ASAYİŞ - 11 Kasım 2024 Pazartesi 00:12

Depoda çıkan yangın, mahallelinin dikkati sayesinde büyümeden söndürüldü

A
A
A
Depoda çıkan yangın, mahallelinin dikkati sayesinde büyümeden söndürüldü

Aydın’ın Köşk ilçesinde bir evin bahçesindeki ısıtma kazanının olduğu depoda çıkan yangın, mahallelinin dikkati sayesinde büyümeden söndürüldü.


Yangın, Köşk ilçesi Başçayır Mahallesi’nde saat 22.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre Başçayır Düğün Salonu yakınında bulunan İ.Z.D.’ye ait evin bahçesindeki ısıtma kazanının bulunduğu depoda yangın çıktı. Yakıt atıklarının konulduğu kova içindeki yakıt artıklarının alev almasının ardından depoda bulunan odunlar tutuştu. Bir anda büyüyen alevler, deponun yanındaki evleri tehdit etmeye başlarken, evin bahçesinden alevler yükseldiğini gören mahalle sakinleri durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Ekipler gelene kadar alevlere müdahale eden mahalle sakinleri, ilk önce evin elektriğini kesti ve yakındaki su musluğuna taktıkları hortumla yangına müdahale etti. Vatandaşların çabalarıyla kontrol altına alınan yangında, o esnada evde ve depoda kimsenin bulunmaması muhtemel bir facianın önüne geçti. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını söndürerek, soğutma çalışması gerçekleştirdi.



