GÜNDEM - 25 Aralık 2023 Pazartesi 10:24

Ezanı Güzel Okuma Hizmet İçi Eğitim Kursu devam ediyor

A
A
A
Ezanı Güzel Okuma Hizmet İçi Eğitim Kursu devam ediyor

İmam hatip ve müezzin kayyımlara yönelik ’Ezanı Güzel Okuma Hizmet İçi Eğitim Kursu’ devam ediyor.


Bayburt İl Müftülüğüne bağlı camilerde görev yapan İmam Hatip ve Müezzin Kayyımların ’Ezanı Güzel Okuma Hizmet İçi Eğitim Kursu’ çalışmalarını yerinde takip eden İl Müftü Vekili Fatma Tuba Altın, kurs öğreticisi Muhammet Berat Türkmen’den bilgi aldı.


İmam hatip ve müezzinlerin ezan, kamet ve selayı usulüne uygun olarak daha güzel şekilde okumalarını sağlamak, bu konudaki bilgi ve becerilerini artırmak amacıyla açılan kursta çalışmaların sürdüğünü belirten Türkmen, makam çalışmaları, ilahi çalışmaları, beş vakit ezan çalışmaları ve sala çalışmalarının sorunsuz bir şekilde devam ettiğini bildirdi.


Saba, uşşak, rast, segah ve hicaz olmak üzere farklı makamlarda notalar eşliğinde eğitim gören kursiyerlere başarılar dileyen Altın, Türkmen’e teşekkür ederek, çalışmalarında kolaylıklar diledi. Kursta incelemelerde bulunan Altın’a şube müdürleri Ömer Turan ve Hasan Ayyıldız da eşlik etti.



Ezanı Güzel Okuma Hizmet İçi Eğitim Kursu devam ediyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Yeliz öğretmen ve minik kızı gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı Bilecik’teki trafik kazasında hayatını kaybeden 30 yaşındaki öğretmen Yeliz Efe ile 3 yaşındaki kızı Ela Efe’nin cenazeleri memleketi Eskişehir’de kılınan cenaze namazı sonrası defnedildi. Dün, Bilecik-Bozüyük-Bursa karayolu Muratdere kavşağında meydana gelen kazada, Kemal Kuruoğlu idaresindeki 11 T 5086 plakalı ticari taksi, kavşakta ’U’ dönüşü yaptığı esnada Bursa istikametine seyir halinde ilerleyen Raşit Efe idaresindeki 16 ANN 509 plakalı otomobille çarpışmıştı. Yaşanan trafik kazasında 16 ANN 509 plakalı otomobil sürücüsü Raşit Efe, ile araçtaki eşi Yeliz Efe (30) ve kızı Ela Efe (3) ağır yaralandı. Bozüyük Devlet Hastanesine kaldırılan yaralılardan anne ve kız yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatlarını kaybetti. Baba Raşit Efe “Babacık geri gelsene” diye gözyaşlarına boğuldu Bursa’da kimya öğretmenliği yapan Yeliz Efe ile kızı Ela Efe’nin cenazeleri defnedilmek üzere Eskişehir’e getirildi. Esentepe Mahallesi’nde bulunan Hacı Kadir Cami’nde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazına Yeliz Efe ve kızı Ela Efe’nin yakınlarıyla vatandaşlar katıldı. Çelik korse ile cenazeye katılıp iki tabutun arasına oturan Raşit Efe, “Babacık geri gelsene” “Evimin güneşi söndü” ve “Geri gelsenize” diyerek gözyaşlarına boğuldu. Yakınları acılı babayı teselli etmeye çalıştı. Yeliz Efe’nin annesi ise sinir krizi geçirdi. Yeliz Efe ve kızı Ela Efe’nin yakınlarının gözyaşlarına boğulduğu görüldü. Yeliz Efe ve kızı Ela Efe’nin cenazeleri kılınan namazın ve alınan helalliklerin sonrasında defnedilmek üzere Asri Mezarlığa götürüldü. Babasının mevlidi için Eskişehir’e gelmişti Öte yandan Yeliz öğretmenin, geçen yıl yakın tarihlerde geçirdiği trafik kazasında vefat eden babasının mevlidi için geldiği Eskişehir’den, eşi ve çocuğu ile Bursa’ya geri döndüğü öğrenildi.
