SAĞLIK - 19 Kasım 2024 Salı 11:49

Bakan Memişoğlu: “Sadece 2024 yılında 46 bin 160 olağan ve 7 bin 318 olağan dışı denetim gerçekleştirdik”

A
A
A
Bakan Memişoğlu: “Sadece 2024 yılında 46 bin 160 olağan ve 7 bin 318 olağan dışı denetim gerçekleştirdik”

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Yenidoğan Yoğun Bakım Denetim ve Değerlendirme Bilimsel Komisyonu’yla başlatılan sistemi tüm branşlarda uygulamaya aldıklarını ifade ederek, Sadece 2024 yılında 46 bin 160 olağan ve 7 bin 318 olağan dışı denetim gerçekleştirdik” dedi.


Bakan Memişoğlu, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlık ve bakanlık kuruluşlarına dair uygulamalar ve yeni hedefler hakkında komisyon üyelerine sunum yaptı.


Türkiye’nin sağlık hizmetine en rahat ulaşabilen ülkeler arasında olduğunu dile getiren Memişoğlu, bakanlık olarak sağlık alanında en kapsayıcı ve en kapsamlı sağlık hizmetini sunduklarını kaydetti.


Vatandaşın sağlık hizmetine ulaştığı ilk kapının aile hekimi olmasını istediklerini belirten Memişoğlu, aile hekimliğini güçlendirdiklerini ve güçlendirerek devam ettireceklerini bildirdi. İkinci ve üçüncü basamakla entegrasyonu artırarak vatandaşın doğru ve etki şifaya ulaşmasına önem verdiklerini söyleyen Bakan Memişoğlu, hekim ve hasta ilişkisinde güvene önem verdiklerine dikkati çekti.


Sağlık çalışanı sayısının bir buçuk milyona yaklaştığını ifade eden Memişoğlu, “Hâlihazırda 109 bin 256 uzman hekimimiz, 53 bin 747 asistan hekimimiz, 58 bin 646 pratisyen hekimimiz, 48 bin 836 diş hekimimiz, 326 bin 486 hemşire ve ebemiz ile 851 bin 174 diğer sağlık çalışanımızla vatandaşlarımıza sağlık hizmeti vermekteyiz” ifadelerini kullandı.


Memişoğlu, 2002 yılından bu yana toplam nüfusun yaklaşık yüzde 25, sağlık hizmeti sunan personel sayısının yüzde 283, hekim sayısının yaklaşık yüzde 141, hemşire ve ebe sayısının ise yüzde 187 arttığını vurguladı.



“Artan talepler karşısında halen personel ihtiyacımız devam etmektedir”


Sadece 2024 yılında kamuya 10 bini uzman hekim olmak üzere 74 binden fazla personel aldıklarına değinen Memişoğlu, “Bu insan kaynağını da adil ve dengeli bir şekilde dağıtıyoruz. 2002 yılında uzman hekim başına düşen nüfus açısından, en yüksek ve en düşük bölge arasında 7 kat fark varken, günümüzde bu fark azalarak 2.5 kata indi. Burada bir hususu özellikle belirtmek isterim: Sağlık çalışan sayımızda, OECD ülkelerine kıyasla, hızlı bir artış yaşamamıza rağmen, artan talepler karşısında, halen personel ihtiyacımız devam etmektedir” açıklamasında bulundu.



“Yenilenen ve yeni faaliyete geçen tesislerle sağlık hizmetleri devam ediyor”


Sağlık Bakanlığı olarak yenilenen ve yeni faaliyete geçen tesislerle vatandaşa yönelik sağlık hizmetlerinin devam ettiğini söyleyen Memişoğlu, “Ülkemizde sağlık hizmet sunumunda üniversiteler ve özel sektör önemli bir rol almakla birlikte, hizmetin büyük bölümü kamu hastaneleri tarafından yürütülmektedir. 984 Hastanemiz, 8 bin 198 Aile Sağlığı Merkezimiz, bin 237 Laboratuvarımız, 973 Toplum Sağlığı Merkezimiz, 138 Ağız ve Diş Sağlığı Merkezimiz, 269 Sağlıklı Hayat Merkezimiz, 585 Diyaliz Merkezimiz, 3 bin 494 Acil Yardım İstasyonumuz ve 188 Ruh Sağlığı Merkezimiz bulunmaktadır” diye konuştu.