Depoda çıkan yangın, mahallelinin dikkati sayesinde büyümeden söndürüldü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Selçuklu’dan sonra Çorum’daki Osmanlı mimari geleneği de gün yüzüne çıkıyor Çorum’da devam eden Kalehisar ören yeri kazılarında kazı başkan yardımcısı olarak görev yapan Dr. Öğretim Üyesi Adem Sevim, Çorum’daki Osmanlı mimari geleneği hazırladıkları doktora tezi ile orta koyduklarını söyledi. Çorum’daki Selçuklu mimarisi, Kalehisar ören yerinde gün yüzüne çıkartılıyor. Kazı çalışmalarında kazı başkan yardımcısı olarak görev yapan Yozgat Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Adem Sevim, Çorum’daki Osmanlı mimarisini gün yüzüne çıkartmak için çalışma yürüttüklerini söyledi. Hazırladığı tezde Osmanlı mimari geleneğinin ortaya çıktığı Çorum’daki eserleri ortaya koyduklarını belirten Sevim, yaptıkları çalışmayı ilerleyen süreçte kitaplaştırmak istediğini söyledi. “Selçuklu’dan sonra, Çorum’da büyük bir Osmanlı şehirciliğini görüyoruz” Çorum’da özellikle hamamlarda ve türbelerde Osmanlı geleneğinin ön plana çıktığını kaydeden Sevim, “Biz şu anda Kalehisar ören yerindeyiz. Buradaki kazı çalışmalarımız devam ediyor. Burası bir Selçuklu kenti. Ama Selçuklu’dan sonra, Çorum’da büyük bir Osmanlı şehirciliğini görüyoruz. 1420’li yıllarda Çorum fiilen, bir kentleşme hızı ile Osmanlıların hakimiyetine giriyor. Şehir müreffeh bir ortama dönünce Osmanlı döneminde yapılaşma hızla artıyor. Osmanlı’nın başkenti Bursa ve İstanbul’daki hamam planlarının Çorum’da birebir tekrar edildiğini görüyoruz. Kalehisar’da şu an bir Selçuklu hamamını görüyoruz. Şu anda bunu meydana çıkartmaya çalışıyoruz. Tacettin Paşa Hamamında, Ali Paşa Hamamında, Osmancık’taki Mehmet Paşa Hamamı’nda ise Osmanlı geleneği görüyoruz. Camilerde ise biraz mahalli üslup tarzında mimari görüyoruz. Bu yüzden bizler Çorum’u önemsiyoruz. Kalehisar örenlerinde özellikle bir Türk şehirciliğinin, Selçuklu kentleşmesinin olduğunu görüyoruz. Aynı örneğin Çorum’da tekrar edildiğini görüyoruz. Buna örnek olarak, Çorum Kalesi ve hemen yanındaki Ulu Cami, Güpür Hamamı ve güneyinde Veli Paşa Hanı ve saat kulesi ile bir Türk şehir gelenekçiliğinin Çorum’da devam ettiğini görüyoruz. Biz bu verilerden yola çıkarak Çorum’da bir doktora tezi hazırladık. Hem Selçuklu hem de Osmanlı yapılarını, tüm ilçeleri gezerek ortaya koymaya çalıştık. İnşallah ilerleyen yıllarda da bu çalışmamızı kitap olarak yayımlamaya çalışacağız” dedi. “Osmanlı’nın başkenti Bursa’da, İstanbul’da bu plan tipini görüyoruz” İstanbul ve Bursa’daki mimari planların Çorum’daki birçok yapıda gözüktüğünü kaydededen Sevim, “Osmanlı geleneğini daha çok hamamlarda ve bazı türbelerde gördük. Koyunbaba Türbesi’nde, Demirşeyh Türbesi’nde Osmanlı etkisi görülüyor. Güpür Hamamının kadınlar kısmında Selçuklu geleneği, daha sonra yapılmış erkekler kısmında ise Osmanlı geleneğini tespit ettik. Osmanlı hamamlarında sıcaklık kısmı enine dikdörtgen, ortası kubbeli ve çifte aletlidir. Osmanlı’nın başkenti Bursa’da, İstanbul’da bu plan tipini görüyoruz. Bu plan tipinin ilçelerde dahi tekrar edilmesi bizlere plan mimari anlamında Çorum ilinde devam ettiğini gösteriyor” diye konuştu.
İstanbul Emre Çukur, kıtalararası şampiyonluk maçına çıkacak Yeni nesil boksörlerden Emre Çukur, 23 Kasım’da Almanya’nın Münih kentinde Dünya Kıtalararası kemer maçında Tanzanya’dan Pius Mpenda ile mücadele edecek. Eski dünya şampiyonlarından Levent Çukur’un oğlu olan Emre Çukur, IBO (Dünya Boks Organizasyonu) Dünya Kıtalararası süper orta sıklet maçına çıkacak. Çukur, 23 Kasım’da Tanzanya’dan Pius Mpenda ile karşılaşacak. Mpenda, bugüne kadar yaptığı 10 maçın 5’ini nakavtla kazandı. Genç yeteneklerden Songül Ayten de aynı gün hafif sıklette WBF Kıtalararası kemer mücadelesi verecek. Levent Çukur: "Bu maç farklı olacak" Oğlunu bu maça bizzat kendisinin hazırladığını belirten Levent Çukur, "Bu karşılaşma bizim için oldukça önem taşıyor. Dünya şampiyonluğu için emin adımlarla yürüdüğümüz bu yolda aynı zamanda bir mihenk taşı manasına geliyor. Emre’nin durumu çok iyi. Morali ve motivasyonu mükemmel bu karşılaşmayı kazanmak ve Avrupa’nın göbeğinde İstiklal Marşımızı okutarak, bayrağımızı göklere çektirmek için elimizden geleni yapacağız. 