POLİTİKA - 11 Ekim 2024 Cuma 17:14

Savunma Sanayii Destekleme Fonu kaynakları yeni düzenleme ile artırılacak

A
A
A
Savunma Sanayii Destekleme Fonu kaynakları yeni düzenleme ile artırılacak

AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, “Limiti 100 bin lira ve üzerinde olan kredi kartlarından yıllık 750 lira Savunma Sanayii Destekleme Fonu’na katılma payı alınmasına ilişkin düzenleme yapıyoruz” dedi.

AK Parti Grup Başkanı Güler, Mecliste AK Parti Grubu salonunda 12 maddeden oluşan Savunma Sanayii ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi hakkında bilgi verdi.

Yeni düzenleme ile modern bir savunma sanayiinin geliştirilmesi ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin modernizasyonunun sağlanması amacıyla oluşturulan Savunma Sanayii Destekleme Fonu’na ek kaynak aktarımının sağlanacağını söyleyen Güler, “Fonun en önemli kaynağını genel bütçe vergi gelirlerinden düzenli olarak ayrılan paylar oluşturmaktadır.

Halen Savunma Sanayii Destekleme Fonu’na Gelir ve Kurumlar Vergisi tahsilat toplamı üzerinden yüzde 6, Veraset ve İntikal Vergisi tahsilat toplamı üzerinden yüzde 25, Motorlu Taşıtlar Vergisi tahsilat toplamı üzerinden yüzde 20 oranında pay ayrılmaktadır.

Bunun dışında fona bütçeden bu maksatla ayrılan ödenekler, Milli Savunma Bakanlığı bütçesinden modern silah, araç ve gereçler için ayrılan ödeneklerden yapılan aktarmalardan oluşan ve diğer bazı gelir kalemleri de bulunmaktadır. Savunma sanayiine yaptığımız bu son derece önemli yatırımlarımıza ihtiyaç duyulan ilave kaynağın oluşturulması amacıyla hazırladığımız Savunma Sanayii ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’ni bugün Meclis Başkanlığına sunuyoruz.

Teklifle fon kaynaklarını artırmak amacıyla vergi beyannamelerinden, gümrük idarelerine verilen beyannamelerden, sosyal güvenlik kurumlarına verilen beyannamelerden alınan Damga Vergisi tutarı kadar, yıllık Gelir Vergisi beyannamelerinden ise Damga Vergisi tutarının yarısı kadar, gayrimenkul alım satımında alıcı ve satıcıdan ayrı ayrı 750 lira, tapuda yapılan diğer işlemlerden 375 lira, noterlerde yapılan sıfır araç tescillerinde 3 bin TL, ikinci araç alım satımında bin 500 lira, diğer işlemlerden 75 lira, limiti 100 bin lira ve üzerinde olan kredi kartlarından yıllık 750 lira Savunma Sanayii Destekleme Fonu’na katılma payı alınmasına ilişkin düzenleme yapıyoruz.

Yine tahsilatından fona pay verdiğimiz Motorlu Taşıtlar Vergisi’nde de bir düzenleme yapıyoruz. Halen vergilendirilmeyen motor silindir hacmi 100 cm’ün altında olan motosikletlerle motor gücü 6 kW ve altında olan motosikletleri de Motorlu Taşıtlar Vergisi’nin kapsamına alıyoruz. Bunları da tarifenin en düşük tutarı ile vergilendiriyoruz. Özel Tüketim Vergisi’nde de dronları ve ÖTV matrahı 5 bin TL üzerinde olan kol saatlerini verginin kapsamına alıyoruz” dedi.

Güler, yatırımların teşvik edilmesi ve öngörülebilirliğin artırılması amacıyla enflasyon düzeltmesinin yatırımlar üzerinde oluşturduğu vergisel etkinin yatırım dönemi süresince ertelenmesinin işletme döneminden itibaren kar zarar hesapları ile ilişkilendirilmesini sağlayacak bir değişiklik önerdiklerini de belirterek, Samsun’da bir Organize Sanayi Bölgesi kurulacağını da ifade etti.

Güler, açıklamasından sonra gazetecilerin sorularını cevapladı. Güler, etki analizine yönelik soruya, "70-80 milyar liralık bir gelir öngörüyoruz” cevabını verdi.

Emeklilik sistemine yönelik soru üzerine Güler, “Maaş bağlama kriterleri ile ilgili değil. 2024 yılında, 2025 yılında emekli olacaklardan itiraz vardı. Buna yönelik bir çalışma vardı. Son aldığım bilgiye göre çok yaygın değil. Maaş bağlama kriterleri aynen devam ediyor. Henüz o konuda bize bir rapor ulaşmadı” şeklinde konuştu.

