GÜNDEM - 04 Aralık 2024 Çarşamba 12:05

TÜRMOB Genel Başkanı Kartaloğlu: “Dünya genelinde kadınlar, erkeklerden yüzde 23 daha az maaş almakta ve ev içi ücretsiz emeğin büyük bir yükünü taşımaktadır"

A
A
A
TÜRMOB Genel Başkanı Kartaloğlu: “Dünya genelinde kadınlar, erkeklerden yüzde 23 daha az maaş almakta ve ev içi ücretsiz emeğin büyük bir yükünü taşımaktadır"

Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Genel Başkanı Emre Kartaloğlu, “Dünya genelinde kadınlar, erkeklerden yüzde 23 daha az maaş almakta ve ev içi ücretsiz emeğin büyük bir yükünü taşımaktadır. Kadınların siyasi, ekonomik ve akademik liderlik pozisyonlarındaki temsil oranları ise ciddi anlamda yetersizdir” dedi.


TÜRMOB Genel Başkanı Kartaloğlu, 5 Aralık Kadın Hakları Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, TÜRMOB olarak kadınların toplumsal hayatta hak ettikleri yere gelmesi için üzerlerine düşen sorumluluğun bilincinde olduklarını kaydetti. 5 Aralık‘ın yalnızca Dünya Kadın Hakları Günü olarak değil, aynı zamanda Türk kadını için büyük bir dönüm noktasını simgelemekte olduğunu ifade eden Kartaloğlu, şunları kaydetti:


“Bu yıl Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 90. yılını büyük bir saygıyla kutluyoruz. 5 Aralık 1934’te Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Bu devrim, Türk kadınına sadece siyasal hayatta söz sahibi olma imkanı sunmakla kalmamış, kadının toplumsal yaşamın her alanında hak ettiği yeri alması için güçlü bir zemin hazırlamıştır. Türk kadını, bu hakka birçok Avrupa ülkesindeki kadınlardan önce kavuşmuş, bu durum Türkiye’nin çağdaşlaşma ve toplumsal eşitlik yolundaki öncülüğünü tüm dünyaya göstermiştir. Atatürk, ’Dünyada her şey kadının eseridir’ diyerek kadınların toplumsal yaşamda oynadığı vazgeçilmez rolü ve bu rolün insanlığın gelişimindeki temel önemini vurgulamıştır. Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı verilmesi, bu inancın bir göstergesi olduğu gibi; kadın hakları mücadelesinde tüm dünyaya ilham veren bir adımdır. Bugün 5 Aralık’ta bu tarihi mirası onurlandırmak, kadınların kazanımlarını koruma ve daha ileriye taşıma mücadelesine olan bağlılığımızı yeniden hatırlatmaktadır. Kadınlar, sadece bir gün değil, her gün ekonomik kalkınmanın ve toplumsal dayanışmanın temel taşıdır. Ancak bugün hem ülkemizde hem de dünyada kadınların büyük engellerle mücadele ettiğini unutmamalıyız."



“Türkiye’de kadın istihdam oranı yüzde 30 seviyesindedir”


Türkiye’de kadın istihdam oranının yüzde 30 seviyesinde olduğunu ve bu oranın erkeklerin yarısından az olduğunu kaydeden Kartaloğlu, “Dünya genelinde kadınlar, erkeklerden yüzde 23 daha az maaş almakta ve ev içi ücretsiz emeğin büyük bir yükünü taşımaktadır. Kadınların siyasi, ekonomik ve akademik liderlik pozisyonlarındaki temsil oranları ise ciddi anlamda yetersizdir” dedi.


Kartaloğlu, kadına yönelik şiddet ve kadın haklarının geri plana atılmasına yönelik girişimlerin Türkiye’de ve dünyada kaygı verici bir şekilde devam ettiğini ifade ederek, “Özellikle İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, kadınların temel haklarının savunulmasında ciddi bir eksiklik oluşturmuştur. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının ardından kadın cinayetlerinde ve kadına yönelik şiddet vakalarında artış yaşanması, bu konuda acil adımlar atılması gerektiğini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadelede yasal düzenlemelerin korunması ve etkili bir şekilde uygulanması hayati bir öneme sahiptir” diye konuştu.



