EKONOMİ - 16 Temmuz 2024 Salı 12:15

En düşük emekli maaşı 12 bin 500 lira olacak

A
A
A

AK Parti Meclis Grubu Başkanı Abdullah Güler, en düşük emekli aylığının 10 bin liradan 12 bin 500 liraya yükseltileceğini açıkladı.

AK Parti TBMM Grup Başkanı Abdullah Güler, vergi paketiyle ilgili TBMM'de bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Güler, 53 maddeden oluşan teklifin vergi adaletinin güçlendirilmesi ve doğrudan vergilerin payının artırılması dahil bir dizi hedefle hazırlandığını söyledi. Vergi paketinin TBMM Başkanlığı'na sunulduğunu dile getiren Güler, kanun teklifinde en düşük emekli aylığının arttırılmasına yönelik düzenlemenin de yer aldığını belirtti.
Pakette kısa vadeli sigorta kolları prim oranının yüzde 2'den yüzde 2,25'e çıkarıldığını belirten Güler, ilk defa yaşlılık veya emekli aylığı bağlananların aynı iş yerinde Sosyal Güvenlik destek primine tabi çalışmaya devam etmeleri halinde, işverenlere sağlanan 5 puanlık Sosyal Güvenlik destek priminin Hazine tarafından ödenmesine yönelik uygulamayı da sonlandırdıklarını aktardı.
Güler, vergi sisteminde yapılan revizelere değinerek, “Vergide adalet ve etkinliği arttırma amacıyla çok uluslu şirketlerde küresel asgari kurumlar vergisi yerel asgari kurumlar vergisi, ‘yap, işlet ve devret' modeli ile kamu özel işbirliği projeleri kapsamında elde edilen kazançlardan yüzde 30 oranında kurumlar vergisi alınması, yatırım, fon gayrı menkul kazançlarının kar dağıtımına bağlı istisna edilmesi ve serbest bölgelerde faaliyetlerde bulunan işletmelere sağlanan kazan istisnasının ihracat gelirlerine ile sınırlandırılması başlıklarında düzenlemeler getiriyoruz” açıklamasında bulundu.

“Belirtilen kazancıyla ile tespit edilen kazancı farklı olan mükellefler izaha davet edilecek”

Kanun teklifinde yeni vergi güvenlik müesseseleri oluşturacaklarını ifade eden Güler, “Bu kapsamda yurtiçi asgari kurumlar vergisi uygulaması aynı zamanda vergi güvenlik müessesesi olarak vergi sistemimizde yer alacak. Ayrıca serbest meslek kazancı ve ticari kazanç yönünden gelir vergisi mükelleflerinin yılın belirli zamanlarında elde ettikleri hasılatları tespit edilecek ve beyanlarıyla tespit edilen hasılatların arasında yüzde 20'nin üzerinde bir uyumsuzluk tespit edilmesi halinde kendileri izaha davet edilecek. Yine vergi güvenliğini sağlamak amacıyla ticari kazanç sağlayacak gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükelleflerine yapılan bazı ödemelerden gelir ve kurumlar vergisi kesintisi yapılmasına imkan sağlıyoruz” diye konuştu.

“Kayıt dışı çalışılması durumunda kesilen cezaların arttırılması uygulamasını da teklifimizde öngörüyoruz”
Kayıt dışılıkla mücadeleye katkı sağlamak amacıyla vergi paketine yeni düzenlemeler getirdiklerini açıklayan Güler, “Bu kapsamda cezaların etkinliğinin arttırılması, usulsüzlük ve usulsüzlük cezalarında bu kapsam içerisinde arttırılmasına gidiyoruz. Kayıt dışı çalışılması durumunda kesilen cezaların arttırılması uygulamasını da teklifimizde öngörüyoruz. Kayıt dışında faaliyetinde bulunan, bir başka anlatımla vergi dairesinin bilgisi dışında çalışanlara kesilecek vergi ziyaı cezası verginin 1 katı olarak kesilecek cezalarda 1 buçuk kat, verginin 3 katı olarak kesilecek cezalarda 4 buçuk kat olarak uygulanmasını da teklifimizde getiriyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

"Başkalarının hesabına yapılan havaleleri kabul edenlere ve hesaplarını kullandıranlara verilecek cezaları arttırıyoruz”

Güler, Başkasına ait pos cihazını veya başkasının İBAN numarasını kullananlara vergi paketiyle beraber yeni cezaların geleceğini vurgulayarak, “Ödemesi başkalarının hesabına yapılan havaleleri kabul edenlere ve hesaplarını kullandıranlara verilecek cezaları arttırıyoruz. Diğer yandan ticari olmayan gezi eğlence spor gibi faaliyetlerde kullanılan deniz taşıma araçlarına, yat limanlarına verilen kiralama, bakım ve benzeri hizmetlerde kullanılan KDV istisnalarını kaldırıyoruz. Bir diğer önemli konu devreden KDV konusudur. Mükelleflerimizin KDV beyannamelerinde yer alan indirilecek KDV tutarlarının 5 takvim yılı süresince indirim yoluyla giderilememesi halinde bu süre sonunda kayıtlardan çıkarılarak yapılacak vergi incelemesi ile gelir veya kurumlar vergisinin tespitinde gider olarak dikkate alınmasına imkan sağlıyoruz” diye konuştu.

