ÇEVRE - 12 Ocak 2025 Pazar 10:34

Antalya’nın ürkek misafirleri yaban keçileri mahalleye indi

A
A
A
Antalya’nın ürkek misafirleri yaban keçileri  mahalleye indi

Antalya’nın Akseki ilçesi Gidengelmez Dağları’ndaki yaban keçileri, her yıl olduğu gibi bu yıl da otlamak için dağın eteğindeki Değirmenlik Mahallesi’ne inmeye başladı.


Gidengelmez Dağları’nda yaşayan yaban keçileri, her kış otlamak için dağın eteğinde kurulu Değirmenlik Mahallesi’ne iniyor. Mahalleli tarafından korunan keçiler, sabah saatlerinde bahçelere inerek otladıktan sonra mahalleden ayrılarak yaşam alanlarına gidiyorlar.


Akseki’nin en uzak mahallelerinden biri olan ve Milli Park niteliğindeki Gidengelmez Dağları’nın batısına kurulu Değirmenlik Mahallesi’nin sakinleri, kış mevsiminde farklı misafirleri ağırlıyor. Avlanması, evcilleştirilmesi yasak olan yaban keçileri insanlarla adeta iç içe yaşıyor. Mahallede köylünün evlerinin önünde bulunan bahçelerinde ekili çilekleri yiyorlar. Kent dışından yaban keçilerini görmek ve fotoğraflamak için gelenler oluyor.



“Yaban hayatı koruma sahası”


Devletin uyguladığı yasal zorunluluk nedeniyle avlanılması ve evcilleştirilmesi yasak olan dağ keçileri, Gidengelmez Dağlarındaki kar nedeniyle yiyecek bulmakta güçlük çektikleri için artık şehir merkezlerine iniyor. Yaban Hayatını Koruma Sahasındaki Gidengelmez Dağları’nda kaçak avlanmaya izin verilmemesi, koruma altındaki bölgede ateşli silahlarla atış yapılmasının önüne geçilmesiyle kendilerini güvende hisseden yaban keçileri, dağın yüksek kesimlerinin karla kaplanması nedeniyle köydeki evlerin bahçelerine kadar gelerek otlamaya başladı. Köylüler de yaban keçilerini hem koruma altına alıyor hem de fotoğraflarını çekiyor. Genellikle sabah saatlerinde köye inerek otlayan yaban keçileri, hava kararmadan yeniden yaşam alanlarına dönüyor.


Değirmenlik mahallesi muhtarı Oğuzhan Özen, Değirmenlik köyünün Gidengelmez Dağlarının eteklerinde kurulu bir köy olduğunu söyledi. Yıllardır bölgede yaban hayatı ile birlikte iç içe yaşadıklarını söyleyen Özen, “Biz burada yaban hayvanları ile iç içe yaşıyoruz. Bahçelerimize girerek sebzelerimizi yiyorlar. Biz onlara kesinlikle zarar vermiyoruz ve bahçelerden kovmuyoruz. Onlar bizim sevinç kaynağımızdır. Yaban keçileri hava şartlarına göre Yükseklerde kar yağışı başladığında köyümüze iniyorlar. Sabah saatlerinde bahçelerimize kadar inip öğlen saatlerine kadar karınlarını doyurup öğleden sonra tekrar dağa yataklarına çıkıyorlar. Sisli ve yağışlı havalarda kesinlikle aşağıya inmezler. Kendilerini dağda korumaya alıyorlar. Mayıs ayına kadar hayvanlar köyümüzde otlanırlar. Mayıs ayında yavrulama yapıyorlar. Yavrularını korumak için Gidengelmez dağlarının içerisinde kalıyorlar. Kesinlikle aşağıya inmezler” dedi.



