ÇEVRE - 23 Temmuz 2021 Cuma 09:56

Botlarla girip milyonlarca yıl öncesine gidiyorlar

A
A
A
Botlarla girip milyonlarca yıl öncesine gidiyorlar

Antalya’da yaklaşık iki yıl sonra kapılarını yeniden açan Altınbeşik Mağarası ziyaretçi rekoru kırdı.

Antalya’da yaklaşık iki yıl sonra kapılarını yeniden açan Altınbeşik Mağarası ziyaretçi rekoru kırdı. Mağarayı 10 günde 5 bin ziyaretçi gezdi.


Yağış ve mevsim geçişleri nedeniyle taş ve kaya düşme tehlikesi bulunduğu gerekçesiyle 1,5 yıl önce ziyarete kapatılan dünyanın 3’üncü, Türkiye’nin ise en uzun yer altı gölü mağarası olan Altınbeşik Mağarası yeniden ziyaretçileri ile buluştu. Antalya’nın İbradı ilçesi Ürünlü Mahallesi sınırları içerisinde bulunan mağara özellikle bayram tatilinde ziyaretçi akınına uğradı. 10 gün içerisinde 5 bin kişinin ziyaret ettiği mağarayı ortalama bir günde 500 kişi ziyaret etti. Gezi botları ile mağaranın güzelliklerini keşfe çıkan ziyaretçiler, Antalya’nın bu cennet köşesine hayran kaldı.


Mağaranın işletmesini yürüten İbradı Belediyesi personeli ve Altınbeşik Mağarası işletme sorumlusu Yılmaz Özdoğan, mağaranın uzun süre kapalı olmasının ardından bayram tatili boyunca hizmet verdiklerini belirtti. Mağaranın yerli ve yabancı ziyaretçiler tarafından büyük ilgi gördüğüne dikkat çeken Özdoğan, özellikle fotoğraf tutkunlarının mağaranın sunduğu görsel zenginliğe hayran kaldığını ifade ederek, "Mağarayı ziyaret edenlere en kaliteli hizmeti sunmak ve kentimizin tanıtımına katkı sağlamak için var gücümüzle çalışıyoruz" dedi.


Altınbeşik Mağarası’nın Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise 3. büyük yer altı gölü mağarası olduğunu dikkat çeken Özdoğan, “Bu mağaranın Beyşehir Gölü ile bağlantılı olduğu ispatlanmıştır. Keşifler sonucu 5 bin 500 metresi keşfedilebilmiştir. İçinde milyonlarca yıllık süreçte oluşmuş travertenleri ve sarkıtlar mevcuttur. Denizden 450 metre yükseklikte olan mağara 1966 yılında Türkiye Speleoloji Derneği kurucusu ve onursal başkanı Dr. Temuçin Aygen tarafından keşfedilip, 1994 yılında milli park olarak ilan edilmişti. Daha sonra 1984-1995-2011 yıllarında farklı ülkelerden gelen bilim adamları tarafından keşiflerde bulunulmuştur. İkinci katında 130 metre uzunluğunda bir göl ve yanında 20 civarında göbekçikler tespit etmişlerdir. İbradı Belediyesi olarak burada 10 gündür hizmet veriyoruz. 5 bin civarında ziyaretçi ağırladık. Özellikle bayram sebebiyle büyük bir yoğunluk yaşıyoruz. Oldukça rağbet var. Burada göletimizi temiz tutmaya çalışıyoruz. Vatandaşlara en iyi hizmeti vermeye çalışıyoruz” dedi.



“Büyük ilgi çekiyor”


Altınbeşik Mağarası’nın içinde yer alan sarkıt ve dikitlerle muhteşem görsel zenginliğe sahip olduğunun altını çizen Özdoğan, günübirlik turlarla gelen yerli ve yabancı turistlerin mağaraya yoğun ilgi gösterdiğini anlattı. Yılmaz Özdoğan, "Altınbeşik Mağarası bayram tatili boyunca adeta ziyaretçi akınına uğradı" diye konuştu.


Konya’dan gelerek mağarayı ziyaret eden Mehmet Kara, "Bayram tatili sebebiyle mağarayı görmek istedik. İçerisi muhteşem. Mağaranın içerisi milyonlarca yıllık oluşan sarkıtlar ve travertenler oluşmuş. İçerisi serin bir mağara, herkesin gelip görmesini tavsiye ediyorum. Dışarıda 30-35 derece sıcaklık varken içeride 19-20 derece” diye konuştu.


