ASAYİŞ - 15 Mart 2025 Cumartesi 16:29

Sahipsiz köpeklerin saldırdığı depremzede kız çocuğu yaşadığı korku dolu anları anlattı

A
A
A
00:00
00:00
HD

Ankara Yenimahalle’de, annesi ile evine döndüğü sırada sahipsiz köpeklerin saldırısına uğrayan 9 yaşındaki depremzede kız çocuğu, yoldan geçen sürücülerin araya girmesi sayesinde saldırıdan yara almadan kurtulabildi. Yaşadıkları çevrede çok fazla başıboş köpek olduğunu söyleyen anne ise, "Depremde ölümden kurtulduk ama burada köpek saldırısıyla ölümün eşiğine gelmek çok acıydı" dedi.

Olay, dün akşam Yenimahalle ilçesine bağlı Ragıp Tüzün Caddesi’nde meydana geldi. İddialara göre, annesi ile evine dönen 9 yaşındaki ilkokul 3. sınıf öğrencisi Esila Buğlem Cinkara’ya sahipsiz 5 köpek saldırdı. Üzerine gelen köpeklerden kaçmayı başaran Cinkara, yoldan geçen sürücülerin araçlarını köpeklerin üzerine sürmesiyle saldırıdan yara almadan kurtuldu. 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden dolayı Hatay’dan Ankara’ya taşınmak zorunda kaldıklarını söyleyen depremzede anne Belkıs Cinkara ise çevredeki başıboş köpeklerden dolayı korktuklarını ve rahat hareket edemediklerini ifade etti.

"Çığlıklarla annemin yanına gittim"

Olayla ilgili konuşan Esila Buğlem Cinkara, "Dün evimize gidiyorduk. Karşıya geçmek istedim. O an köpekler bana saldırdı. Çığlıklarla annemin yanına gittim. Annem sesimi duydu ve yanıma koştu. Yoldan geçenler de bana zarar gelmesin arabalarını köpeklerin üzerine sürdü. Çok korktum. Kötü hissettim. Korkudan titriyordum ve çok üzüldüm. Köpeklerin başka yere gitmesini istiyorum. Toplanmasını istiyorum. Eve gittiğimde titriyordum. İlk başta fark etmemiştim. Karşılaştığımda göz göze geldim ve 4-5 köpek bana saldırdı" dedi.

"Sürüler halinde köpeklerin gezdiği bir yerde yaşamak istemiyorum"

Duruma bir çözüm getirilmesi gerektiğini söyleyen anne Belkıs Cinkara, "Akşam saatleriydi. Kızımla eve dönüyorduk. Kızım yolun karşısına geçmek istedi. O geçti, ben bekledim. Tam o sırada kızımın çığlıklarını duydum. Arkasında köpekler vardı. O esnada yoldan geçen bir araç araya girdiği için çocuğum kurtuldu. Bunun bir sonu yok. O an kurtulamayabilirdi. Bu sorunun bir çözüme kavuşturulmasını istiyorum. Sürüler halinde köpeklerin gezdiği bir yerde yaşamak istemiyorum. O an çok korktum. Sabaha kadar uyuyamadım. Bu korku ile burada yaşamak istemiyorum. Burası Ankara’nın merkezi. Kızım yanıma hızlı koştu. O sırada da yoldan geçen araçtaki kişiler durumu fark etti. Araya girdikleri için kızımın hayatı kurtuldu. Onlara da teşekkür ederim. Çocuğumu kurtardıktan sonra bile köpekler bize havlıyordu. Kızımın durumu iyi ama çok korktu. Sabaha kadar korkudan titredik. İlla ki fiziksel bir zarar alması gerekmiyor. Psikolojik olarak aldığı hasar daha büyük. Güvende hissetmiyorum ve düşünmüyorum. Bu olaylar yarın bir başkasının başına gelecek" ifadelerini kullandı.

"Depremde ölümden kurtulduk ama burada köpek saldırısıyla ölümün eşiğine gelmek çok acıydı"

Yeniden ölümlü yüzleşmenin verdiği acıdan bahseden anne Cinkara, "6 Şubat’ta Hatay’da depreme yakalandık. Çok ağır bir durumun içinden çıktık ve yeni bir düzen kurmak için buraya geldik. Özellikle de çocuğumun psikolojisi düşünüyordum. Depremde ölümden kurtulduk ama burada köpek saldırısıyla ölümün eşiğine gelmek çok acıydı. Ölümün kıyısındaydık. Çok tanıdıklarımız vefat etti. Kendim de itfaiyeciyim. Aylarca enkaz alanlarında çalıştım. Görmediğim şey kalmadı. Buraya çocuğum için geldim ama akşamları aynı deprem zamanındaki korkularımızı yaşadık. Tek istediğim şey buna bir çözüm bulunsun" şeklinde konuştu.