“Doğal bir hayvanat bahçesidir”


Burası Yaban hayatı koruma sahası içerisinde ve Milli Parklar statüsündedir. Milli parklar burada sürekli denetim yapar. Zaten biz köylüler olarak burayı koruyoruz. Buraya kesinlikle kaçak avcı giremez. Bir mantar tabancası dahi patlasa milli parklar görevlilerine ve jandarmaya haber veririz. Yani köylü olarak buralar bizim korumamız altındadır. Yaban keçilerini yakından görmek için buraya Türkiye’nin her yerinden insanlar geliyor ve bu güzellikleri görüyorlar. Türkiye’de burası nadir bulunan bir yerdir. Dışarıdan gelenler yaban keçilerini rahatlıkla izleyebiliyorlar. Özellikle bu aylarda birçok yerden çok sayıda insanlar gelip aileleri ile birlikte keçileri izliyorlar. Burası doğal bir hayvanat bahçesi gibidir. Keçileri hem izleyip, hem de fotoğraf çekiyorlar" dedi.



“Mayıs ayında yavru yaparlar”


Yaban keçilerinin mayıs ayında yavrulama dönemine girdiklerini dikkat çeken Özen, “Bu hayvanlar mayıs ayında yavru yaptığında 2 gün yavru yaptığı yerde kalırlar. 2 gün sonra yavrular kalkıp yürümeye başlarlar. Yavrular 3 yaşına kadar anneleri ile birlikte yaşarlar ve daha sonra ayrılırlar. Hayvanlar tekrar her kışın doğdukları yere mutlaka uğrarlar. Gidengelmez dağları sarp ve kayalık olduğu için kendilerini rahat koruyorlar” dedi.



“Her sürünün başında bir koruma olur”


Yaban keçilerinin aile şeklinde sürüler halinde gezdiklerini söyleyen Özen, “Her sürünün başında mutlaka bir teke olur. Bu keçilerin gözetleyicisidir. Ufak bir tehlike hissettiklerinde o hayvan ses yaparak hayvanlar dağa kaçarak kendilerini korumaya alırlar. Hayvanlar köye inince bizleri gördüğünde kaçmazlar. Biz artık onlarla iç içe yaşıyoruz ve kendilerini güvende hissediyorlar. Sabah 8 de kalktığımızda bahçemizde yaban keçilerini görüyoruz. Hayvanlar kendilerini güvende hissediyorlar” diye konuştu.



“Her kış karın yağmasını bekleriz”


Özen, “Her yıl kışı ayında karın yağmasını bekliyoruz. Kar yağınca onlarda köyümüze inmeye başlıyorlar. Kar yağınca yukarıda yiyecek bulamıyorlar ve köyümüze iniyorlar. Artık onlar bizim bir ailemizin ferdi gibi oldular” dedi. Kendisinin 20 yıl süre ile Gidengelmez Dağlarının rehberliğini yaptığını söyleyen Özen, “Gidengelmez dağlarının arkası vahşi dik kayalıklarla dolu bir çöldür. Buraları bilmeyen kişi kesinlikle gidemez. Gitse de geri dönemez. Ben aynı zamanda 20 yıl bu dağlarda rehberlik yaptım. Buraları karış karış bilirim. Bu sahaya herkes giremez. Yalnız bir kişi gitse geri dönemez. Adı üzerinde giden gelmez. Bu dağlara bilen kişi gider. Bilmeyen kişi ise geri dönemez” şeklinde sözlerini ekledi.



“Onlar benim güllerim”


Değirmenlik köyü sakinlerinden 60 yaşındaki Mehmet Özdemir, Değirmenlik köyünün Gidengelmez Dağlarının eteklerinde kurulu bir yerleşim yeri olduğunu söyledi. Değirmenlik köyününde yaban hayatı ile iç içe yaşadıklarını söyleyen Özdemir, “Gidengelmez Dağlarının yaban keçilerinin yaşam alanlarıdır. Yaban keçileri her yıl olduğu gibi yeniden köyümüzde arazilere inmeye başladılar. Yaban keçileri 10-20-30’arlı gruplar halinde yayılımını yaparlar. Biz bahçemizde çalışırken onlarda bahçelerimize kadar inerek otlanıyorlar. Onları görmemiz bizi rahatlatıyor. Mutlu ediyor. Bunlar buranın güzellikleridir. Benim güllerimdir. Onlarla biz iç içe yaşıyoruz. Bu güzellikler dünyanın hiçbir yerinde yoktur” dedi.