Güler, “Dengeli, adil, sürdürülebilir bir sistem getirilmesi gerekiyor. Bazı emekliler için var. Sistemde geçmiş uygulama neyse aynı uygulama devam edecektir. Bizim elimize olumsuzluk anlamında gelen bir rapor olmadı. Şu anda düzenleme yok” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova Adalet Bakanı Tunç: "Suç ve suçluyla topyekun milletçe mücadele etmeliyiz" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Suç ve suçluyla topyekün milletçe hareket etmeliyiz. Çocuklarımızı ve gençlerimizi korumalıyız. İnternet çağındayız, sosyal medyanın da etkisiyle özellikle bazı suç tiplerinde artış olduğunu üzülerek görüyoruz. O nedenle gerek dolandırıcılık suçları, gerek bilişim yoluyla işlenen farklı farklı suçlar, tüm bunlarla hep beraber mücadele edeceğiz" dedi. Yalova’da Adalet Sarayı ek hizmet binası açılışında konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, son 22 yılda mevzuatların günümüz şartlarına istinaden güncellediğinin altını çizerek, “Mevzuatımızda çok önemli iyileştirmeler yaptık. Türk Ceza Kanunu, Borçlar Kanunu hepsi yenilendi. 80 yıldan bu yana uygulanan artık toplumun ihtiyacına cevap vermeyen yenilenmesi gereken mevzuatın tamamını son 22 yıl içerisinde yeniledik. 2005’te ceza kanunu, sonrasında ceza mahkemesi, borçlar, hukuk mahkemeleri bunların üzerinden de neredeyse 20 yıl geçti. Bu süreçte toplum değişiyor, yeni suç tipleri ortaya çıkıyor. İnternet çağındayız, dolayısıyla teknolojinin de gelişmesiyle, ticaretin gelişmesiyle insanların ihtiyaçları da farklılaşmasıyla bu kanunların güncellenme ihtiyaçları doğdu. Bu güncellemeyi de gecikmeksizin bu güne kadar gerçekleştirdik. Yargı reformu strateji belgeleriyle bunları planlı bir şekilde yaptık. 2009’da Yargı Reformu Strateji Belgemizle çok sayıda yargı paketini Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine getirerek yasalaştırdık. 2015’te ikincisi 2018 yılında da üçüncüsü hayata geçti. Bu süreç içerinde hem vatandaşlarımızdan hem de uygulayıcılarımızdan gelen görüşlerle mevzuatımızı ihtiyaçlara cevap verir hale getirmenin gayreti içerisinde olduk. Şimdi sıra dördüncü Yargı Reformu Strateji Belgesinde. Türkiye Yüzyılının Yargı Reformu belgesi olacak. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına adım attığımız şu dönemde özellikle toplumun ihtiyacına cevap verecek olan çok sayıda düzenlemeyi hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Kısa orta ve uzun vadeli hedefler şeklinde de yasamasıyla, yürütmesiyle, yargısıyla hayata geçirmenin gayreti içerisindeyiz” şeklinde konuştu. “Kadına şiddet kırmızı çizgimiz” Kadına şiddet ve çocuk istismarı suçları konusundaki hassasiyetini belirten Bakan Tunç, “Burada özellikle suç ve suçluyla topyekün milletçe hareket etmeliyiz. Çocuklarımızı ve gençlerimizi korumalıyız. İnternet çağındayız, sosyal medyanın da etkisiyle özellikle bazı suç tiplerinde artış olduğunu üzülerek görüyoruz. O nedenle gerek dolandırıcılık suçları, gerek bilişim yoluyla işlenen farklı farklı suçlar, tüm bunlarla hep beraber mücadele edeceğiz. Güvenlik güçlerimizle, polisimizle, jandarmamızla ve yargı teşkilatımızla beraber suç ve suçlu ile mücadele ederek toplumun huzur ve güvenliğini bozan suç şebekeleriyle hukuk düzeni içerisinde, hukukun üstünlüğünü de esas alarak gecikmeksizin bunu gerçekleştirmenin gayreti içerisinde olacağız. Sürekli eleştiri konusu olan özellikle bazı suçlarda af sınırlarının çok aşağıda olduğu yönünde hukukçularımızın görüşü var. O suç tipleriyle ilgili olarak bir takım düzenlemeler yapılabilir. Yine denetimli serbestlik uygulamalarıyla ilgili olarak bazı sınırlamalar getirilebilir. Özellikle çocuk istismarının önlenmesi, kadın cinayetlerinin en aza indirilmesi ve yok edilmesi konusunda çok hassasız. Kadına şiddet bizim kırmızı çizgimiz. Kadınlarımızı korumalıyız. Kadınlarımıza yönelik her türlü kötülük insanlığa ihanettir. Çocuklarımıza yönelik her türlü kötülük geleceğimize ihanettir. Çevresindeki kötülüklere karşı en korunmasız kişiler çocuklardır. Her birinin elinde cep telefonları ve o cep telefonlarıyla maalesef karşılarında kimliğini gizleyen suç şebekeleri. O nedenle siber suçlar bakımından da çok daha etkili devriyelerimizi daha da arttırarak hukuk içerisinde onlarla da mücadele etmeliyiz. O alandaki mücadele biraz kolay değil. Çünkü kimliğini gizleyen uluslararası sosyal medya şirketlerinin yargı kararlarını uygulama noktasındaki sorumsuzluğu diyebiliriz. Ama biz bu şirketlere şunu söylüyoruz, Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir, hukuk devletinin kurallarına bizim vatandaşlarımız nasıl uyuyorlarsa, sizde bu ülkede hizmet veriyorsanız Türkiye Cumhuriyeti devletinin hukuk kurallarına da uyacaksınız” dedi.