“Mevcut hastanelerin yüzde 79’u son 22 yılda ya yenilendi ya da yeniden inşa edildi”


Mevcut hastanelerin yüzde 79’unun son 22 yılda ya yenilendiğini ya da yeniden inşa edildiğini belirten Memişoğlu, “Toplamda 779 hastane ile yaklaşık 144 bin yatak kapasitesi üretmiş olduk ve kamu hastaneleri yatak sayımızı 172 bin 450’ye yükselttik. Gelinen nokta itibarıyla 2002 yılında 49 yıl olan hastanelerimizin ortalama yaşını 13 yıla kadar düşürdük. Koğuş sistemini terk ederek yeni hastanelerimizde tek ya da iki kişilik oda sistemini oluşturduk. 2002 yılında yüzde 6 olan nitelikli yatak oranımızı yüzde 82’ye çıkarttık” şeklinde konuştu.


Aile Sağlığı Merkezleri, Sağlıklı Hayat Merkezleri ve Toplum Sağlığı Merkezlerinden oluşan 1. Basamak yatırım programında bin 228 tesis bulunduğunu kaydeden Memişoğlu, “Bunlardan 261’inin inşaatı devam etmekte; 776’sı proje ve arsa, 191’i ise ihale aşamasında. 2. ve 3. basamakta ise 437 tesiste toplam 61 bin 168 yeni yatak ve 2 bin 574 yeni diş ünitini hizmete almayı planlıyoruz. Bunlardan 178’inin inşaat çalışmaları devam ediyor. 223’ü proje ve arsa aşamasında iken, 36’sı ihale aşamasına gelmiştir. Ağız ve Diş Sağlığı hizmetlerimizi de modernize edip güçlendiriyoruz. 138 Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi ve 41 Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi ile hizmet veriyoruz. 2002 yılında 100 bin kişiye düşen diş hekimi sayısı 25 iken, bu sayı 2024 yılında 57’ye yükseldi” ifadelerini kullandı.


Sağlık altyapısı güçlendiriliyor


Bakan Memişoğlu, yılsonuna kadar Altınözü, Erzin, Türkoğlu, Nurhak, Çelikhan Devlet Hastaneleri ve Kahramanmaraş Eğitim ve Araştırma Hastanesi olmak üzere toplam 824 yatak kapasitesine sahip 6 Acil Durum Hastanesinin de hizmet sunmayı hedeflediklerini söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti:



“Yine deprem bölgesinde bin 875 yataklı Gaziantep Şehir, 350 Yataklı Adıyaman Kadın Doğum ve Çocuk, 100 yataklı Adana Karşıyaka Devlet ve 50’şer Yataklı Diyarbakır Çermik ile Osmaniye Bahçe Devlet Hastanelerinin inşaat çalışmalarını tamamladık. Kahramanmaraş Devlet, Gaziantep 25 Aralık Devlet Ek Binası, Gaziantep Cengiz Gökçek Kadın Doğum ve Çocuk, Nizip ve Düziçi Devlet Hastaneleri olmak üzere toplamda bin 750 yatak kapasitesine sahip 5 hastanemizi daha 2025 yılında hizmete açarak depremden etkilenen illerimizde sağlık altyapımızı güçlendirmeye devam edeceğiz. Asrın felaketinden etkilenen bölgelerimizde yapımına hızla devam edilen bin 700 yataklı Şanlıurfa Şehir, 1.000 yataklı Diyarbakır Kayapınar Şehir, 600 yataklı İskenderun Devlet Hastaneleri gibi büyük projelerimizin yanı sıra artık ihale aşamasına geldiğimiz biner yataklı Kahramanmaraş ve Hatay Şehir Hastanelerini de bu kapsama 2025 yılında dahil edeceğiz.”