Hakkari Yüksekova’da havalar soğudu, sürücüler lastik değişimine başladı Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde havaların soğumasıyla sürücüler lastik ustalarına akın etmeye başladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı kararıyla, şehirlerarası karayollarında yolcu ve eşya taşımasında kullanılan taşıtlarda kış lastiği takılmasını zorunlu kılan kış lastiği uygulamasına sayılı günler kala Yüksekovalı sürücüler lastikçilerin yolunu tuttu. Havaların soğumaya başlamasıyla birlikte sezona bağlı olarak yoğun bir döneme giren oto lastikçiler, mutlu günlerini yaşıyor. İlçede 30 yıldır rot balans ve lastik üzerine hizmet veren Ramazan Özdel isimli usta, iş yerinde yoğunluk yaşadıklarını belirterek, “Yüksekova’da rakımının yüksek olmasından dolayı sürücüler araç lastiklerini erken değiştiriyor. Kış lastiği uygulaması da normalde 1 Aralık’ta başlıyor. Bundan dolayı yoğunluk yaşanıyor” dedi. Sürücülere lastik konusunda da uyarılarda bulunan Özdel, “Genelde yumuşak ve vakumlu lastiği tercih ediyoruz. Sürücülerimizin şöyle bir yanılgısı var. Sadece ön iki lastiği değiştireyim yeterlidir mantığı var, bu yanlıştır. Araç dört tekerlekli, dördünü de değiştirmek gerekir. Özellikle hava sıcaklığının 8 derecenin altında seyrettiği dönemde yavaş yavaş değiştirmemiz lazım. Çünkü yaz lastiğinde bu düşük sıcaklıkta frenleme olmuyor. Kış lastiği ise 8 derecenin altında kullanılan bir lastiktir. Biz de vatandaşımıza en iyi hizmeti vermek için çabalıyoruz. Şu an 4-5 işlemden sonra takma işlemlerini yapıyoruz” dedi.
Balıkesir AK Partili Uygur, “Türkiye’nin AK Parti iktidarında nereden nereye geldiğini görmemiz gerekiyor” AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Belgin Uygur, partisinin Ayvalık’taki 8. Olağan Genel Kurul toplantısında konuştu. AK Parti’nin 22 yıl boyunca girmiş olduğu 17 seçimde ipi göğüslediğine işaret eden Uygur, bu süreçte Türkiye tarihinin en büyük demokrasi hamlelerini gerçekleştirdiklerini söyledi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Belgin Uygur; Ayvalık’ta AK Parti İlçe Başkanlığı’na Betül Akın’ın seçildiği genel kurul toplantısında yaptığı konuşmada, partisinin 22 yılının Türk Milleti’nin teveccühü ile iktidarda geçtiğini belirterek, “Hem genel idarede bakanlıklarımızın eliyle, hem de yerel yönetimlerde halkımızın, vatandaşlarımızın güçlü desteğiyle 22 yıl boyunca girmiş olduğumuz 17 seçimde ipi göğüsledik. Bu süreçte Türkiye tarihinin en büyük demokrasi hamlelerini gerçekleştirdik. Buraya gelmeden önce Cuma günü MYK toplantımız vardı. Cumhurbaşkanımız sıklıkla ifade ediyor. 