YEREL HABERLER - 23 Mart 2012 Cuma 17:03

BALIKESİR MİLLETVEKİLİ NEDRET AKOVA:

A
A
A
BALIKESİR MİLLETVEKİLİ NEDRET AKOVA:

TBMM`de görüşülen ``˜Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun Tasarısı` tepki çekti. CHP`li Akova tasarıyı ``Afet riski bahane rant şahane`` şeklinde değerlendirirken, hükümetin girişimi, SİT`lerle koruma zırhı altındaki Balıkesir`in Ayvalık ilçesinde de endişeyle karşılandı.
AK Parti`nin TBMM`nin gündemine getirdiği yeni kanun tasarısı korumacı çevreleri ayağa kaldırdı. Zeytincilik, Orman, Kıyı, Tabiat Varlıkları Koruma kanunlarının önüne geçecek olan tasarı ile kentsel dönüşüm değil, yandaşlara yeni rant ve yağmalama alanlarını meydana çıkarmanın amaçlandığını söyleyen CHP Balıkesir Milletvekili Nedret Akova, ``Bu Kanun tasarısı ile, afet riski bahane edilerek, vatandaşın mülkiyet hakkı ve barınma hakkı yok edilmek istenmektedir. Tasarının gerekçesinde gönüllülüğe dayalı bir dönüşümden bahsedilirken; maddelerde ayrıntılı bir şekilde zor kullanma yöntemleri hükme bağlanmıştır. Bu, gönüllü olunmayacak, demokratik yaklaşımlarla bağdaşmayan bir rant döneminin başlatılması demektir. Tasarının işleyiş mekanizması vatandaşın haklarının nasıl gasp edileceğini açıkça göstermektedir. Vatandaşın barınma ve mülkiyet edinme özgürlüğünün gasp edilmesinin madde madde anlatıldığı başka bir kanun tasarısı bugüne kadar hiç gelmemiştir`` dedi.
``TOPLUMSAL RİSKLER``
Tasarının amacının kentsel dönüşüm değil, yandaşlara yeni rant ve yağmalama alanları yaratma olduğunu ifade eden Akova, şöyle konuştu: ``Saydamlıktan ve hesap vermekten uzak olan bu Kanun tasarısı ile, vatandaş ile bir uzlaşmaya gidilip, katılımı sağlanmak yerine, cebri yöntemler temel araç olarak getirilmektedir. Vatandaş gönüllü olmazsa, yıllardır sahibi olduğu dairenin, elektrik, su, doğalgazı kesilecek, mülkiyet haklarını kullanması engellenecek, dairesinin satışını ve kiralamasını yapamayacaktır. Bu açıkça devlet tarafından vatandaşın hakkının ihlal edilmesi demektir. Bu Kanun Tasarısı gerekçesinin tam aksine, fiziki riskleri azaltmayacak, toplumsal ve kültürel riskleri ise artıracaktır.``
``YASALAR HİÇE SAYILIYOR``
Tasarıda doğayı ve kültürel değerleri koruyan mevcut yasaların hiçe sayıldığına dikkat çeken Akova, asıl amacın yağmanın önüne hiçbir engelin çıkartılmaması olduğunu belirterek, ``Boğazlarımız, kıyılarımız, ormanlarımız, meralarımız, tarihi eserlerimiz, askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgelerimiz, yani iktidarın arzu ettiği her yer TOKİ`nin emrinde olacaktır. Bunca yetki verilerek önü açılan Bakanlık, TOKİ ve İdare üçlüsüne hiçbir kanun da engel olamayacak ayrıca bu üçgene karşı yargı da özgür iradesini kullanarak karar veremeyecektir. Bu durumda hiçbir kimsenin hak ve hürriyeti kalmamış olacaktır. Ayrıca dönüşüm alanlarının belirlenme, planlanma ve uygulaması aşamasında bilim insanları ve yerel yönetimler işin içine alınmayıp hiçe sayılarak, diktatörlük düzeni içinde bir dönüşüm çalışması yürütülmesi planlanmıştır`` diye konuştu.
``KAYGI VERİCİ``
Kentsel SİT, arkeolojik SİT, doğal SİT gibi çeşitli koruma bantları ile sarmalanmış olan Ayvalık`ta da tasarıyı endişe ile izlediklerini söyleyen Belediye Başkanı Hasan Bülent Türközen, Ayvalık`ın en güzel seyir teraslarından biri olan Cennet Tepesi için TOKİ`ye karşı verdikleri mücadeleyi anımsatarak, ``Aslında Türkiye genelinin doğal ve kültürel yapısı TOKİ riski altında. Gelişmeleri kaygıyla izliyoruz`` dedi. Türkiye`nin açık pazar haline getirilip TOKİ`ye teslim edildiğini ifade eden Güney Marmara Çevre Derneği Şube Başkanı M. Akif Öznal ise, ``Kentsel dönüşümle rantın önü açılıyor``diye konuştu.
