KÜLTÜR SANAT - 14 Şubat 2025 Cuma 11:12

Perge Antik Kenti’nde beş yeni heykel gün yüzüne çıkarıldı

A
A
A
Perge Antik Kenti’nde beş yeni heykel gün yüzüne çıkarıldı

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen Geleceğe Miras Projesi kapsamında, Perge Antik Kenti’nde devam eden kazı çalışmalarında, Roma Dönemi’ne ait beş yeni heykel bulundu. Antik kentin farklı noktalarında bulunan bu eserler, dönemin sanatsal anlayışı ve kent yaşamı hakkında önemli ipuçları sunuyor.


Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öncülüğünde yürütülen Geleceğe Miras Projesi kapsamında, Perge’deki kazı ve restorasyon çalışmaları 2025 yılında da hız kesmeden devam ediyor. Kentin 18 km doğusunda yer alan ve antik dönemde heykeltıraşlık okullarıyla ün kazanan Perge Antik Kenti, bu yıl yapılan kazılarda önemli keşiflere sahne oldu. Çalışmalar sırasında, kentin farklı noktalarında beş yeni heykel gün yüzüne çıkarıldı.



Heykellerin bulunduğu noktalar ve özellikleri


Kazılar sırasında; Batı Kent Kapısı’nın doğusunda üç, Doğu Sütunlu Cadde’de ise iki heykel gün yüzüne çıkarıldı. Batı Kent Kapısı’nda keşfedilen en dikkat çekici eserlerden biri, yaklaşık 2 metre yüksekliğinde olan Afrodit/Venüs heykeli oldu. Heykelin alt kısmında, bir yunusun üzerinde oturan aşk tanrısı Eros figürüyle bütünlük sağladığı görüldü. İlk incelemelere göre bu zarif eser, M.S. 2. yüzyıla tarihlendirilen bir Roma İmparatorluk Dönemi replikası olarak değerlendiriliyor.


Afrodit heykelinin hemen yanında ortaya çıkarılan diğer heykel, 1,87 metre yüksekliğinde ve ayakta duran giyimli bir kadın figürü olarak dikkat çekiyor. İlk belirlemelere göre, Severuslar Dönemi’ne ait olduğu düşünülen bu heykelin, bir rahibeye ya da kentin önde gelen kadın hayırseverlerinden birine ait olabileceği tahmin ediliyor. Aynı alanda bulunan üçüncü heykel ise iki parça halinde ortaya çıkarılan giyimli bir kadın figürü olup, diğer heykelle benzerlik gösteriyor.


Perge’nin Doğu Sütunlu Caddesi’nde bulunan iki heykel ise bir kadın ve bir erkek figürünü tasvir ediyor. Her ikisi de giyimli şekilde işlenen eserler, Roma Dönemi süslemeleri ve anıtsal heykel sanatı hakkında önemli veriler sunuyor.



Arkeoloji dünyasında heyecan uyandıran buluş


Yeni çalışmalar, Perge Antik Kenti’nin zengin arkeolojik mirasını ortaya çıkarma çalışmalarına büyük katkı sağlarken, kentin tarihî ve sanatsal kimliğinin daha iyi anlaşılmasına da imkan tanıyor.



Perge Antik Kenti’nde beş yeni heykel gün yüzüne çıkarıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Prof. Dr. Yücel Namal, "Macaristan’da Osmanlı Döneminde dini hoşgörü hüküm sürmüştür" Türk-Macar ilişkileri üzerine çalışmalar yapan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Yücel Namal, Macaristan’da İslam’ın resmi din olarak kabul edilmesinin 109. yılı dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Osmanlı Devleti’nin 150 yıl süren Macaristan hakimiyeti döneminde dini hoşgörünün hâkim olduğunu belirten Prof. Dr. Yücel Namal, Macaristan’daki en önemli İslam eserlerinden birinin Gül Baba Türbesi olduğunu ifade etti. Namal, "Gül Baba, Osmanlı ordusuyla birlikte Macaristan’a gelmiş ve Budin’in fethi sırasında hayatını kaybetmiştir. Bu süreçten sonra türbesi, Macaristan’daki ve çevre bölgelerdeki Müslümanlar için önemli bir merkez haline gelmiştir" ifadelerine yer verdi. Berlin Antlaşması ile Müslüman nüfusun Bosna-Hersek, Avusturya-Macaristan tarafından işgal edildiğini ifade eden Namal, "93 Harbi dediğimiz 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında imzalanan Berlin Antlaşmasıyla (13 Temmuz 1878) Müslüman nüfusun yoğun olduğu Bosna-Hersek’in, Avusturya-Macaristan tarafından işgal edilmiştir. Böylece birçok Müslüman geçici ya da sürekli olarak Macaristan’a yerleşmiştir. Macaristan’daki ve Bosna-Hersek’teki Müslümanlar dini bayramlar vesilesiyle Budapeşte’de bulunan Müslümanların tek kutsal yeri olan Gül Baba türbesinde buluşuyorlardı" dedi. 1909 yılında Osmanlı Hükümeti tarafından Macaristan’a gönderilen imam Abdüllatif Tanrısever’in Türk öğrenciler için öğretmen olarak görevlendirildiğini belirten Prof. Dr. Yücel Namal, Abdüllatif Efendi’nin Gül Baba Türbesi’nde cuma ve bayram namazları kıldırarak hutbeler verdiğini söyledi. Namal, "Birinci Dünya Savaşında yapılan müttefiklik ve bunun sonucunda doğan dostluğun neticesi olarak 5 maddelik İslamiyetin Macaristan da resmi din olarak kabulünü içeren yasa 30 Mart 1916 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu yasa Avrupa kıtasında müstesna bir örnek olarak tarihteki yerini almıştır. Bu yasanın çıkmasında başta Macaristan’daki Başşehbender Ahmet Hikmet Müftüoğlu ve Bosna-Hersekli Müslümanların önemli katkısı olmuştur. Bu yasa Avrupa kıtasında çoğunluğu Müslüman olmayan bir ülkede kabul edilmesi açısından da önemlidir" diye konuştu.