimsel çalışmalar yapması gereklidir. Bu süreçte bölgesel, ulusal ve uluslararası perspektifin oluşturulmasına gayret edilmelidir. Harput ve Elazığ’ın geleceğini planlaması için gerekli tedbirlerin alınması oldukça önemlidir. Bu amaçla uzmanların bilimsel çalışmalarını tartışmaya açması ve sonuçlarını paylaşması gerekmektedir” dedi. Vali Hatipoğlu, şöyle devam etti: “Bu amaçla bundan sekiz ay önce bilim insanlarından ve ilgililerden Elazığ’ın geleceğini planlayacak ve inşa edecek tasavvurlarını, özgün görüş ve tespitlerini 15-17 Kasım 2024 tarihinde yapılacak olan Elazığ’ın Gelecek Tasavvuru Uluslararası Kongresi’nde sunmaları ve tartışmaya açmaları için ilana çıkılmıştır. Yapılan ilanlar neticesinde 467 bilim insanı ve yazar toplam 299 bildiri özetiyle kongrede sunum yapmak üzere başvuruda bulunmuştur. Bilimsel açıdan yapılan hakem değerlendirmeleri sonucunda ise bu bildirilerden 250’si sunulmaya değer bulunmuş ve programa alınmıştır. Kongrede sunulmak üzere gelen bu bildiriler; din, ahlak, kültür, medeniyet, tarih, edebiyat, kimlik ve toplum, birlikte yaşama kültürü, çok kültürlülük, ilmi hayat, eğitim ve yüksek öğrenim, şehirleşme, kentsel planlama, dönüşüm, çevre sorunları, mühendislik, mimari ve estetik, sanat, müzik, spor, iktisat ve ekonomi, hukuk, teknoloji, deprem ve dirençli kentler, şehir yönetimi, siyaset ve siyasi temsil, sağlık, koruma ve restorasyon, tarım politikaları, tarımsal üretim ve gıda güvenliği, gastronomi ve mutfak kültürü gibi çok çeşitli alanlardan gelmiştir. Kongre 15 Kasım cuma günü saat 08.30’da başlayacak olup altı farklı salonda toplam 10 oturumda iki gün boyunca devam edecektir.”