EĞİTİM - 09 Ekim 2024 Çarşamba 14:25

BARÜ, “Araştırma Kalitesinde” dünya sıralamasında ilk 500’e girdi

A
A
A
BARÜ, “Araştırma Kalitesinde” dünya sıralamasında ilk 500’e girdi

Bartın Üniversitesi (BARÜ) Times Higher Education (THE) 2025 Dünya Üniversite Sıralaması ‘Araştırma Kalitesi’ kategorisinde dünyada 455., Türkiye’de ise 2. sırada yer aldı. BARÜ ayrıca, genel sıralamada 1001-1200 bandındaki yerini koruyarak Türkiye’nin en iyi 13. üniversitesi oldu.


Yükseköğretim Kurulu (YÖK) 2024-2025 Akademik Yılı Açılış Töreninde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ‘Yerel Kalkınmaya Katkı Ödülü’ verilen Bartın Üniversitesinden (BARÜ) yeni bir başarı haberi daha geldi. BARÜ, dünyanın en iyi üniversiteleri arasında yer alma hedefiyle yürüttüğü çalışmalar neticesinde sürdürülebilir başarısını uluslararası değerlendirme kuruluşlarının listelerinde yer alarak sürdürdü. Bu kapsamda dünyanın en bilinen yükseköğretim derecelendirme kuruluşlarından biri olan Times Higher Education (THE), uluslararası alanda belirli bir standardı yakalayan 2 bin 92 üniversitenin verileriyle ortaya konulan “Dünya Üniversite Sıralaması 2025”i (World University Rankings 2025) açıkladı. Üniversitelerin akademik olarak 5 farklı temel ölçüte göre değerlendirildiği sıralamada BARÜ, dünyanın en başarılı yükseköğretim kurumları arasında yer aldı.


“Araştırma Kalitesi”nde Türkiye’nin en iyi devlet üniversitesi oldu


BARÜ, her yıl değerlendirilen üniversite sayısındaki artışa rağmen 1001-1200 bandındaki sıralamasını başarılı performansı ile korumayı başardı. ‘Araştırma Kalitesi’ kategorisinde dünyanın en iyi ilk 500 üniversitesi arasında 455. sıraya yerleşen BARÜ, geçtiğimiz yıl ilk defa girdiği 2024 listesine kıyasla bu yıl başarısını artırarak 108 üniversiteyi daha geride bıraktı. BARÜ, ‘Araştırma Kalitesi’ kategorisinde Türkiye’de ise 2. olurken, devlet üniversiteleri arasında ilk sırada yer aldı. Geride bırakılan 5 yılın performansına bakılarak kurumların eğitim-öğretim, araştırma ortamı, araştırma kalitesi, sanayi ve uluslararası görünüm kategorilerinden elde edilen verilerle yapılan değerlendirmelerde BARÜ, Türkiye’den sıralamaya girebilen 91 yükseköğretim kurumu arasında 13. sırada yer aldı. Böylece BARÜ, rekabetin yoğun olduğu listede hem toplam puan aralığını hem de geride bıraktığı üniversite sayısını artırmaya devam etti.


BARÜ, beş kategorinin dördünde puanlarını artırmayı başardı


Times Higher Education (THE) 2025 Dünya Üniversite Sıralamasına göre BARÜ; ‘Araştırma Kalitesi’ alanında, 455. sırada, ‘Araştırma Ortamı’ kategorisinde 1206. sırada, ‘Uluslararası Görünüm’ kategorisinde 1392’nci sıraya yerleşti. Ayrıca BARÜ, ‘Sanayi’ kategorisinde 1996. sırada yer alırken ‘Öğretim’ alanında, 2054. oldu. BARÜ böylece değerlendirmeye alınan dört alanda da önceki yıla göre topladığı puan sayısını artırarak önemli bir başarıya imza attı.


“Üniversitemizin her geçen gün daha ileri seviyeye ulaşması için çalışıyoruz”