Fazlı Çolak - Furkan Doğan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Rektör Karamustafa: "Nevruz, Türk’ün yeni günü, bolluk ve bereketin sembolüdür" Kayseri Üniversitesi (KAYÜ) Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, 21 Mart Nevruz Bayramı nedeniyle bir mesaj yayımladı. Geleneksel olarak kutlanan ve insanlar arasındaki kardeşlik ve dostluğun pekiştirilmesine vurgu yapan nevruzun, kadim Türk kültüründe önemli bir yere sahip olduğunu kaydeden Rektör Karamustafa, mesajında şu ifadeleri kullandı; "Anadolu ve Orta Asya Türklerinde Nevruz, Göktürklerin Ergenekon’dan çıkışı ile birlikte baharın gelişi olarak da kutlanmaktadır. Baharın başlangıcı olarak yeniden doğuşu simgeleyen Nevruz, Türk’ün yeni günü, bolluk ve bereketin sembolüdür. Geleceğe dair umut, arzu ve temennileri de içinde barındıran Nevruz, doğada baharla birlikte uyanışın, iyi duyguların, huzurun, güvenin ve coşkunun adıdır. Orta Asya’dan Balkanlara uzanan geniş gönül ve kültür coğrafyamızda kutlanan Nevruz’un başta ülkemiz ve Türk dünyası ile tüm dünyaya sağlık, huzur ve mutluluk getirmesini dileriz. Nevruz Bayramı vesilesiyle; Bakü’ye, Tebriz’e, Aşkabat’a, Merv’e, Taşkent’e, Semerkant’a, Buhara’ya, Almatı’ya, Türkistan’a, Bişkek’e, Oş’a, Urumçi’ye, Kabil’e, Mezarı Şerif’e, Kazan’a, Bahçesaray’a, Nalçık’a, Kerkük’e, Bayır Bucak’a, Kırcali’ye, Razgard’a, Köstence’ye, Komrat’a, Batı Trakya’ya, Üsküp’e, Ohri’ye, Gostivar’a, Resne’ye, İştip’e, Banitsa’ya, Prizren’e, Priştine’ye, Yeni Pazar’a, Saraybosna’ya ve tüm Türk yurtlarına selam olsun. Türk’ün bayramı Nevruz kutlu olsun."
Bursa Işıltılı bir cilt için su tüketimi önemli Sağlıklı bir cilt için ona iyi bakmak ve onu zararlı etkenlerden korumak gerektiğini belirten uzmanlar, kişiye uygun cilt bakım ürünleri kullanmanın yanı sıra sağlıklı beslenmek, yeterince su tüketmek ve güneş ışınlarından korunmanın da önemli olduğunu söyledi. Bahar aylarıyla birlikte daha sağlıklı bir cilt için önerilerde bulunan uzmanlar, cildin daha parlak görünmesi için günde 10-12 bardak kadar su içilmesi gerektiği, omega-3 içeren besinleri tüketerek cildin daha parlak görünmesini yardımcı olmanın mümkün olduğuna dikkat çekti. Bahar mevsiminde cilt sağlığı için alınacak önlemleri sıralayan Medicana Bursa Hastanesi Dermatoloji Bölümü Uzm. Dr. Gülbiye Güler, "Bahara girerken ışıltılı bir cilt için, cilt temizliği çok önemlidir. Bunun için çeşitli peelingler ve cilt bakımlarıyla cilt ölü dokulardan, yabancı maddelerden arındırılmalıdır. Bu işlemler cildin yapısına göre yapılmalıdır. Bu şekilde temizlenen cilt, siyah noktalardan arındırılır ve böylece daha ışıltılı olur. Kış boyunca kuruyan cildin nemlendirilmesi gerekmektedir. Nemlendiriciler, cildin tipine uygun olarak seçilmeli, paraben, alkol gibi ürünleri içermemeli, komedojenik olmamalıdır. Nemlendiriciler ise kuru ciltlerde özellikle yenileyici, onarıcı, su tutucu olmalı; kollajen, aminoasitler, keratin ve hyalüronik asit içermelidir’’ şeklinde konuştu. Alınan gıdaların da cilt üzerinde etkisi olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Gülbiye Güler, "Cilt sağlığında beslenmenin de önemi büyüktür. Bol antioksidan, A, B, C ve E vitaminlerini içeren sebze ve meyvelerle beslenerek cildin onarılması ve tazelenmesi sağlanabilmektedir. Ayrıca, Omega-3 içeren balık ve ceviz tüketmek cildin daha parlak görünmesine destek olur" dedi. Günde 10-12 bardak su içilmeli Cildi matlaştıran ve kırışıklıklar ile lekelenmeler yapan sigara, alkol ve kafeinden uzak durulması ve günde 2 fincan yeşil çay tüketilmesi gerektiğini belirten Uzm. Dr. Gülbiye Güler, şunları söyledi; "Cildin daha parlak görünmesi için günde 10-12 bardak kadar