GENEL - 30 Mart 2012 Cuma 15:51

İLİK NAKLİNDE YÜZDE 50 BAŞARI

A
A
A
İLİK NAKLİNDE YÜZDE 50 BAŞARI

Medical Park Antalya Hastanesinde, akrabaları arasında tam uyumlu vericisi ve beklemek için zamanı olmayan 30 hastaya yarı uyumlu ilik nakli yapıldı.
Hastanenin Onkoloji ve Stem Hücre Transplantasyon Ünitesi Direktörü Prof.Dr. Yener Koç, ilik nakline ihtiyaç duyan ve aileden tam uyumlu vericisi olmayan hastalar için yurt içi ve yurt dışındaki ilik bankalarına başvurduklarını söyledi. Genellikle Almanya ya da ABD`den ilik bulmaya çalıştıklarını dile getiren Koç, akraba dışı iliğin bulunma süresinin ortalama 9 ay olduğunu ve hastaların ancak yüzde 25`inin aranılan iliği bulabildiklerini ifade etti.
Bazı kanser türlerinde hastaların bu süreyi bekleme şansı olmadığını vurgulayan Koç, örneğin akut lösemi hastalarında standart tedavinin ardından hemen ilik nakli yapılmazsa tekrarlama oranının çok yüksek olduğunu kaydetti.
2010 yılının Nisan ayında Türkiye`de ilk kez yarı uyumlu ilik nakillerine başladıklarını belirten Koç, şöyle konuştu: ``Bunlar vericisi olmayan ve hastalığın aciliyeti nedeniyle yurt dışından ilik getirilmesini bekleyemeyen kişiler. İki yılda tam uyumlu vericisi olmayan 30 hastaya yarı uyumlu ilik nakli yaptık. Hastalarımızın 15 tanesi hayatta. ABD`de uygulanan ilik nakli yöntemini burada başarıyla uygulayabildiğimiz için mutluyuz. ABD`de bu ilik naklini bulan doktorlar 6 ay sonra hastaların yüzde 60`ı
yaşıyorsa bunu başarı olarak kayda geçiyor. Hedefleri 6 ay sonraki yaşamı yüzde 60 uzatmak. Bu nakiller akraba dışı veya bankalardan ilik bulamayan, hastalığı nedeniyle acil tedavi gereken kişilere yeni bir ümit, hayatta kalma şansı verecek``
EN BÜYÜK SORUN HASTALIОIN GERİ GELMESİ
Kaybedilen hastalarda en büyük sorunun hastalığın geri gelmesi olduğunu belirten Koç, şunları söyledi: "Çünkü bu ilik nakli geri gelmiş lösemilerde ve lenfomalarda yapılıyor. Önceki tedavilere cevap vermeyen, tedavilere dirençli olan lenfoma ve lösemilerin en büyük problemi ilik naklinden sonra da hastalığın ilik nakline de dirençli olarak geri gelmesi. İkinci en önemli konu ise ilik naklinden sonra görülen bağışıklık sistemindeki baskılanmaya bağlı enfeksiyonlar. Başkasından yarı uyumlu ilik nakli
yapıldığı için vücut savaşı dediğimiz durum da söz konusu. 3,5 yıla kadar hastaların hastalığı geri gelebiliyor. Bunu hastalarımız da biliyor. 3,5 yıldan sonra hastalığı geri gelmemiş hastaların kurtulduğunu biliyoruz. O yüzden ilk 3,5 yıl sürecinde ilik vücut savaşını aktif tutarak hastalığın geri gelmesini engellemeye çalışıyoruz."
BAŞARI ORANI YÜZDE 50
Yarı uyumlu ilik naklinin yapıldığı merkez sayısı Türkiye`de sınırlı olduğunu kaydeden Koç, sözlerine şöyle devam etti: "Biz iki yıl önce başladık 30 nakil yapıldı. Bizim başladığımız zamanda bu tür nakil yapan başka merkez olmadığını biliyoruz. Merkezimizde yapılan 30`a kadar yarı uyumu ilik naklinde iki yıl sonunda elde ettiğimiz yüzde 50`lik başarı oranı Amerika`daki verilerle aynı düzeydedir."
KENDİMİ SAОLIKLI HİSSEDİYORUM
İlik nakli yapılan 43 yaşındaki Füsun Bilgin ilk olarak grip olduğu için doktora başvurduğunu söyledi. Grip nedeniyle yapılan kontrollerde tüm değerlerinin normal çıktığını anlatan Bilgin, 20 gün geçmesine rağmen iyileşemeyince yeniden doktora başvurduğunu, yapılan tahlillerde beyaz kan hücrelerinin aşırı derecede yüksek çıkması üzerine hastalığının teşhis edildiğini söyledi. Doktorlara ve ekibine güvendiğini anlatan Bilgin, sözlerini şöyle sürdürdü: "O sebeple de şu an kendimi çok iyi hissediyorum,