BARÜ’nün dünya sıralamalarındaki başarısını sürdürdüğünü vurgulayan Rektör Uzun, “Bartın Üniversitesi olarak uluslararası sıralama kuruluşlarının hazırladığı listelerdeki yerimizi sağlamlaştıracak ve yükselişimize katkı sunacak çalışmaları hayata geçirmeye devam ediyoruz. Bilimsel çalışmalarımız, nitelikli yayın ve teknolojik etki değeri yüksek araştırmalarımızla ortaya koyduğumuz yenilikçi bilgiyi insanlığın hizmetine sunuyoruz. Hedeflerimiz doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz uygulamaları sürdürülebilir kılmak için yoğun gayret gösteriyoruz. İnanıyorum ki geçtiğimiz 5 yıl dikkate alınarak girdiğimiz bu sıralamadaki yerimiz önümüzdeki yıllarda daha da üst seviyelere ulaşacaktır. Üniversitemizin eğitime ve bilime verilen önemin en anlamlı göstergesi olarak Cumhurbaşkanımızın elinden ‘Yerel Kalkınmaya Katkı’ ödülünü alma gururunu yaşadığı bugünlerde elde edilen bu sonuç, aynı zamanda başarının bir tesadüf olmadığının da göstergesi olmuştur. Bu doğrultuda emeği geçen ve Üniversitemizin daima daha ileri seviyeye ulaşması için büyük özveri ile çalışan BARÜ’nün tüm bileşenlerine içtenlikle teşekkür ediyorum” diye konuştu.


“Adım adım başarılarımızı artırarak önemli bir ivme yakaladık”


Rektör Uzun, BARÜ’nün her geçen yıl başarılarını artırarak önemli bir ivme yakaladığına da dikkat çekerek “Ortaya koymuş olduğumuz sürdürülebilir iyileştirme ile dünyanın önde gelen yükseköğretim derecelendirme kuruluşlarının indekslerinde her yıl düzenli olarak yer alma başarısı gösteriyoruz. Bu süreçte bilgiyi sadece aktaran değil üreten de bir yükseköğretim kurumu olarak geleceğe emin adımlarla yürüyoruz. Bu düşüncelerle her zaman yanımızda olarak bizleri daima motive eden Adalet Bakanımız Sayın Yılmaz Tunç’a şükranlarımı sunuyorum. Sürdürülebilir bir gelişim hedefiyle gayret gösterdiğimiz süreçte bizlere olan destekleri dolayısıyla YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Erol Özvar’a ve YÖK üyelerimize teşekkür ediyorum. Ayrıca şehrimizin kurum ve kuruluşları arasındaki yüksek uyum ve iş birliği oluşturulmasındaki katkıları için Bartın Valimiz Dr. Sayın Nurtaç Arslan’a, yakın ilgilerinden dolayı milletvekilimiz Sayın Yusuf Ziya Aldatmaz’a teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde konuştu.


THE Dünya Üniversite Sıralaması 2025


Times Higher Education (THE) Dünya Üniversite Sıralaması, araştırma odaklı üniversiteleri tüm temel misyonları (eğitim öğretim, araştırma ortamı, araştırma kalitesi, sanayi ve uluslararası görünüm) açısından değerlendiren bir performans göstergesidir. Üniversitelerin son 5 yıldaki performansları üzerinden değerlendirme yapan kuruluş; öğrenciler, akademisyenler, üniversite yönetimleri tarafından itibar edilen en kapsamlı analizlerden birini gerçekleştirmektedir.