Bu yıl Türkiye genelinde toplam 3 bin 986 yatak kapasiteli 34 hastaneyi hizmete sunduklarını belirten Memişoğlu, yapım çalışmalarını büyük oranda tamamlanan Bağcılar Eğitim ve Araştırma Kadın Doğum ve Çocuk, Niğde, Bartın ve Erzincan Devlet Hastaneleri olmak üzere toplam bin 600 yataklı hastanelerin de yakın zamanda açılacağını bildirdi.



“2024 yılının ilk 9 ayında 796 milyon kez müracaat oldu”


Bakan Memişoğlu, 2023 yılında 973 milyon kez sağlık hizmetine müracaat olduğuna değinerek, “ Bunların yüzde 88’i bakanlığımıza bağlı kuruluşlara yapıldı. 2024 yılında ise ilk 9 ayda 796 milyon kez müracaat oldu; 10 milyon 655 bin hastamız yatarak tedavi gördü. Yine 2024 yılı ilk 9 ayında A, B, C grubunda 4,6 milyon ameliyat gerçekleştirildi. Acil sağlık hizmetlerinde 5 bin 668 ambulans ve 3 bin 494 acil yardım istasyonu ile hizmet veriyoruz. 2024 yılında 6 milyona yakın vatandaşımızı ambulanslarımızla sağlık tesislerimize naklettik. 42 ilimizde 25 Yanık Merkezimiz ve 36 Yanık Ünitemizle toplam 711 yanık yatağı kapasitesine sahibiz” ifadelerine yer verdi.


“2024 yılının ilk 10 ayında 4 bin 548 organ nakli ameliyatı yapıldı”


75 böbrek, 52 karaciğer, 15 kalp, 9 pankreas ve 2 akciğer nakil merkezi ile 2024 yılının ilk 10 ayında 4 bin 548 organ nakli yapıldığını ifade eden Memişoğlu, “Organ ve doku bağışı konusunda toplumsal duyarlılığı artırmak üzere ulusal ve bölgesel projeler gerçekleştiriyoruz. Gönüllü bağışçı sayımız 1 milyon 632 bini aştı. Yurt içindeki akraba dışı kök hücre nakillerinin yüzde 90’ını TÜRKÖK aracılığıyla sağlıyoruz” diye konuştu.



“Sadece 2024 yılında 46 bin 160 olağan ve 7 bin 318 olağan dışı denetim gerçekleştirdik”


Yenidoğan Çetesi ile ilgili olayın yargıya intikal etmesinden dolayı detaylara girmeyeceğini belirten Memişoğlu, “Bizim için bu operasyonun adı ‘Çürük Elma Operasyonu’, çetenin adı da ‘İnsanlıktan Nasibini Almamışlar Çetesi’dir. Çocuklarımızın sağlığı ve güvenliği konusunda duyduğumuz endişe her şeyin ötesindedir. Biz hekimlerin meslek yemini, hayatı korumak ve insan sağlığını her şeyin üstünde tutmaktır. Bu yemine aykırı düşecek hiçbir şeye müsaade etmedik, etmeyeceğiz. İdari denetimlere ilaveten bilim insanlarıyla kanıta dayalı tıp uygulamaları ve risk yönetimini ihtiva eden yeni bir denetim modelini hayata geçirdik. Yenidoğan Yoğun Bakım Denetim ve Değerlendirme Bilimsel Komisyonu’yla başlattığımız bu sistemi, tüm branşlarda da uygulamaya alıyoruz. Sadece 2024 yılında 46 bin 160 olağan ve 7 bin 318 olağan dışı denetim gerçekleştirdik. Bu denetimler neticesinde çok sayıda faaliyet durdurma ve idari para cezası verdik; ayrıca suç duyurusunda bulunduk” dedi.