22 Kasım gecesi aynı zamanda benim, 23 Kasım ise kızım Selda’nın doğum günü. Emre’nin bu müsabakayı kazanarak, zaferini bize güzel bir doğum günü hediye vereceğini düşünüyorum" şeklinde konuştu. Sporcunun basın danışmanı Vedat Alyaz, mücadelede Emre Çukur’un şansının yüksek olduğunu belirterek, "Emre, boksör bir aileden geliyor. Babası eski dünya şampiyonlarından Levent Çukur. Amcası Ali Çukur ve eski şampiyon boksörlüğünün yanı sıra TSV 1860 Münih Boks Kulübü’nün antrenörü. Kız kardeşi Selina Çukur, 13 yaşındayken Almanya şampiyonu olarak boks tarihine geçti. Emre bugüne kadar yaptığı 22 karşılaşmanın 4’ünü nakavtla kazanmış başarılı bir sporcumuz. Özellikle boks tekniği ile ringde fırtınalar estiren Emre Çukur, boksu çok iyi bilen yetenekli bir gencimiz" diye konuştu.
Çorum Selçuklular’ın ardından Çorum’daki Osmanlı mimari geleneği de gün yüzüne çıkıyor Çorum’da devam eden Kalehisar ören yeri kazılarında kazı başkan yardımcısı olarak görev yapan Dr. Öğretim Üyesi Adem Sevim, Çorum’daki Osmanlı mimari geleneği hazırladıkları doktora tezi ile orta koyduklarını söyledi. Çorum’daki Selçuklu mimarisi, Kalehisar ören yerinde gün yüzüne çıkartılıyor. Kazı çalışmalarında kazı başkan yardımcısı olarak görev yapan Yozgat Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Adem Sevim, Çorum’daki Osmanlı mimarisini gün yüzüne çıkartmak için çalışma yürüttüklerini söyledi. Hazırladığı tezde Osmanlı mimari geleneğinin ortaya çıktığı Çorum’daki eserleri ortaya koyduklarını belirten Sevim, yaptıkları çalışmayı ilerleyen süreçte kitaplaştırmak istediğini söyledi. “Selçuklu’dan sonra, Çorum’da büyük bir Osmanlı şehirciliğini görüyoruz” Çorum’da özellikle hamamlarda ve türbelerde Osmanlı geleneğinin ön plana çıktığını kaydeden Sevim, “Biz şu anda Kalehisar ören yerindeyiz. Buradaki kazı çalışmalarımız devam ediyor. Burası bir Selçuklu kenti. Ama Selçuklu’dan sonra, Çorum’da büyük bir Osmanlı şehirciliğini görüyoruz. 1420’li yıllarda Çorum fiilen, bir kentleşme hızı ile Osmanlıların hakimiyetine giriyor. Şehir müreffeh bir ortama dönünce Osmanlı döneminde yapılaşma hızla artıyor. Osmanlı’nın başkenti Bursa ve İstanbul’daki hamam planlarının Çorum’da birebir tekrar edildiğini görüyoruz. Kalehisar’da şu an bir Selçuklu hamamını görüyoruz. Şu anda bunu meydana çıkartmaya çalışıyoruz. Tacettin Paşa Hamamında, Ali Paşa Hamamında, Osmancık’taki Mehmet Paşa Hamamı’nda ise Osmanlı geleneği görüyoruz. Camilerde ise biraz mahalli üslup tarzında mimari görüyoruz. Bu yüzden bizler Çorum’u önemsiyoruz. Kalehisar örenlerinde özellikle bir Türk şehirciliğinin, Selçuklu kentleşmesinin olduğunu görüyoruz. Aynı örneğin Çorum’da tekrar edildiğini görüyoruz. Buna örnek olarak, Çorum Kalesi ve hemen yanındaki Ulu Cami, Güpür Hamamı ve güneyinde Veli Paşa Hanı ve saat kulesi ile bir Türk şehir gelenekçiliğinin Çorum’da devam ettiğini görüyoruz. Biz bu verilerden yola çıkarak Çorum’da bir doktora tezi hazırladık. Hem Selçuklu hem de Osmanlı yapılarını, tüm ilçeleri gezerek ortaya koymaya çalıştık. İnşallah ilerleyen yıllarda da bu çalışmamızı kitap olarak yayımlamaya çalışacağız” dedi. “Osmanlı’nın başkenti Bursa’da, İstanbul’da bu plan tipini görüyoruz” İstanbul ve Bursa’daki mimari planların Çorum’daki birçok yapıda gözüktüğünü kaydeden Sevim, “Osmanlı geleneğini daha çok hamamlarda ve bazı türbelerde gördük. Koyunbaba Türbesi’nde, Demirşeyh Türbesi’nde Osmanlı etkisi görülüyor. Güpür Hamamı’nın kadınlar kısmında Selçuklu geleneği, daha sonra yapılmış erkekler kısmında ise Osmanlı geleneğini tespit ettik. Osmanlı hamamlarında sıcaklık kısmı enine dikdörtgen, ortası kubbeli ve çifte aletlidir. Osmanlı’nın başkenti Bursa’da, İstanbul’da bu plan tipini görüyoruz. Bu plan tipinin ilçelerde dahi tekrar edilmesi bizlere plan mimari anlamında Çorum ilinde devam ettiğini gösteriyor” diye konuştu.