ÇEVRE - 23 Mart 2025 Pazar 14:13

Dünya Su Günü’nde bir damla umut için daldılar, torbalar dolusu çöp çıkardılar

A
A
A
Dünya Su Günü’nde bir damla umut için daldılar, torbalar dolusu çöp çıkardılar

22 Mart Dünya Su Günü’nde suyun insan eliyle kirletildiğine dikkat çekmek için Konyaaltı’nda çevre temizliği yapan öğrencilere destek veren Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, denizlerin alarm verdiğini söyledi. Gökoğlu, "Denizler bizim çöplüğümüz oldu. Marmara’yı kaybettik, Akdeniz’i kaybetmeyelim" ifadelerini kullandı.


Akdeniz Üniversitesi Sualtı Topluluğu, 22 Mart Dünya Su Günü kapsamında toplumsal farkındalık sağlayacak bir etkinliğe imza attı. Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu eşliğinde düzenlenen etkinlikte, Konyaaltı Plajı’nın ana su kaynaklarından biri olan "Arapsuyu 1" bölgesinde karada ve deniz altında temizlik çalışması yapıldı. Genç dalgıçlar, hem doğrudan suya karışan çöpleri hem de su kenarındaki atıkları tek tek elleriyle toplayarak çevre bilinci konusunda örnek oldu.


Etkinliğe katılan öğrenciler, sabah saatlerinde dalış ekipmanlarını kuşanarak Arapsuyu 1 kaynağında çalışma başlattı. Plastik atıklar, pet şişeler, poşetler, ambalaj kalıntıları ve sünger parçaları gibi çok sayıda çöp sudan çıkarıldı. Karada ise ellerine poşetleri alan gönüllüler, çevreye gelişigüzel atılmış çöpleri topladı.


"Su pırıl pırıl akıyor, ama biz kirletiyoruz"


Etkinlik sırasında önemli açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, su kaynaklarının geldiği kritik noktaya dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "Biliyorsunuz su kaynaklarımızın neredeyse yüzde 80-90’ını kaybettik, sürekli kirleniyor. Özellikle plastik kirliliği had safhada. Su pırıl pırıl akıyor ama insanlar çöplerini bu su kaynağının içine ya da çevresine atıyor. Zihinde şöyle bir düşünce var: ‘Akar su alır götürür’. Ama nereye götürüyor? Denizlere. Denizler bizim çöplüğümüz oldu."


Gökoğlu, Marmara Denizi’nin Türkiye’yi doyurabilecek potansiyele sahipken yok oluşa sürüklendiğini vurgulayarak Akdeniz için uyarıda bulundu: "Marmara’yı Kaybettik diye söylüyoruz. Akdeniz’i kaybetmeyelim, Ege’yi kaybetmeyelim. Marmara ağır ağır can çekişiyor. Ölüyor Marmara. Karadeniz başka ülkelerden gelen kirlilikten nasibini alıyor. Akdeniz’de ise bu tür kaynaklardan boşalan sular kirleniyor, Akdeniz en çok kirlenen denizlerden bir tanesi. Allah’tan Antalya bölgesinde büyük sanayiler yok ama yine de dikkat etmezsek Akdeniz de bu felakete uğrayacak. Denizlere akan su kaynaklarını temiz tuttuğumuz zaman denizlerimiz tertemiz olur."


"Bu yüzyılın belası: Plastik kirliliği"


Plastik atıkların sucul yaşamı tehdit ettiğini söyleyen Prof. Dr. Gökoğlu, besin zincirinin en alt halkasından en üstteki canlılara kadar plastiğin etkisine dikkat çekti. Gökoğlu, "Planktonundan tutun, kaplumbağalar, balıklar, kuşlar, foklar bu kirlilikten nasibini alıyor. Her canlı plastiği yutuyor. Plastik kirliliği bu yüzyılın belası" dedi.