Komisyonda bakanlık bütçesinin yanı sıra Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığının bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları da görüşülecek.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Seçer: "Toplumları kültürle, sanatla bir arada tutarsınız" Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin’in tanıtımının yanı sıra, insanları bir araya getirmenin ve kaynaştırmanın en güzel yolunun kültür ve sanat etkinlikleri olduğunu belirterek, “Konserlerimiz de festivallerimiz de devam edecek. Toplumları kültürle, sanatla, etkinliklerle bir arada tutarsınız, onların iletişimini sağlarsınız" dedi. Büyükşehir Belediye Meclisinin Kasım Ayı Olağan Toplantısının 2. Birleşimi, Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında gerçekleştirildi. Kongre ve Sergi Sarayı Çok Amaçlı Salonda yapılan toplantıda, komisyonlara havale edilen 26, birimlerden gelen 2 ve gündem dışı 1 madde olmak üzere toplam 29 madde görüşüldü. “Mersin’de birçok alanda ’Mersin 33 Kart’ı yaygın hale getirme gayretleri içerisindeyiz” Başkan Seçer, toplantının gündem dışı konuşmalar bölümünde, sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’a rahmet, ailesine ve tüm sevenlerine sabır diledi. Seçer ayrıca; Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından 23-24 Kasım tarihlerinde düzenlenecek olan ‘Tarsus Eshab-ı Kehf Yamaç Paraşütü Festivali’nin de duyurusunu yaparak, vatandaşları festivale davet etti. Akıllı şehir uygulamalarından biri olan ‘Mersin 33 Kart’ uygulamasını da kente yaygınlaştırmayı sürdürdüklerinden söz eden Seçer, kısa süre içerisinde kentteki tüm toplu taşıma araçlarında ’Mersin 33 Kart’ı kullanılır hale getireceklerini dile getirerek, vatandaşların ’Mersin 33 Kart’ı Denizkızı A.Ş.’ye bağlı kafe ve restoranların yanı sıra Tarsus Doğa Parkta da kullanabileceklerini söyledi. Vatandaşların, MESKİ Genel Müdürlüğünün fatura ödemelerinde de ’Mersin 33 Kart’ı kullanma imkânı bulunduğunu kaydeden Seçer, burada yüzde 5 indirimden faydalanabildiklerinden bahsederek, “Vatandaşlarımız; AVM, Taşucu, Büyükeceli, Toroslar, Meşot, Yalınayak, Karacailyas, Tarsus Yarenlik, Tarsus Yeni Mahalle ve diğer yeni devreye alacağımız kiosklarımızda su faturalarını ’Mersin 33 Kart’ vasıtasıyla ödeme imkanlarına sahipler. Mersin’in birçok noktasında ve birçok alanda ’Mersin 33 Kart’ı yaygın hale getirme gayretleri içerisindeyiz. Vatandaşlarımız, online başvuru ya da satış noktalarımızdan ’Mersin 33 Kart’ı temin edebilirler” diye konuştu. Bir meclis üyesinin konser harcamalarını sorması üzerine bilgi veren Seçer, her yıl ocak ayında oluşturulan ve her partiden üyenin olduğu denetim komisyonunun da bütçeyi gördüğünü ve denetleme yetkisi olduğunu da hatırlattı. Festivallerde yazar, çizer ve diğer konuklar için ayrı bütçe kalemlerinin olduğunu söyleyen Seçer, bununla ilgili bir çalışma yapılacağını ve meclis üyeleriyle paylaşılacağını da söyledi. Seçer, Mersin’in tanıtımının yanı sıra, insanları bir araya getirmenin ve kaynaştırmanın en güzel yolunun kültür ve sanat