SAĞLIK - 09 Aralık 2024 Pazartesi 11:39

Türkiye obezitede ABD ile yarışıyor: "Toplumun üçte biri obez"

A
A
A
Türkiye obezitede ABD ile yarışıyor: "Toplumun üçte biri obez"

Türk Gastroenteroloji Derneği (TGD) Başkanı Prof. Dr. Mehmet Cindoruk, obezitenin kilo sorunu değil bir hastalık olduğunu belirterek, “Maalesef Türkiye bugün gelişmiş ülkelerden özellikle Amerika ile aynı oranlara yaklaştı. Neredeyse toplumumuzun üçte biri kadar oranı obez bir toplum haline geldi” dedi.


Geçtiğimiz hafta Antalya - Belek’te düzenlenen 41. Ulusal Gastroenteroloji Haftası Kongresi’ne katılan Türk Gastroenteroloji Derneği (TGD) Başkanı Prof. Dr. Mehmet Cindoruk, obezite hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Obezitenin toplum sağlığını tehdit eden ciddi bir sorun haline geldiğini kaydeden Cindoruk, “Obezite bir hastalık. Yağlanmanın ve vücut kilo artışının çok fazla olduğu ülkelerden birisi de Türkiye. Maalesef Türkiye bugün gelişmiş ülkelerden özellikle Amerika ile aynı oranlara yaklaştı. Önceden toplumumuz daha çok çiftçilikle uğraştığı dönemde daha az obez bir toplumdu. Çünkü sebze ile beslenmesi daha fazlaydı ve doğal ürünler daha çabuk ulaşabiliyordu” dedi.


“Neredeyse toplumumuzun üçte bir kadar oranı obez”


Beslenme düzeninin yanı sıra Türkiye’nin sanayileşmesi ile birlikte toplumun hareketlerinde kısıtlanmalar yaşandığını aktaran Cindoruk, “Eskiden köyde her yere arabayla gidilmezdi. Şimdi sanayileşmiş bir ülkede her yeri artık bir şekilde bir vasıtayla ulaşmaya çalışıyor. Yavaşlamış bir toplum haline geldik ve her gideceğimiz yerde artık yürümek yerine bir toplu taşımayı kullanarak gidiyoruz. Neredeyse toplumumuzun üçte biri kadar oranı obez bir toplum haline geldi. Bu Amerika’da da oran yüksek Amerika’da daha da yüksek. Türkiye de Amerika’ya yakın bir orana ulaştı” ifadelerine yer verdi.


“Yemek programları tok bir insanı bile uyarıyor”


Türkiye’de obezitenin en büyük nedenlerinin yanlış gıda seçimi, karbonhidrat ağırlıklı beslenme, Ege usulü gıdalardan yoksun olma veya ulaşmada zorluk olduğunu kaydeden Cindoruk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sağlıklı gıdaya ulaşım daha lüks olmaya başladı, daha çok maliyet gerektiren bir sürece girdi. Sokak lezzetleri dediğimiz şeyler de maalesef obezitenin en önemli nedenlerinden birisi. Gerçekten çok etkiliyor. Böyle program yapılmayacak değil ama bunların prime time zamanında yayına girmemesi veya böyle biraz daha çocukların, gençlerin izleyeceği program olmaktan çıkması önemli. Çünkü en büyük problem gençler. Olgun insanlar neyin zararlı olup olmadığını seçebiliyor ancak gençlerimiz bunu yapamıyor. Gidip yiyeceğiz, o şehri göreceğiz, yemek kültüründen tadacağız ancak bunu bir kaçamak olarak görmekte fayda var. Tekrar döndüğümüzde sağlıklı beslenmemiz gerekiyor. Yemek programlarına bir bakıyorum, tok bir insanı bile uyarıyor. Televizyonu seyrederken ‘ya canım çekti şunu yesem mi’ diyorsun. Gidiyorsun buzdolabının kapağını açıyorsun, o gıdaya yakın bir gıdayı seçip yiyorsun. Görsellik çok önemli. Bunlara dikkat etmek gerekir. Bu programları kaldıralım demiyorum, bunlar tabii çözüm değil. Kontrolünü sağlayacak bir komisyon, otorite gerekiyor.”