“Yurt dışına çıkış harcını da makul bir seviye artırıyoruz ve 500 lira olarak belirliyoruz”

Bir başka bir düzenlemeyle vergi uzlaşmalarına yönelik bazı düzenlemeler öngördüklerini dikkati çeken Güler, “Tekliflimizle vergi aslını uzlaşma kapsamı dışına çıkarıyoruz. Bundan böyle sadece cezalar için uzlaşma başvurusu yapılabileceğini teklifimizde öneriyoruz. Ayrıca birleşme, devir ve bölünme işlemlerinde devreden KDV iade hakkının 5 takvim yılı kriterine veya zaman aşımına bağlı olmaksızın vergi incelemesi yoluyla yeni şirkete devrine izin veriyoruz. Diğer taraftan yurt dışına çıkış harcını da makul bir seviye artırıyoruz ve 500 lira olarak belirliyoruz. Bundan böyle harç tutarı her sene yeniden değerleme oranıyla da arttırılacaktır" şeklinde konuştu.

“Asgari aylık ödeme tutarını 12 bin 500 liraya yükseltiyoruz”

Güler, en düşük emekli aylığının arttırılmasına yönelik olan düzenlemenin de vergi paketine dahil edildiğini aktararak, “Son olarak yaşlılık, malullük ve ölüm aylığı almakta olan emeklilerimize ve hak sahiplerine dosya bazında 10 bin lira olarak öngörülen asgari aylık ödeme tutarını da 12 bin 500 liraya yükseltiyoruz. Bu düzenlememizde toplam 16 milyon 180 bin civarında olan emekli sayımız içerisinde en düşük emekli aylığının 12 bin 500 liraya tamamlanması halinde 2024 yılı temmuz-aralık dönemi içerisinde etkilenecek emekli sayısı 3 milyon 703 bin 788 kişi. Toplam bütçeye maliyeti ise bu 6 aylık dönemde 33 milyar 200 milyon liradır” ifadelerine yer verdi.