“Onlardan vazgeçemeyiz”


Güllerim diye tabir ettiğim yaban keçileri sabah saat 10.00 gibi inerler. Öğleden sonra 14.00-15.00 saatlerine kadar yayılıp, yataklarına geri dönerler. Bunlar köyümüze müthiş güzellikler katıyor. Bizler yaban hayatı ile yaşamaya alıştık. Biz onlardan, onlar bizden vazgeçemezler. Onlardan vazgeçemeyiz. Onların her yıl köyümüze inmesini bekliyoruz. Doğum zamanı olan Mayıs ayında dönüş yaparlar ve doğum sonrası 10-15 gün sonra tekrar köyümüze inmeye başlarlar. Havalar ısındığında karlar erimeye başlayınca tekrar Gidengelmez Dağlarının derinliklerine giderler. Yani onlar bizim bir parçamız. Anlatılmaz yaşanır” diye konuştu.





Antalya’nın ürkek misafirleri yaban keçileri  mahalleye indi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’da ulaşım artık konforlu, güvenli ve kolay Bursa Büyükşehir Belediyesi, ulaşım şirketi BURULAŞ aracılığıyla 2024 yılında şehir içi toplu ulaşımda 334 milyon yolcu kapasitesine ulaştı. Gece seferlerinden 63 binden fazla insan yararlanırken, 54 milyon 358 bin 807 kişi de Büyükşehir Belediyesi’nin sübvanse etmesi sayesinde ücretsiz yolculuk yaptı. Yılda 334 milyon yolcu Bursa’nın en önemli konularından biri olan ulaşımı rahatlatmak ve konforu arttırmak amacıyla yeni projeleri hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, bir yandan BURULAŞ’ın ulaşım filosunu güçlendirirken diğer yandan vatandaşların hayatını kolaylaştıran çalışmalara imza atıyor. 2024 verilerini açıklayan Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşım şirketi BURULAŞ, son bir yılda otobüslerle 229 milyon 407 bin 883 kişi, tüm raylı sistemlerle 104 milyon 488 bin 143 kişi olmak üzere toplam 333 milyon 896 bin 26 vatandaşı bir yerden bir yere ulaştırdı. Böylelikle otobüslerle günde 628 bin kişi, raylı sistemlerle ise günde 286 bin kişi taşınmış oldu. Bursaray ile her gün dünya turu Toplu ulaşımın bel kemiğini oluşturan Bursaray, toplam 19 milyon 582 bin 400 kilometre yaparken, otobüslerle 139 milyon 632 bin 210 kilometre, tramvaylarla 897 bin 956 kilometre mesafe kat edildi. Günlük yaklaşık 54 bin kilometre mesafe kat eden Bursaray, adeta her gün bir dünya turu atarken; günlük yaklaşık 383 bin kilometre mesafe kat eden otobüsler ise adeta her gün 9 kez dünya turu atıyor. Gece seferlerine yoğun ilgi 2024 yılında toplam 54 milyon 358 bin 807 kişi, Büyükşehir pBelediyesi’nin sübvanse etmesi sayesinde ücretsiz yolculuk yaptı. Vatandaşlar tarafından gelen talepler üzerine hayata geçirilen gece seferlerinden ise 35 bin 965’i Bursaray, 27 bin 219’u otobüs olmak üzere toplam 63 bin 184 kişi yararlandı. Bursa ile İstanbul arasında kaliteli, ekonomik ve güvenli deniz ulaşımı sağlayan Bursa Deniz Otobüsleri’ni (BUDO) ise 853 bin 110 kişi tercih etti. Burulaş bünyesinde faaliyet gösteren BBBUS’ta 25 bin 298 emekli vatandaş indirim uygulamasından yararlanırken, Kent Meydanı’ndan Yenişehir Havalimanı’na ulaşım sağlayan 80T hattında 3 bin 257 yolcu taşındı. Öğrenci indirimi ile yapılan biniş sayısı 97 milyon Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğundaki açık otoparklarda 2 milyon 33 bin 939, kapalı otoparklarda ise 1 milyon 362 bin 139 parklanma yapıldı. Bursa Otobüs Terminali’nden yıl boyunca 441 bin 141 araç kalkış yaparken, 12 milyon 675 bin 540 yolcu geçişi oldu. Büyükşehir Belediyesi’nin Bursa’da toplu taşımayı özendirmek amacıyla hayata geçirdiği ‘Gittiğin kadar öde’ uygulamasında 1 milyon 928 bin 5 kez iade yapıldı. 