ÇEVRE - 29 Ağustos 2024 Perşembe 09:23

İstinat duvarı yapılmasını isteyen mahalle sakinlerinden belediyeye sert tepki: "Burası mahrumiyet bölgesi mi?"

A
A
A
İstinat duvarı yapılmasını isteyen mahalle sakinlerinden belediyeye sert tepki: "Burası mahrumiyet bölgesi mi?"

Bayburt’un Mehmet Çelebi Mahallesi, tarihi Bayburt Kalesi civarlarında yaşayan vatandaşlar, evlerinin önüne korkuluğu bulunan istinat duvarı yapılmasını dört gözle bekliyorlar. Mevcutta bulunan sözde istinat duvarının korkuluğu olmadığını, duvarda çatlaklar bulunduğunu ve güvenlik açısından tehlike oluşturduğunu söyleyen mahalleli, Bayburt Belediyesinin konuyla ilgilenmesi gerektiğini belirttiler. Eve gelen misafir çocuklarını, alt tarafta bulunan çocuk parkına gönderirken 2 kere düşündüklerini vurgulayan mahalle sakinleri, "Biz çocukları dışarıya gönderirken duvardan düşer korkusuyla panik yaşıyoruz, illa birinin burada canının yanması mı gerekiyor" diyerek belediyeye tepki gösterdiler.


Uzun yıllardır il dışında yaşadıktan sonra memleketi Bayburt’a kesin dönüş yapan ve 10-15 senedir memleketinde yaşayan Durkaya Karakoyun isimli vatandaş, evlerinin önünün bakımdan geçmesi gerektiğini savunarak, "Ben bu mahallenin sakinlerinden biriyim. Dışarıdan geldim ama 10-15 senedir burada yaşıyorum. Buranın yönetiminde hiç ilerleme yok. Bir önceki seçimde belediye başkanına söyledim, son seçimde seçim öncesi başkan gelmişti, onla da konuştum. Fotoğrafını çekin, gönderin dediler onu da gönderdik. Sonra daha ne gelen var, ne giden var. Buralar sahipsiz kalmış gibi, ben öyle görüyorum. Diğer yerler böyle mi onu bilmiyorum ama Bayburt’ta bir çalışma yok. Memleketimiz, oturduğumuz yerimiz ben senelerce dışarıda dolandım, buraya geldim Bayburt’ta rahat edeceğim dedim fakat buranın da yönetiminde ilgi yok, idare yönü zayıf" ifadelerini kullandı.


Belediyeyle çoğu kez konuşulduğunu yine de konuyla ilgilenilmediğini iddia eden mahalle sakinlerinden Ömer Faruk Helvacı, "22 yaşındayım bu mahallede doğdum, büyüdüm. Bu mahallede bir takım dile getirmemiz gereken sıkıntılar var. Belediyeyle çoğu kez konuştuk maalesef bir geri dönüş olmadı. Geliyorlar bize ’tamam yapacağız’ diyorlar ama maalesef gerisi yok. Bizim evin önünde bir korkuluk var ama Allah’a emanet, devamı yok. Bir istinat duvarı çekilmiş, devamı yok, yarım yamalak. Rahmetli dedemin zamanında dedemin talebiyle duvar yapılmış. Buraya acilen korkuluk yapılması, duvar çekilmesi gerekiyor. İleri tarafta yolun çökme durumu varmış, tehlikeliymiş. Oralara kadar duvar yapılması şart" diyerek konuştu.



"Burası mahrumiyet bölgesi mi?"


Mahalleye korkulukları olan istinat duvarı yapılması için yetkililere çağrıda bulunan Saime Demir isimli vatandaş, "Yol yok, doğru düzgün yer yok. Ne istinat duvarı var, ne korkuluk var. Kimse burayla ilgilenmiyor. Yetkililere çağrıda bulunuyorum, buraları yapın. Buralar böyle olmaz. Burası Bayburt’un içi. Ta Kızıldağ’ın oralar yapılıyor, Kestesi, Vağında köyünün oralar yapılıyor da buralara niye bakılmıyor? Burası mahrumiyet bölgesi mi? Burası Bayburt’un içi" sözlerini kullandı.


Köyde daha iyi şartlarda yaşadığını belirten Hasan Ersoy, "Ben burayı çok iyi biliyorum. Yıllardır gidip, geliyorum. Bu mahallede kendi evim de vardı, yaşadım. Buranın düzeni bir çeşit. Köyden daha kötü durumda. Köyün durumu buradan daha iyi. Benim köydeki konumumu görsen, heveslenirsin" diyerek konuştu.



