GÜNDEM - 11 Ocak 2025 Cumartesi 10:32

Aydınlılara müzik ziyafeti sunuyor

A
A
A
Aydınlılara müzik ziyafeti sunuyor

Aydın’ın Efeler ilçesine ayda bir kez gelen Arif Ayşen, uzun uğraşlar sonucu bir yıl içerisinde çalmasını öğrendiği akordeonu ile Yağcılar içinde çaldığı müzik eşliğinde söylediği eserlerle keyifli anlar yaşattı.



İzmir’de yaşayan 62 yaşındaki Arif Ayşen, yüzde 90 görme engelli olmasına rağmen akordeon çalmayı öğrendi. Ayşen, her ay düzenli olarak Efeler ilçesinde yer alan Yağcılar içinde ve Sevgi Yolu’nda akordeonunun eşliğinde Türk Sanat Müziği ve Halk Müziği eserleri seslendiriyor. Aydınlı vatandaşlara keyifli anlar yaşatıyor.



Arif Ayşen, daha önce org ve saz çaldığını ancak akordeon çalmayı öğrenmenin oldukça zor bir süreç olduğunu belirtti. Yaklaşık bir yıl süren bir çaba sonucu, akordeonu çalmayı başaran Ayşen, "Saza göre bunu çalmak çok zor. Öğrenmek yaklaşık bir yılımı aldı" dedi. Ayrıca, akordeonun göçmenler ve Çerkezler tarafından geleneksel olarak kullanılan bir enstrüman olduğunu da Ayşen sözlerine ekledi.



Aydın halkının ilgisinden çok memnun olduğunu belirten Ayşen, "Beni seviyorlar. İyi ki geldin, bizleri onure ettin diyorlar" şeklinde halkın sıcak karşılamasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.


Ayşen, İzmir’in Karşıyaka, Alsancak, Konak ve Çankaya gibi bölgelerinde de akordeon çaldığını söyledi.