“Kız çocuklarının eğitimden mahrum bırakılmasının önüne geçmek artık ertelenemez bir zorunluluktur”


Kadınların iş gücüne katılımını artırmak, kayıt dışı çalışmayı engellemek ve eşit işe eşit ücret ilkesini hayata geçirmek için sosyal politikalar geliştirilmesinin gerekli olduğunu kaydeden Kartaloğlu, şöyle devam etti:


“Kız çocuklarının eğitimden mahrum bırakılmasının önüne geçmek, erken yaşta evliliklerle mücadele etmek artık ertelenemez bir zorunluluktur. Toplumsal sorumluluğumuzun bilinciyle ve bir meslek örgütü olarak son yıllarda özellikle kadın meslek mensuplarımızın sorunlarını tespit etmek ve çözüm önerileri geliştirmek amacıyla çalıştaylar düzenlemeye, projeler geliştirmeye ve bu konuda yoğunlaşmaya devam ediyoruz. Kadınların kariyer yollarında karşılaştıkları engellerin kaldırılması ve mesleki gelişimlerinin desteklenmesi için kararlılıkla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliği, sadece bir hedef değil, demokrasinin, insan haklarının ve sürdürülebilir kalkınmanın vazgeçilmez bir parçasıdır. Kadın Hakları Günü’nde bir kez daha hatırlatıyoruz: Kadınların haklarına sahip çıkmak, eşit bir geleceği birlikte inşa etmek demektir. Gelin bu mücadelede daha güçlü bir dayanışma için bir araya gelelim. Eşit bir dünya mümkün, yeter ki inanalım ve birlikte harekete geçelim.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Narin Güran cinayetinde ek bilirkişi raporu dava dosyasında Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin dava dosyasında bulunan daraltılmış baz raporunun hangi teknikler ve hangi baz verileri kullanılarak hazırlandığına ilişkin ek bilirkişi raporu tamamlandı. Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin tutuklu amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanıyor. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince alınan ara kararda, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak dosyada bulunan daraltılmış baz raporunu hazırlayanlardan hangi yöntem ile hangi baz verilerini kullanarak, hangi cihazlar ve hangi kriterlere uyularak, bilimsel tekniklerin neler olduğunu gösterir ve sapma payının olup olmama ihtimalini de belirtip ayrıntılı ek rapor aldırılması talep edildi. Ara karar doğrultusunda yeminli bilirkişiler tarafından hazırlanan ek bilirkişi raporu tamamlanarak Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesine sunuldu. Raporda, cep telefonlarının, baz istasyonları aracılığıyla mobil şebekeye bağlandığı, telefonlar ve baz istasyonları arasında radyo frekansları üzerinden veri iletildiği, kullanıcı bir arama yaptığında, mesaj gönderdiğinde veya internete bağlandığında, bu bilgilerin radyo sinyalleri yoluyla baz istasyonuna ulaştığı ve oradan operatörün ana iletişim ağına iletildiği kaydedildi. Bazlar ile coğrafi yer tespit etme yöntemlerinden birinin de "Triangulation (Üçgenleme)" yöntemi olduğu ifade edilen raporda, şu bilgilere yer aldı: "Cep telefonu, en az üç farklı baz istasyonuyla bağlantıda olduğunda, operatör bu baz istasyonlarına olan uzaklık bilgilerini kullanarak telefonun bulunduğu yeri yaklaşık olarak belirleyebilir. Her baz istasyonundan gelen sinyalin gücüne ve yayılma süresine göre bir mesafe hesaplanır, ardından bu bilgiler kullanılarak telefonun hangi bölgede olduğu belirlenebilir. GSM hatları ile yapılan görüşmeler sinyal aldığı baz istasyonunun yoğun olması halinde görüşme yapılan yere en yakın baz istasyonundan sinyal aldığı, yer değişikliği olduğunda bulunduğunuz kapsama alanından çıkıp başka bir baz istasyonunun kapsama alanına girdiği, cep telefonlarının