5 TL olan öğrenci bileti ile Türkiye’nin en ucuz hizmetinin sunulduğu Bursa’da, öğrenci indirimi ile yapılan biniş sayısı 97 milyon 108 bin 862 oldu. Yıllar sonra hayata geçirilerek şehir içi deniz ulaşımını sağlayan körfez seferlerinde ise 52 bin 588 yolcu taşındı. BursaKart işlemlerinin hızlı ve kolay bir şekilde gerçekleştirilebilmesi amacıyla hizmete alınan Bursakart mobil aracında ise 5 bin 482 kez işlem yapıldı. “Hedef; ulaşılabilir bir Bursa” Ulaşımın insanların yaşam kalitesini yükselten, ekonomik ve sosyal yaşama eşit erişimini sağlayan bir hizmet olduğunu söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Bursa’da bu standardı yakalamak için gece gündüz çalışıyoruz. Tüm kaynaklarımızı, her bir vatandaşın yaşam kalitesini artırmak için seferber ediyoruz. Amacımız, Bursa’nın en önemli konularından biri olan ulaşımın rahatlaması ve konforun artırılmasıdır. Yeni düzenlemelerimiz sayesinde Bursalılar, konforlu ve güvenli seyahat etme imkânı buluyor. Ulaşımda en önemli şey, güvenli seyahattir. Bunun yanında güler yüzlü hizmettir. Personelimizin her birinin, hemşehrilerimizi güler yüzle karşılayıp keyifli seyahat etmelerini sağladıklarını biliyorum. ‘Ulaşılabilir bir Bursa’ hedefimize katkıda bulunan tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” dedi.
Bursa Tarımsal öğretimin 179. yılı BUÜ’de kutlandı Türkiye’de tarımsal eğitim-öğretimin başlamasının 179. yıldönümü Bursa Uludağ Üniversitesi’nin (BUÜ) ev sahipliğinde düzenlenen geniş kapsamlı bir törenle kutlandı. BUÜ Ziraat Fakültesi Dekanlığında gerçekleştirilen etkinliğe BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, BUÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan Turgut, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Dr. Fevzi Çakmak, Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Serkan Durmuş, Peyzaj Mimarları Odası Bursa Şubesi Başkanı Eda Demir Malkani, akademisyenler, ziraat mühendisleri ve öğrenciler katıldı. Açılış töreni öncesinde BUÜ Devlet Konservatuvarı Yaylı Çalgılar Anasanat Dalı Öğr. Gör. Ozan Sari, mini bir konser verdi. Rektörden araştırma üniversitesi vurgusu Konuşmasında Türk modernleşme tarihinde ziraat mekteplerine vurgu yaparak 180 yıllık sürece değinen Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, “Bir araştırma üniversitesi olarak diğer tüm fakültelerimize olduğu gibi Ziraat Fakültemize de büyük bir güven duyuyoruz. 2024’ün verilerine göre Ziraat Fakültesinde kuvvetli iyileşme sinyalleri var. Bundan son derece memnunuz. Buradaki gayreti hocalarımız lütfen bırakmasınlar. Yayın ve proje performansını artırarak devam etmelerini istiyoruz. Üniversitemizin, Türkiye’nin seçkinler ligi diyebileceğimiz araştırma üniversitesi liginde çok daha güçlü bir yerde temsil edilmesi gerektiğini biliyoruz. Mesele sadece temsil edilme, o ligde bulunma meselesi değil. İlave araştırma fonlarının bize açılması dâhil olmak üzere, bu ligin bırakılacak bir lig olmadığını biliyoruz. Bu alandaki dönüşümü inovatif bir şekilde ziraat ve diğer fakültelerimizin de destekleriyle gerçekleştireceğiz. Tören vesilesiyle Türkiye’de tarımsal öğretimin başlamasının 179. yıldönümünü tebrik ediyorum” şeklinde konuştu. Hızlı bir dönüşüm