“Yağlı karaciğer siroza neden oluyor”


Prof. Dr. Cindoruk, yağlı karaciğerin artık siroz hastalığının nedeni olarak karşılarına çıktığına dikkat çekerek, “Yağlı karaciğer büyük problem bizde. Yağlı karaciğer başlı başına bugün sirozun en büyük nedenlerinden birisi. Eskiden Türkiye’de Hepatit B veya C daha çok siroz nedeni iken şu anda en çok bir nedenden birisi yağlı karaciğer” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Doç. Dr. Sayiner, SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Zeynel Abidin Sayiner, SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde hasta kabulüne başladı. Doç. Dr. Zeynel Abidin Sayiner, 1983 yılında Ankara’da doğdu. Liseyi Gaziantep Kolej Vakfı’nda bitirdi. 2009 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 2009-2014 yılları arasında Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda uzmanlık eğitimini, 2015-2018 yılları arasında Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları yan dal uzmanlık eğitimini tamamladı. Doç. Dr. Sayiner, eğitim süreci devam ederken kazandığı burs ile Amerika Birleşik Devletleri’ne gitti. ABD’nin Baltimore kentinde bulunan Johns Hopkins Üniversitesi’nde araştırmacı olarak bulundu. 2018-2020 yılları arasında Niğde Ömer Halisdemir Eğitim Araştırma Hastanesi’nde Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları yan dal mecburi hizmetini tamamladı. 2020 yılında Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde ‘Doktor Öğretim Üyesi’ olarak görev yapmaya başladı. 2021 yılında ‘Doçent’ unvanı aldı. 2020-2024 yılları arasında Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Ana Bilim Dalı’nda klinisyen olarak görev yaptı. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları ve Endocrine Society Dernekleri üyesidir. Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği’nin en iyi bilimsel araştırma alanında 2022 yılında birincilik, 2024 yıllında üçüncülük ödüllerini aldı. Tiroit nodülleri ve tiroit hastalıkları özel ilgi alanı olan Doç. Dr. Sayiner’in tedavi ettiği hastalık gruplarından bazıları şunlardır: Tiroit bezi büyümesi (Guatr), Tiroit nodülleri,Tiroit bezi çalışma bozuklukları (Hipertiroidi, Hipotiroidi),Hashimoto hastalığı, Diabetes Mellitus (Şeker hastalığı), Metabolik sendrom (İnsülin direnci), Gebelikte görülen endokrinolojik hastalıklar (Gebelik şekeri, gebelikte guatr),Paratiroit hastalıkları (Hiperparatiroidi, Hipoparatiroidi), Hipofiz bezi hastalıkları, Böbrek üstü bezi hastalıkları, Polikistik over sendromu, Hormonal infertilite (Hormona bağlı kısırlık), Kalıtımsal metabolik hastalıklar (Nadir görülen metabolik kalıtımsal hastalıklar), Osteoporoz (Kemik erimesi), Hipertansiyon, Hiperlipidemi (Kan yağlarında yükseklik). Evli ve iki çocuk babası olan Doç. Dr. Sayiner, iyi derecede İngilizce bilmektedir.
Antalya Madde bağımlısı genç, apartmanın deposunu yaktı, baba gözyaşlarına boğuldu Antalya’da madde bağımlısı olduğu öne sürülen genç, daha önce de yangına neden olduğu apartmanın deposunu yaktı. Olay sonrası göz yaşlarına boğulan baba Mahmut A., oğlunun 5 yıl önce uyuşturucuya başladığını dile getirerek, “İntihar etmek için yaktı, ben kurtardım. Artık bir ceza alsın” dedi. Olay, Muratpaşa ilçesi Kızılsaray Mahallesi 84. Sokaktaki bir apartmanın zemin katında yaşandı. Madde bağımlısı olduğu iddia edilen İbrahim A., ailesiyle yaşadığı binanın deposunda yangın çıkarttı. Çevredekiler yangını 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını kısa sürede kontrol altına aldı. Şüpheli İbrahim A., emniyet güçleri tarafından gözaltına alındı. İbrahim A.’nın babası Mahmut A., yaşanan kaza sonrası gözyaşlarına boğuldu. “Her gün ağlıyorum” 5 yıldır oğlunun madde bağımlılığıyla mücadele ettiğini aktaran Mahmut A., “İntihar etmek için yaktı, ben kurtardım. Ele avuca sığmıyor, uyuşturucuya başlayalı 5 sene oldu. Her gün ağlıyorum. Lanet gelsin. Ölüyordu. Artık bir ceza alsın” dedi. Bina sakinleri ise baba Mahmut A.’ya “Kendin çekiyorsun, bize de çektiriyorsun” diye sitemde bulunurken, “İyilikten sesimizi çıkarmadık, seni anlıyoruz da olacak gibi değil. Düzelecek bir tarafı yok. Yangını çıkartan hep aynı kişi. Biz ne söyleyeceğiz, apartman olarak bıktık. İkaz ettik, babası da burada söz verdiler. Babası ’Ben kendim götürürüm, gerekirse hastaneye yatırırız’ dedi. Çoluk çocuk yukarıda” ifadelerini kullandı.