Mardin Mardin’de 5 yıl önce teröristlerin şehit ettiği 12 kişi anıldı Mardin’in Nusaybin ilçesinde 2019 yılında Barış Pınarı Harekatı sırasında Kamışlı’dan terör örgütü PYD/YPG’nin saldırısında şehit olan 12 kişi düzenlenen törenle anıldı. Devlet Su İşleri Tesisleri’nde (DSİ) Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, Türkçe, Arapça ve Kürtçe mevlit okundu, Nusaybin İlçe Müftüsü Hasan Yeşildağ tarafından şehitler için dualar edildi. Programda konuşan Mardin Valisi Tuncay Akkoyun, 12 şehit olmak üzere vatan, bayrak, ezan ve mukaddesat için canlarını feda eden tüm şehitlere Allah’tan rahmet ve gazilere sağlık dileğinde bulunarak, "Şehit ailelerimize sağlık ve sıhhat diliyorum. Unutmayın ki, sizler bize emanetsiniz. Sizler bir evladınızı feda ettiniz ama binlerce evladınız oldu. Bizler de sizlerin birer evladı olarak şehit ailelerimize hizmet etmekten ve emrinize amade olmaktan her zaman onur duyduk ve onur duyacağız. Terörle mücadelede devletimiz bugün olduğu gibi yarından bu topraklarda terör başı olmak üzere huzursuzluk çıkarmak isteyen her kim olursa olsun mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz ve sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Nusaybin Kaymakamı Evren Çakır ise, 5 yıl önce üzücü olayda hayatını ortaya koyan şehitlere Allah’tan rahmet dileğinde bulundu. Çakır, "Özellikle burada bu programın her yıl yapılıyor olması hem şehitlerimizin manevi hatıralarının saygı göstermek açısından, hem de birlik ve beraberliğimiz açısından son derece önemli ve anlamlıdır” şeklinde konuştu. Şehit kızı Gazeteci Gülay Demir, bu memleketin bir tek evladının kanı dökülmemesi için canla başla mücadele edeceğini dile getirerek, "Bugün Dünya Kız Çocukları Günü. Bizler Dünya Kız Çocukları Günü’nde babasının kanlı gömleği ile uyuyan kızlarız. Bizler, gencecik yaşımızda karalara mahkum ettiğiniz kızlarız. Bu alanda gönlümde ömür boyu devam edecek olan yasla başımdaki bu kara yazmaya veda ediyorum. Babam ve babam gibi mazlum insanların intikamını kalemim ile yazmaya devam edeceğim” ifadelerini kullandı. Programa, AK Parti Mardin Milletvekili Faruk Kılıç, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Tahsin Saruhan, İl Emniyet Müdürü Cebrail Buğday, şehit yakınları ve vatandaşlar katıldı.
Hatay 14 kişiye mezar olan "sahildeki gökdelen" davasında sanıkların yargılanmasına devam edildi Hatay’ın İskenderun ilçesinde 6 Şubat 2023’teki depremlerde 14 kişinin hayatını kaybettiği ve ’sahildeki gökdelen’ olarak bilinen 17 katlı MCG Towers’ın yıkılmasına ilişkin davada tutuksuz 13 sanığının yargılanmasına devam edildi. Depremde 14 kişiye mezar olan 17 katlı MCG Towers’a ilişkin duruşma İskenderun 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya; proje mühendisi Yıldıray Ş, şantiye Şefi Şule Ö, yapı denedim şirketi yetkilisi Sakin K, statik proje mühendisi Mehmet Y, ustabaşı Abdülhamit B, jeoloji mühendisi Mehmet İ, mimar Hatice S, proje mimarı Meltem Y. ile avukatlar ve müştekiler katıldı. Başka suçtan cezaevinde bulunan müteahhit Mehmet Coşkun G. ile tutuksuz sanıklardan yapı denetim görevlisi Hikmet N, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Hakkındaki iddialar hatırlatılarak savunması alınan müteahhit Mehmet Coşkun G, bir suçu varsa da onu çekmeye hazır olduğunu belirtti. Mahkeme heyeti, sanıkların mevcut halinin devamına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. Duruşma öncesi yıkılan binada yakınlarını kaybedenler ile avukatları adliye önünde açıklama yaparak, “İkinci dava duruşmasında mahkeme işçi raporu için hazır olmalarını söyledi. Aradan beş ay geçiyor, bilirkişi olarak görev verdikleri kişi duruşmaya bir hafta kala ben bu işten anlamam diyerek çekiliyor. Böylece raporda ortada yok, daha da olacağı kesinlik kazanmadı. Hatta bundan sonraki duruşmada da bilirkişi raporunun olup olmayacağı konusunda şüphelerimiz var” dedi.