POLİTİKA - 01 Ekim 2024 Salı 20:18

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Filistin Devleti’nin tanınması büyük anlam ve önem ifade ediyor"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Filistin Devleti’nin tanınması büyük anlam ve önem ifade ediyor"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması büyük anlam ve önem ifade ediyor. 7 Ekim’den bu yana 9 ülke Filistin Devleti’ni tanımıştır. Hala bunu yapmayan ülkelere Filistin Devleti’ni tanıma çağrımızı tekrarlıyoruz" dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ile ortak basın toplantısı gerçekleştirdi. Finlandiya ile ilişkilerin 100. yıl dönümünde Cumhurbaşkanı Stubb ve heyetini Ankara’da misafir etmekten memnuniyet duyduğunu ifade eden Erdoğan, Finlandiya’nın NATO’ya üye olmasıyla iki ülke arasındaki işbirliğini yeni bir boyuta taşıdığını kaydetti.


Erdoğan, görüşmelerinde Türkiye Finlandiya ilişkilerini geliştirme yönündeki ortak iradenin teyit edildiğini belirterek, "İkili ticaret hacmimiz bir önceki yıla kıyasla geçtiğimiz sene yaklaşık yüzde 6’lık bir artış göstererek 2,2 milyar dolar seviyesini aşmıştır. Müşterek gayretlerimizle 5 milyar dolarlık hedefimize kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum. Önümüzdeki sene Finlandiya’da düzenlemeyi planladığımız ortak ekonomi ve ticaret komisyonu toplantısını bu bakımdan önemsiyoruz. NATO müttefikleri olarak savunma sanayi alanındaki işbirliğimizi de ele aldık. Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği sürecinde üçlü muhtırayla tesis ettiğimiz daimi ortak mekanizma terörle mücadele işbirliğimizin güçlendirilmesine yardımcı olmaktadır” dedi.


Bu alanda atılan adımları da memnuniyetle takip ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tabii beklentilerimizi de en üst düzeyde aktarıyoruz. Bilim ve teknolojiden eğitim, kültür ve turizme uzanan geniş bir yelpazede ilişkilerimizin çeşitlendirilmesini, geleceğe yönelik yapacağımız yatırımlar olarak addediyoruz. Finlandiya’da yaşayan vatandaşlarımız ve Tatar toplumu ilişkilerimizin önemli bir beşeri boyutunu teşkil ediyor. İkili ilişkilerimizi ve NATO bünyesindeki işbirliğimizin sağlam temeller üzerinde güçlenerek devam edeceğine samimiyetle inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.


Türkiye olarak kalıcı barış, istikrar ve refah ortamının tesisi için arabuluculuk konusunda öncü bir rol üstlenildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Finlandiya’yla ara buluculuk, dostlar gurubunun eş başkanlığını yürütmekteyiz. Bu alandaki işbirliğimizi derinleştirmenin, küresel meydan okumalarla mücadele bakımından önemli olduğuna inanıyoruz. Görüşmelerimizde ikili münasebetlerimizin yanı sıra Gazze’de yaşanan soykırım, Lübnan’a sıçrayan, Orta Doğu yangını ile Türkiye Avrupa Birliği ilişkileri başta olacak şekilde güncel meseleleri değerlendirdik. Finlandiya’nın Avrupa Birliği’ne üyelik sürecimize yönelik desteğini arttırarak sürdürmesine dair beklentimiz Sayın Stubb ile paylaştım" diye konuştu.


"İsrail’in hakka, hukuka aykırı işgal ve ilhak arayışına karşı tavrımız tüm devletlerin ve uluslararası kuruluşların asli görevidir”


İstişarelerde Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine olan desteğin bir kez daha altını çizdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ukrayna’daki yıkımın bir an evvel son bulmasıyla adil ve nihai bir çözüme ulaşılmasının ancak diplomasi yoluyla mümkün olduğuna dair kanaatimi Sayın Cumhurbaşkanı’na ifade ettim. Gazze ve Lübnan’a yönelik İsrail saldırganlığı da gündemimizin odağında yer aldı. İsrail’in katliamlarıyla a ilgili tavrımızı hem Birleşmiş Milletlerde hem de bugün Meclisimizde açık yüreklilikle dile getirdim. İsrail’in hakka, hukuka aykırı işgal ve ilhak arayışına karşı tavrımız tüm devletlerin ve uluslararası kuruluşların asli görevidir” dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir kez daha Gazze’de acil kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması çağırısını tekrarlayarak, "Lübnan halkının ve hükümetinin de bu süreçte yanında olmamız gerekiyor. Güvenlik Konseyi başta olmak üzere barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması daha büyük anlam ve önem ifade ediyor. 7 Ekim’den bu yana 9 ülke Filistin Devleti’ni tanımıştır. Hala bunu yapmayan ülkelere Filistin Devleti’ni tanıma çağrımızı tekrarlıyoruz” diye konuştu.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği konusundaki soruya, "Finlandiya’ya biz zannedildiği gibi bekletmedik. İsveç’ten önce biz Finlandiya’nın NATO’ya üyelik konusunda önünü açtık. Tek isteğimiz terör konusunda Finlandiya’da hareketlenme olmasın bir an önce orada önü alınsın dedik. Değerli dostum bununla ilgili mücadelesini verdi. Biz de Finlandiya terörle mücadelede başarılı oldukları için terör noktasında adımı atınca biz Finlandiya’nın önünü açtık. Maalesef İsveç için aynı uygulamayı yapamadık. İsveç terörle mücadelede Finlandiya gibi davranamadı. İsveç daha gecikmeli olarak NATO’ya girdi. O da terörle mücadelede gereken adımları attıktan sonra onun da önünü açmak için mücadelemizi verdik. Her ikisi için de hayırlı olsun” değerlendirmesinde bulundu.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Finlandiya’nın arabuluculuk rolü üzerine olan soruya ise, "Filistin için bir şey diyemeyeceğim. İsrail’in böyle bir arabuluculuğa yaklaşması söz konusu değil. Atılacak adımlarla bakanlarımızın yapacağı çalışmalarla netice alırsak bu arabuluculuk çalışmalarına aracılık ederiz” dedi.


