ÇEVRE - 12 Ocak 2025 Pazar 10:28

Antalya’nın ürkek misafirleri yaban keçileri mahalleye indi

A
A
A
Antalya’nın ürkek misafirleri yaban keçileri  mahalleye indi

Antalya’nın Akseki ilçesi Gidengelmez Dağları’ndaki yaban keçileri, her yıl olduğu gibi bu yıl da otlamak için dağın eteğindeki Değirmenlik Mahallesi’ne inmeye başladı.


Gidengelmez Dağları’nda yaşayan yaban keçileri, her kış otlamak için dağın eteğinde kurulu Değirmenlik Mahallesi’ne iniyor. Mahalleli tarafından korunan keçiler, sabah saatlerinde bahçelere inerek otladıktan sonra mahalleden ayrılarak yaşam alanlarına gidiyorlar.


Akseki’nin en uzak mahallelerinden biri olan ve Milli Park niteliğindeki Gidengelmez Dağları’nın batısına kurulu Değirmenlik Mahallesi’nin sakinleri, kış mevsiminde farklı misafirleri ağırlıyor. Avlanması, evcilleştirilmesi yasak olan yaban keçileri insanlarla adeta iç içe yaşıyor. Mahallede köylünün evlerinin önünde bulunan bahçelerinde ekili çilekleri yiyorlar. Kent dışından yaban keçilerini görmek ve fotoğraflamak için gelenler oluyor.


“Yaban hayatı koruma sahası”


Devletin uyguladığı yasal zorunluluk nedeniyle avlanılması ve evcilleştirilmesi yasak olan dağ keçileri, Gidengelmez Dağlarındaki kar nedeniyle yiyecek bulmakta güçlük çektikleri için artık şehir merkezlerine iniyor. Yaban Hayatını Koruma Sahasındaki Gidengelmez Dağları’nda kaçak avlanmaya izin verilmemesi, koruma altındaki bölgede ateşli silahlarla atış yapılmasının önüne geçilmesiyle kendilerini güvende hisseden yaban keçileri, dağın yüksek kesimlerinin karla kaplanması nedeniyle köydeki evlerin bahçelerine kadar gelerek otlamaya başladı. Köylüler de yaban keçilerini hem koruma altına alıyor hem de fotoğraflarını çekiyor. Genellikle sabah saatlerinde köye inerek otlayan yaban keçileri, hava kararmadan yeniden yaşam alanlarına dönüyor.


Değirmenlik mahallesi muhtarı Oğuzhan Özen, Değirmenlik köyünün Gidengelmez Dağlarının eteklerinde kurulu bir köy olduğunu söyledi. Yıllardır bölgede yaban hayatı ile birlikte iç içe yaşadıklarını söyleyen Özen, “Biz burada yaban hayvanları ile iç içe yaşıyoruz. Bahçelerimize girerek sebzelerimizi yiyorlar. Biz onlara kesinlikle zarar vermiyoruz ve bahçelerden kovmuyoruz. Onlar bizim sevinç kaynağımızdır. Yaban keçileri hava şartlarına göre Yükseklerde kar yağışı başladığında köyümüze iniyorlar. Sabah saatlerinde bahçelerimize kadar inip öğlen saatlerine kadar karınlarını doyurup öğleden sonra tekrar dağa yataklarına çıkıyorlar. Sisli ve yağışlı havalarda kesinlikle aşağıya inmezler. Kendilerini dağda korumaya alıyorlar. Mayıs ayına kadar hayvanlar köyümüzde otlanırlar. Mayıs ayında yavrulama yapıyorlar. Yavrularını korumak için Gidengelmez dağlarının içerisinde kalıyorlar. Kesinlikle aşağıya inmezler” dedi.


“Doğal bir hayvanat bahçesidir”


Burası Yaban hayatı koruma sahası içerisinde ve Milli Parklar statüsündedir. Milli parklar burada sürekli denetim yapar. Zaten biz köylüler olarak burayı koruyoruz. Buraya kesinlikle kaçak avcı giremez. Bir mantar tabancası dahi patlasa milli parklar görevlilerine ve jandarmaya haber veririz. Yani köylü olarak buralar bizim korumamız altındadır. Yaban keçilerini yakından görmek için buraya Türkiye’nin her yerinden insanlar geliyor ve bu güzellikleri görüyorlar. Türkiye’de burası nadir bulunan bir yerdir. Dışarıdan gelenler yaban keçilerini rahatlıkla izleyebiliyorlar. Özellikle bu aylarda birçok yerden çok sayıda insanlar gelip aileleri ile birlikte keçileri izliyorlar. Burası doğal bir hayvanat bahçesi gibidir. Keçileri hem izleyip, hem de fotoğraf çekiyorlar" dedi.