çekmeme nedeni dış etkenlere bağlı olsa da bazen cihazın içerisindeki donanım ya da yazılım kaynaklı bir sorun da neden olabileceği, cep telefonunun içerisindeki antenlerde arıza ya da yazılım kaynaklı sorunların telefonun çekim gücünü etkileyebileceği gibi hususlar dikkate alınmaktadır. Dar alan baz tespit çalışması yapılırken Tavşantepe Mahallesi ve tüm dünyadaki bazlar ’Open Signal’, ’Netwok Cell Info Lite’, ’Netmonsters’ gibi programlar başta olmak üzere HTS analizi üzerine yazılımı yapılmış çeşitli lisanslı programlar üzerinden alınan veriler ışığında köyde bulunan bütün bazların tek tek tespiti yapılıp, sinyal gücü değerleri, görsellerde göründüğü gibi sinyal hücre bilgileri tek tek değerlendirilerek, alınan hücre bilgileri Microsoft Excel de oluşturulan çalışma sayfası ve programında sistemsel çakıştırma ve ayrıştırma algoritması kullanılarak tek tek analizi yapılmış olup, olayda adı geçen şahısların kullandıkları telefonların bulunabilecekleri yerlerin değerlendirilmesi yapılmıştır." Tavşantepe Mahallesi’ne 29-30 Ağustos’ta ve Narin Güran’ın cesedinin bulunduğu tarih olan 8 Eylül ile 9 Eylül’de gidildiği belirtilen raporda, şunlar kaydedildi: "Bütün şüpheliler, Salim Güran’ın ikameti, Arif Güran’ın ve Nevzat Bahtiyar’ın ikameti, ara yerler, sokaklar üzerinde gündüz ve gece farklı gün ve saatlerde daraltılmış baz çalışması yapılmış, özellikle Arif ve Salim Güran’ın evi ve civarında çalışma yapılırken, bölgede bulunan görevlilerin cep telefonları kapattırılarak bazda yoğunluk olmaması gibi hususlar dikkate alınarak, farklı programlarla, en az iki hat kullanılarak, Arif ve Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar’ın evi ve müştemilatında, ara yollarda adım adım çalışma yapılarak ana baz, yan baz GPRS bazları hataya yer verilmeden yüzlerce işlem yapıldıktan sonra titizlikle ve net bir şekilde tespiti yapılmıştır." Mahallenin tepede kalması, şehir merkezi ve civarda bulunan birçok bazdan sinyal alması, bazların sayısının oldukça fazla olmasının, gösterilen yerlerde dar alan baz çalışması imkanını kolaylaştırdığı, aksi takdirde baz sayısının az olması durumunda bu çalışmaların bu kadar detaylandırılamayacağı ifade edilen raporda, ayrıca Narin Güran’ın cesedinin bulunduğu bölgenin söz konusu mahallenin aşağısında kalması nedeni ile bazların biraz daha geniş alanda verebileceği ve cesedin bulunduğu yer ve tarla gibi kısımlarda baz çalışmasının bölgelerin geniş olmasından dolayı çok detaylı çalışılamadığı belirtildi. Raporda, çalışmalar yapılırken bütün bazlar, bazların sinyal gücü, sinyal hücre değerlerinin tek tek tespit edilerek analiz yapıldığı aktarıldı. 22 farklı bazdan sinyal alındı "Tavşantepe Mahallesi sadece 1 bazdan sinyal almayıp en az 20 farklı bazdan sinyal almaktadır" ifadesine yer verilen raporda, sinyal alınan 22 baz istasyonuna ilişkin bilgiler paylaşıldı. Raporda, şüphelilerin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan (BTK) alınan HTS kayıtlarında bazların kayıtlı olarak bulunduğu ve listelendiği de belirtildi. Olay günü Arif Güran’ın ikameti ve müştemilatındaki baz kayıtları Raporda Arif Güran’ın ikameti ve müştemilatından alınan sinyallere ilişkin şu bilgiler yer aldı: "Salim Güran’ın olay günü saat 15.20 sıralarında Arif Güran’ın ikametine geldiği, 15.22 sıralarında ahır kısmına geçtiği, 15.22 ile 15.26 arasında evin içerisinde olduğu, 15.36 sıralarında Arif Güran’ın ikametine girdiği, 15.52 sıralarında Mehmet Selim Atasoy ile görüştüğünde Arif Güran’ın ikametinde olduğu ve 16.08 sıralarında Arif Güran’ın