"Çöp poşetleriyle çıktığımızda insanlar şaşırıyor"


Sualtı Topluluğu Başkanı Musa Deniz Oruç, gerçekleştirdikleri her dalışta denizin dibinde aynı manzarayla karşılaştıklarını söyleyerek, şu ifadelere yer verdi: "Sürekli pet şişeler, poşetler, plastik atıklar çıkarıyoruz. Artık alıştık. Ama dalıştan çıktığımızda elimizde çöp poşetlerini gören sahildeki insanlar şaşırıyor. Amacımız bu şaşkınlığı bir farkındalığa dönüştürmek."


"Pet şişe atıkları denizin altını kaplamış durumda"


Etkinliğe katılan Akdeniz Üniversitesi öğrencisi Hatice Eraslan ise sualtı kirliliğinin boyutunu gözler önüne serdi. Eraslan, "Denizin altında çok fazla atık var. Özellikle pet şişeler ağırlıkta. Biz topluluk olarak sık sık bu tür temizlikler yapıyoruz. Bugün de 22 Mart Dünya Su Günü’nün anlamına uygun olarak böyle bir etkinlik gerçekleştirdik" diye konuştu.



Dünya Su Günü’nde bir damla umut için daldılar, torbalar dolusu çöp çıkardılar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kayseri Şehir Hastanesi’nde Down Sendromu Farkındalık Günü coşkusu Kayseri Şehir Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği Çocuk Gelişim Birimi tarafından Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Konferans Salonu’nda 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü programı düzenlendi. Düzenlenen programa Kayseri Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. İbrahim Özcan, SBÜ Kayseri Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhami Çelik, Hastane Yöneticileri, Özkar Özel Uygulama Okulu Müdür Yardımcısı Kübra Çavuş ve Öğretmenleri, hastanehekimleri ve tüm personel katılım sağladı. Programda konuşan Başhekim Prof. Dr. İbrahim Özcan, "Bugün; sevginin, saflığın, neşenin en içten ve en özel halini paylaşmak için bir araya geldik. Down sendromlu çocuklarımızın renkli dünyalarına bir kapı aralayacağımız bu özel günde, onların eşsiz güzelliklerini ve bize kattıkları değerleri bir kez daha hatırlamak için buradayız. Programın hazırlanmasında emeği geçen hastanemiz Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği Çocuk Gelişim Birimimize ve bize destek veren Özkar Özel Eğitim Kurumu Hocalarımıza ve öğrencilerine teşekkür ediyor, hepinize hoşgeldiniz diyorum. Down sendromu, fazla bir kromozom değil, sadece genetik bir farklılıktır; ancak bu fazladan bir sevginin, neşenin ve samimiyetin simgesidir. Bu çocuklarımız hayata büyük bir coşkuyla sarılır, her anı bir kutlamaya dönüştürür ve etraflarına koşulsuz sevgi saçarlar. Hepimize örnek niteliğinde öyle güzel özellikleri var ki, örneğin bir çocuk saflığı ile doğru olup, yalan söylememeleri gibi. Onların saf kalpleri, içten gülüşleri ve engelsiz sevgileri, hepimize hayatın en önemli derslerini verir: Sevmek, paylaşmak ve her anın kıymetini bilmek. Bugün burada, onların yeteneklerini, başarılarını ve ışıltılarını hep birlikte göreceğiz. Bu etkinliğimiz, onların sosyal hayatta daha fazla yer almaları, kendilerini ifade etmeleri ve toplumumuzun ayrılmaz bir parçası olduklarını bir kez daha göstermek için bir fırsat. Gelin, bugün onların gözlerindeki ışığı birlikte hissedelim, kalplerindeki sevgiye ortak olalım ve onlara ve fedakar ailelerine ’Siz bizim için değerlisiniz!’ mesajını verelim. Bu anlamlı günde bizleri yalnız bırakmayan herkese yürekten teşekkür ediyor, hepinize, Down sendromlu çocuklarımızın dünyasına hoşgeldiniz diyorum" dedi. Konuşmanın ardından program çocukların gösterileri ve Gelişimsel Pediatri Uzmanı Dr. Derya Ay ve Çocuk Gelişim Uzmanı Hande Ataç’ın sunumlarıyla devam etti. Son olarak çocuklar tarafından yapılan resim ve çorap boyama sergisinin gezilmesiyle program sona erdi.