GÜNDEM - 07 Kasım 2024 Perşembe 11:05

Türkiye’de 60 binden fazla bağımlı kurtulmak için YEDAM’a başvurdu

A
A
A
Türkiye’de 60 binden fazla bağımlı kurtulmak için YEDAM’a başvurdu

Türkiye’de tütün bağımlısı 18 bin 129 kişi, alkol ve uyuşturucu madde bağımlısı 25 bin 859 kişi, kumar bağımlısı 13 bin 904 kişi ve internet bağımlısı 2 bin 887 kişi, bağımlılıktan kurtulmak için Yeşilay Danışmanlık Merkezi’ne (YEDAM) başvurdu.


Ankara’nın Sincan ilçesinde bulunan Yeşilay Danışmanlık Merkezi, tütün, alkol, madde, kumar ve teknoloji bağımlılığıyla mücadelede destek sağlıyor. YEDAM’da bulunan sosyal hizmet uzmanları ve klinik psikologlar, bağımlılara ücretsiz danışmanlık hizmeti veriyor. Sosyal hizmet uzmanları nezaretinde el sanatları atölyesinde de aktiviteler gerçekleştirilirken, bu süreç bağımlıların sosyalleşmelerine ve yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı oluyor. YEDAM’a başvurmak için 115 numaralı danışma hattını arayan vatandaşlara psikologlar ön bilgilendirme yaparak, en yakın lokasyondaki uzmana aktarıp, en kısa sürede bir plan çizilmesi ile tedavi süreci başlıyor.


Sincan’daki Yeşilay Danışmanlık Merkezi’nde görev yapan Klinik Psikolog Merve Turan, bağımlılık tedavisindeki süreci İHA muhabirine anlattı. Turan, 12 yaş üzerindeki alkol, madde, internet ve kumar bağımlısı olan kişilerin YEDAM’a başvurabileceğini belirtti. Merkeze gelen bağımlıların önce uygun ihtiyaçlarını saptayıp, uygun bir tedavi modeli oluşturduklarını söyleyen Turan, “Bu kişiselleştirilmiş bir tedavi planıdır. Danışma terapi teknikleriyle birlikte danışanın bağımlılıkla ilgili yaşadığı problemleri, herhangi bir ruhsal problemi, aile ya da ilişkilerindeki yaşadığı problemler gibi birçok hususu klinik psikologlar ya da psikologlarımız danışanlarımızla birebir görüşmelerde çalışmakta” ifadelerini kullandı.


Bağımlılığın fiziksel ve ruhsal sorunların yanında sosyal problemlere de neden olduğunu ve danışanların sosyal işlevselliklerinin büyük oranda bozulmaya başladığını ifade eden Turan, “Bu yüzden sosyal hizmet uzmanlarımız aslında çok önemli bir işlev görüyor YEDAM için. Sosyal hizmet uzmanları kişilerin sosyal uyum becerilerinin sağlanmasında, danışanların boş zamanlarının yapılandırılmasında, arkadaş ilişkilerindeki o problemlerden, riskli çevre, iş ve eğitim süreçleri, barınma problemleri, sosyal yardım gibi birçok hususu danışanlarımızla birlikte çalışmaktadır” diye konuştu.



“Hizmetlerimiz tamamen gizlilik çerçevesinde ilerler”


YEDAM’ın Türkiye ve KKTC’de 107 merkezi bulunduğunu söyleyen Turan, “Hizmetlerimiz tamamen gizlilik çerçevesinde ilerler. Danışanlarımızdan aldığımız bilgiler hiçbir kişi, kurum ya da kuruluşla paylaşılmaz ve sicillerine işlenmesi durumu olmaz. Bu noktada ayaktan bir rehabilitasyon desteği sağlanır, herhangi bir yatış sağlanmaz ya da ilaç desteği olmaz. Ama uygun kurum ve kuruluşlara ilaç desteği için yönlendirmeler sağlanır” dedi.


