ASAYİŞ - 06 Ekim 2024 Pazar 12:11

Plaja gelen yerli ve yabancı turistlere dev vapur sürprizi

A
A
A
Plaja gelen yerli ve yabancı turistlere dev vapur sürprizi

Bartın’ın Amasra ilçesinde halk plajına yüzmeye gelen yerli ve yabancı turistler, kumsalın yaklaşık 10 metre yakınlarında karaya oturan dev restoran-vapuru görünce şaşırdı. Plajda karaya oturan vapurun yetkililerinin, çapa değiştirmek için izin istediği, karaya oturmadan dakikalar öncesinde ise denize elverişli olmadığı yönündeki rapora rağmen liman dışına çıktığı belirlendi.


Amasra Limanı’nda demir atan ve 10 yıldır restoran olarak kullanılan Şehit Necati Gürkaya isimli gemi, dün akşam saatlerinde Amasra Halk Plajı’na yaklaşık 10 metre kala karaya oturdu. VPR Turizm şirketi tarafından Kastamonu’nun Cide Belediyesinden kiralanan vapur için olaydan saatler öncesinde Amasra Kaymakamlığı ve Liman Başkanlığından hareket izni istendiği öğrenildi.



Çapa değiştirmek için izni istedi, liman dışında tur attı


Turizm şirketi yetkilileri tarafından, son yaşanan fırtınada çapanın yerinden oynadığı ve yeniden çapa atmak amacıyla izin istenen vapurun, gelen onayın ardından ise diferansiyeli yağlanacağı gerekçesiyle hareket ettiği belirtildi. Önce büyük limanda tur atan vapurun, denize elverişli almadığı yönünde raporu olmasına rağmen limandan çıktığı tespit edildi. Küçük liman ve çevresinde kısa bir tur atan vapurun yeniden limana girdiği esnada diferansiyeli kilitlenerek kontrolden çıktı. Plajın olduğu bölgeye doğru hareket eden vapurun, dün akşam saatlerinde plaja yaklaşık 10 metre kala karaya oturdu.



Liman dışında görüntüleri ortaya çıktı


Vapurun liman dışına çıktığı ileri sürülen vapurun, liman dışında yaptığı mavi tura ait görüntüler de ortaya çıktı. Balıkçılar tarafından görüntülenen vapurun, limandan yaklaşık 1,5 mil uzaklıktaki Ahatlar mevkisinde hareket ettiği görüldü. Küçük Liman bölgesine de geldiği ileri sürülen vapurun, burada korna çaldığı ve birçok kişinin de buna şahit olduğu iddia edildi. Denizde hareket eden vapuru gören yetkililerin ise telefonla turizm firması çalışanlarını arayarak vapurun denize elverişli olmadığı yönünde rapor hatırlatıldığı ve limana geri dönmesi için ikaz ettiği de kaydedildi. Firma yetkililerin ise, "diferansiyeli yağladıklarını ve yakıt bulunmaması nedeniyle geri döneceklerini" ifade ettiği öğrenildi.



Facianın eşiğinden dönüldü


Vapurun kontrolden çıktığı anlarda yaklaşık 5-6 kişinin denizde yüzdüğü öğrenildi. Vapurun karaya oturduğu bölgelerde yüzen kişilerin, plajdaki arkadaşlarının bağırarak uyarması ile gemiyi fark ettiği ve hızla karaya doğru hareket ettiği öğrenildi. Şans eseri facianın eşiğinden dönüldüğü ve kimsenin burnu kanamadığı öğrenildi.



Balıkçı tekneleri ile çıkartılamadı


Vapurun karaya oturmasının ardından Liman Başkanlığı ve Sahil Güvenlik Batı Karadeniz Grup Komutanlığı ekipleri tarafından kurtarma çalışması başlatıldı. Amasra Kaymakamı Kadir Perçi’nin de yakından takip ettiği kurtarma çalışmaları, yaklaşık 2 saat sürdü. Balıkçı tekneleri ile çekilmeye çalışan vapurun hareket ettirilmesi mümkün olmadı. Teknenin karaya oturması ile ilgili soruşturma başlatılırken, vapuru hareket ettirenler ve sorumlular hakkında işlem başlatıldığı öğrenildi.