22 yıllık süreçte partimizin yaptığı bu dev hamleleri sıklıkla milletimize hatırlatmamız gerekiyor. Ama önce partililer olarak bizlerin bunları unutmaması lazım. Bazen içinde bulunduğumuz o döngüler içerisinde, hayat gailesi içerisinde nereden nereye geldiğimizi görmemiz lazım. Mesela ben eski başbakana yazar kasanın fırlatıldığı günü çok iyi biliyorum. Çok iyi hatırlıyorum. Mesleğe ilk başladığım ilk gündü. Türkiye’nin sadece bir saat içerisinde yaşadığı olumsuz manadaki ekonomik değişimi, o 1999 depreminin hemen akabindeki o dönemin başbakanının, “Ben yurt dışından gelen deprem yardımlarıyla memurun maaşını ödedim” dediğini ben hiçbir zaman unutmuyorum. İşte o dönemdeki Türkiye’den, İsrail’den satın alıp, bize kullandırılmayan İHA’lardan bugün yüzde 80 savunma sanayinde yerliliğe ulaştığımız bir Türkiye” dedi. Türkiye’nin; hastanelerde rehin kalan hastalar, hastanelerde rehin kalan cenazeler, bulunamayan parayla bile satın alınamayan ilaçların olduğu karanlık dönemleri atlattığını vurgulayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Uygur, “Türkiye bunları yaşadı. Hak ve özgürlükler anlamındaki mağduriyetler hepimizin gözü önünde cereyan etti. Şimdi ise artık uluslar arası alanda da sözü dinlenen bir lider ve Türkiye var. Ülkemizde yaşayan 85 milyon her bir ferdin özlemiydi bu. “One Minute” diyebilen bir lider. “Dünya 5’ten büyüktür” diyebilen bir lider. “Daha adil bir dünya mümkündür” diyen bir lider. Dünya’daki dış politikaya yön veren bir lider. Dünya mazlumlarına umut olan bir lider. İşte Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan ile bizler Eski Türkiye’den, bu günlere geldik” ifadelerini kullandı. “Zor demek istemiyorum ama kolay olmayan bir süreçten geçiyoruz” Gabar’da terör ile mücadele edilirken, bugün Gabar’dan petrol çıkarıldığını aktaran Belgin Uygur, “Hakkari’de terör ile mücadele vardı, şimdi orada turizmin zirvesindeyiz. Her gün bir şehit haberi ve terör saldırına uğradığımız bir Türkiye’den, bugünkü güçlü bir Türkiye’ye ulaştık. 11 ilimizi gerçekten çok büyük bir yıkıma uğratan bir depremin hemen akabinde; yaraların hızlıca sarılması ve konutların hızlıca yapılmasıyla, konutlar teslim ediliyor. Zor demek istemiyorum ama kolay olmayan bir süreçten geçiyoruz. Pandeminin ekonomik etkileri, Ukrayna-Rusya savaşının olumsuz etkileri ve tabiî ki depremin ekonomik etkilerine karşı bir yandan ekonomik tedbirler alırken, öbür taraftan da milletimizin her bir ferdinin o kontrol alanını sıkıntıya sokmamak anlamında, devletin yine bütün imkânlarını seferber etmeye çalışıyoruz. İnşallah, Allah’ın izniyle de en kısa zamanda toparlayıp, milletimizin her bir ferdinin ekonomik manada, bu fiyat artışlarından en az etkilenmesini sağlayarak, ülke ekonomimizi refah seviyesine çıkartabilmeye yönelik çabalarımızı da olumlu yönde ilerletmeyi sürdüreceğiz” diye konuştu.
