ASAYİŞ - 25 Ağustos 2024 Pazar 11:30

Aydın’da patlama paniği

A
A
A
Aydın’da patlama paniği

Aydın’da sabah saatlerinde duyulan güçlü patlama sesi duyuldu. Geniş bir alanda hissedilen patlama sesinin kaynağı araştırılırken, uzmanlar sesin kaynağının meteor patlaması olabileceğini ileri sürdü.



Aydın’da saat 10.00 sıralarında Karacasu’dan Çine’ye kadar şiddetli şekilde hissedilen bir patlama sesi duyuldu. Polis ve jandarmaya gelen ihbarlar üzerine il genelinde yapılan araştırmalarda patlama sesinin kaynağı tespit edilemedi. Aydın İl Jandarma Komutanlığı tarafından yapılan geniş çaplı soruşturmada benzer patlama sesinin çevre illerde de duyulduğu ancak şu an itibariyle patlama sesinin kaynağının tespit edilemediği öğrenildi. Bazı uzmanlar ise patlama sesinin meteor patlaması kaynaklı olabileceğini ileri sürdü. İl genelinde hissedilen ve bazı bölgelerde paniğe neden olan patlama sesinin kaynağı araştırılıyor.



Karacasu ilçesinde yaşayan ve patlamayı şiddetli bir şekilde hissettiklerini söyleyen Çamköy Mahalle sakinlerinden Süleyman Alanoğlu; “Sabah saatlerinde bir anda güçlü bir patlama sesi geldi. Ne olduğunu biz anlamadan hemen ardından patlama ile birlikte evimizin de sarsıldığını hissettik. Kısa süreli bir panik yaşadık. Sanki bomba patladı gibi oldu. Yerin altından bomba attılar sanki. Öyle güçlü bir sesti ki, dibimizde patlamış gibi oldu. Evimizin binası da sallandı. Deprem olmuş gibi hissettirdi” dedi.



Aydın’da patlama paniği

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Olivier Kemen: "Ses etmeden galip gelerek devam etmek istiyoruz" Başakşehir’in Kamerunlu futbolcusu Olivier Kemen, çalışmaya inan bir takım olduklarını belirterek, "Biz ses etmeden galip gelerek devam etmek istiyoruz. Biz çalışmaya inanan bir takımız. Başakşehir olarak çalışmaktan beslenen bir takımız. Hayatta hiçbir zaman bir limit yok. Dinine ve inancına çok bağlı bir insanım. Limitin de olmadığı biz yaratandan olduğunu biliyoruz" dedi. RAMS Başakşehir’in Kamerunlu futbolcusu Olivier Kemen, yeni sezondaki hedefler, Teknik Direktör Çağdaş Atan ve takım hakkında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. İyi bir kamp dönemi geçirdiklerini söyleyen Kemen, "Zaten bu sonuçlardan da belli oluyor. Bütün takım için iyi bir kamp süreci oldu. Hocamız ve ekibi bize bütün prensiplerden bahsetti. Kesinlikle iyi bir kamp olduğunu söyleyebilirim. Zaten Avrupa ve lig maçlarında bunu gösteriyoruz" ifadelerini kullandı. "Asıl amacımız benim ne yaptığımdan çok Başakşehir’in kazanmasıdır" Sezona 2 gol, 3 asist ile başladığı hatırlatan Olivier Kemen, "Bireysel olarak kendime herhangi bir limit koymuyorum. Biz burada kolektif bir oyun oynuyoruz. Kolektif bir yapının içerisindeyiz. Çok iyi bir kulüpteyiz. Kendi oluşumu içerisinde her şeyin güzel olduğu bir kulüpteyiz. Ben kendi adıma en iyisini yapmaya çalışıyorum. Bunun örneği Antalyaspor maçı olsun, burada galibiyeti alıp ve sonrasında hemen unuttuk. Bundan sonraki karşılaşmayı düşünüyoruz. Bir sonraki karşılaşmada nasıl galip gelebiliriz, kolektif olarak hemen ona odaklanıyoruz. Çok fazla goller atmak, asistler yapmak istiyorum ama asıl amacımız benim ne yaptığımdan çok Başakşehir’in