Bir kişinin bağımlı olduğunu anlaması için belli kriterler var olduğunu aktaran Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Son 12 ay içerisinde kişinin kullanmış olduğu madde miktarı giderek artıyorsa ve kişi madde kullanmayı kestiğinde belirli semptomlar yaşıyorsa, rahatsız edici, yoksulluk semptomları yaşıyorsa, maddeye karşı ya da bir duruma, davranışa karşı bir istek duyuyorsa ve kişinin başarısız bırakma girişimleri varsa, yani devamlı bırakıp tekrar başlıyorsa, bırakıp tekrar başlıyorsa ve kişinin bu durumdan kaynaklı fiziksel ve ruhsal sorunları oluşuyorsa, buna rağmen kullanmaya devam ediyorsa, aile ilişkileri, sosyal ilişkileri, arkadaşlık ilişkileri bozuluyorsa, eğitim ve iş gibi durumlar sekteye uğruyorsa, bu belirtilerden yalnızca üç tanesinin görülmesi durumunda biz artık bağımlılıklardan bahsedebiliyoruz.”


Turan, bağımlılığın uygun bir tedavi yöntemiyle kontrol edilebileceğini ve düzelebileceğini vurguladı. Bağımlıların yaşamına dikkat etmesi gerektiğini bildiren Turan, “Riskli bir çevreden uzak durması, isteğini arttırabilecek herhangi bir durumla karşılaşmamaya çalışmaması ve çevresini ve yaşamını ona göre düzenlemesi pek tabii ki önemli noktalardan biri. Tabii ki bağımlılık tedavisinde kişinin motivasyonu ve uyumu çok önemli bir nokta. Yapılan çalışmalar tedaviye devamlılığın iyileşme seyrini olumlu yönde etkilediğini gösteriyor. Bu önemli bir nokta. Kişinin tabii ki tedaviye devam etmesindeki o motivasyonu, istek ve kararlılığı tedavinin yönünü değiştiriyor. Burada başarıdan bahsederken kişinin sadece kullanmış olduğu maddeyi bırakması ya da yahut herhangi bir davranışı bırakması temel olarak başarı ölçütü değil. Aslında başarı olarak değerlendirdiğimiz kıstasta bu. Kişi, örnek veriyorum madde kullanıyorsa madde kullandığı çevreyi bırakması, bazen telefon numarasını değiştirmesi, arkadaş ilişkilerini yeniden düzenlemesi, riskli çevreden uzak kalması, boş zamanlarını yapılandırmaya başlaması, aile ilişkilerini düzenlemesi, en önemlisi bir problem yaşadığında buna uygun çözüm mekanizmaları geliştirmesi bu hususta çok önemli. Bunların sağlanmasıyla birlikte kişinin yaşama ve topluma adaptasyonu artıyor ve bu da iyileşme seyrini olumlu etkiliyor aslında” şeklinde konuştu.



“Bağımlılık en az birey kadar aileyi etkileyen de bir hastalık”


Bağımlılığın yalnızca bireyi değil aileyi de etkileyen bir hastalık olduğunu ifade eden Turan, “Bir aile hastalığı. Bağımlılık en az birey kadar aileyi etkileyen de bir hastalık. Aileler ilk etapta öğrendiklerinde birçok duyguyu aynı anda yaşayabiliyorlar ve ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bu durumda açık ve anlaşılabilir bir dil kullanmak önemli. Aşağılamak, yargılamak, eleştirmek, sürekli öğüt vermek ve mantıksal çıkarımlarda bulunmak, ikna etmeye çalışmak ne yazık ki çok işlevsel değil. O yüzden öncelikle kişiyi anlamak, desteklemek, empatik bir dil kullanmak ve bunun irade problemi değil de bir beyin hastalığı olduğunu unutmamak çok önemli. Aileler bu süreci öğrendiklerinde mutlaka en uygun, en yakın bir kliniğe başvurmalı” dedi.


Türkiye’de YEDAM’a başvuran tütün bağımlısı 18 bin 129 kişi, alkol ve uyuşturucu madde bağımlısı 25 bin 859 kişi, kumar bağımlısı 13 bin 904 kişi, internet bağımlısı ise 2 bin 887 kişi olduğu öğrenildi.