“Mayıs ayında yavru yaparlar”


Yaban keçilerinin mayıs ayında yavrulama dönemine girdiklerini dikkat çeken Özen, “Bu hayvanlar mayıs ayında yavru yaptığında 2 gün yavru yaptığı yerde kalırlar. 2 gün sonra yavrular kalkıp yürümeye başlarlar. Yavrular 3 yaşına kadar anneleri ile birlikte yaşarlar ve daha sonra ayrılırlar. Hayvanlar tekrar her kışın doğdukları yere mutlaka uğrarlar. Gidengelmez dağları sarp ve kayalık olduğu için kendilerini rahat koruyorlar” dedi.


“Her sürünün başında bir koruma olur”


Yaban keçilerinin aile şeklinde sürüler halinde gezdiklerini söyleyen Özen, “Her sürünün başında mutlaka bir teke olur. Bu keçilerin gözetlenicisidir. Ufak bir tehlike hissettiklerinde o hayvan ses yaparak hayvanlar dağa kaçarak kendilerini korumaya alırlar. Hayvanlar köye inince bizleri gördüğünde kaçmazlar. Biz artık onlarla iç içe yaşıyoruz ve kendilerini güvende hissediyorlar. Sabah 8 de kalktığımızda bahçemizde yaban keçilerini görüyoruz. Hayvanlar kendilerini güvende hissediyorlar” diye konuştu.


“Her kış karın yağmasını bekleriz”


Özen, “Her yıl kışı ayında karın yağmasını bekliyoruz. Kar yağınca onlarda köyümüze inmeye başlıyorlar. Kar yağınca yukarıda yiyecek bulamıyorlar ve köyümüze iniyorlar. Artık onlar bizim bir ailemizin ferdi gibi oldular” dedi. Kendisinin 20 yıl süre ile Gidengelmez Dağlarının rehberliğini yaptığını söyleyen Özen, “Gidengelmez dağlarının arkası vahşi dik kayalıklarla dolu bir çöldür. Buraları bilmeyen kişi kesinlikle gidemez. Gitse de geri dönemez. Ben aynı zamanda 20 yıl bu dağlarda rehberlik yaptım. Buraları karış karış bilirim. Bu sahaya herkes giremez. Yalnız bir kişi gitse geri dönemez. Adı üzerinde giden gelmez. Bu dağlara bilen kişi gider. Bilmeyen kişi ise geri dönemez” şeklinde sözlerini ekledi.


“Onlar benim güllerim”


Değirmenlik köyü sakinlerinden 60 yaşındaki Mehmet Özdemir, Değirmenlik köyünün Gidengelmez Dağlarının eteklerinde kurulu bir yerleşim yeri olduğunu söyledi. Değirmenlik köyününde yaban hayatı ile iç içe yaşadıklarını söyleyen Özdemir, “Gidengelmez Dağlarının yaban keçilerinin yaşam alanlarıdır. Yaban keçileri her yıl olduğu gibi yeniden köyümüzde arazilere inmeye başladılar. Yaban keçileri 10-20-30’arlı gruplar halinde yayılımını yaparlar. Biz bahçemizde çalışırken onlarda bahçelerimize kadar inerek otlanıyorlar. Onları görmemiz bizi rahatlatıyor. Mutlu ediyor. Bunlar buranın güzellikleridir. Benim güllerimdir. Onlarla biz iç içe yaşıyoruz. Bu güzellikler dünyanın hiçbir yerinde yoktur” dedi.


“Onlardan vazgeçemeyiz”