BARÜ, “Araştırma Kalitesinde” dünya sıralamasında ilk 500’e girdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tekin: “(Mülakat puanları) Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere ilişkin “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Milli Eğitim Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK), Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanlığı, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) ve üniversitelerin 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifleri ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifleri, 2023 Yılı Sayıştay Raporu görüşüldü. Bütçe görüşmelerinin ardından Bakan Tekin, komisyonda yer alan milletvekilleri tarafından kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Bütçe görüşmeleri sırasında muhalefet milletvekillerinin şahsına yönelik kullandıkları ‘kepazelik, ikiyüzlülük, sefalet, otoriter rejim, talimatla hareket eden Bakan’ gibi ifadeleri tek tek not aldığını ifade eden Tekin, “Bizler de burada bu tür ifadelerden etkileniyoruz ve doğal olarak tepki koymuş olabiliriz. O yüzden biz de orantısız cevap verdiğimiz arkadaşlar varsa ben de onlardan özür diliyorum ama bu ifadeler normal ifadeler değil” ifadelerini kullandı. “İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce CHP’liler değerlendirsin” Tekin, yine bütçe görüşmeleri sırasında mülakatla ilgili eleştiriler geldiğini kaydederek, “Kabul ediyorum, ‘Mülakatla ilgili ben öğretmenliği çok önemsiyorum ve vatandaşlarımızın çocuklarını emanet edecekleri öğretmenleri mülakatla almak istiyorum’ dedim. Kamuoyuna da şu açıklamayı yaptım; bu mülakat komisyonlarında alacağımız tedbirleri sıralıyorum. Kamera kaydından tutanağa kadar bir sürü başlıkta tedbir aldık. CHP’liler itiraz ediyorlar, bir taraftan mülakata karşıyız diyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce siz bir değerlendirin. Eğer, ‘İtfaiye memurluğu, öğretmenlikten daha önemlidir’ diyorsanız, bir şey demeyeceğim. Benim öğretmenlik mülakatı ile ilgili yaptığım budur” ifadelerini kullandı. CHP’lilerin mülakat konusunda geçmişlerinden dolayı endişeli olduklarını söyleyen Tekin, “Ben 1994 yılı Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuyum. Mezun olur olmaz girdiğim ilk iş sınavı, Adalet Bakanlığı’nın açtığı Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı yazılısıydı. İstanbul’da bir kongrede CHP’nin Adalet Bakanı ‘Bu kadroyu örgütüme vermeyip de milliyetçileri mi verseydim? Yaptığım suçsa suç işlemeye devam edeceğiz’ dedi” şeklinde konuştu. “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere de değinerek, şu cevabı verdi: “Benim elimde bütün komisyonların raporları var. Benim elimdeki rakamlar, 3-5 arkadaşın bir araya getirdiği toplam rakam içerisinde istatistiksel anlamı olmayan veya doğru analiz sağlayacak rakamlar değiller. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği ile ilgili konuşuldu. Mesela bir komisyonda 193 kişi mülakata girmiş, 3 kişinin yeri değişmiş. Bir başka ilimizde 682 kişi girmiş, 11 kişinin yeri değişmiş. Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş.” Bakan Tekin, muhalefet vekillerinden 5 bin kişinin yerinin değişti iddiasının dile getirilmesi üzerine “Yanlış, benim elimde il bazlı rakam” diye karşılık verdi. “KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” Milli Eğitim Bakanlığının geçen yıl gerçekleştirilen TBMM Plan Bütçe Komisyonu toplantısını hatırlatan Bakan Tekin, “KPSS puanı ile değil mülakatla öğretmen ataması yapacağız. Bunun kavgasını verdik, tartışmasını yaptık. Geçen yıl burada adaletsizlik ve torpilin olmayacağı bir mülakat taahhüt etmiştim. Şimdi size ‘Bu ülkede hiç kimsenin verdiği herhangi bir isimle ilgili mülakatta torpilin olmadığı bir sistem kuruldu’ dedim. Söylediğiniz doğru şeyler var. Bir ildeki öğretmenimiz yüksek not almış, mülakata girmiş. Başka bir öğretmenimiz ‘Ben yüksek aldım ama bir başkası benden daha yüksek aldı. Dolayısıyla, ben sıralamanın dışında kaldım’ diyor ama ben zaten KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” dedi. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği mülakatlarına değinen Tekin, “Bursa’da 197 kişi, İstanbul’da 688 kişi girmiş. Bursa’da mülakata girip sıralamanın dışında kalan kişi 23 kişi, İstanbul’da ise 51 kişi sıralamanın dışında kalmış” ifadelerini kullandı. “Tüzel kişiliği olmayan cemaat ve tarikatlarla hukuken protokol imzalama şansımız yok” Cemaat ve tarikatlarla protokol yapıldığı eleştirilerine de cevap veren Bakan Tekin, “Hukuki olarak cemaat ya da tarikat diye bir tüzel kişilik var mı? Tüzel kişilik olmayınca bakanlık olarak ya gerçek kişiyle ya da tüzel kişilikle protokol imzalayabilirim. Hukuken başka kimseyle protokol imzalama şansımız yok. Bizim 5 bin civarında bu türden protokolümüz var. Burada isimlerini saymak istemediğim çok farklı sivil toplum örgütleri ile protokolümüz var. Bunların hiçbirisiyle de protokol imzalarken siyasi ya da ideolojik hiçbir şeye bakmıyoruz. Bir tek İçişleri Bakanlığı Dernekler Masası tarafından legal olarak kabul edilmiş bir sivil toplum kuruluşu mudur? Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmış bir vakıf mıdır, diye bakıyoruz. Onun dışındaki konular beni ilgilendirmez. Herhangi bir sivil toplum örgütüyle, dernek, vakıf ya da meslek örgütü olmak üzere imzaladığımız protokolde tüzel kişiliğe ödenmiş tek bir kuruş kamu kaynağı yoktur” açıklamasında bulundu. “Protokollerin tek taraflı fesih hakkı bakanlıkta” Protokollerin tek taraflı fesih hakkının bakanlıkta olduğunun altını çizen Bakan Tekin, “Protokolde yazılan ilkelere aykırı davranan sivil toplum örgütü varsa protokolümüzü hemen iptal ederiz. Protokol kapsamında protokol yaptığımız kuruluşlar eğer okullarımıza bir eğitim verecekse, bu eğitim kimin vereceği, hangi diplomaya sahip kişilerin vereceği ve hangi içerikte eğitim verecekleri bizim protokolümüzde tanımlanmıştır” dedi. “ABB 2 bin 300 okuldan 13’ünü sadece bir kere temizliyor sonra bütün okulları temizledim diyor, bu olmaz” Türkiye’de 65 bin civarında okul olduğunu ve 55 bin civarında kadrolu temizlik elemanının olduğunu söyleyen Bakan Tekin, “Kadrolu temizlik elemanlarımız, bu okullardaki temizlik açısından yeterli olmadığından biz her yıl Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Toplum Yararına Programlar (TYP) diye tanımladığı istihdam türü ile bakanlığımızda temizlik ve güvenlik personeli istihdam ediyorduk. Yaz aylarında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TYP kapsamındaki istihdam türü ile ilgili dünyada özellikle kovidden sonra gelişen istihdam türleri açısından farklı bir model deneyeceklerini ifade etti. Biz de bu konuda kendisiyle konuştuk ve bize ‘kısmi zamanlı çalışma usulü getireceğiz ve bu çalışmayla da size 120 bin kadro vereceğiz, haftada 3 gün çalışacaklar’ dedi. Biz de kendileriyle uzlaştık. Biz hangi belediye olursa olsun kaç okul temizleyeceğini, kimlerle yapacağını ve hangi tür malzeme kullanacağını öğrenmek ve bilmek zorundayız. Bunun yolu şudur; gidersiniz valiliklere biz böyle bir protokol yapmak istiyoruz dersiniz. Nobran bir tavırla, ‘Ben geldim, okulu temizleyeceğim beni içeri alın’ derse ve benim görevlilerim de alırsa bunun karşılığı olur. Bir büyükşehir belediye başkanı çıkıyor. Yaklaşık 2 bin 300 tane okulumuz var. Bu okullardan 13 tanesini sadece bir gün temizliyor. Sonra çıkıyor ekrana ve ‘Ben Ankara’daki bütün okulları temizledim’ diyor. Bu olmaz, bu iyi niyetli değil” değerlendirmesinde bulundu. “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe” Bazı muhalefet vekillerinin çocukların anadil öğrenmesiyle ilgili beyanlarına katıldığını söyleyen Tekin, şu ifadeleri kullandı: “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe, çocuklarımız Türkçe’nin dışında bir dil öğrenmek istiyorsa bizim devlet olarak üstümüze düşen vazife çocuklara bu alanın sağlanmasıdır. Bu AK Parti iktidarıyla sağlandı. 2003 yılında Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızın aldığı bir kararla, özel anlamda kursların açılmasının önü açıldı. Biz MEB olarak üstümüze düşeni yapıyoruz.”
Düzce Düzce’de "yağma ve yaralama" suçlarından adliyeye sevk edilen 5 kişi tutuklandı DÜZCE (İHA) – Düzce’de "nitelikli yağma, kasten yaralama" olayından gözaltına alınan 7 kişiden 5’i tutuklandı, 2 kişi adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Edinilen bilgiye göre, Şerefiye Mahallesi’nde bir iş yerine gelen 2 şahıs kendilerini O.T.’nin gönderdiğini ve 100 bin TL para istediğini söylemelerinin ardından iş yeri sahibi parayı vermeyeceğini söyleyerek şahısları gönderdi. Bunun üzerine 26 ayrı suç kaydı bulunan O.T.(39) ile birlikte 7 şüpheli, iş yerine gelerek mekan sahibi A.Ç. ile tartıştı. Yaşanan tartışmada bir kişi pala tabir edilen bıçak ile iş yeri sahibinin arkadaşı Ö.İ.’yi sırtından yaralarken, iş yeri sahibini de darp edildi. Olay üzerine Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı geniş çaplı soruşturma başlattı. Soruşturmada Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Polisleri tarafından 7 adrese yönelik operasyon düzenledi. Yapılan operasyonda, 2 adet ruhsatsız tabanca ve 571 şişe muhtelif marka ve miktarlarda bandrolsüz kaçak alkol ele geçirildi. Nitelikli yağma, kasten yaralama, ruhsatsız ateşli silah bulundurmak ve kaçakçılık suçundan 7 kişi emniyette sorgularının ardından adli makamlara sevk edildi. Şüpheli şahıslardan M.B., O.T., B.C.G., A.A. ve F.Y. tutuklanırken, T.Ö. ve N.Ö. hakkında yurtdışı çıkış yasağı ve konutunu terk etmeme şartıyla adli kontrol tedbir kararı verildiği bildirildi.