Ayvalık Kent Konseyi Başkanı Nuray Özer de, kentlerin kaderinin TOKİ başkanlığından gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı`nın iki dudağı arasında olduğunu belirterek, ``Eğer bir düzenleme gerekiyorsa bilim insanlarının, yerel yönetimlerin ve meslek odalarının görüşleri de dikkate alınmalı`` dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Uyuşturucudan yakalanan kadın: “Keşke 10 kilo yakalatsaydım” Aksaray’da uyuşturucudan aranması olan kadın, polisin devriyesinde yakalanarak gözaltına alınırken, sağlık kontrolüne götürüldüğü sırada yanındaki polis memuruna “Keşke şöyle 10 kilo yakalatsaydım” diye pişmanlığını dile getirdi. Olay, gece yarısı Büyük Bölcek Mahallesi Büyük Bölcek Caddesi üzerinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, gece devriye atan İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri şüphe üzerine 37 EZ 432 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Aracın durması üzerine sürücü ve yanında bulunan kadını kimlik ve Genel Bilgi Taramasından (GBT) geçiren polis, H.T. (33) isimli kadının uyuşturucudan aranması olduğunu belirledi. Bunun üzerine kadın olay yerinde gözaltına alınırken, sağlık kontrolünden geçirilmek üzere Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine götürüldü. Hastanede polis aracından inerken yağmur nedeniyle su birikintisini gören kadın, kendisine kapıyı açan polis memurunu “Geldin böyle durdun suya” diye azarladı. Ardından suya basmamak için birkaç hamle yapan kapın, polis memurlarının eşliğinde acil servise girerken bu kez de, “Keşke şöyle 10 kilo falan yakalatsaydım” diyerek pişmanlığını dile getirdi. Sağlık kontrolünden geçirilen kadın adli işlemlerin yapılması için Aksaray Polis Merkezine götürülürken, olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığınca tahkikat başlatıldı.
Aksaray Kendini araca kilitleyen alkollü sürücüyle polisin imtihanı ecel teri döktürdü Aksaray’da aracın çarpıp kaçtığı hafif yaralı arkadaşının yanına alkollü olarak kullandığı araçla gelen genç sürücü, olay üstüne olay çıkartarak polise ecel teri döktürdü. Polis memuruna “Dünkü çocuk musun?” deyip azarlayan alkollü sürücü daha sonra kendini araca kilitleyerek polislerin videosunu çekti. Olay, gece yarısı Ereğli Kapı Mahallesi Atatürk Bulvarı üzerinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, F.Y. isimli arkadaşına bir aracın çarpıp kaçtığı haberini alan M.C.U. isimli genç, alkollü olmasına rağmen 68 EU 034 plakalı hafif ticari araca binerek olay yerine geldi. Burada arkadaşına destek olmak isteyen M.C.U. elindeki telefonla polis memurlarının fotoğraflarını çekmeye çalıştı. O an polis memurları buna engel olmak isterken, ayakta durmakta bile güçlük çeken M.C.U.’nun telefonu çektiği fotoğrafları silinmek üzere elinden alındı. Ardından polis ekiplerinin elindeki telefonunu çekip alan alkollü şahıs polis memurunu, “Niye çekeyim ya abi, sen dünkü çocuk musun?” diye azarladı. Polis memurlarına güçlük çıkaran alkollü şahıs arkadaşına destek olmak için geldiği olay yerinde görevini yapan polis memurlarına adeta ecel teri döktürdü. Polisin alkollü şahısla imtihanına, şahsın kendini araca kilitleyerek cep telefonu kamerasıyla polis memurlarını çekmesi damga vurdu. Polisin uzun uğraşlarına rağmen aracın kapısını açmayan alkollü sürücünün araçla kaçabileceği ihtimali üzerine muhtemel bir kazaya engel olmak için polis araçlarıyla hafif ticari aracın ön ve arkası kapatılarak kaçış ihtimali engellendi. 1 saat boyunca polisin ikna etmeye çalıştığı alkollü sürücü araçtan inmeyince ekipler şahsın yakınlarına ulaşarak olay yerine gelmesini sağladı. Bir süre sonra olay yerine gelen şahsın yakınları da genci ikna edemezken, son olarak olay yerine gelen avukatı şahsı ikna ederek araçtan indirdi. İfadesi alınmak üzere gözaltına alınan şahıs polis aracına bindirildi. Şahsın araçtan inmesiyle rahat bir nefes alan polis ekipleri bu kez de şahsı alkolmetreye üflemeye ikna etme çabasına başladı. Alkolmetreye üflemeyi reddeden şahıs ikna olmayınca polis ekiplerince ret çıktısı alındı. Polis aracıyla önce Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine götürülerek sağlık kontrolünden geçirilen alkollü sürücü daha sonra ifadesi alınmak üzere Aksaray Polis Merkezi Amirliğine götürüldü. Sürücünün ehliyetine 2 yıl süreyle el konulurken alkollü araç kullanmaktan ceza kesildi.