yaşanıyor BUÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan Turgut ise, “Ülkemizin kalkınma hedefleri doğrultusunda gıda güvenliğini göz önünde bulundurarak tarımsal eğitim ve öğretimi günümüz şartlarına göre güncellemek zorundayız. Nitelikli bir eğitim olmadan tarımsal üretimi ve kaliteyi arttırmak mümkün değildir. Öğrencilerimizin %73’ü, dünyadaki benzer eğitim öğretim programları ile uyumlu iyi bir eğitim almak istediklerini bildirmektedirler. Her alanda olduğu gibi hızlı bir değişim yaşanıyor. Eğitim ve öğretimimizin de bu değişime ayak uydurabilmesi için sürekli iyileştirme ilkeleri çerçevesinde programlarımızda öğrencilerimizin becerileriler, yetkinlikler kazandıracak eylemler yapmak zorundayız” dedi. Programda Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Dr. Fevzi Çakmak, Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Serkan Durmuş ve Peyzaj Mimarları Odası Bursa Şubesi Başkanı Eda Demir Malkani de günün anlam ve önemine binaen konuşma yaptılar. Etkinlik, BUÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Atilla Eriş’in sunumundan sonra 2024 yılında akademik yükselmesi gelen akademisyenlere plaket takdim edilmesi ile sona erdi.
Manisa Salihli Yeşilyurt’ta taşkın sorunu ortadan kalktı Manisa Büyükşehir Belediyesi Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü, il genelinde alt yapı sorunlarına çözüm üretmeye devam ediyor. Bu kapsamda, Salihli İlçesi’nin Yeşilyurt Mahallesi’nde yapılan yağmur suyu hattı döşeme çalışması, yağışlı havalarda yaşanan taşkın sorununu ortadan kaldırdı. Mahalle sakinleri, çalışma ile yaşadıkları sıkıntının önüne geçen MASKİ’ye teşekkürlerini iletti. Manisa Büyükşehir Belediyesi, altyapı yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Daha önce birçok ilçede gerçekleştirdiği projelerle sorunları hızla çözen MASKİ, ekipleri tarafından Salihli’nin Yeşilyurt Mahallesi’nde de altyapı çalışması gerçekleştirildi. MASKİ, 801 Sokak’ta yağışlı havalarda yaşanan sıkıntıyı kalıcı olarak çözmek için yapılan yağmur suyu hattı döşemesi ile mahalle sakinlerine rahat bir nefes aldırdı. Yapılan çalışmayla sokaktaki taşkınların önüne geçildi ve muhtemel su baskınlarının önlenmesi sağlandı. Mahalle sakinleri, MASKİ’ye gösterdikleri duyarlı yaklaşım için teşekkür ederken yapılan alt yapı çalışmalarının yaşam kalitelerini artırdığını belirtti. Manisa Büyükşehir Belediyesi, MASKİ aracılığıyla gerçekleştirdiği alt yapı projeleriyle, il genelindeki birçok ilçede önemli sorunları çözmek için çalışmalarını sürdürüyor. Başkan Ferdi Zeyrek’in öncülüğünde, sağlıklı ve sürdürülebilir alt yapı hedefiyle yapılan çalışmalar, bölge halkının yaşam standartlarını iyileştirirken alt yapı yatırımlarının hızla devam edeceği vurgulandı. Altyapı yatırımlarının önemine dikkat çeken Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, “Manisa genelinde alt yapı sorunlarını çözmeye yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Manisa’mızı altyapıdan üstyapıya tüm ilçeleriyle birlikte daha modern bir kent olması için çalışıyoruz. Yağmur suyu taşkınlarından yaşanan mağduriyetleri ortadan kaldırmak ve günü kurtarmak için değil, sorunlara kalıcı çözüm bulmak için çalışıyoruz. Manisa’mızın genelinde başlattığımız altyapı seferberliğiyle 40-50 yıldır değiştirilmeyen boruları yeniliyoruz. Önceliğimiz vatandaşlarımızın taleplerine, beklentilerine ivedi bir şekilde cevap vermek ve onların yaşam konforunu yükseltmek. Manisa’mız için altyapı seferberliğimiz hız kesmeden devam ediyor” dedi.