Dalgıçlar, vapurun sağlamlığını tespit etmeye çalışıyor


Dün akşam kararan hava nedeniyle ara verilen kurtarma çalışmalarına bugün devam edilecek. Kaymakam Kadir Perçi ve Zonguldak Bölge Liman Başkanı Ahmet Mert, Sahil Güvenlik Batı Karadeniz Grup Komutanı Yarbay Yavuz Daylak bölgede inceleme yaptı. Yapılan incelemelerde karaya oturan vapurun omurga kısmında bir hasar tespiti yapılması kararı verildi. Sahil güvenliğe ait dalgıçlar, vapurun alt kısmında dalış yaparak dayanıklılığını tespit çalışmasına başladı.


Vapurun herhangi bir hasarının bulunmadığı tespit edilmesinin ardından ise Zonguldak’tan çağrılacak büyük bir römorkör yardımıyla vapuru kurtarma işlemine başlanacak. Römorkör ve balıkçı tekneleri yardımıyla çekilerek kurtarılacak vapurun, yine römorkör ile Kastamonu Cide, Ordu limanlarından birine sevki planlanıyor. Vapurun hasar aldığı tespit edilirse, kez belirlenecek bir bölgeye çekilerek, söküm işleminin başlatılması hedefleniyor.



Plaja gelenlere sürpriz oldu


Dün Amasra Halk plajında yüzenler, kontrolden çıkan vapur nedeniyle büyük bir tehlike atlatırken, bugün plaja gelen ve olan bitenden habersiz yerli ve yabancı turistlere ise sürpriz oldu. Kumsalın yaklaşık 10 metre uzağındaki dev vapuru ve yanındaki sahil güvenlik botunu gören turistler, uzun süre yaşananları izleyerek olayı anlamaya çalıştı. Bir turist ise plajdan vapura köprü yapılarak, vapurun restoran ve denize atlama rampası olarak kullanılabileceğini ifade etti Bazı vatandaşlar ise dün şahit oldukları olayda karaya oturan vapurun kurtarılıp, kurtarılmadığını izlemek için plaja gelerek, gelişmeleri takip etmeye çalıştı.


Öte yandan dalgıçların yapacağı tespitlerin ardından başlayacak kurtarma çalışmalarının bölgeye getirilecek römorkör geminin de katılmasıyla hız kazanması bekleniyor.