ikametinin arka tarafında bulunduğu, 16.35 sıralarında Uzunbahçe tarafından bulunan mısır tarlasında olduğu, Nevzat Bahtiyar’ın ise olay günü saat 15.10 sıralarında Arif ve Salim Güran’ın ikametleri arasında bulunan yol ile Arif’in evinin yakınlarında olduğu, 15.18 sıralarında Arif’in ikametine yakın olduğu, 15.27 sıralarında Arif Güran’ın ikametinde ve müştemilatında olduğu, 16.00 sıralarında Narin Güran’ın cesedinin bulunduğu bölgede olduğu tespit edildi." Raporda, "Tek başına baz numaralarına bakılarak karşılaştırma yapılması hataya düşüreceğinden, söz konusu tespitler yapılırken, bölgede yaptığımız ölçümler sonucu elde ettiğimiz sinyal gücüne ilişkin veriler, kişinin HTS raporunda yer alan baz geçiş sıralaması, bölgeye hizmet sağlayan bazlardaki ara baz, ana baz ve yan baz ayrımının yapılması ve diğer hususlar değerlendirilmektedir" bilgisi de paylaşıldı. "Dar alan baz çalışmalarında yoruma dair en ufacık bir husus olamayacağı, yapılan çalışma sonuçlarının HTS’deki görüşmelere ve bazın yoğunluğuna ya da bazların değişkenliğine göre yön aldığı, bazların çok olmasının olayların ve şahısların bulundukları yerin tespitine avantaj ve kolaylık sağladığının bilinmesinin önemli olduğu ve bu çalışmalar yapılırken yaklaşık 2 metre ve 1 dakika bazlar arası geçişten ve hareketlilikten kaynaklı yanılma olabileceği hususunu vurgulamak isteriz" ifadelerine yer verilen raporda, ilk raporda yer verilen "Salim Güran’ın kullandığı telefonun, 21 Ağustos’ta saat 22.47 ile 22.55 arasında Narin Güran’ın cesedinin bulunduğu yerdeki mısır tarlasından baz verdiği" bilgisinde mısır tarlası olarak belirtilen alanın Narin’in cesedinin bulunduğu yerin yakınındaki tarla olduğu kaydedildi. Raporda, "Narin Güran cinayeti ile ilgili olarak dosyada bulunan HTS kayıtları ve Salim Güran’ın ilk ifadesi dışında herhangi bir delile temas edilmemiş, ifadelerden örnek alınmamış ya da kamera kayıtları ile ilgili tutanak, rapor alınmamış olup sadece sahada yapmış olduğumuz çalışmalar sonucu elde edilen veriler raporlanmıştır" denildi.
Ankara Fatih Çintimar: "Hukuk üzerinden hesabını soracağım" Eski Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar, Dünya Atletizm Birliği’nin Türkiye’yi manipülasyon listesinin dışına çıkarmasının ardından yaptığı açıklamada, "Bu süreçte yapılan karalamaların hukuk üzerinden hesabını soracağım" dedi. Eski Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar, Dünya Atletizm Birliği’nin Türkiye’yi manipülasyon listesinden çıkarmasıyla ilgili detaylı açıklamalarda bulundu. Çintimar, "23 Eylül 2022 tarihinde gerçekleştirilen bayrak yarışmalarında manipülasyon yapıldığı iddiası ile ülkemizi Dünya Atletizm Federasyonu’na şikayet eden Necati Çeteci’nin iftirası üzerine bu listeye alınmıştı. Daha sonra da çeşitli yarışlardan çeşitli bahanelerle şikayetlerini devam ettirerek şahsımı, yönetimimizi ve sporcularımızı karalayarak bu süreci devam ettirebilmek için ellerinden geleni yaptılar. Son yapılan toplantı sonrası Dünya Federasyonu Başkanı Sebastian Coe ve Avrupa Federasyonu Başkanı Dobromir Karamarinov ile bizzat görüşerek bu işin kasıtlı olarak uzatıldığını ifade ettim. Bu ifadelerimizden sonra da gerekli son itirazlarımızı gerçekleştirdik ve bunun karşılığında da son yapılan toplantıda bugüne kadar herhangi bir bulguya rastlanmadığı için Türkiye’ye herhangi bir ceza verilmeden listeden çıkarılmıştır. Bunun için biz de bundan sonraki süreç içerisinde bu konuyla alakalı yasal haklarımız saklı kalmak üzere hukuk önünde gerekli tazminat haklarımızı kullanacağız" diye konuştu.