Konya Başkan Altay ve Başkan Kılca Konya’nın kalbinde yükselen tarihi projeyi inceledi Türkiye’nin en büyük ihya projelerinden Darülmülk Projesi’nin en önemli ayaklarından biri olan ve Konya Büyükşehir Belediyesi ile Karatay Belediyesi tarafından gerçekleştirilen Türbe Arkası Kentsel Yenileme Projesi’nde çalışmalar başladı. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ve Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Mevlana Türbesi arkasında devam eden çalışmaları yerinde inceleyerek son durum hakkında bilgi aldı. İnceleme sonrası çalışmalar hakkında bilgi veren Başkan Altay, Darülmülk Projesi kapsamında Konya’nın kadim tarihini ortaya çıkarmak için çok yoğun şekilde çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Mevlana Türbesi arkası ve Ali Ulvi Kurucu Caddesi arasında bulunan 100 bin metrekarelik alanda Karatay Belediyesi ile Türkiye’nin en büyük dönüşüm projelerinden birisini gerçekleştirdiklerini kaydeden Başkan Altay, “Kamulaştırma çalışmaları Karatay Belediyemiz tarafından gerçekleştirildi. Projelerin onayları tamamlandı. Kültür ve Turizm Bakanlığımız, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız, Konya Büyükşehir Belediyesi ve Karatay Belediyesi olarak bu projeye başladık. Şu anda hem tarihi eserlerin restorasyonları hem de arastanın çalışmalarına başlandı. İnşallah bahar aylarıyla birlikte hemen Mevlana Türbesi yanındaki Mevlevi Dergahı’nın yapımına da başlamış olacağız” ifadelerini kullandı. “Konya’nın kalbinde önemli bir proje” Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde Konya’ya gelen ziyaretçilerin bütün ihtiyaçlarını giderebilecekleri, sosyal donatı alanları ve ticaretleriyle birlikte yeni bir merkez ortaya çıkacağını dile getiren Başkan Altay, “Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığımızla yapacağımız Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesi’yle birlikte Konya’nın kalbindeki bu önemli proje tamamlanmış olacak. Konya’da her zaman ifade ettiğimiz gibi, birlikte çalışma kültürünün şehre çok önemli kazanımları var. Bu proje de onun en güzel örneklerinden birisi. Ben projeye desteklerinden dolayı Karatay Belediye Başkanımız Hasan Kılca ve ekibine teşekkür ediyorum. İnşallah bahar ayından itibaren buradaki proje kapsamındaki işlerin yükseldiğine şahitlik etmiş olacağız. Şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi. “Burada Konya Modeli Belediyeciliğin bir yansımasını görüyoruz” Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca da, “Cumhurbaşkanımız tarafından kentsel yenileme alanı olarak ilan edilmesinden sonra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız, Kültür ve Turizm Bakanlığımız ve Büyükşehir Belediyemizle birlikte burada yeni bir çalışma başlamıştı. Proje çalışmalarımız bitti, şimdi inşaat çalışmalarına başladık. Hem Büyükşehir Belediyemizin yapacağı hem belediyemizin yapacağı birçok kentsel yenileme binaları mevcut. Burada aslında Konya Modeli Belediyeciliğin bir yansımasını görüyoruz. Darülmülk Projesi kapsamında inşallah şehrimize gelen tüm ziyaretçilere yönelik mekanlar ortaya çıkacak. Bu çalışmaların şehrimize, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.