Kemal Diri - Ahmet Umur Öztürk

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Afyon TBMM Başkanı Kurtulmuş: “Selçuklu da bizimdir, Osmanlı da bizimdir, Cumhuriyet de bizimdir” TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Büyük Zafer’in 102. yıl dönümü etkinliklerinde yaptığı konuşmada, ağustos ayının milletin kahramanlık ayı olduğunu hatırlatarak “Selçuklu da bizimdir, Osmanlı da bizimdir, Cumhuriyet de bizimdir. Sultan Alparslan da bizimdir, Sultan Fatih de bizimdir, Kanuni Sultan Süleyman da bizimdir, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları da bizimdir. Kim bunları ayırmaya kalkıyorsa biliniz ki emperyalistlerin ekmeğine yağ sürüyordur” dedi. TBMM Başkanı Kurtulmuş, Büyük Zafer’in 102. yıl dönümü dolayısıyla Afyonkarahisar’ın Şuhut ilçesinde düzenlenen kutlama programında yaptığı konuşmada, büyük mücadelenin kahramanlarından ve öncülerinden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları ile emeği geçen her bir ferdi minnetle yad ettiklerini söyledi. Böylesine önemli, tarihi bir günün kutlanması ve anılması gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, "Bu tarihi olayları hatırlamak, sadece tarihin sayfalarını okumak ya da tarihin bir kitabını okumak gibi telakki edilmemelidir. Bu, aynı zamanda 30 Ağustos Zafer Bayramı’ndan ve milletimizin milli kurtuluş mücadelesinden çıkartacağımız dersleri de gözden geçirmek için değerli bir fırsat. Buradan dersler çıkaracağız. Aldığımız derslerle ileriye doğru daha güçlü bir ülke olarak, daha büyük bir millet olarak, yürüyüşümüze devam edeceğiz" diye konuştu. “Şehirleri ve medeniyetleri insanların göğsündeki iman kurar” Milleti ileriye doğru, güçlü bir şekilde hazırlamak için dünyanın en önemli, en güçlü ordularına sahip olunması gerektiğini dile getiren Kurtulmuş, "En önemli savunma sanayine sahip olacağız, en iyi eğitimli gençlere sahip olacağız, en iyi üniversitelere sahip olacağız, en güzel mamur şehirlere sahip olacağız ama hepsinden önemlisi dünyanın en inançlı, en güçlü kalbine sahip olan millete sahip olacağız, insanlara sahip olacağız. Şehirleri ve medeniyetleri insanların göğsündeki iman kurar. 30 Ağustos Zafer Bayramı’ndan elde ettiğimiz en önemli derslerimizden birisi budur. Hürriyete ve haysiyete aşık olan bu milleti ayakta tutan, emperyalizme ve işgale karşı en önde mücadele etmesini sağlayan, bu özelliğimizdir. Ümit ediyoruz ki kıyamete kadar milletimiz bu özelliklerini koruyacak. Birlik içerisinde, beraberlik içerisinde, toplumsal dayanışma ruhu içerisinde, farklılıklarını gerektiğinde bir tarafa bırakarak, düşman karşısında ‘Ya Allah’ diyerek ayağa kalkmayı başarabilecektir. Bunun için her 30 Ağustos’ta, her Malazgirt Meydan Muharebesi’nde, her kurtuluş sayfasını açtığımız destansı mücadelelerden öncelikli olarak bu büyük milli hasletimizi hatırlayarak çıkmak ve ileriye atılmak zorundayız" dedi. “Kurtuluşun önemli mekanlarından birisi de Birinci Meclisimizdir” Bu büyük mücadelenin içerisinde, hiç şüphesiz büyük bir askeri dehanın, büyük bir iman ve inancın, büyük bir vatanseverlik ruhunun payı olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, şöyle devam etti: "En az bunun kadar önemli olan bir başka hususiyet de daha o kurtuluş savaşı günlerinde bir araya gelmiş olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yeri ve önemidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, savaş şartları içerisinde bir taraftan ülkenin kurtuluşunu sağlamak için mücadele ederken, aynı zamanda bu mücadelenin askeri taktiklerinin de konuşulduğu bir mekan halindeydi. Kurtuluşun önemli mekanlarından birisi de Birinci Meclisimizdir. Daha henüz cumhuriyet kurulmamışken, henüz vatan özgürlüğüne kavuşmamışken aslında bir cumhuriyet kurma bilinci ve bir demokrasi anlayışıyla bir araya gelen insanların oluşturduğu o haletiruhiye aslında bu kurtuluş mücadelesinin arkasındaki en önemli hususiyetlerden birisidir.” “Aslında kurtuluş mücadelemiz topyekun bir mücadeledir” Milletin meydanlarda mücadele verirken, aynı zamanda Ankara’da meclisin yeni bir devletin kuruluşunun da çalışmalarını, cumhuriyetin kuruluşunun çalışmalarını yaptığını dile getiren Kurtulmuş şunları söyledi: “Buradan şunu söylemek istiyorum. Aslında kurtuluş mücadelemiz topyekun bir mücadeledir. Cihat meydanında Mehmetçiğin savaşı. Ankara’da devleti yönetmeye talip olanların, yeni bir devleti kurma azmi. Cephe gerisinde evinde, köyünde Mehmetçiğe erzak hazırlayan yiğit Anadolu kadınlarının feraseti, imanı ve çalışkanlığı. Bütün bunların hepsi bir araya gelmiş ve büyük bir kurtuluş destanı başarıyla sonuçlanmıştır. Tarihi bu şekilde okumak, bütün bu destanlardan ders çıkarmak, yarınlara ilişkin özellikle genç nesillerimizi bu bilinçle yetiştirmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu sorumluluktan kaçamayız. En önemli vazifelerimizden birisinin bu vatanseverlik ruhunun, bu milli bilincin, bu toplumsal dayanışma ruhunun evlatlarımıza aşılanmasıdır. Tarihi sayfalarımızı okurken öncelikli istirhamım, bu konularda dikkatli bir şekilde okumalarımızı gözden geçirmektir. Bu ortak şuuru oluşturmaktır.” “Ağustos ayı milletin kahramanlık ayıdır” TBMM Başkanı Kurtulmuş, ağustos ayının milletin kahramanlık ayı olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "26 Ağustos 1071, Anadolu topraklarının milletimize açılışının tarihidir. 26 Ağustos’un ardından dört gün sonra kutlayacağımız 30 Ağustos da milletimizin artık kurtuluşunun tescil edildiği bir tarihtir. Bazılarının maalesef, gayri milli bir anlayışla okuduğu tarih gibi tarih okuyamayız. Yani Selçuklu başka bir şey, Osmanlı başka bir şey, Cumhuriyet bambaşka bir şey değildir. Selçuklu da bizimdir, Osmanlı da bizimdir, Cumhuriyet de bizimdir. Sultan Alparslan da bizimdir, Sultan Fatih de bizimdir, Kanuni Sultan Süleyman da bizimdir, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları da bizimdir. Kim bunları ayırmaya kalkıyorsa biliniz ki emperyalistlerin ekmeğine yağ sürüyordur. Bu kadar açık söylüyorum. Kim bunları ayırmaya çalışıyorsa bu milleti bölmeye çalışıyordur." Kurtulmuş, konuşmasının ardından Belediye Şehir Stadyumu’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Halk Dansları Topluluğu’nun gösterilerini izlerken, törende Başkan Kurtulmuş’a Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı ve protokol üyeleri de eşlik etti.