etkinlikleri olduğunu ifade ederek, “Konserlerimiz de festivallerimiz de devam edecek. Toplumları kültürle, sanatla, etkinliklerle bir arada tutarsınız, onların iletişimini sağlarsınız. Sosyal barış diye çok sihirli bir kavram var. Bu, sözde olmaz. İnsanlar iletişim kurarsa birbirini daha iyi anlarlar. Mersin bir renk cümbüşüdür, bir Anadolu’dur. Yurdun dört tarafından insanlar burada huzur içerisinde yaşıyor. Yaptığınız bu festivaller aslında hem kentteki bu farklı demografiyi bir araya getirir, onların kaynaşmasını sağlar hem onların kültürlerinin açığa çıkmasına fırsat verir hem de şehrinizin tanıtımını yapar. Bu nedenle de kültüre, sanata, etkinliklere önem vereceğiz” ifadelerini kullandı. “Bizim için milletin emaneti ve varlığı önemlidir” Başkan Seçer, 13 ilçede 470 köyde yaptıkları kültür ve sanat etkinlikleri kapsamında; çocuk atölyeleri, müzik, karagöz oyunu, drama, geleneksel oyunlar, oyuncak dağıtımı ve ikramlar yapıldığını söyledi. Merkeze uzak çocuklar için bu etkinliklerin çok önemli olduğunu ve çocukların ekipleri dört gözle beklediklerini vurgulayan Seçer, “Kültüre ve sanata böyle bakmak lazım. Hiç kimse merak etmesin biz bir delikli kuruşu kimseye şu ya da bu nedenle peşkeş çekme peşinde olmayız. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı bizim için önemlidir. Kendi paramızdan, varlığımızdan öte, milletin emaneti ve varlığı önemlidir. Bunu her şeyden önde tutarız” şeklinde konuştu. Toroslar Belediyesi ile pazarcı esnafı arasında oluşan anlaşmazlık sonucu yapılan eyleme de değinen Seçer, “Abdurrahman Başkana geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum ve haklı isyanına da katılmamak mümkün değil. Bu tip gerginlikler hoş değil. Toroslar Belediye Başkanına ve belediyemize yapılmış bir hareketi bana yapılmış kabul ederim. Toroslar Belediyesinin mali tablosunu biliyorsunuz, isyanı ona. ‘Ben sıkıntıdayım’ diyor. Bir düzen vermeye gayret ediyor. Abdurrahman Yıldız’dan kimse vatan ve millet düşmanı şahsiyet çıkaramaz” dedi.
Samsun Prematüre doğan bebeklerin anneleri: "Umudumuzu ve inancımızı kaybetmedik" Samsun’da prematüre olarak doğan bebeklerin anneleri Dünya Prematüre Günü’ne özel düzenlenen etkinlikte yaşadıkları zorlu süreçleri anlattı. Bebeklerini sağlıklı olarak kucaklarını aldıklarını ifade eden anneler, yoğun bakım sürecinde umutlarını ve inançlarını kaybetmediklerini söylediler. Sağlık Bakanlığı Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde Dünya Prematüre Günü’ne özel etkinlik düzenlendi. Prematüre doğan bebekleri ve ailelerin katıldığı etkinlikte pasta kesildi. Annelerin yaşadıkları Bebeği 645 gram doğan anne Eda Albayrak, "Bebeğimiz, bazı sağlık sebeplerinden dolayı erken doğmak zorunda kaldı. 3 buçuk ay yenidoğan yoğun bakımda kaldı. Bizim için çok zor bir süreçti. Buradaki çalışanlar bize her zaman desteğini hissettirdiler” dedi. Bebeği 1 kilo 300 gram doğan Özlem Ersavaş, “Bu süreçte Ferhan hocamız, Hanife hemşiremiz çok destek oldu. Biz Zeynep’e çok uzun bir süre sonra kavuştuk. Zeynep bir tüp bebek. Bize çok güzel bir sürpriz yaptı. Erkenden geldi. Son olaylardan sonra iyi ki Zeynep burada doğmuş. İyi ki bu şefkatli kollar ile bebeğimiz buluştu ve bize sağlıklı teslim edildi” diye konuştu. Bebeği 910 gram doğan Gülnaz Şimşek, “Kızım Gökçe ile 40 günlük bir kuvöz serüvenimiz oldu. Bebeğimiz 910 grama kadar düştü. 