kazanmasıdır" şeklinde konuştu. Arka arkaya çok fazla maç oynayacaklarını ancak kamp sürecinde iyi dinlendiklerini söyleyen Kamerunlu futbolcu, "Gerçekten çok fazla maç olacak arka arkaya maçlar oynayacağız. Milli arada iyi dinlendiğimizi düşünüyorum. İyi de çalıştık. Bu hafta 3 puanı almak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Bizim tamamen düşüncemiz galip gelmek. Arka arkaya galibiyet almak ve sonrasında bu kazanan mantaliteyi aynı şekilde devam ettirip seri halde kazanıp nereye gidiyoruz ona bakacağız" dedi. "Çağdaş Atan’ın beni çok geliştirdiğini düşünüyorum" Teknik Direktör Çağdaş Atan ile teknik ekibinin oyun anlayışının kendisine nasıl fayda sağladığının sorulması üzerine 28 yaşındaki futbolcu, "Konuşmama gülerek başladım çünkü bu konuyu menajerimle konuştuk. Felsefe olarak aramızda konuştuğumuzda, sana ne katıyor, neler veriyor konularına da değindik. Çağdaş hoca, futbola beni çok iten birisi. Onun için gülüyorum. Kendisi ve ekibi çalışmayı çok seven insanlar. Bana bu konuda artıları, katkıları oluyor. Kendisiyle bireysel bir bağımız var. Beraber yaptığımız konuşmaların hepsinde beni daha yukarı çekebilmek için bana sürekli bir şeyler katıyor. Onunla beraber büyüdüğümü görüyorum. Pozisyon alma olarak çok fazla artısının olduğunu düşünüyorum. Çok fazla geliştirdiğini düşünüyorum. Genç oyuncu olduğumda tamamen farklıydım. Çok fazla çalıştıkları için hocamızı ve teknik ekibi çılgın gibi görüyoruz. Çalışma çok seven ve çok fazla futbolun içerisinde olan insanlar" diye cevap verdi. "Aile ortamının olması bize iyi hissettiriyor" Avrupa kupalarından mücadelede etmenin Başakşehir için bir alışkanlık olduğunu ifade eden Olivier Kemen, "Ben buraya imza atmaya geldiğimde Sportif Direktörümüz Murat Bey, kendisinin bana söylediği gibi Başakşehir’in genlerinde kesinlikle Avrupa kupalarında oynamak ve mücadele etmek var. Bunun bir alışkanlık olduğunu düşünüyorum. Bu tabii maçları kazanmaktan geçiyor. Benim yapmam gereken takımın sürekli maçları kazanmasını sağlamak. Sürekli Avrupa kupalarına katılan bir takım varsa bunun dışına çıkaran oyuncu grubundan olmak değil de aynı yolunda devam ettiren oyunculardan olmak istiyorum. Dün bir oğlum oldu, kulüpten arayanlar ve herkesin o bağı sağlaması, seni sadece sportif anlamda değil o aile ortamının olması bize burada gerçekten iyi hissettiriyor. En iyi şekilde olmamızı sağlıyor" diye konuştu. "Başakşehir’e katılarak doğru bir karar verdiğimi görüyoruz" Başakşehir’e imza atmasının doğru karar olduğunun göstergesinin performansından belli olduğunu söyleyen Kemen, "Sonuçları gördüğümüzde doğru bir karar verdiğimi görüyoruz. Kayseri’de beni çok seven taraftarlar vardı aslında ama kulüpte olan bazı şeylerden dolayı gerçekleri göremiyorlardı bazen. Bu da benim içinde bir ceza oluyordu. Şimdi burada maçları kazanıyoruz. Kazanarak gidiyoruz. Kazanamadığımız zaman ise tekrardan çalışıp bizim objektifimiz kazanmak olduğu için o şekilde kendimizi veriyoruz. Burada kendimi iyi hissediyorum. Aile ortamı, evde gibi hissediyorum. Burada olmaktan mutluyum" açıklamasında bulundu. "Aboubakar için en iyisini diliyorum" Vatandaşı Vincent Aboubakar’ın, Hatayspor’a transferiyle ilgili ise 