"Biz de iki devletli çözümden yanayız"


Stubb ise NATO üyelik sürecine yönelik soruya, "Her zaman tam NATO üyeliği yolunda ilerliyorduk ama o zamanki eski müttefiklerin bir takım isteklerini sorunlarını dikkatlerine almak gerekiyordu. NATO tarihinde NATO’ya en hızlı olan üye olan ülke olduk” cevabını verdi.


Finlandiya’da yaşayan Türkler ve Tatarlar’dan çok mutlu ve memnun olduklarını belirten Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb, "Her iki ülkenin çok büyük bir askeri gücü var. Her iki ülke güvenlik tüketici olmaktan ziyade güvenlik sağlayıcılar. Çok faydalı işbirliği yapacağımıza inanıyorum. Ticaret hacmimiz konusunda daha fazla çalışmalıyız. Bugün ele aldığımız çatışmalar konusuna gelecek olursam; Ukrayna’nın toprak bütünlüğü konusunda mutabık kaldık. Türkiye her iki ülke ile konuşabilen bugünün dünyasında nadir birkaç ülkeden bir tanesi, bu çok önemli. Orta Doğu’da devam eden çatışmalar konusunu ele aldık. İsrail’in kendi güvenliğini sağlama hakkı olduğunu düşünürken uluslararası hukuka da uyması gerektiğini düşünüyoruz. Biz de Finlandiya olarak acil ateşkes çağrısında bulunduk. Biz de iki devletli çözümden yanayız. Bunu sağlayacak siyasi süreci destekliyoruz. Devam eden Lübnan ve Filistin’de yaşananlar belki barışla sonuçlanacak ama şimdilik bu noktadan çok uzak olunduğunu söyleyebilirim. Türkiye Batı ile Doğu arasında bir köprü gerçekten Türkiye Çok kutuplu bir dünyada Türkiye’nin rolü çok önemli diye düşünüyorum" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Kurtulmuş: "Türkiye’nin özgürlükçü, demokrat, kuşatıcı, kapsayıcı güçler ayrılığını prensip alan anayasaya ihtiyacı var, 1 yıl içinde konular olgunlaşır" TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Türkiye’nin özgürlükçü, demokrat, kuşatıcı, kapsayıcı güçler ayrılığını prensip alan anayasaya ihtiyacı var. 1 yıl içinde konular olgunlaşır. Türkiye’de sivil toplum kuruluşlarının, üniversitelerin, özellikle hukuk camiasının kimin fikri varsa onları fikrinin tartışıldığı belki Anadolu’nun birçok yerinde toplantılarla onların görüşmelerinin günleme gelmesini sağlamaktır” dedi. TBMM Başkanı Kurtulmuş, 28. Dönem 3. Yasama yılı sebebiyle verilen resepsiyonda gazetecilerin sorularını cevapladı. Kurtulmuş, yaralayıcı görüntülerin ortaya çıktığını belirterek, İsrail’in hedefinin Türkiye olduğu bir durumda kendilerinin basit konuları ayrışma vesilesi haline getirme lükslerinin olmadığını ifade etti. Kurtulmuş, anayasa görüşmelerinin ne zaman başlayacağı sorusu üzerine, “Geçtiğimiz sene yaptığımız görüşmelerde hiçbir parti kapıyı kapatmadı. Meclis’te bulunan partilerin tamamı ya seçim kampanyaları ya da parti programlarında ya yeni anayasa denmiş ya da anayasada köklü değişiklikler denmiş. Türkiye’nin özgürlükçü, demokrat, kuşatıcı, kapsayıcı güçler ayrılığını prensip alan anayasaya ihtiyacı var. 1 yıl içinde konular olgunlaşır. Türkiye’de sivil toplum kuruluşlarının, üniversitelerin, özellikle hukuk camiasının kimin fikri varsa onları fikrinin tartışıldığı belki Anadolu’nun birçok yerinde toplantılarla onların görüşmelerinin günleme gelmesini sağlamaktır” dedi. Kurtulmuş, Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin soruya, "Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’nın veya Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin herhangi bir şekilde kendisini bir mahkeme yerine koyarak tutuklu veya hükümlü birini salıverme yetkisi yoktur. Ama Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Anayasa’dan kaynaklı olarak Türkiye’de bütün anayasal kurumların yetkilerini görev sorumluluklarını gözden geçirme yetkisi vardır. Kesinleşmiş yargı kararı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kendini yargı yerine koyarak bir kişinin tutukluluğunu kaldırma yetkisi yok” ifadelerini kullandı.