40 günlük serüven sonucunda artık bizimle birlikte. Çok fazla umut gerektiren, sabır gerektiren bir durum. Ailelerimiz, hemşirelerimiz o kadar çok ilgilendiler ki kendilerine çok teşekkür ediyoruz" şeklinde konuştu. Bebeği 910 gram olarak dünyaya gelen Sibel Canbay, “2 aylık yenidoğan yoğun bakım sürecimiz oldu. Üzüntülü, stresli bir dönem yaşadık. Doktorumuz Ferhan Hanım’a çok teşekkür ediyorum. Sevinçliyiz. Çocuğumuza kavuştuk" ifadelerini kullandı. "Ailelerimizle bu süreçte gerçekten aile gibi olmaktayız" Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Ümit Çallı, "Dünyada ve ülkemizde bazı doğumlar beklenenden daha erken gerçekleşmektedir. Normal doğum tarihimiz 40 haftadır. Doğum ne kadar erken gerçekleşirse, önümüzde o kadar riskli bir süreç olmaktadır. Bu süreç boyunca 45 tane yenidoğan yatağımızla ailelerimizin yanında yer alıyoruz. Çok uzun süreler yeni doğan ünitemizde bu bebekler yatabilmektedir. Biz de ailelerimizle bu süreçte gerçekten aile gibi olmaktayız. Ailelerimizin gözünün arkada kalmayacağı şekilde bu riskli süreci yönetmeye çalışıyoruz. Tedavilerinden bakımlarına kadar bebeklerimizin yanında yer alıyoruz” açıklamasında bulundu. Neonatoloji Uzmanı Dr. Ferhan İren ise yenidoğan sağlığı için canla başla çalışamaya devam edeceklerini belirtti. Etkinlik toplu fotoğraf çekimi ve ikramla son buldu.
Edirne Düşük uyku kalitesi olanlar dikkat Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, Son dönemde yapılan bir çalışmada beyin yaşlanması ile uyku arasındaki ilişkinin araştırıldığını ve bu süre içerisinde uyku kalitesi bozuk olanlarda beynin daha hızlı yaşlandığının ortaya çıktığını söyledi. ABD merkezli yapılan araştırmada çarpıcı sonuçlara ulaşıldı. Uyku kalitesi kötü olanların beyinlerinin daha hızlı yaşlandığı ortaya çıktı. Düşük uyku kalitesiyle beynin hızlı yaşlanması arasında önemli bir bağlantının mevcut olduğu tespit edildi. Gece uykusunun iyi alınmamasının, yaşamın ilerleyen dönemlerinde beyin yaşını etkileyebileceği belirlendi. Yapılan araştırmada 589 kişi, 15 yıl boyunca takip edildi. Uyku kaliteleri ile beyin yaşları arasındaki ilişki tek tek incelendi. Uyku düzeninin bozulması ve beyinin erken yaşlanması alzheimer, demans ve parkinson gibi birçok hastalığa davetiye çıkartabiliyor. Düzenli, yeterli ve kaliteli uyuyarak beynin erken yaşlanmasının önüne geçebilirsiniz. Nörogörüntüleme yöntemleriyle yapılan hesaplamalarla beyin yaşlanmasının artık değerlendirilebildiğini söyleyen Prof. Dr. Levent Öztürk, Burada MR görüntüleme üzerinden yapılan işlemlerle ak madde, gri madde oranları bunların ne kadar hacim kaybettiği veya daha iyi olduğunun hesaplanabildiği ve bunu beyin yaşı delta faktörü adı verildiğini ifade etti. Son dönemde