herhangi bir problem yok, kendimi sağlıklı hissediyorum. Nakilden önce bir tedavi süreci vardı. Her şey çok yolunda gitti. Kendimi çok şanslı görüyorum. Donörüm çok yakın bir akrabam, halamın oğlu 33 yaşındaki Ercan Büyükerman oldu. En büyük şansım genç olmasıydı. Genç olduğu için de gençleştiğimi düşünüyorum. Kendimi de genç hissediyorum."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Uyuşturucudan yakalanan kadın: “Keşke 10 kilo yakalatsaydım” Aksaray’da uyuşturucudan aranması olan kadın, polisin devriyesinde yakalanarak gözaltına alınırken, sağlık kontrolüne götürüldüğü sırada yanındaki polis memuruna “Keşke şöyle 10 kilo yakalatsaydım” diye pişmanlığını dile getirdi. Olay, gece yarısı Büyük Bölcek Mahallesi Büyük Bölcek Caddesi üzerinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, gece devriye atan İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri şüphe üzerine 37 EZ 432 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Aracın durması üzerine sürücü ve yanında bulunan kadını kimlik ve Genel Bilgi Taramasından (GBT) geçiren polis, H.T. (33) isimli kadının uyuşturucudan aranması olduğunu belirledi. Bunun üzerine kadın olay yerinde gözaltına alınırken, sağlık kontrolünden geçirilmek üzere Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine götürüldü. Hastanede polis aracından inerken yağmur nedeniyle su birikintisini gören kadın, kendisine kapıyı açan polis memurunu “Geldin böyle durdun suya” diye azarladı. Ardından suya basmamak için birkaç hamle yapan kapın, polis memurlarının eşliğinde acil servise girerken bu kez de, “Keşke şöyle 10 kilo falan yakalatsaydım” diyerek pişmanlığını dile getirdi. Sağlık kontrolünden geçirilen kadın adli işlemlerin yapılması için Aksaray Polis Merkezine götürülürken, olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığınca tahkikat başlatıldı.
Aksaray Kendini araca kilitleyen alkollü sürücüyle polisin imtihanı ecel teri döktürdü Aksaray’da aracın çarpıp kaçtığı hafif yaralı arkadaşının yanına alkollü olarak kullandığı araçla gelen genç sürücü, olay üstüne olay çıkartarak polise ecel teri döktürdü. Polis memuruna “Dünkü çocuk musun?” deyip azarlayan alkollü sürücü daha sonra kendini araca kilitleyerek polislerin videosunu çekti. Olay, gece yarısı Ereğli Kapı Mahallesi Atatürk Bulvarı üzerinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, F.Y. isimli arkadaşına bir aracın çarpıp kaçtığı haberini alan M.C.U. isimli genç, alkollü olmasına rağmen 68 EU 034 plakalı hafif ticari araca binerek olay yerine geldi. Burada arkadaşına destek olmak isteyen M.C.U. elindeki telefonla polis memurlarının fotoğraflarını çekmeye çalıştı. O an polis memurları buna engel olmak isterken, ayakta durmakta bile güçlük çeken M.C.U.’nun telefonu çektiği fotoğrafları silinmek üzere elinden alındı. Ardından polis ekiplerinin elindeki telefonunu çekip alan alkollü şahıs polis memurunu, “Niye çekeyim ya abi, sen dünkü çocuk musun?” diye azarladı. Polis memurlarına güçlük çıkaran alkollü şahıs arkadaşına destek olmak için geldiği olay yerinde görevini yapan polis memurlarına adeta ecel teri döktürdü. Polisin alkollü şahısla imtihanına, şahsın kendini araca kilitleyerek cep telefonu kamerasıyla polis memurlarını çekmesi damga vurdu. Polisin uzun uğraşlarına rağmen aracın kapısını açmayan alkollü sürücünün araçla kaçabileceği ihtimali üzerine muhtemel bir kazaya engel olmak için polis araçlarıyla hafif ticari aracın ön ve arkası kapatılarak kaçış ihtimali engellendi. 1 saat boyunca polisin ikna etmeye çalıştığı alkollü sürücü araçtan inmeyince ekipler şahsın yakınlarına ulaşarak olay yerine gelmesini sağladı. Bir süre sonra olay yerine gelen şahsın yakınları da genci ikna edemezken, son olarak olay yerine gelen avukatı şahsı ikna ederek araçtan indirdi. İfadesi alınmak üzere gözaltına alınan şahıs polis aracına bindirildi. Şahsın araçtan inmesiyle rahat bir nefes alan polis ekipleri bu kez de şahsı alkolmetreye üflemeye ikna etme çabasına başladı. Alkolmetreye üflemeyi reddeden şahıs ikna olmayınca polis ekiplerince ret çıktısı alındı. Polis aracıyla önce Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine götürülerek sağlık kontrolünden geçirilen alkollü sürücü daha sonra ifadesi alınmak üzere Aksaray Polis Merkezi Amirliğine götürüldü. Sürücünün ehliyetine 2 yıl süreyle el konulurken alkollü araç kullanmaktan ceza kesildi.