EKONOMİ - 13 Kasım 2024 Çarşamba 12:39

Bakan Işıkhan: “Deprem bölgesindeki 4 il ve 2 ilçeye 2025 yılı için TYP kapsamında 10 bin ilave istihdam verilecek”

A
A
A
Bakan Işıkhan: “Deprem bölgesindeki 4 il ve 2 ilçeye 2025 yılı için TYP kapsamında 10 bin ilave istihdam verilecek”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Toplum Yararına Program (TYP) çerçevesinde 2025 yılında deprem bölgesindeki 4 il ve 2 ilçede 10 bin ilave istihdam sağlanacağını söyledi.


AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Ticaret Bakanlığı ve Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşların 2025 yılı bütçesi görüşüldü. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, bütçe görüşmelerinde Kahramanmaraş depremlerinin iş gücü piyasası üzerindeki etkileri, çalışma hayatındaki gelişmeler, istihdam, sosyal güvenlik sistemi ve asgari ücret konularını ele aldığı bir sunum gerçekleştirdi. Işıkhan, tüm dünyanın hızla dönüşen bir çalışma hayatıyla karşı karşıya olduğunu belirterek, teknolojinin etkisiyle sosyo-ekonomik alanda yaşanan köklü değişimlerin çalışma hayatını her geçen gün yeniden şekillendirdiğini belirtti. Dijitalleşme, yapay zeka, yeşil ekonomi, yeşil işler, yeni çalışma modelleri ve iş gücü hareketliliği gibi olguların iş gücü piyasalarındaki küresel dönüşüm sürecini hızlandırdığını da sözlerine ekleyen Işıkhan, pandemi dönemi ile hız kazanan uzaktan çalışma ve hibrit çalışma modellerinin çalışma hayatının bir gerçeği haline geldiğini ve bu çerçevede Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından da çalışma hayatındaki yeni modellerin getirdiği fırsat ve zorlukları dengelemek için yeni çalışmalar yapıldığını aktardı. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgedeki işveren ve çalışanları koruyacak birçok tedbiri hayata geçirdiklerini hatırlatan Bakan Işıkhan, bu kapsamda 21 milyar liraya ulaşan bir harcama yaptıklarını kaydetti.



“2025 yılı için de deprem bölgesindeki 4 il, 2 ilçede 10 bin ilave TYP verilecek”


Bakan Işıkhan, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgedeki işverenleri ve çalışanları koruyacak birçok tedbiri hayata geçirdiklerini dile getirerek, yeprem bölgesinde ihtiyaç duyulan önemli kamu hizmetlerinin gerçekleştirilmesi için yaklaşık 66 bin kişilik TYP ödeneği tahsis ettiklerini ifade etti. Bakan Işıkhan, “Depremden en çok etkilenen 11 ilde toplam 4/A (işçi) sigortalı sayısı deprem öncesinde 2022 yılı Aralık ayı itibarıyla 1 milyon 889 bin iken, son yayınlanan 2024 yılı Ağustos ayı verilerine göre 1 milyon 822 bin olarak gerçekleşmiştir. Böylece istihdam ve iş gücü anlamında bölgedeki toparlanmanın büyük oranda gerçekleştiği, deprem öncesindeki 4/A sigortalı çalışan sayısına büyük oranda ulaşıldığı, hatta bazı şehirlerimizde depremden önceki seviyenin üzerine çıktığı bilgisini de sizlere vermek isterim. 2025 yılı için de deprem bölgesindeki 4 il, 2 ilçede 10 bin ilave TYP verileceğini de buradan duyurmak istiyorum” diye konuştu.



“2002 yılında yüzde 47,94 olan sendikalaşma oranı, 2024 yılında yüzde 75,18 seviyelerine çıkmıştır”


Çalışma hayatında sosyal diyaloğun kurumsal, sistematik, kapsayıcı ve şeffaf biçimde işlemesinde önemli rolü olan tüm sendikaları desteklediklerini ve bu kapsamda sendikalaşma oranının artırılmasına önem verdiklerini vurgulayan Işıkhan, “2013 yılında yüzde 9,21 seviyelerinde olan işçi sendikalaşma oranı, 2024 yılı itibarıyla yüzde 14,80 seviyelerine yükselmiştir. Kamu görevlilerinde ise 2002 yılında yüzde 47,94 olan sendikalaşma oranı, 2024 yılında yüzde 75,18 seviyelerine çıkmıştır” ifadelerine yer verdi.



“Asgari ücrette herkesin mutabık kaldığı bir tutarda uzlaşılacağını ümit ediyoruz”


Geçen yıl Ücret Tespit Komisyonu’nda asgari ücretin net 17 bin 2 liraya çıkarıldığını söyleyen Işıkhan, “2002 yılında 184 lira olan asgari ücreti, reel olarak yüzde 254 artırmış olduk. Aralık ayında 2025 yılında uygulanacak asgari ücreti belirlemek için yine komisyonumuz toplanacaktır. Herkesin mutabık kaldığı bir tutarda uzlaşılacağını ümit ediyoruz. 2016 yılında başlattığımız asgari ücret desteğini 2024 yılı için aylık 700 liraya yükselttik. 2024 yılının ilk sekiz ayında 1,5 milyon iş yerine yaklaşık 34 milyar lira asgari ücret desteği verdik” dedi.