yapılan bir çalışmada beyin yaşlanması ile uyku arasındaki ilişkinin araştırıldığını aktaran Prof. Dr. Öztürk, "Bu çalışmayı önemli yapan konuların başında 589 kişi gibi büyük bir gönüllü grubunda yapılmış olması ve bu gönüllülerin 15 yıl boyunca takip edilmiş olmalarıdır. Bu süre içerisinde uyku kalitesi daha bozuk olanlarda beynin daha hızlı yaşlandığı ortaya çıktı. Bu miktar uykunun özelliğine göre aşağı yukarı 2 buçuk 3 yıl arasında değişmekte. Örneğin uykuya dalmakta zorluk çeken bireylerde bu rakam 3,8 yıl olurken, gece uykuyu sürdürmekte zorlanan bireylerde 1,8 yıl civarında kaldı. Dolayısıyla bu uyku durumunda problemler yaşayan bireylerin beyinlerinin aşağı yukarı ortalama 2 buçuk, 3 yıl kadar daha hızlı yaşlandığı ortaya çıktı. 15 yıl içerisinde elde edilen sonuç bu" ifadelerine yer verdi. Beynin erken hızlı yaşlanmasının özellikle zihinsel süreçlerde alzheimer, demans gibi birtakım hastalık riskini arttırabileceğini söyleyen Prof. Dr. Öztürk, beyin işlevlerinde örneğin dikkati toplama, öğrenme, bellek oluşturma, konsantrasyon gibi konularda ya da problem çözme becerilerinde bir gerileme ortaya çıkabileceğine değindi. Bireylerin uyku sağlığı ile ilgili farkındalıklarını yükseltmek gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Özürk, uyku sorunlarının ciddi alınarak sorunun nereden kaynaklandığının belirlenmesinde fayda olduğunu belirtti. Uyku sorununun nedenlerine ve çözüm yollarına ilişkin de açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Öztürk, "Eğer hayat düzensizliğiyle ilgiliyse o zaman uyku hijyeni dediğimiz kuralları bir gözden geçirerek bunlara uygun hale getirirsek uyku sağlığımız toparlanacaktır. Örneğin yatma kalkma saatlerini sabitlemek ya da uyku öncesindeki bir iki saat içerisinde mavi ekrandan ve egzersizden uzak durmak gibi. Uykuya hazırlanma döneminde bir takım ritüeller edinmek gerek. Yatmadan önce ılık bir süt ya da bitki çayı içmek olabilir. Bu şekilde uykuya hazırlanabiliriz. Gündüz herhangi bir yerde uyumamak. Sabah kalktığımız zaman da gözümüzden içeri parlak ışığın girmesine müsaade etmek. Bu da beynimizdeki saate zaman ayarı yapan önemli bir müdahale oluyor" dedi. Alkolün her ne kadar uykuya dalmayı kolaylaştırır gibi görünse de derin uykuya dalmayı ve uykuyu sürdürmeyi zorlaştırdığını vurgulayan Prof. Dr. Öztürk, uyku ile ilgili sorun yaşayan bireylerin alkolden uzak durması gerektiğini aktardı. Uyku süresinin genç erişkin bireylerde 7 saatin altına düşmemesi ve tek parça halinde uyuma şeklinde olması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Öztürk, gece saatlerinde ve tam karanlıkta uyumanın, uyku sağlığı açısından büyük önem taşıdığını ifade etti.