İzmir İzQ Dijital Deneyim Merkezi kapılarını açtı İzmir’in ilk Dijital Deneyim Merkezi, İzQ çatısı altında açılarak sanal ve artırılmış gerçeklik deneyimleriyle çocukları bilim ve inovasyon dünyasıyla buluşturuyor. İzQ Dijital Deneyim Merkezi açılışında, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu da katılımcılar arasında yer aldı. İzmir’in uluslararası girişimcilik ve inovasyon ekosisteminde lider olma hedefi doğrultusunda hayata geçirilen İzQ Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi, yeni bir projeye daha imza attı. İzmir Valiliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası, Ege İhracatçılar Birliği, Ege Genç İş İnsanları Derneği ve Ege Genç Sanayici İş İnsanları Derneği iş birliğiyle kurulan merkez, İzmir’in ilk ‘Dijital Deneyim Merkezi’ni hizmete açıldı. Merkezde, sanal artırılmış gerçeklik uygulamaları ile ilk ve ortaokul seviyesindeki öğrenciler başta olmak üzere, tüm ziyaretçilerine dijital deneyimler sunulacak. İzmir’in teknoloji ve inovasyon alanında öncü şehirlerin başında geldiğini söyleyen Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu, “İzmir iş dünyasıyla, sivil toplumuyla, insan kaynağıyla gerçekten bu alanda büyük bir potansiyel vadeden şehirlerimizin başında geliyor. Biz de bunun daha da yoğunlaşmasına gelişmesi için bakanlık olarak her türlü katkıyı sağlamaya hazırız” dedi. Teknolojide İzmir öncü şehirlerden İzmir’in teknoloji ve inovasyon alanında öncü şehirlerin başında geldiğini söyleyen Çoştu, “İzmir’in de girişimcilik ekosisteminde gerçekten son dönemde elde etmiş olduğu başarılar bir çekim merkezi olması noktasında çok kıymetli. Bu başarıların İzmir’in geleceğine büyük katkıları olacağı inancındayız. İzmir’in bu anlamda çok büyük bir potansiyeli var. Bunu girişimcilik ekosisteminde görebiliyoruz. İzmir Türkiye’nin üçüncü en büyük ekosistemine sahip. Sadece yatırımlar boyutunda veya girişimcilik faaliyetleri boyutunda değil iş dünyası ekosisteminin de bu alandaki farkındalığı bakımından gerçekten öncü şehirlerimizden bir tanesi. Bir örnek vermek gerekirse İzmir’de ‘Melek Yatırımcılık Ağı’ var. Bu ağımıza Türkiye’nin en aktif ağlarının başında geliyor. Dolayısıyla İzmir iş dünyasıyla, sivil toplumuyla, insan kaynağıyla gerçekten bu alanda büyük bir potansiyel vadeden şehirlerimizin başında geliyor. Biz de bunun daha da yoğunlaşmasına gelişmesi için bakanlık olarak her türlü katkıyı sağlamaya hazırız” açıklamalarında bulundu. Bütüncül adımlar atmalıyız Türkiye’nin hem inşa ettiği kapasiteyle hem de dünyanın teknolojinin gelişiminin sunduğu fırsatlarla geleceğin teknoloji merkezlerinden biri olmak için en güçlü adaylardan biri olduğunu ifade eden Çoştu, “Türkiye gerçekten teknoloji alanında son dönemde çok önemli atılımlar kaydediyor. Türkiye geleneksel olarak bir sanayi ülkesiydi. Bölgesinde önemli bir sanayi altyapısına sahip nadir ülkelerden bir tanesi. Türkiye böyle bir sanayi ülkesi iken şimdi artık aynı zamanda bir teknoloji ülkesi konumuna da erişti. Halihazırda 104 teknoparkta 10 binden fazla teknoloji firması, yenilik üretiyor. 