su içilmelidir. Kan dolaşımını artırmak ve böylece cilde ışıltı kazandırmak için günde 40-45 dakika açık havada yürüyüş yapılmalıdır. Yorgunluk, uykusuzluk ve stres ciltte mat, soluk ve şiş bir görünüme sebep olduğundan uyku düzenine dikkat edilmemeli, yüzde yatak kaynaklı çizgilerin oluşmaması için sırt üstü yatılmalıdır. Stresten uzak durulmalıdır. Evden çıkmadan en az 20 dakika önce güneş gören bölgelere cilt tipine uygun güneş koruyucu faktörlü kremlerden sürülmelidir. Kişisel bakım ürünleri dışında bahar aylarında dermatolog desteği alınabilir. Vitamin karışımlarından oluşan mezoterapi, kişinin kendi kanıyla hazırlanan PRP, cilde nem veren ve kırışıklıkları azaltan hyalüronik asit enjeksiyonları ile ışıltılı bir cilde sahip olunabilir."
İstanbul Gaziosmanpaşa’da Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü için iftar programı düzenlendi Gaziosmanpaşa Belediyesi, 21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü dolayısıyla down sendromlu bireyler ve aileleri için iftar programı düzenledi. Gaziosmanpaşa Belediyesi tarafından 21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü dolayısıyla iftar programı düzenlendi. Su Kemeri Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen programa Gaziosmanpaşa Belediye Başkan Yardımcısı Murat Topaloğlu, Türkiye Down Sendromu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gün Bilgin ve birçok davetli down sendromlu birey ile aileleri katıldı. 10 yıl boyunca bir bankada çalışan down sendromlu İrem Arslan, sahneye çıkarak "Burada olduğum için çok mutluyum. Ben başardım. Siz de başarabilirsiniz" dedi. Programda protokol konuşmaları sonrası iftar yapıldı. Programda konuşan Gaziosmanpaşa Belediye Başkan Yardımcısı Murat Topaloğlu, "Down sendromu, artı bir kromozomla hayata bambaşka bir renk, bir zenginlik katan özel bir farklılıktır. Down sendromlu kardeşlerimiz, yüzlerindeki o eşsiz gülümsemeyle, kalplerindeki o kocaman sevgiyle, hepimize yaşam enerjisi veriyor. Bizler farklılıklarımızı bir ayrılık değil bir zenginlik olarak görüyoruz. Ramazanın o kucaklayıcı ruhunda dayanışmamızı büyütüyor, birbirimize daha sıkı sarılıyoruz. Çünkü biliyoruz ki bir toplum ancak herkesin kendisini eşit, değerli ve ait hissettiği ölçüde güçlü olabilir. İşte tam da bu yüzden Gaziosmanpaşa’yı herkes için daha eşit, daha kapsayıcı, daha erişilebilir bir ilçe haline getirmek en büyük hedefimiz. İlçemizde belediyemize kayıtlı 7 bin 200 özel gereksinimli vatandaşımız bulunuyor. Onların yaşamını kolaylaştırmak, toplumsal hayata tam katılımı sağlamak bizim önceliğimizdir. Engelsiz yaşam merkezimizde sunduğumuz ergoterapi, fizyoterapi, dil ve konuşma terapisti, diyetisyenlik ve bunun gibi hizmetlerle özel gereksinimli bireylerimizin sağlık ve gelişim süreçlerine destek oluyoruz. Spor ve sanat kurslarımızla yetenekleri ortaya koyabilecek alanlar sunuyor, onların hayata daha sıkı tutunmalarını sağlıyoruz. Ayrıca sosyal ve ekonomik destek programlarımızla özel gereksinimli bireylerimizi ve ailelerini öncelikli olarak değerlendiriyoruz. Önümüzdeki süreçte bu hizmetlerin kapsamını genişletmek, daha fazla bireye ulaşmak ve Gaziosmanpaşa’yı herkes için daha eşit, kapsayıcı ve erişilebilir bir ilçe haline getirmek için var gücümüzle çalışacağız" dedi. Etkinliğe eşi ve kızı Beyzanur Erdoğan ile gelen Fatma Erdoğan, "21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü için geldik. Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Sayın Hakan Bahçetepe’nin davetiyle geldik. Program çok güzel. Ailelerin bir araya gelmesi en azından bizim genç bireylerimizin, çocuklarımızın, down sendromlu ailelerin hatırlanıp davet edilmesi çok güzel" şeklinde konuştu.