Aydınlılara müzik ziyafeti sunuyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun, Bilecik’te dijital bağımlılığa değindi Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun, dijital bağımlılığın modern çağın vebası olduğunu söyleyerek, "Çünkü öldürmüyor ve tedavisi en zor hastalık. Bağımlılık sebebiyle kaybettiğimiz her bir genç, vatan toprağından kaybedilmiş bir karış toprak gibidir" dedi. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun, Bilecik’te ‘Merkez-Taşra Buluşması’na katıldı. Diyanet İşleri Başkanlığınca hizmetlerin etkin ve verimli şekilde yürütülmesi, merkez ve taşra teşkilatı arasındaki iletişimin güçlendirilmesi, faaliyetlerin yerinde görülerek katkı sağlanması amacıyla Bilecik’te Merkez-Taşra Buluşması programı yapıldı. "Dünyanın en ücra köşesinde oluşan bir bilgi dijitalleşme sayesinde anında dünyanın her tarafına yayılmaktadır" Bilecik Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programın açış konuşmasını İl Müftüsü Ahmet Dilek yaptı. Müftü Ahmet Dilek, “Dünyanın en ücra köşesinde oluşan bir bilgi dijitalleşme sayesinde anında dünyanın her tarafına yayılmaktadır. Bizler din görevlileri olarak dijitalleşen bu çağda görevimizi en etkili ve verimli bir şekilde nasıl yapacağız. Dijitalleşen dünyada temsil ettiğimiz dini değerleri, sahip olduğumuz dini müktesebatı nasıl anlatacağız ve enformasyona nasıl dönüştüreceğiz; dijitalleşmenin beraberinde getirdiği sıkıntıları nasıl aşacağız. Bu konularda bizleri aydınlatmak için ilimizi teşrif eden Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun Hocamız bizlere sunumlarını gerçekleştirecek. Ben hepiniz adına kıymetli hocamıza teşekkür ediyor, anlatacaklarından müstefit olmayı Rabbimden niyaz ediyorum” dedi. "Bağımlılık sebebiyle kaybettiğimiz her bir genç, vatan toprağından kaybedilmiş bir karış toprak gibidir" Konuşmasında teknoloji bağımlılığı konusuna değinen Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun, “Dijital bağımlılık, modern çağımızın vebasıdır. Bağımlılık ademoğlunun başına gelebilecek en kötü hastalıktır. Çünkü öldürmüyor ve tedavisi en zor hastalık. Bağımlılık sebebiyle kaybettiğimiz her bir genç, vatan toprağından kaybedilmiş bir karış toprak gibidir. Maliyeti yüksek, kaybı büyük ve onarımı zor bir sorundur” dedi. "Çocuklarımızı ekrandan kopartalım; camilere, cami dışı aktivitelere ve spor müsabakalarına yönlendirelim" Doç. Dr. Argun, “Gençlik rol model arıyor. Bizler gençlerimize karakterimizle, kimliğimizle, ilmimizle ve davranışlarımızla rol model olabiliyor muyuz onu sorgulamamız lazım. Ekranla aramıza mesafe koymamız lazım. Etrafımızda bizlere halka oluşturan ve bizlerle hemhal olan gençleri ekrandan uzak tutmamız lazım. Gençlere meşguliyet alanları açmamız lazım ki onları bağımlılıktan uzak tutalım. Toplumumuzun bizden beklentisi budur. Çocuklarımızı ekrandan kopartalım camilere, cami dışı aktivitelere ve spor müsabakalarına yönlendirelim. Elimizden ne geliyorsa onlarla ilgilenerek teknoloji bağımlılığından kurtaralım. Unutmayalım ki çocukları ekrandan uzak tuttuğumuz her an bizim için ve çocuklarımızın geleceği için büyük bir kazanç olacaktır” diye konuştu. "Çocuklarımızı ve gençliğimizi korumak ve kollamak için çalışmalarda bulunacağız" Din görevlilerine Yeşilay’ın çalışmalarına destek olmaları konusunda tavsiyelerde bulunan Argun, “Kurtuluş Savaşı döneminde Şeyhülislam İbrahim Haydarizade’nin himayesinde, Dr. Mazhar Osman ve arkadaşları tarafından 5 Mart 1920’de İstanbul’da "Hilal-i Ahdar" adıyla kurulan Yeşilay ile beraber hareket ederek, ortaklaşa program ve faaliyetler düzenleyerek gençlerimizi bağımlılık tehlikesine karşı korumalıyız. Unutmayalım ki her gün yeni bir bağımlılık türü ortaya çıkıyor. Öncelikle kendimizi çağın vebası olan bu dijital bağımlılıktan koruyacağız. Daha sonra çocuklarımızı ve gençliğimizi korumak ve kollamak için çalışmalarda bulunacağız. İyi bir dijital okur-yazar olacağız. Teknoloji ve gündemi iyi takip edecek tüm imkanlarını pozitif yönde kullanacağız. Çünkü bizler bu dünyada olup bitene bigane kalamayız” dedi. Hatıra fotoğraflarının çekildiği konferansın ardından İl Müftüsü Ahmet Dilek tarafından günün anısına Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun’a hediye takdim edildi. Konferans sonrası Merkez-Taşra Buluşması programı kapsamında bir dizi toplantı gerçekleştiren Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Selim Argun farklı ünvanlarda görev yapan personel ile bir araya gelerek istişarelerde bulundu.
Konya Çok sevdiği Murat 124’üne ortadan kestiği başka Murat 124’ten römork yaptı Konya’da kaporta ustası İbrahim Benli’nin çok sevdiği 1972 model Murat 124’üne başka bir Murat 124’ü ortadan keserek kendi el emeğiyle yaptığı römork görenlerin ilgisini çekiyor. Konya’da yaşayan kaporta ustası İbrahim Benli (61), 11 yaşında başladığı mesleğine şimdilerde çocuklarıyla devam ediyor. Benli, 4 yıl önce 1972 model Murat 124 marka bir otomobil satın aldı ve bu otomobili oğluyla birlikte restore etti. Benli, otomobili için daha farklı ne yapabilirim diye düşünürken, yaptığı araştırmalar sonunda ikinci bir Murat 124 alıp bu otomobili ortadan ikiye keserek otomobilinin arkasını römork yapmak için çalışmalara başladı. Yaptığı römorku kendi otomobiline bağlayan Benli, bu değişikliği ruhsata işletti. Otomobilinin görenlerin ilgisini çektiğini belirten Benli, aracına ölene kadar bineceğini ifade etti. “Arabama römork yapmayı bir yerde duymuştum” Otomobili toplama sürecini anlatan İbrahim Benli, “Bu arabayı bu hale getirmek benim küçük oğlumun fikriydi. Oğlum bir ay kullandıktan sonra bize kaldı. Arabama römork yapmayı da bir yerde duymuştum. Daha sonra merak ederek araştırdım. Kendim uğraşarak bu şekilde oldu, kendim yaptım. Aşağı yukarı bu arabayı toplamak 1 sene zamanımı aldı. Çünkü eski araç olduğu için kimse uğraşmak istemiyor. Tamamen el emeğiyle olan bir durum. Çok güzel bir şey oldu. Herkes tarafından beğeniliyor. Gittiğimiz yerlerde bütün insanların dikkatini çeken bir araç oldu” dedi. “Aynı Murat 124 marka otomobili yarıdan kestim” Römorku kendi emeğiyle yaptığını belirten Benli, “Römork için aynı Murat 124 marka otomobili yarıdan kestim. Esasen bu düğünlerde falan kullanılır ama ben bunu klasik olarak, kendim için yaptım. Yakın çevremde isteyeneler oluyor. Sadece onların özel günlerinde kullanıyorum” şeklinde konuştu. “Bu araba ben yaşadığım sürece bende kalacak” İlk görenlerin tepkisinin çok güzel olduğu anlatan Benli, “Bir gün polis amiri durdurdu beni. ‘Çok güzel olmuş, ruhsata işli mi’ diye sordu. Ben de evet deyince, çok güzel olmuş güle güle kullan dedi, beni gönderdi. Bu araba ben yaşadığım sürece bende kalacak. Benden sonra çocuklar ne yapar bilmiyorum ama çocuklarıma da nasihatim var, aracı çok isteyen var ama ben sağ olduğum sürece satmayacağım” diye konuştu.