Altınbeşik Mağarası, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile İbradı Belediyesi arasında yapıla protokolle 5+5 yıl olarak İbradı Belediyesi tarafından işletiliyor. Mağara, milyonlarca yıllık sürecin izlerini taşıyor. İbradı ilçesine 13,5, Ürünlü köyüne 4 kilometre uzaklıktaki 5 bin 500 metre uzunluğundaki Altınbeşik Mağarası, adını üst kısmında yer alan Altınbeşik Tepesi’nden alıyor. Denizden 450 metre yükseklikte olan mağara 1966 yılında Türkiye Speleoloji Derneği kurucusu ve onursal başkanı Dr. Temuçin Aygen tarafından keşfedilip, 1994 yılında milli park olarak ilan edildi. İçindeki sarkıt ve dikitlerle görülmeye değer manzaralar sunan Altınbeşik Mağarası, beyaz renkli traverten ve içindeki gölet oluşumlarıyla ziyaretçilerinin ilgisini çekiyor. Su derinliğinin bazı yerlerde 40 metreyi bulduğu mağaraya gelen turistler, etkileyici doğa oluşumunu kiraladıkları botlarla görme imkanı yakalıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Dünya prematüre gününe özel program düzenlendi Her yıl dünya genelinde prematüre doğumlara dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla kutlanan 17 Kasım Dünya Prematüre Günü kapsamında, Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi tarafından anlamlı bir program düzenlendi. Etkinlik, prematüre bebeklerin hayata tutunma süreçlerine ve ailelerin bu zorlu yolculukta karşılaştıkları deneyimlere vurgu yaptı. Prematüre doğumun önemi ve güncel yaklaşımlar paylaşıldı Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadir Şerafettin Tekgündüz ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Kara’nın katılımıyla gerçekleşen programda, prematüre doğumların tıbbi ve sosyal boyutları ele alındı. Etkinlik boyunca, bu hassas süreçte hem ailelerin hem de sağlık profesyonellerinin üstlendiği kritik roller detaylı bir şekilde değerlendirildi. Prof. Dr. Tekgündüz, prematüre bebeklerin özel bakıma ihtiyaç duyduklarını ve bu konuda farkındalığın artırılmasının hayati önem taşıdığını ifade etti. Doç. Dr. Kara ise prematüre doğum oranlarının dünya genelindeki artışına dikkat çekerek bu konuda toplumda bilinç oluşturulmasının gerekliliğini vurguladı. Taburcu edilen bebekler ve aileleri programın neşe kaynağı oldu Etkinlikte; Yenidoğan Kliniğinden taburcu edilen bebekler ve aileleri de yer aldı. Bebeklerin sağlıkla büyüdüklerini görmek, etkinliğe katılan sağlık çalışanları için moral kaynağı oldu. Ailelerin yaşadığı zorlu süreçleri paylaşması ve bebeklerin sağlıklı gelişim hikayeleri, programa anlamlı bir derinlik kattı. Program sonunda, katılımcılara çeşitli ikramlar sunulurken, geleneksel pasta kesimi gerçekleştirildi. Etkinlik, prematüre doğumlara ilişkin farkındalığın artırılmasına yönelik önemli bir adım olarak katılımcılar tarafından büyük takdir topladı.
Denizli Osmanlı motifleri ve Türk İslam sanatının ihtişamı görücüye çıktı Denizli’de akademisyenler tarafından hazırlanan ‘Osmanlı Motifleri ile Türk İslam Sanatının Zarif Dokusu’ temalı sergi büyük beğeni topladı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın “Dijital Dönüşüm ve Ekonomi Politikaları Işığında Gelecek Perspektifi” başlıklı ilk dersi anlattığı törenin ardından Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Tekstil Moda Tasarım Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şöhret Aktepe Dal tarafından hazırlanan ve 30 parçadan oluşan ‘Osmanlı Motifleri ile Türk İslam Sanatının Zarif Dokusu’ temalı sergi ziyarete açıldı. İhtişamın izlerine ter verilen sergi, ziyaretçilerin büyük beğenisini topladı. Sergi ile ilgili bilgi veren Doç. Dr. Şöhret Aktepe Dal, “Osmanlı ve Türk İslam sanatı, Osmanlı motifleri çok önemlidir. Çok köklü bir geçmişe sahiptir. Bu sanatı modernize ederek günümüze ve yeni nesillere ulaştırmak çok önemlidir. Böyle çalışmaları başka arkadaşlardan da görmek isteriz. Türk sanatımız çok çok önemlidir. Klasik Osmanlı saray kumaşları Osmanlı motifleri her birisi alfabenin bir kelimesi gibidir. Her biri bir harf gibidir. Bunlar değiştirilemez. Ama bunlar yan yana getirilerek tıpkı alfabeden harfleri yan yana getirerek sayısız kelime ve cümle ürettiğimiz gibi, sayısız desen kompozisyonları üretilir. Buda klasik Osmanlı motiflerinden oluşan, modernize edilmiş desen olarak sergide buluştu. Sergi 30 parçadan oluşuyor. Klasik Osmanlı renkleri ve Osmanlı motiflerinden desen kompozisyonlarıdır” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Vali Ömer Faruk Coşkun da sergiyi gezerek, sergilenen renkler, desenler ve motiflerle ilgili bilgiler aldı.