Türkiye’de 60 binden fazla bağımlı kurtulmak için YEDAM’a başvurdu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Kuyulardan çıkartılan kestaneler tezgahlarda yerini almaya hazırlanıyor Denizli’nin Buldan ilçesinde bin bir zahmetle toplanan kestaneler, dikenli kabuklarından ayrılarak satışa sunulmaya başlandı. Verimde kaybın yaşandığı kestanede üreticiler lezzetin ise arttığını ifade etti. Denizli’nin Buldan ilçesi Alandız ve Kurudere mahallelerinde büyük emeklerle toplanan kestaneler, bir ay kadar bekletildiği eğrelti otlarıyla örtülü kuyulardan çıkarılarak, patoz makinesinden geçiriliyor. Bu sayede dikenli kabuklarından temizlenen kestaneler, boyutlarına göre ayrılarak çuvallara konuluyor. Özenle çuvallara konulan kestaneler alıcılarını bekliyor. Geçen yıllara göre verimin düştüğü kestanede kalitenin arttığını ifade edildi. Kestanelerin lezzet ve aroma olarak eşsiz olduğunu dile getiren üretici Nuray Acunsöz, “İşçi maliyetleri çok yüksek. Kestanelerimiz şu piyasada para etmiyor. Bu sezon maliyetlerimiz yüksek. Bu sene önceki senelere göre bakarsak verim az. Bizim kestanelerimizin tadı çok lezzetlidir. Kestanelerimizi alıp denemenizi tavsiye ediyoruz” dedi. “Bu yıl hasat 300 tona kadar düştü” Kalitede artışın verimde ise düşüsün yaşandığını dile getiren Alandız Mahallesi Muhtarı Erol Salman, “Yüksek ağaçlardan topladığımız kestanelerimizi eğrelti otlarının altlarına koyuyoruz. Ardından otların altında 1,5 ay bekletiyoruz. Bu yıl kestanelerin kalitesi güzel ama rekolte düşük. Geçen yıl 400 ton hasat yaptık ama bu sezon 300 tona kadar düştü. Eğrelti otlarının altında bekliyor ve lezzetleniyor. Ardından ise pazara sunuyoruz. Alandız kestanemiz çok güzel ve eşsizdir. Köyümüze özgü lezzeti vardır. Yaklaşık 15 gün sonra satışa sunulacak” şeklinde konuştu.
Afyon İsveç menşeli implant yaptırdığını sanan gurbetçi gittiği bir başka hekimde hayatının şokunu yaşadı Fransa’dan diş yaptırmak için Afyonkarahisar’a gelen 60 yaşındaki kadın, 3 ay süren tedavisinin ardından gittiği bir başka diş doktorunda ağzına takılan dişlerin İsveç değil Türk menşeli olduğunu öğrenince hayatının şokunu yaşadı. Kadın olayın ardından soluğu adliyede aldı. Olay, Afyonkarahisar kent merkezinde yaşandı. İddiaya göre, Kezban G. yıllardır gurbetçi olarak yaşadığı Fransa’dan tatil için memleketine geldi. Kezban G., A.K. isimli diş doktoru ile İsveç ürünü sandığı 4 implant için anlaştı. Ardından Kezban G.’ye taahhüt edilen İsveç menşeli olduğu söylenen implantlar takıldı. Diş tedavisi sonrası Fransa’ya dönen Kezban G., ağrıları geçmeyince bu defa oradaki diş doktorlarına gitti ancak çare bulamadı. Ardından Kezban G., Türkiye’ye geri gelerek bir başka diş doktoruna gitti. Burada röntgen çektiren Kezban G., hayatının şokunu yaşadı. Kadın implantların Türkiye üretimi olduğunu öğrenince hemen işlemi yapan A.K. isimli diş doktorunun kapısını çaldı. “4 adet implant diş ağrıları dinmediği için sökülmüştür” Kezban G.’nin ağrıları geçmeyince ise bu defa ağzına takılan implantlar söküldü. Bunun üzerine aile soluğu adliyede alarak diş hekimi A.K. hakkında şikayetçi oldu. Kezban G.’nin Avukatı Emre Sagun yaşanan hukuk sürecini şöyle anlattı: “Müvekkil, implantlar takıldıktan sonra dayanılmaz diş ağrısı çekmiş, yemek yiyemez hale gelmiştir. Bunun üzerine Afyonkarahisar’da başka bir diş kliniğe gittiğinde İsviçre yapımı değil Türk malı implant kullanıldığını öğrenmiştir. A.K.’ye