28 yaşındaki futbolcu, "Oraya gideceğini bilmiyordum. Bende herkes gibi sonradan öğrendim. Benim için Beşiktaş efsanelerinden diye düşünüyorum. Aldığı şampiyonluk olsun, orada attığı goller olsun verdiği katkılarla oldukça iyi işler yaptı. Hatayspor için oldukça iyi bir transfer olduğunu düşünüyorum. En iyisini diliyorum. Orada iyi işler yapmasını, goller atmasını istiyorum. Kamerunlu iki arkadaş olarak, kendi vatandaşımın iyi işler yapmasını isterim. Başarılı olmalarını isterim. Başakşehir hariç tabii, Başakşehir’e karşı gol atmasını istemem. Bize karşı atmasın yani" ifadelerini kullandı. "Ses etmeden galip gelerek devam etmek istiyoruz" Büyük kulüplerinden her zaman lige her anlamda değer kattığını vurgulayan Olivier Kemen, "Ülke ve lig için böyle büyük takımların olması her zaman iyidir. Bu sene herkesin savaşa hazır olduğunu söyleyebilirim. Bana göre Galatasaray büyük bir takım gerçekten. Her zaman böyle bir gücü olan bir takım. Hep bir sezon başında favori başlıyor gibi oluyorlar. Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın da iyi olduğunu söyleyebilirim. Başakşehir olarak biz de hazırız. 6 ay sonra bu soruyu sorabilirsiniz. Bence o zamanlar geldiğinde bir bakalım. Biz ses etmeden galip gelerek devam etmek istiyoruz. Biz çalışmaya inanan bir takımız. Başakşehir olarak çalışmaktan beslenen bir takımız. Hayatta hiçbir zaman bir limit yok. Dinine ve inancına çok bağlı bir insanım. Limitin de olmadığı biz yaratandan olduğunu biliyoruz. Asla her maçı kazanmak isterim. Kupa kazanmak ister misin sorusuna ise kesinlikle kupa kazanmak isterim" değerlendirmesinde bulundu. "Takım içerisinde iyi bir arkadaşlık ortamı var" Kulüp içerisinde arkadaşlarıyla vakit geçirmekten, sosyal hayatında ise ailesine zaman ayırmaktan keyif aldığından bahseden Kemen, sözlerine şöyle devam etti: "Kendi bireysel hayatımda ailem ve çocuklarımla vakit geçirmekten çok hoşlanıyorum. Hep beraber yemek yiyoruz. İbadet ediyoruz, yemek hazırlamayı da çok seviyoruz. Kendimi özel hayatımda biraz futboldan uzak tutuyorum. Aile ile birlikte geçirdiğim vakitten çok keyif alıyorum. Kulüp içerisinde geçirdiğimiz vakitle ilgili ise efsane diyebilirim. Bu kart oyunları olsun, FIFA oynamak olsun. Hep birlikte toplanıp eğlenilmesi bizim için hep bir artı olduğunu düşünüyoruz. Bundan keyifte alıyoruz. Kazanan takım, kaybeden takımla dalga geçiyor, onları kızdırıyoruz. İyi bir arkadaşlık ortamımız olduğunu söyleyebilirim." "Gol krallığında takım arkadaşlarımın olması daha çok hoşuma gider" Süper Lig’deki gol krallığıyla ilgili soruya ise Kamerunlu futbolcu, "Süper Lig’de bir çok yıldız ismin mücadele edeceğin Güzel bir yarış olacağını düşünüyorum. Başakşehir’e karşı atmamalarını diliyorum. Fazla iyi isim var, birçok kaliteli isim var. Olsun ama bizden çıksın isterim. Piatek olsun, Serdar olsun, Figueiredo olsun, Deniz’in atması benim daha çok hoşuma gider" dedi. "Konferans Ligi’nde kaliteli bir grupta mücadele edeceğiz" Konferans Ligi’nde kaliteli takımlara karşı mücadele edeceklerini ifade eden Kemen, "Konferans Ligi’nde oynayacağımız takımlarla ilgili analizleri teknik ekibimiz çalışmalarını yapıyordur. Maç takvimi yaklaşınca öğreneceğiz. Bu konuyla