1600’den fazla Ar- Ge merkezi ve tasarım merkezi ile 100 bine yakın Ar -Ge insan kaynağı gerçekten sanayiye ve doğrudan katma değere yönelik Ar-Ge faaliyetlerine imza atıyorlar. Bundan 20 yıl kadar önce 30 binin altında seyreden Ar- Ge insan kaynağımız bugün 300 binlere ulaşmış durumda. Milli gelirimiz içerisinde Ar -Ge’ye ayırdığımız kaynağı bir buçuk milyar dolar seviyesinden 16 milyar doların üzerine çıkmış durumda. Bu rakamlarla İspanya İtalya gibi gelişmiş ülkelerin önüne geçmeyi başarmış durumdayız. Teknoloji yarışında çok bütüncül bir yaklaşım ortaya koymamız gerekiyor. Adımlarımızı tek boyutlu değil çok boyutlu atmamız gerek” diye konuştu. Tüm gelir çocuklara harcanacak Girişimcilik ve inovasyon faaliyetlerinin, genellikle üniversiteler bünyesinde teknoparklar ve teknoloji transfer merkezleri yapısı içinde kapalı bir sistemde yürütüldüğünü dikkat çeken İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, “Biz bu klasik yapının dışına çıkarak girişimcilik ve inovasyon kavramını toplumun bütün kesimlerinde görünür kılmak ve kente maletmek için İzQ’yu İzmir’in en merkezi yerindeki iki modern binada konumlandırdık. Kar amacı gütmeyen bu sosyal sorumluluk hareketi ile sağlanan tüm gelir yine binlerce çocuğumuzun eğitimine harcanacaktır. İzQ bugün sadece bir inovasyon merkezi değil, şehrin girişimcilik ekosisteminin de vitrinidir. Bugün bu projeyi çocuklarımızın hizmetine sunmaktan ve İzQ Dijital Deneyim Merkezi’nin açılışını sizlerle birlikte yapmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. İzQ genç girişimcilerden sonra şimdi de geleceğin girişimcileri olacak çocuklarımızı bilim ve inovasyon dünyasıyla buluşturuyor. Bugün İzmir’de bilim ve teknolojide bir bayrak yarışını hep birlikte başlatıyoruz. Bu merkezde İzmir ve çevre iller başta olmak üzere Türkiye’nin her yerinden geleceğin girişimcileri ve bilim insanları olacak çocuklarımızın doğrudan yaşayacakları ilham verici deneyimlerle ilgi alanlarında bir bilim yolculuğuna çıkmalarını istedik. Dileğimiz bu projenin örnek olması ve benzerlerinin tüm yurda yayılmasıdır” dedi.
Rize Dişi atmacalar AVM’de kendileri için düzenlenen güzellik yarışmasında boy gösterdi Rize’de düzenlenen organizasyonla dişi atmacalar bir alışveriş merkezinde kendileri için düzenlenen güzellik yarışmasına katıldı. AVM’de düzenlenen ‘Atmaca güzellik yarışmasında’ Rize ve Artvin’den gelen toplamda 23 atmaca 4 grupta yarıştı. Genel itibariyle atmacalarda güzel olan ve yarışmaya katılmaya hak kazananlar dişilerdir. Hal böyle olunca güzellik yarışmasına katıldıkları yerinde bir AVM olması insanların gülümsemesine ve esprilerine konu oldu. "Atmacam dişi olduğu için AVM’ye geldik" diyen sahipleri atmacalarını güzellikte kıyasıya yarıştırdı. Yarışmanın organizasyon ayağını üstlenen Salih Navdar, Rize ve çevre ilçelerinden gelen yarışmacıların 4 kategoride yarıştığını ifade ederek “AVM’ye gelen misafirlerimiz bu kültürü öğrensin istedik. Kemalpaşa, Hopa, Arhavi, Çayeli, Ardeşen, Pazar ve Rize merkezden 23 tane katılımcı var. Güzellik yarışmasına 4 kategoride yarışacaklar. Sağ olsunlar ilgi gösterdiler, geldiler” ifadelerini kullandı. Atmacacılık kültürünün bir sevda olduğuna değinen Musatafa Memoğlu ise “Geçmişten beri süregelen bir kültür, gelenek. Eskiden et için yapılırdı. Çay yokken tütün vardı ve bizim dedelerimiz büyüklerimiz Bafra’ya tütün dizmeye giderlerdi. Batum’a çalışmaya giderlerdi. O yokluk zamanlarında elektrik yoktu. Toprak küplerle bıldırcın yakalar, yaşlılarımız kışlık et ihtiyacını karşılardı. Asıl temel bu. Şimdi ise burada bir yarışma düzenleniyor. Şimdi gençlerde bir duruştur Atmaca, bir sevdadır. Farklı farklı türleri var. Dünyada vahşi bir hayvan ama bunu siz evcilleştirseniz öyle olmaz. Şimdi o vahşi hayvanlar, o yırtıcı kuşlar AVM’de. Siz bunu evcilleştirin, siz evde sakladığınız tavuğa el süremezsiniz ama bunu biz çağırdığımız zaman doğada elimize gelip konuyor. O kadar erkenden evcilleşiyor” şeklinde konuştu.