anlaştıkları gibi İsviçre malı diş takılmadığı, düşük kalitede implant takıldığı için mağdur olduğunu söylemiştir. Ancak A.K tarafından kendisine yeniden tedavi uygulanmamıştır. Müvekkilin geçtiğimiz günlerde A. T. tarafından yapılan 4 adet implant diş ağrıları dinmediği için sökülmüştür. Yeniden implant tedavisi uygulanması gerekmektedir. Müvekkil Kezban G., derman bulmak için geldiği memleketinde mağdur olmuştur. Müvekkil Kezban’ın yaşadığı tüm acılar için manevi tazminat ve defalarca kez Türkiye’ye gelip yeniden tedavi olmak için harcadığı paraların tazmini için hukuki süreç tarafımızca başlatılmıştır. Olay adli mercilere intikal etmiştir.”
Antalya 2024 yılı içerisinde 101 evde 45 diş çekimi, 5 diş temizliği, 2 dolgu ve 7 protez işlemi yapıldı Hastaneye gidemeyen ihtiyaç sahibi yaşlı, engelli ve hasta vatandaşlar, tıbbi desteğinin yanında diş sağlığı hizmetlerine de evlerinden ulaşabiliyor. 2024 yılı içerisinde 101 evi ziyaret edilerek, 45 diş çekimi, 5 diş temizliği, 2 dolgu ve 7 protez işlemi gerçekleştirildi. Antalya Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı, Kepez ilçesindeki Sağlık Merkezi bünyesindeki Evde Sağlık Hizmeti ile engelli, yaşlı veya yatalak durumda olan ihtiyaç sahibi vatandaşın rutin tıbbi ihtiyaçlarını evlerinde karşılıyor. Doktorlar, hemşire, fizyoterapist ve bakım personeli tarafından hastalar evlerinde periyodik olarak ziyaret ediliyor. Diş tedavisi yapılıyor Vatandaşlar muayene edilerek enjeksiyon, sonda takılması, kan alımı, pansuman, şeker-tansiyon ölçümü ve diş muayeneleri gerçekleştiriliyor. Hastanede müdahale gerektiren bir durum söz konusu olduğunda ise hasta, nakil ambulansı ve hastane servis araçları ile sağlık kurumlarına sevki sağlanıyor. Evde sağlık hizmetleri kapsamında diş tedavisi de yapılıyor. Yaşlı ve engelli vatandaşların ayağına giden diş doktoru dolgu, diş çekimi, diş taşı temizleme gibi işlemleri yapabiliyor. Evde Sağlık Hizmetlerinden faydalanan 62 yaşındaki Cemile İpdeş, diş problemi nedeniyle yemek yiyemediğini, gülümsemeyi bile unuttuğunu belirterek, “Dişlerimi kullanamadığım için ne çiğneyebiliyor ne de yemek yiyebiliyordum. Antalya Büyükşehir Belediyesi Sağlık Merkezi’ne başvurdum. Hemen ilgilendiler. Diş tedavim yapıldı, çürük olan dişlerim çekildi, dolgu yapıldı. Artık istediğim her şeyi rahat rahat yiyebiliyorum, gülebiliyorum” diye konuştu. Düzenli tedavi alıyorum 56 yaşındaki doğuştan engelli Kadir Özer de diş problemleri yüzünden sağlıklı şekilde beslenemediğini söyleyerek, “Diş taşı birikimi ve ağız kokusu sorunum var. Büyükşehir’den doktorlar düzenli olarak evimize tedaviye geliyor. Bu tedaviler sonunda ileride daha rahat beslenebileceğim. Bu hizmetlerden çok memnunum” dedi. Mobil ünit cihazı ile evde hizmet Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Evde Sağlık Birimi’nde görevli Diş Hekimi Dilara Bölükbaşı, “Hastaneye gelemeyecek durumunda olan hastaların evlerine giderek diş tedavisi gerçekleştiriyoruz. Evde diş çekiminin aynı sırada mobil diş ünit cihazı ile de dolgu, diş taşı temizliği ve protez uyumlandırma işlemleri gerçekleştiriyoruz. Evde gerekli tüm önlemleri alabiliyoruz. Daha kapsamlı tedaviye ihtiyacı olan vatandaşları da ambulansla diş hastanelerine götürüp, tedavilerini gerçekleştiriyoruz. 2024 yılı içerisinde 101 evi ziyaret ederek, 45 diş çekimi, 5 diş temizliği, 2 dolgu ve 7 protez işlemi gerçekleştirdik” diye konuştu.