Malatya Malatya’da, trafik güvenliği için 920 bin metre yol çizgi çalışması yapıldı Malatya Büyükşehir Belediyesi, yaya ve araçların trafik güvenliğini üst düzeye çıkarmak amacıyla il genelinde başlattığı yatay ve düşey trafik işaretleme çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Ulaşım Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Trafik Hizmetleri Şube Müdürlüğü ekipleri, 2024 yılında toplamda 920 Bin metre yol çizgi çalışması gerçekleştirdi. Bu kapsamda, 76 ton boya kullanılarak ulaşıma açılan yol ağlarında, yaya trafiğinin yoğun olduğu ana arterler ve okul önlerinde 340 adet yeni yaya geçidi ile 78 adet “önce yaya” figürü uygulayarak trafikte yaya güvenliği artırıldı. Şehrin muhtelif yerlerine 5 Bin 200 adet trafik işaret levha montajı yapılarak sürücülerin güvenli seyahat etmeleri sağlandı. Malatya Büyükşehir Belediyesi, sorumluluk alanındaki yollarda uyarı, tanzim, bilgilendirme levhaları, yaya geçitleri, refüj, kavşak ve yol çizgi çalışmalarının yanı sıra bakım ve onarım faaliyetlerini de sürdürüyor. Ayrıca dönel kavşak yaklaşımlarında sürücülerde farkındalığın artırılması için Altınkayısı Bulvarı üzerindeki dönel kavşağa profil atlama, ofset tarama, yol çizgisi, yön okları ve kavşağın belirginliğini artırmak için solar güneş enerjili yol butonları takılıp olabilecek kazaların önüne geçilmesi hedefleniyor. Yeni açılan yollar ile grup yollarında da yatay ve düşey trafik işaretleme çalışmaları devam ediyor. Malatya Büyükşehir Belediyesi, bu çabalarıyla şehrin trafik güvenliğini artırarak, tüm vatandaşların daha güvenli ve konforlu ulaşım sağlamasını amaçlıyor.
Muğla Bodrum’da Yeni İtfaiye Binası 2025’te hizmete giriyor Muğla Büyükşehir Belediyesi yeni Bodrum İtfaiye binasını 2025’de hizmete açacak. Bodrum’da meydana gelebilecek yangın, kaza, mahsur kalma ve benzeri olaylara daha hızlı ve etkin müdahale edebilmek için Büyükşehir Belediyesi tarafından temeli atılan yeni İtfaiye hizmet binası çalışmalarının yüzde 75’i tamamlandı. Ortakent Mahallesi’nde yapımı devam eden İtfaiye binası 2025 yılında faaliyete alınacak. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras tarafından Ağustos 2024’de temeli atılan, bin 433 metrekarelik bir alanda inşa edilen bu modern tesis orman yangınlarına stratejik destek sunacak şekilde planlandı. Büyükşehir itfaiye binası, gelişmiş donanımlara ek olarak güneş panelleri ile günlük elektrik ihtiyacını karşılayarak enerji tasarrufu sağlayacak. Binada 40 kişilik yemekhane, çalışma ofisleri, oksijen dolum odası ve 10 itfaiye aracının park edilebileceği geniş bir araç park alanı bulunuyor. Mimar Aysun Alp; “Yapının kaba inşaatı tamamlandı” Muğla Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığı Yapı Koordinasyon İşleri’nde mimar olarak çalışan Aysun Alp Başer Bodrum İtfaiye binası ile ilgili şunları söyledi; “Bodrum İtfaiye Grup Amirliği binasında toplam inşaat alanımız bin 433 metrekareden oluşuyor. Zemin kat, artı bir kat ve bodrum kattan oluşan depolardan oluşuyor. Zemin katta 40 kişilik yemekhanemiz, oksijen dolum odamız, idari ofislerimiz mevcut. Birinci katta da 20 kişilik yatakhanemiz ve dinlenme bölümlerimiz var. İtfaiye araçlarımızın bulunduğu garaj alanımız 480 metrekare ve 10 araç kapasiteli. Binanın çatısı güneş enerji santrali var. Enerji tasarrufu sağlayacak. Yapımızın kaba inşaatı tamamlandı. Şu anda mimari, elektrik ve mekanik imalatları devam ediyor” dedi.