alakalı analizleri öğrenip, rakip takımlara değineceğiz. Avrupa olmak gerçekten çok güzel. İyi takımlara karşı oynayacağız. Kaliteli bir grup oldu. Çok fazla tanınan takımda olduğunu söyleyebilirim. Bizim hedefimiz ligde olanla aynı ve kazanmak. Çalışıp devam edeceğiz" şeklinde konuştu. Olivier Kemen’e göre Başakşehir takımının enleri şu şekilde: En iyi giyinen: İlk başta kimi söyleyebilirim diye düşündüm ama Deniz Türüç En komik futbolcu: İki kişiyiz. Ben ve Opoku En sessiz futbolcu: Leo Duarte, çok fazla konuşmuyor ama konuştuğu zamanda önemli şeyler söylüyor En fotojenik futbolcu: Onur Ergün Sosyal medyada en fazla vakit geçiren futbolcu: Bütün genç futbolcuları söyleyebilirim. Telefon ellerinde sürekli. Ben kendim ilgilenmiyorum sosyal medyam ile başka birisi ilgileniyor. Gençleri sürekli ellerinde telefonuyla görebiliyorsun En çok uyuyan futbolcu: Dinlenmede dahil buna. Kendimi söyleyeyim. Opoku benim ismimi vermeden ben hemen kendimi söyleyeyim En yetenekli futbolcu: Genç kalecimiz Deniz Dilmen. Gerçekten çok yetenekli bir oyuncu olduğunu söyleyebilirim En centilmen futbolcu: Onur Ergün derim. Herkes için kendisini feda eder sahada. Leo Durate’yi de söyleyebilirim En çok yemek yiyen futbolcu: Opoku, Opoku, Opoku En çalışkan futbolcu: Şöyle söyleyebilirim. Bir grup var her gün fitness yapıyor. Çok fazla isim olduğu için. Ben o grubun içerisindeyim. Opoku da o listenin içerisinde. Miguel Crespo’yu da söyleyebilirim, Davidson’u da aynı şekilde, Lucas Lima da var, hatta birinci Lima En sert futbolcu: Bu konuda bir savaş var tabii. En sert mi? Ousseynou Ba. Çok dikkat Ousseynou Ba geliyor
Muğla Serebral palsi hastası 8 yaşındaki Emin’e unutulmaz sünnet düğünü Muğla’nın Fethiye ilçesinde yaşayan 8 yaşındaki serebral palsi hastası Emin için ailesi tarafından duygusal ve anlamlı bir sünnet düğünü düzenlendi. Fethiye’nin Yanıklar Mahallesi’nde yaşayan 8 yaşındaki serebral palsi hastası Emin Çiftçi için anlamlı bir sünnet düğünü düzenlendi. Anne Gülnara Çiftçi ve baba Erkan Çiftçi, çocuklarına özel bir hatıra bırakmak için özel geceyi organize etti. Anne Gülnara Çiftçi’nin Azerbaycan uyruklu olması nedeniyle, geceye Azerbaycan’dan yakın akrabalar ve aile dostları katıldı. Serebral palsi hastalığı nedeniyle günlük hayatında hareket kısıtlılığı yaşayan küçük Emin, çevresindeki pek çok etkinliğe katılamıyor. “Eşimin desteğiyle hayalimi gerçekleştirdik” Anne Gülnara Çiftçi, oğlunun sağlık durumu nedeniyle hiçbir etkinliğe katılamadığını belirterek, "İçimde bir ukde kalmıştı. Eşimin desteğiyle hayalimi gerçekleştirdik. Oğlum sadece oturup etrafı izleyebiliyor ancak tüm ailenin ilgisi onun üzerinde. Bu geceyi ona hatıra kalsın diye düzenledik" dedi. "Oğlumuz ne askerliğini yapacak, ne de evlenip düğün yapabilecek" Baba Erkan Çiftçi ise, "Eşimin arzusunu yerine getirmek istedim. Oğlumuz ne askerliğini tadabilecek ne de evlenip düğün yapabilecek. Ona bir hatıra bırakmak için bu günü gerçekleştirdik" diyerek duygularını dile getirdi. Duygusal anların yaşandığı geceye katılan Emin’in teyzesi Tahire Gökal ise, "Keşke özürlü olmasaydı. Onu çok seviyorum. Rabbim kimseye dert verip derman aratmasın" diyerek yeğeni için dua etti.
