EKONOMİ - 18 Temmuz 2024 Perşembe 07:59

Yıllarca yöre halkı tarafından çıra olarak yakılan ’Kehribar’ işlenerek ülke ekonomisine katkı sağlıyor

A
A
A
Yıllarca yöre halkı tarafından çıra olarak yakılan ’Kehribar’ işlenerek ülke ekonomisine katkı sağlıyor

Bayburt’un Aydıncık köyünde çıkarılan kehribar taşının değerlendirilmesi ve nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi amacıyla Halk Eğitimi Merkezi bünyesinde hizmet veren kehribar atölyesinde kursiyerler hem üretiyor, hem de istihdam ediliyor. Fosilleşmiş ağaç reçinesi olan kehribar, uzun yıllarca köy halkı tarafından çıra olarak yakılmış, yakıt olarak kullanılmıştı. Şimdilerde ise altınla yarışan kehribar, usta ellerde işlenerek, takı ve süs eşyasına dönüştürülüyor.


2018 yılında Bayburt’un Aydıncık köyünde keşfedilen, 3’te 1 oranında altınla eşdeğer olan Bayburt’a özgü kehribar, Kuyumculuk Teknolojisi Bölümü öğretmeni Gökhan Polat öncülüğünde kursiyerlerle atölyede işlenerek tespih, yüzük, bileklik, kolye, küpe gibi aksesuar haline getiriliyor.


İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Doğu Karadeniz Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığına (DOKAP) sunulan ’Yöresel Üretim Yerinde İstihdam’ projesi çerçevesinde Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü bünyesinde kehribar işleme atölyesi kuruldu. Türkiye’de tek olma özelliği taşıyan kehribar taşının hediyelik eşya olarak değerlendirilmesi ve nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi amacıyla kurulan atölyede, uygulamalı eğitimler verilmeye başlandı. Bununla birlikte kursta, kehribar işlemeciliği öğretilerek kehribar taşının bir sektör olarak Bayburt’ta yer bulması ve yaygınlaşması hedefleniyor. Hediyelik eşya olarak kullanılmasının yanında manevi ve tıbbi alanlarda da kullanımı bulunan kehribar taşının, bir yer altı zenginliği olarak Bayburt ekonomisine de katkı sağlaması amaçlanıyor.


Çalışmaların aralıksız bir şekilde titizlikle sürdüğünü söyleyen Kuyumculuk Teknolojisi Bölümü öğretmeni Gökhan Polat, "Aydıncık köyünde çıkan kehribar, yıllarca yakıt olarak kullanılmış. Biz bu ürünü kursiyerlerle birlikte çalışarak takı ve aksesuar haline getiriyoruz. Hem Bayburt yöresine katkıda bulunmak, hem de ülke ekonomisine katkı sunmak için çalışıyoruz" dedi.


“Hobisi işine dönüştü”


Uzun bir süre kehribar taşıyla hobi olarak ilgilenen Bayram İpek isimli kursiyer, geldiği kursta kehribar işleme tekniklerini öğrenerek, bir hevesle başladığı kehribar işinde şimdi profesyonel olarak devam ediyor. Bayburt kehribarını tüm dünyaya duyurmak amacıyla kehribar işleme işini severek yaptığını belirten İpek, "Yaklaşık 4 sene kadar Bayburt kehribarıyla yakından ilgilendim, 2 senedir de profesyonel olarak çalışıyorum. Halk Eğitimi Merkezi bünyesinde açılan kehribar atölyesinde Bayburt kehribarından kolye, bileklik, tespih gibi farklı ürünler üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Bizim buradaki yoğun çalışmalarımızın amacı, Bayburt kehribarını Türkiye’ye, tüm dünyaya duyurmak, kehribarı görünür kılmak" ifadelerini kullandı.


"Ülke ekonomisine katkı bulunup, Bayburt kehribarını dünyaya duyurmak istiyoruz"