Güllerim diye tabir ettiğim yaban keçileri sabah saat 10.00 gibi inerler. Öğleden sonra 14.00-15.00 saatlerine kadar yayılıp, yataklarına geri dönerler. Bunlar köyümüze müthiş güzellikler katıyor. Bizler yaban hayatı ile yaşamaya alıştık. Biz onlardan, onlar bizden vazgeçemezler. Onlardan vazgeçemeyiz. Onların her yıl köyümüze inmesini bekliyoruz. Doğum zamanı olan Mayıs ayında dönüş yaparlar ve doğum sonrası 10-15 gün sonra tekrar köyümüze inmeye başlarlar. Havalar ısındığında karlar erimeye başlayınca tekrar Gidengelmez Dağlarının derinliklerine giderler. Yani onlar bizim bir parçamız. Anlatılmaz yaşanır” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Fransa’daki cinsel saldırı şüphelilerini tetikçilere vurduran aile ve tetikçiler yakalandı Fransa’da kızlarına cinsel tacizde bulunduğunu iddia ettikleri baba ve oğlunu tetikçi tutarak vurduran aile ve tetikçiler yakalandı. 13 kişiden 9’u tutuklanırken, Fransa’da bulunan kızın babası hakkında da ’Azmettirme’ suçundan gözaltı kararı verildi. Bundan 26 yıl önce Yozgat’tan çalışmak için Fransa’ya giden Gülizar-Kamil A. çifti, kızları Aysel T.’nin, 8 yıl önce aynı ülkede yaşayan akrabası İdris A. ve oğlu Çağlar A.’nın cinsel saldırısına uğradığını öğrendi. Kamil A., yılın bazı günleri Bursa’ya gelen İdris A.’nın vurulması için telefonla konuştuğu Ragıp S., Nihat S. ve Fırat G. ile 60 bin avroya anlaştı. Geçen yıl Aralık ayında Fransa’nın Lyon kentinden İstanbul’a gelen Kamil A., burada yaşayan Ragıp S. ve 2 arkadaşına ön ödeme olarak 45 bin avro teslim etti. Ragıp S., İdris A.’nın Bursa’daki adresinin, evinin görüntüleri ile fotoğrafları da aldı. Ragıp S. ve arkadaşları da 60 bin avroya anlaştıkları işi, 600 bin lira karşılığında tetikçilik yapan 8 kişiye devretti. Aralık ayında, İdris A.’nın Bursa’nın Osmangazi ilçesi Hacı Seyfettin Mahallesi’ndeki evine geldiğini öğrenen şüphelilerden 3’ü, evin kapısına 2 el ateş ederek kaçtı. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde olayla ilgili soruşturma başlatılırken, çeşitli tarihlerde İstanbul’dan Bursa’ya gelen 3 ayrı grup, İdris A.’nın evini kurşunladıktan 3 gün sonra da evden çıktığı sırada kendisine ateş etti. Bacaklarından yaralanan İdris A., kaldırıldığı hastanede tedaviye alındı. İdris A. ifadesinde, Fransa’da birlikte inşaat işi yaptığını söylediği akrabası Aysel T.’nin, eşi Tufik T.’nin alacağını bahane ederek kendisini tehdit ettiğini öne sürdü. Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, soruşturmayı genişletirken, olayı öğrenen Kamil A.’nın eşi Gülizar A. ve oğlu Ömer A., Fransa’dan uçakla İstanbul’a gelip, Ragıp S.’ye kalan 15 bin avroyu elden verdi. Güvenlik kamerası görüntülerinden şüphelilerin kimliklerini tespit eden Bursa polisi, Ragıp S. ve iki arkadaşı ile Gülizar A. ve oğlu Ömer A.’yı İstanbul’daki bir otelde, kurşunlama olaylarına karışan 8 kişiyi ise ev ve iş yerlerinde gözaltına alıp, Bursa’ya getirdi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden M.T. savcılık tarafından, Çetin A., Erol T., Zeyit C. (24) ve Kerem Ç. (27) ise mahkemede adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Gülizar A., Ömer A., Ragıp S., Nihat S., Fırat G., Hacı Hüseyin K. (44), Servet G. (30), Muhammed T. (30) ve Cengiz P. ise geniş güvenlik önlemleri altında sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları mahkemede, ’Yaralama’, ’Azmettirme’, ’Mala zarar verme’, ’6136 Sayılı Kanuna Muhalefet’, ’Genel güvenliği tehlikeye sokmak’ suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Fransa’da bulunan Kamil A. hakkında da ’Azmettirme’ suçundan gözaltı kararı verildi.