İstanbul LC Waikiki, VDP Projesi ile üç boyutlu tasarım sürecini başlattı LC Waikiki, Sanal Tasarım ve Planlama (Virtual Design and Planning-VDP) projesi ile dijital dönüşüm sürecinde önemli bir adım attı. İç kaynaklarla geliştirilen uygulama sayesinde ürün planlamadan tasarıma, mağazalardaki ürünlerin konumlamasından üretim süreçlerine kadar pek çok aşama üç boyutlu ortama taşınıyor. Dijitalleşmeyi yalnızca teknolojik bir gelişme değil, aynı zamanda iş süreçlerinin, müşteri ilişkilerinin ve organizasyonel yapının dönüşümü olarak gören LC Waikiki, bu kapsamda önemli bir çalışma olan Sanal Tasarım ve Planlama (Virtual Design and Planning- VDP) projesini hayata geçirdi. Tamamen iç kaynaklarıyla hazırladıkları ve hayata geçirdikleri VDP ile şirket, ürün planlama, üretim ve tasarım süreçlerini sanal bir ortama taşıyarak, üç boyutlu şekilde yürütülmesini sağlıyor. Planlamanın 2 boyutlu dünyası, perakendenin 3 boyutlu dünyasına entegre ediliyor Yapılan açıklamaya göre VDP, ürün planlama ve tasarım süreçlerinin 3 boyutlu oyun motoru kullanılarak sanal bir ortama taşınması hedefi ile geliştirilmiş ve tamamen şirket kaynakları ile tasarlanmış bir yazılım. VDP ile 3 boyutlu bir dünyada üretim süreçleri yürütebiliyor, ürünler 3 boyutlu dünyada görülebiliyor. Ayrıca mağazaları da 3 boyutlu olarak görüntüleyebiliyor, bu sayede sezon öncesinde yapılan planların mağazada, gerçek ünitelerde nasıl gözükeceği önden test edilebiliyor. Bu doğrultuda VDP ile planlamanın 2 boyutlu dünyası, ürün ve perakendenin 3 boyutlu dünyasına entegre ediliyor. Bunu yaparken algoritmaların ve yapay zekanın yetkinliklerini kullanan şirket, VDP içinde bir ürünün nasıl gözükeceğini ya da ürüne ek görsel özellikler eklemeyi, üretken yapay zeka kullanarak yapabiliyor. “VDP ile hataya yer yok” Sezon öncesinde ürünleri 3 boyutlu dünyada görebilmenin olası hataları önlemek açısından iş sonuçlarının kalitesini artırdığını belirten LC Waikiki Dijital Dönüşüm ve Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Şerafettin Özer, “Sektörümüzün yapısı, ürünlerimizin çoğunun siparişinin satış döneminin çok öncesinde verilmesini gerektiriyor. Bu sebeple mağaza bazlı yapılacak tasarım ve planlama aktivitelerinin hatadan olabildiğince ayrıştırılması maliyet ve kar açısından bizim için vazgeçilmez olabiliyor. Süreçlerimize adapte ettiğimiz, Türkiye’de bir ilk olan VDP projemiz ile mağazalarda görsel düzenlemeden, ürün tasarımına iş süreçlerimize ve müşteri deneyimini artırmamıza büyük katkı sağlayacak” dedi. “Operasyonel verimlilik artacak” Yapay zekâ, bulut bilişim, büyük veri analitiği ve e-ticaret platformlarının entegrasyonu gibi alanlarda attıkları adımların hem müşteri deneyimini geliştirmelerine hem de operasyonel verimliliği artırmalarına olanak sağladığına değinen Özer, özellikle müşteri beklentilerine hızla cevap verebilen pazaryeri platformları ve 3D ürün tasarımı gibi inovasyonların, dijital dönüşüm sürecinde önemli avantajlar sunduğunu belirtti. Tüm bu çalışmalara ek olarak 800 kişilik teknoloji ekipleriyle yapay zeka özelindeki projelere devam ettiklerini söyleyen Özer, üretken yapay zeka kabiliyetlerini geliştirerek iş süreçlerinde optimizasyon ve yalınlaşmayı sağlama, maliyet iyileştirme ve verimlilik çalışmalarına devam edeceklerini ifade etti.