Seçim zamanı verilen sözler tutulmuyor


Yerel seçimlerde söz verildiğini, seçimden sonra kimsenin ilgilenmediğini iddia eden bir diğer mahalle sakini Esra Demir ise verilen sözlerin bir an önce tutulmasını istedi. "Yetkililerden yardım istiyorum" diyerek belediyeye seslenen Demir, "Burası bizim evimizin önü ama ev önü demeye bin şahit ister. Utanıyorum mahallemden. 2024 yılındayız kalenin hemen arkasında yaşıyoruz, evimizin önünün bu şekilde olmasından utanıyorum. Evimize bir çocuk geldiği zaman düşecek mi, bir şey olacak mı diye dışarıya göndermeye korkuyoruz. Ne bir istinat duvarımız var, ne bir korkuluğumuz var. Oy zamanı geliyorlar, ’yapacağız’ diyorlar. Mete Memiş’ten bizzat sözünü aldım. ’Oyunuzu bana verin, yapacağım’ dedi. Hani nerede? Sadece gördüğünüz şu taşları dizdiler. O da aşağıdan şikayet gelmiş, yağmur yağdığı zaman su gidiyormuş. Başka bir şey yapılmadı. Aşağıda bir park var, çocukları oraya göndermeye korkuyoruz. Parka inmek için ayrı bir çilemiz var, yolu uzatıyoruz. Kaleye çıkmak için ayrı bir çilemiz var. Düzgün bir yol yok, mecbur dönüp, arka yolu kullanıyoruz. Ben anlamadım niye böyle oluyor. Yetkililerden yardım istiyorum" dedi.



İstinat duvarı yapılmasını isteyen mahalle sakinlerinden belediyeye sert tepki: "Burası mahrumiyet bölgesi mi?"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Üçlü Danışma Kurulu, “Çalışma Hayatında Yargı Süreçleri” gündemiyle toplandı Üçlü Danışma Kurulu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde “Çalışma Hayatında Yargı Süreçleri” gündemiyle toplandı. Üçlü Danışma Kurulu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde “Çalışma Hayatında Yargı Süreçleri” gündemiyle toplandı. Toplantıda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Faruk Özçelik, toplumsal adalet ve huzurun temel gereklerinden biri olan yargı süreçlerini çalışma hayatı özelinde ele almak ve daha etkin çözümler geliştirebilmek için bir araya geldiklerini belirterek, "Çalışma hayatı; çalışanlarımızın emeğini, haklarını ve geleceğini şekillendiren bir alan olduğu kadar, ülkemizin ekonomik büyümesi ve toplumsal refahı için kritik bir önem ifade etmektedir. İşçi ve işveren tarafının beklentilerinin belirli noktalarda ayrışması çalışma ilişkilerinde zaman zaman uyuşmazlıklara ve sorunların çözülememesi sebebiyle yargı süreçlerine taraf olunmasına sebebiyet vermektedir. İşçi ve işverenlerimizin gerek bireysel gerek toplu iş hukukunda yaşadıkları hukuki uyuşmazlıklar adaletin hızlı, etkin ve hakkaniyetli bir şekilde tecelli etmesini gerektirmektedir. Amacımız; bu alandaki sorunları tespit ederek hukuki süreçlerin daha hızlı işletilmesini, işçi ve işverenlerimizin hak kayıplarını önleyici düzenlemelerin geliştirilmesini, yargı süreçlerini daha etkin hale getirecek yeni ve somut öneriler sunabilmektir” dedi. Özçelik, çalışma hayatındaki yargı süreçlerinin sosyal tarafların beklentilerini karşılayacak şekilde daha etkin ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasının temel öncelikleri olduğunu ifade etti. Sosyal taraflarla ortak çalışma kültürü ve işbirliği içerisinde hareket etmenin çalışma hayatını daha güçlü bir yapıya kavuşturacağına inandıklarına dikkati çeken Özçelik, “Bu anlayışla Üçlü Danışma Kurulu gibi mekanizmalarla istişare kültürümüzü güçlendiriyor ve dayanışma ruhumuzu daha ileri bir seviyeye taşımaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Toplantıya; Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkan Yardımcısı Nazmi Irgat, Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreteri Akansel Koç katıldı.