Ankara CHP Genel Başkanı Özel: "İsrail durdurulmazsa ne olacağı ortada" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, "İsrail durdurulmazsa ne olacağı ortada. Bir an önce durdurulması için bütün dünyanın harekete geçmesi ve Erdoğan’ın da bugüne kadar yaptıklarının fazlasını yapması lazım" dedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 28. Dönem 3. Yasama Yılı Açılış Resepsiyonu’nda gazetecilere açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İsrail’in 2023 Kasım ayından beri bir devlet terörü yaptığını her zaman söylediklerini belirterek, "Dünyanın her yerinde, başta başkanı olduğum Sosyalist Enternasyonal olmak üzere, dünyanın her yerinde bu meseleyi dikkate sunuyorum ve Filistin için destek istiyorum. Görülüyor ki İsrail Devleti geçen sene Hamas’ın yaptığı saldırıları araçsallaştırarak, o saldıralar terör saldırılarıydı, sivillere yönelikti ve geceydi ama belli ki İsrail o saldırıları bekliyormuş ya da biliyormuş. Böyle güçlü istihbaratı olan bir ülke nasıl fark etmedi diyordum, böyle güçlü hava savunması olan ülke nasıl avlandı diyordum, demek ki fark etmeyesi varmış ve kendisine kuvvetli bir bahane arıyormuş. Yaptığı iş, soykırıma varan işler. Çocukların katli, kadınların katli hepsini bir kez daha lanetliyorum" diye konuştu. İsrail’de 4 milyon Filistinli’nin ikinci sınıf vatandaş olarak yaşadığına dikkati çeken Özel, sözlerine şöyle devam etti: "Askere almıyorlar, terfi ettirmiyorlar. Onlara yaptıkları ve devamında yaptıkları görülüyor ki İsrail’in ABD’deki seçimlerin de seçim sürecinin de kendisine oluşturacağı üstünlüğü de fırsata çevirerek ABD’deki Yahudi cemaatinin oyları ABD’nin İsrail’e dur demesini engelleyecek süreç yaşanıyor. Bunu araçsallaştırarak, fırsat bilerek ve en önemlisi de yan hasar yani ’collateral damage’ dedikleri, bir tane Hizbullah militanını öldürmek için bir apartman sivili feda edecek kadar gözü dönmüş. Öyle bir noktaya geldi ki Orta Doğu’daki bütün denklemi değiştirmek üzere her şeyi göze almış durumda. Buna karşı uluslararası toplumun harekete geçmesi gerekiyor." "Kapalı oturuma acilen ihtiyaç vardır" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TBMM 28. Dönem 3. Yasama Yılı açılış konuşmasında söylediği "İsrail er ya da geç durdurulacak" sözünü hatırlatan Özel, "İsrail durdurulmazsa ne olacağı ortada. Yani öyle geç durdurmak yok. Bir an önce durdurulması için bütün dünyanın harekete geçmesi ve Erdoğan’ın da bugüne kadar yaptıklarının fazlasını yapması lazım" dedi. CHP Genel Başkanı Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bundan sonrasını grup başkanvekillerimiz değerlendiriyor. Ülkenin Cumhurbaşkanı çıkıp da meclisin kürsüsünde ’İsrail, Türkiye’ye saldıracak’ diyorsa bir kapalı oturuma acilen ihtiyaç vardır. Gelecekler ve bu meclisi bilgilendirecekler. Biz de soracağız ve söyleyeceğiz. Bunun tutanaklarının 10 yıl açıklanamayacağı bir kapalı oturuma muhtaç olduğu konusu açık. Bu konuyu arkadaşlarımız çalışacaklar, gerekli temasları yapacaklar. Şu gün gelin yapın diye bir emrivaki yapmayız. Ben arkadaşlarımızdan meclis başkanımızdan randevu talep etmesini rica edeceğim. Ülkenin Cumhurbaşkanı, ’İsrail yakında bize saldıracak’ diyorsa ne duruyoruz meclisi bilgilendirmek için. Burası milletin meşru temsil organı burası, bu çatının altında laf bu kadarla bırakılamaz."