Plaja gelen yerli ve yabancı turistlere dev vapur sürprizi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tekin: “(Mülakat puanları) Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere ilişkin “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Milli Eğitim Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK), Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanlığı, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) ve üniversitelerin 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifleri ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifleri, 2023 Yılı Sayıştay Raporu görüşüldü. Bütçe görüşmelerinin ardından Bakan Tekin, komisyonda yer alan milletvekilleri tarafından kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Bütçe görüşmeleri sırasında muhalefet milletvekillerinin şahsına yönelik kullandıkları ‘kepazelik, ikiyüzlülük, sefalet, otoriter rejim, talimatla hareket eden Bakan’ gibi ifadeleri tek tek not aldığını ifade eden Tekin, “Bizler de burada bu tür ifadelerden etkileniyoruz ve doğal olarak tepki koymuş olabiliriz. O yüzden biz de orantısız cevap verdiğimiz arkadaşlar varsa ben de onlardan özür diliyorum ama bu ifadeler normal ifadeler değil” ifadelerini kullandı. “İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce CHP’liler değerlendirsin” Tekin, yine bütçe görüşmeleri sırasında mülakatla ilgili eleştiriler geldiğini kaydederek, “Kabul ediyorum, ‘Mülakatla ilgili ben öğretmenliği çok önemsiyorum ve vatandaşlarımızın çocuklarını emanet edecekleri öğretmenleri mülakatla almak istiyorum’ dedim. Kamuoyuna da şu açıklamayı yaptım; bu mülakat komisyonlarında alacağımız tedbirleri sıralıyorum. Kamera kaydından tutanağa kadar bir sürü başlıkta tedbir aldık. CHP’liler itiraz ediyorlar, bir taraftan mülakata karşıyız diyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce siz bir değerlendirin. Eğer, ‘İtfaiye memurluğu, öğretmenlikten daha önemlidir’ diyorsanız, bir şey demeyeceğim. Benim öğretmenlik mülakatı ile ilgili yaptığım budur” ifadelerini kullandı. CHP’lilerin mülakat konusunda geçmişlerinden dolayı endişeli olduklarını söyleyen Tekin, “Ben 1994 yılı Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuyum. Mezun olur olmaz girdiğim ilk iş sınavı, Adalet Bakanlığı’nın açtığı Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı yazılısıydı. İstanbul’da bir kongrede CHP’nin Adalet Bakanı ‘Bu kadroyu örgütüme vermeyip de milliyetçileri mi verseydim? Yaptığım suçsa suç işlemeye devam edeceğiz’ dedi” şeklinde konuştu. “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere de değinerek, şu cevabı verdi: “Benim elimde bütün komisyonların raporları var. Benim elimdeki rakamlar, 3-5 arkadaşın bir araya getirdiği toplam rakam içerisinde istatistiksel anlamı olmayan veya doğru analiz sağlayacak rakamlar değiller. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği ile ilgili konuşuldu. Mesela bir komisyonda 193 kişi mülakata girmiş, 3 kişinin yeri değişmiş. Bir başka ilimizde 682 kişi girmiş, 11 kişinin yeri değişmiş. Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş.” Bakan Tekin, muhalefet vekillerinden 5 bin kişinin yerinin değişti iddiasının dile getirilmesi üzerine “Yanlış, benim elimde il bazlı rakam” diye karşılık verdi. “KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” Milli Eğitim Bakanlığının geçen yıl gerçekleştirilen TBMM Plan Bütçe Komisyonu toplantısını hatırlatan Bakan Tekin, “KPSS puanı ile değil mülakatla öğretmen ataması yapacağız. Bunun kavgasını verdik, tartışmasını yaptık. Geçen yıl burada adaletsizlik ve torpilin olmayacağı bir mülakat taahhüt etmiştim. Şimdi size ‘Bu ülkede hiç kimsenin verdiği herhangi bir isimle ilgili mülakatta torpilin olmadığı bir sistem kuruldu’ dedim. Söylediğiniz doğru şeyler var. Bir ildeki öğretmenimiz yüksek not almış, mülakata girmiş. Başka bir öğretmenimiz ‘Ben yüksek aldım ama bir başkası benden daha yüksek aldı. Dolayısıyla, ben sıralamanın dışında kaldım’ diyor ama ben zaten KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” dedi. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği mülakatlarına değinen Tekin, “Bursa’da 197 kişi, İstanbul’da 688 kişi girmiş. Bursa’da mülakata girip sıralamanın dışında kalan kişi 23 kişi, İstanbul’da ise 51 kişi sıralamanın dışında kalmış” ifadelerini kullandı. “Tüzel kişiliği olmayan cemaat ve tarikatlarla hukuken protokol imzalama şansımız yok” Cemaat ve tarikatlarla protokol yapıldığı eleştirilerine de cevap veren Bakan Tekin, “Hukuki olarak cemaat ya da tarikat diye bir tüzel kişilik var mı? Tüzel kişilik olmayınca bakanlık olarak ya gerçek kişiyle ya da tüzel kişilikle protokol imzalayabilirim. Hukuken başka kimseyle protokol imzalama şansımız yok. Bizim 5 bin civarında bu türden protokolümüz var. Burada isimlerini saymak istemediğim çok farklı sivil toplum örgütleri ile protokolümüz var. Bunların hiçbirisiyle de protokol imzalarken siyasi ya da ideolojik hiçbir şeye bakmıyoruz. Bir tek İçişleri Bakanlığı Dernekler Masası tarafından legal olarak kabul edilmiş bir sivil toplum kuruluşu mudur? Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmış bir vakıf mıdır, diye bakıyoruz. Onun dışındaki konular beni ilgilendirmez. Herhangi bir sivil toplum örgütüyle, dernek, vakıf ya da meslek örgütü olmak üzere imzaladığımız protokolde tüzel kişiliğe ödenmiş tek bir kuruş kamu kaynağı yoktur” açıklamasında bulundu. “Protokollerin tek taraflı fesih hakkı bakanlıkta” Protokollerin tek taraflı fesih hakkının bakanlıkta olduğunun altını çizen Bakan Tekin, “Protokolde yazılan ilkelere aykırı davranan sivil toplum örgütü varsa protokolümüzü hemen iptal ederiz. Protokol kapsamında protokol yaptığımız kuruluşlar eğer okullarımıza bir eğitim verecekse, bu eğitim kimin vereceği, hangi diplomaya sahip kişilerin vereceği ve hangi içerikte eğitim verecekleri bizim protokolümüzde tanımlanmıştır” dedi. “ABB 2 bin 300 okuldan 13’ünü sadece bir kere temizliyor sonra bütün okulları temizledim diyor, bu olmaz” Türkiye’de 65 bin civarında okul olduğunu ve 55 bin civarında kadrolu temizlik elemanının olduğunu söyleyen Bakan Tekin, “Kadrolu temizlik elemanlarımız, bu okullardaki temizlik açısından yeterli olmadığından biz her yıl Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Toplum Yararına Programlar (TYP) diye tanımladığı istihdam türü ile bakanlığımızda temizlik ve güvenlik personeli istihdam ediyorduk. Yaz aylarında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TYP kapsamındaki istihdam türü ile ilgili dünyada özellikle kovidden sonra gelişen istihdam türleri açısından farklı bir model deneyeceklerini ifade etti. Biz de bu konuda kendisiyle konuştuk ve bize ‘kısmi zamanlı çalışma usulü getireceğiz ve bu çalışmayla da size 120 bin kadro vereceğiz, haftada 3 gün çalışacaklar’ dedi. Biz de kendileriyle uzlaştık. Biz hangi belediye olursa olsun kaç okul temizleyeceğini, kimlerle yapacağını ve hangi tür malzeme kullanacağını öğrenmek ve bilmek zorundayız. Bunun yolu şudur; gidersiniz valiliklere biz böyle bir protokol yapmak istiyoruz dersiniz. Nobran bir tavırla, ‘Ben geldim, okulu temizleyeceğim beni içeri alın’ derse ve benim görevlilerim de alırsa bunun karşılığı olur. Bir büyükşehir belediye başkanı çıkıyor. Yaklaşık 2 bin 300 tane okulumuz var. Bu okullardan 13 tanesini sadece bir gün temizliyor. Sonra çıkıyor ekrana ve ‘Ben Ankara’daki bütün okulları temizledim’ diyor. Bu olmaz, bu iyi niyetli değil” değerlendirmesinde bulundu. “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe” Bazı muhalefet vekillerinin çocukların anadil öğrenmesiyle ilgili beyanlarına katıldığını söyleyen Tekin, şu ifadeleri kullandı: “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe, çocuklarımız Türkçe’nin dışında bir dil öğrenmek istiyorsa bizim devlet olarak üstümüze düşen vazife çocuklara bu alanın sağlanmasıdır. Bu AK Parti iktidarıyla sağlandı. 2003 yılında Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızın aldığı bir kararla, özel anlamda kursların açılmasının önü açıldı. Biz MEB olarak üstümüze düşeni yapıyoruz.”
Düzce Düzce’de "yağma ve yaralama" suçlarından adliyeye sevk edilen 5 kişi tutuklandı DÜZCE (İHA) – Düzce’de "nitelikli yağma, kasten yaralama" olayından gözaltına alınan 7 kişiden 5’i tutuklandı, 2 kişi adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Edinilen bilgiye göre, Şerefiye Mahallesi’nde bir iş yerine gelen 2 şahıs kendilerini O.T.’nin gönderdiğini ve 100 bin TL para istediğini söylemelerinin ardından iş yeri sahibi parayı vermeyeceğini söyleyerek şahısları gönderdi. Bunun üzerine 26 ayrı suç kaydı bulunan O.T.(39) ile birlikte 7 şüpheli, iş yerine gelerek mekan sahibi A.Ç. ile tartıştı. Yaşanan tartışmada bir kişi pala tabir edilen bıçak ile iş yeri sahibinin arkadaşı Ö.İ.’yi sırtından yaralarken, iş yeri sahibini de darp edildi. Olay üzerine Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı geniş çaplı soruşturma başlattı. Soruşturmada Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Polisleri tarafından 7 adrese yönelik operasyon düzenledi. Yapılan operasyonda, 2 adet ruhsatsız tabanca ve 571 şişe muhtelif marka ve miktarlarda bandrolsüz kaçak alkol ele geçirildi. Nitelikli yağma, kasten yaralama, ruhsatsız ateşli silah bulundurmak ve kaçakçılık suçundan 7 kişi emniyette sorgularının ardından adli makamlara sevk edildi. Şüpheli şahıslardan M.B., O.T., B.C.G., A.A. ve F.Y. tutuklanırken, T.Ö. ve N.Ö. hakkında yurtdışı çıkış yasağı ve konutunu terk etmeme şartıyla adli kontrol tedbir kararı verildiği bildirildi.