Antalya Funda Arar hayranlığı tarlaya traktörle isim yazdırdı Antalya’nın Serik ilçesinde sanatçı Funda Arar hayranı olan çiftçi genç, traktörüyle sevdiği sanatçının ismini tarlasına yazdı, ilgi odağı oldu. Yaklaşık 10 yıl önce konserine gittiği sanatçıya büyük hayranlık besleyen Şahin, “Funda Arar’a bu hayranlığım son nefesime kadar devam edecek” dedi. Serik’te çiftçilik yapan Atakan Şahin, yaklaşık 10 yıl önce gittiği konserde Funda Arar’a büyük hayranlık beslemeye başladı. Arar ile birkaç kez de yan yana gelip fotoğraf çektirme şansı bulan Şahin, son olarak da tarlayı traktörle sürüp Funda Arar’ın ismini yazdı. Tarlaya yazdığı yazıyı yazmanın kolay bir iş olmadığını ve 1 gün tarlada çalıştığını belirten Atakan Şahin, “Çiftçilikle uğraşıyoruz. Funda Arar’ın şarkılarıyla büyüdük, yaklaşık 10 yıldır hayranı olduk. Bendeki bu hayranlık, bugünlere kadar geldi. Hayranlığım, 2015 yılında Funda Arar’ın Serik’te bir konseri olmuştu, orada başladı. Konser verdiği yerlere gidiyordum. Daha sonra bu hayranlığımı göstermek için traktörle yazı yazıp farkındalık oluşturmak istedim. Traktörle tarla içerisinde özenle yazdık. Kolay gibi görünse de yapması zor bir iş. Beğenen beğenmeyenden Allah razı olsun. Funda Arar’a bu hayranlığım son nefesime kadar devam edecek. Tamamen kendi traktörümle ve ekipmanlarımla yazmam 1 günümü aldı. Önce krokisini çıkardık ve ona göre planladık. Traktörün pulluk kısmıyla yazdım, tanıdığım fotoğrafçı arkadaşım da dronla çekim yaptı ve ortaya güzel bir şey çıktı. Funda Arar’a ve ailesine buradan sağlıklı uzun ömür diliyorum. Ekip arkadaşlarına selamlarımı gönderiyorum. Allah’ın izni ile bu hayranlığım bir ömür devam edecek” şeklinde konuştu.
Elazığ KBB Uzmanı Özbay: "Sosyal medyanın sık kullanılmasından sonra estetik burun ameliyat talepleri de arttı" Sosyal medyanın sık kullanılmasından sonra burun ameliyatlarının arttığını belirten Kulak Burun ve Boğaz Uzmanı Op. Dr. Ahmet Sacit Özbay, kemik gelişim yaşı tamamlanmadan yapılan ameliyatlarda burunda şekil bozukluğu olabileceğini söyledi. Elazığ Medilines Hastanesi Kulak Burun ve Boğaz Uzmanı Op. Dr. Ahmet Sacit Özbay, son zamanlarda artan burun ameliyatları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Burun ameliyatlarının sık bir şekilde yapılığını aktaran Op. Dr. Ahmet Sacit Özbay, "Özellikle sosyal medyanın sık kullanılmasından sonra bütün dünyada ve ülkemizde rinoplasti ameliyatlarına aşırı bir talep olmaya başladı. İnsanların estetik kaygıları her geçen gün daha da artmaktadır. Eskiden sadece nefes alma problemiyle ilgili talepler varken bugün nefes alma problemlerinin yanında burun şekliyle ilgili talep de oldukça yoğunlaştı. Buna bağlı olarak insanlar bir an önce hayal ettikleri burunla yaşamak istediklerinden dolayı rinoplasti ameliyatlarını olabilecek en erken yaşta olmaya çalışıyorlar. Burada da önemli olan şahsın kemik gelişmesini tamamlamış olması gerekiyor. Bu kemik yaşı erkeklerde 17 yaş sonu, kadınlarda ise 16 yaş sonudur. Eğer nefes almada ciddi bir sıkıntı varsa ailenin onayıyla burun ameliyatı bir sene daha öne alınabilir. Onun dışında kemik gelişiminin tamamlanmasını beklemek gerekmektedir" dedi. "Kemik yaşı tamamlanmayan ameliyatlarda şekil bozuklukları görülebilir" Bu ameliyatlarda ister istemez burundaki gelişme noktalarına müdahalelerin olduğunu da belirten Op. Dr. Özbay, "Bu müdahaleler sonucunda burnun istenilen büyüklüğe ulaşamama problemlerinin yanında büyüme noktalarının kayması nedeniyle ileride burunda eğilmeler ve istenmeyen şekil bozukluklarına neden olabilir. Bu nedenle en güzeli kemik gelişiminin ve burun iskelet yapısının tamamlandıktan sonra ameliyat yapılması daha uygundur" ifadelerini kullandı.