Malatya Battalgazi Belediyesi araç filosunu güçlendirdi Battalgazi Belediyesi, hizmet kalitesini artırmak ve vatandaşlara daha hızlı çözümler sunmak amacıyla araç filosuna yeni araçlar ekledi. Battalgazi Belediyesi, ilçe genelindeki hizmetlerini daha etkin bir şekilde sürdürebilmek için araç filosunu güçlendirdi. Belediye bünyesine kazandırılan yeni araçlar arasında 1 adet transit kamyon, 2 adet çöp kamyonu, 1 adet arazöz, 1 adet mini otobüs ve 1 adet mini beton mikseri yer alıyor. Yeni araçlarla daha etkin hizmet Battalgazi Belediyesi, ilçeye kazandırılan yeni araçlarla hizmet kalitesini artırmayı hedefliyor. Yeni araçlarla birlikte, özellikle temizlik, altyapı ve sosyal hizmetlerde önemli bir ivme yakalanması amaçlanıyor. Çöp kamyonları sayesinde temizlik çalışmalarının daha hızlı ve düzenli bir şekilde yürütülmesi, arazöz ile yaz aylarında sulama ve yol temizleme çalışmalarının daha etkin bir şekilde gerçekleştirilmesi planlanıyor. Mini beton mikseri ise küçük ölçekli inşaat projelerinde esnek ve hızlı çözümler sunarak, mahalle bazında ihtiyaçlara anında cevap verilmesine katkı sağlayacak. Bu yenilikler, Battalgazi’deki hizmet kalitesini artırmayı ve vatandaş memnuniyetini en üst seviyeye taşımayı amaçlıyor. ‘’Hizmette hız ve kalite artacak’’ Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, belediye filosuna katılan yeni araçlarla ilçeye sunulan hizmetlerin daha da hızlanacağını vurgulayarak; “Vatandaşlarımızın yaşam kalitesini artırmak ve ilçemizi daha yaşanabilir bir hale getirmek için çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Yeni araçlarımızla birlikte hizmetlerimizi daha hızlı ve etkili bir şekilde sunabileceğiz. Temizlikten altyapıya, çevre düzenlemelerinden yol bakımına kadar her alanda daha güçlü bir şekilde sahada olacağız. Bu araçlar, ilçemizin her bir köşesine hizmet götürme konusunda elimizi güçlendirecek. Yeni araçlarımızın ilçemize hayırlı olmasını diliyorum. Battalgazi için çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Bingöl Bingöl Valiliği’nden açıklama Bingöl’de hentbol müsabakasında çıkan olaylar üzerine Bingöl Valiliği açıklama yaptı. Bingöl Valiliği’nden yapılan açıklamada, “Bazı sosyal medya platformlarında ve haber sitelerinde geçen ’Bingöl’deki erkek taraftarlar kadın hentbolcuları galibiyet sevinci yaşadıkları için darp etti’ haber ve paylaşımları üzerine valiliğimizce açıklama yapılma gereği duyulmuştur. İlimizde 11 Ocak 2024 günü saat 13.00’da oynanan Hentbol Kadınlar 2. Lig müsabakasında Bingöl Spor Lisesi Spor Kulübü ile Şanlıurfa Güneşin Çocukları Spor Kulübü arasında oynanan maç 27-27 sona ermiş, bu sonuç deplasman takımına yaradığı için Play-Off’a yükselmiştir. Müsabaka sonunda iki takım sporcuları arasında yaşanan gerginlik kısa sürede fiziksel temasa dönüşmüş, bazı seyircilerin de müdahale etmek istediği olaylar kolluk kuvvetlerinin zamanında müdahalesi ve sağduyulu velilerin katkıları ile kısa süre içinde kontrol altına alınmıştır. Kamera kayıtlarına bakıldığında; salonda sporcu, antrenör, idareci, görevli ve seyirciler dahil yaklaşık ancak 100 kişi olduğu, dolayısıyla medyaya yansıyan 100 kişilik erkek grubunun tribünden atlayarak kadın sporculara saldırdığının gerçeği gerçeği yansıtmadığı, tribünden atlayarak olaya katılan 5-10 kişilik bir grubun belirlendiği, asıl arbedenin her iki takım sporcuları ve teknik heyetlerinden oluşan yaklaşık 30 kişilik bir grup arasında arasında yaşandığı tespit edilmiştir. Gelişmeler Hentbol Federasyonu yetkilileri ve gözlemcisi tarafından rapor altına alınmıştır. Yaşanan olaylar sonrasında iki takım sporcuları ve teknik heyetten bazıları darp raporu alarak birbirlerinden şikayetçi olduklarından olay savcılığa intikal etmiş olayla ilgili devam eden adli tahkikat valiliğimiz tarafından titizlikle takip edilmektedir. Ayrıca sorumlular hakkında gerekli disiplin ve cezai işlemler yapılacaktır. İlimize ulaştıkları andan itibaren misafir sporcularımız ve antrenörlerimize Gençlik ve Spor İl Müdürlüğümüz tarafından her türlü ihtiyaçları için gerekli konukseverlik gösterilmiştir. Misafirperverliği ve huzur kenti olması ile maruf ilimizin böylesine sevimsiz bir olay ile anılması bizleri derinden üzmüştür. Barış, dostluk ve kardeşliğe giden yolda sporun birleştirici gücünü ve ruhunu hiçbir saldırının gölgelemesine Bingöl Valiliği olarak izin kesinlikle vermeyeceğiz” denildi.