Atölye çalışmaları hakkında bilgiler veren Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Selçuk Çakmak, atölyede üretilen ürünlerle ülke ekonomisine ciddi anlamda katkı sağlayacaklarını belirterek, "Kurumumuz bünyesinde istihdama yönelik mesleki beceri kazandırmaya yönelik, hobi kurslarımızın içerisinde kuyumculuk atölyemiz de mevcut. Bu atölyenin bizim için önemi büyük çünkü Bayburt’un bir değeri olan kehribar burada işleniyor. Sadece Bayburt’ta çıkarılan bir taştan bahsediyoruz, Bayburt kehribarının hem Türkiye’de hem de dünyada tanınması açısından atölyede yapılan çalışmaları önemsiyoruz. Kehribar, Erzurum’un Oltu taşından daha önemli bir taştır. Oltu taşı bildiğiniz fosilin kendisidir. Kehribar ise amber dediğimiz, çamın kendi reçinesinden oluşuyor ve sadece Bayburt’ta çıkıyor bu yönüyle çok değerli bir parça. Kehribarın tanıtılması lazım, onun içinde işlenerek hediyelik eşya haline getirilip insanların beğenisine sunulması gerekiyor. Bu atölyeyi kurma amaçlarımızdan biri de budur. Atölyemiz, geçtiğimiz yıl DOKAP projesi desteğiyle 350 milyon bütçe ile kuruldu. Atölyemizde, bu işe gönül vermiş kursiyerlerimizi eğiterek iş kurmalarını hedefliyor, amaçlıyoruz.


Bayburt kehribarının da bu anlamda tanınmasını arzu ediyoruz, bizim önceliğimiz bu" şeklinde konuştu.



Yıllarca yöre halkı tarafından çıra olarak yakılan ’Kehribar’ işlenerek ülke ekonomisine katkı sağlıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Başkan Kul: “Gazilerimizin rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” SAMSUN (İHA) – Samsun’un Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” dedi. Terme’nin Kocaman Mahallesi’nden olan ve Samsun şehir merkezinde ikamet eden Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, sadece yaz aylarında Kocaman Mahallesi’ndeki evinde yaşıyor. Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan’ın Kocaman Mahallesi’nde bulunan evinde ziyaret ederek, gazilere olan minnet ve şükranlarını ifade etti. Parkinson hastası olan Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, dün evinde geçirdiği bir kaza sonucu yaralandığı için Başkan Kul, geçmiş olsun dileklerini iletti. Kıbrıs Gazisi ve yakınları ile bir süre görüşen Başkan Kul, gazinin talep ve önerilerini dinledi. Sadece yaz aylarında yaşadıkları evle ilgili olarak mevcut sorunların giderilmesi için çalışma başlattıklarını belirten Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız. Gazimizin kısa süreli de olsa yaşadığı bu yerle ilgili ne gazimizden ne de yakınlarından belediyemize herhangi bir talep gelmemesine rağmen ekiplerimiz evlerinin bulunduğu bölgede incelemeler yaptı. Gazimizin yaşadığı mahalleye kadar beton yolumuzu daha ilk görev yılımızda yapmıştık. Beton yoldan gazimizin yaşadığı eve kadar 100 metrelik bir stabilize yol var, o yolun durumu da gayet iyi fakat gazimizin evi dik bir yamaca yapıldığı için evlerinin bulunduğu alanda yağışlı günlerde de sorun olmaması adına ekiplerimizin yapacakları incelemenin ardından gerekli çalışmaları yapacağız. Yakın bir zamanda yeniden Samsun şehir merkezinde bulunan evlerine taşınacak olan gazimizi burada kaldığı süreç içinde rahat etmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız” diye konuştu.
Samsun OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin (OMÜ) yeni rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu. Cumhurbaşkanlığı’nın 2024/335 sayılı kararı yayımlandı. 20 Eylül tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararda, “Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü’ne 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 13’üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci, 3’üncü ve 7’nci maddeleri gereğince Prof. Dr. Fatma Aydın atanmıştır” denildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı kararla birlikte, 13 Ağustos 2020 tarihinden itibaren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü olarak görev yapan Prof. Dr. Yavuz Ünal’ın yerine Prof. Dr. Fatma Aydın atanmış oldu. Fatma Aydın kimdir? Fatma Aydın, 10 Ocak 1969’da Manisa’da doğdu. Orta ve lise eğitimini İzmir İmam Hatip Lisesi’nde tamamladı. 1994 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Akademik kariyerine Atatürk Üniversitesi Dahiliye Ana Bilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak başladı. Akabinde 1997-2001 yılları arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Deri ve Zührevi Ana Bilim Dalı’nda uzmanlığını tamamladı. Aynı üniversitenin Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda 2007-2013 yılları arasında doçent, 2013 yılından itibaren ise profesör ünvanıyla görevlerine devam etti. Ayrıca, 2014-2015 yıllarında sırasıyla OMÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Tıp Fakültesi Dekanı ve 2017-2019 tarihleri arasında OMÜ Turizm Fakültesi Dekanı olarak görev aldı. 2015 tarihinden itibaren Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı olarak görev yapıyor. Evli olup, Orhun Utku Aydın adında bir oğlu var.