Işıkhan, 2016’da başlattıkları Asgari Ücret Desteğini, 2024 yılı için aylık 700 liraya yükselttiklerini anımsatarak bu yılın ilk 8 ayında 1,5 milyon iş yerine yaklaşık 34 milyar lira asgari ücret desteği verdiklerini söyledi.



“Bütçemiz doğrultusunda emekli maaşlarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalarımızı sürdüreceğiz”


Temmuz ayında yapılan zamlarla birlikte en düşük devlet memuru aylığının 39 bin 177 liraya yükseltildiğine işaret eden Işıkhan, “2002 yılından bu yana en düşük emekli aylıklarında bayram ikramiyeleriyle birlikte reel olarak yüzde 78 ila yüzde 631 oranında artış sağlanmıştır. Yılbaşında sosyal güvenlik sistemimizin aktüeryal dengesini de gözeterek, bütçemiz doğrultusunda emekli maaşlarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.


Türkiye’nin iş gücü politikasının temelinde öncelikle yerli iş gücünün istihdamının yer aldığını söyleyen Işıkhan, ihtiyaç duyulan sektörler ve mesleklerde ise yabancı iş gücünün tamamlayıcı etkisinden en verimli şekilde yararlanmak için uluslararası iş gücü politikası uyguladıklarını söyledi.



“Yurt dışında yaşayan vatandaşların haklarını korumak amacıyla bugüne kadar 35 ülke ile sosyal güvenlik anlaşması imzaladık”


Bakan Işıkhan, yurt dışında yaşayan vatandaşların haklarını da savunduklarını dile getirerek, “Yurt dışındaki vatandaşların yaşadıkları ülkelerin vatandaşları ile eşit haklara sahip olmaları ve haklarını korumak amacıyla bugüne kadar 35 ülke ile sosyal güvenlik anlaşması, 13 ülkeyle iş gücü anlaşması ve yabancı muhatap bakanlıklarla ilişkilerimizi geliştirmek ve tecrübelerimizi paylaşmak amacıyla 45 işbirliği anlaşması imzaladık” dedi.



“İş Pozitif programı aracılığıyla bu yıl 700 bin kadını istihdama kazandırdık"


Işıkhan, İşsizlik Sigortası Fonu’nu doğru yatırım araçlarına yönlendirerek büyütmeye çalıştıklarını, fonun 320 milyar liranın üzerine çıktığını vurguladı. Kadın istihdamında ciddi atılım gerçekleştirdiklerini bildiren Bakan Işıkhan, ‘İş Pozitif’ programı aracılığıyla bu yıl 700 bin kadını istihdama kazandırdıklarını belirtti. Geçen yıl istihdamda ve iş gücüne katılımda görülen artış eğiliminin bu yılın ilk yarısında da devam ettiğini, istihdamın uyguladıkları kararlı politikalar sayesinde bu yıl eylül ayında tarihin en yüksek seviyelerine ulaştığını bildiren Işıkhan, "Eylül ayı itibarıyla son bir yılda iş gücümüz 1 milyon 72 bin artarak 35,9 milyon, istihdamımız 1 milyon 129 bin artarak 32,8 milyon, işsiz sayımız 57 bin azalarak 3,1 milyon ve işsizlik oranımız 0,5 puan azalarak yüzde 8,6 olmuştur. Son 17 aydır tek hanelerde olan bu oran, Orta Vadeli Program hedeflerimiz ile uyumlu bir şekilde seyretmektedir. Önümüzdeki 3 yıllık süreçte istihdamı yıllık ortalama 758 bin kişi artırmayı ve iş gücüne katılım oranlarında öngörülen artışa rağmen işsizlik oranını tek haneli seviyelere kalıcı olarak düşürmeyi hedefliyoruz" şeklinde konuştu.



“İş ilanlarının tek bir platformda toplayacak ‘Açık İş Kapısını’ kuruyoruz”


Türkiye İş Kurumunun (İŞKUR) 2024 yılının Ocak-Ekim döneminde 1 milyon 190 bin 947 kişinin özel sektörde istihdamına aracılık ettiğini belirten Işıkhan, 2002-2024 döneminde toplam 14,7 milyon işe yerleştirme yapıldığını kaydetti. İş gücü piyasasını güçlendirmek adına yapmayı planladıkları çalışmalara da değinen Işıkhan, “İŞKUR’un mobil uygulamasını devreye alıyoruz. İşverenlerin engelli ve eski hükümlü çalıştırma yükümlülüğünün takibi için kullanılan aylık işgücü çizelgesi verilmesi zorunluluğunu kaldırarak Çalışan Bildirim Sistemi’ni, yapay zekâ temelli İŞKUR eşleştirme sistemini, ülkemizde internet üzerinden yayınlanan iş ilanlarını tek bir platformda toplayacak ‘Açık İş Kapısını’ kuruyoruz" dedi.



“Mesleki Yeterlilik Belgesi’ni 216 meslekte zorunlu hale getirdik"


Mesleki Yeterlilik Sistemi ile eğitim ve istihdam arasındaki bağı güçlendirmeye devam ettiklerini belirten Işıkhan, "Yürürlükte olan meslek standardı sayısında 914’e, ulusal yeterlilik sayısında 684’e ulaştık. Kasım 2024 itibarıyla toplam ulusal meslek standardı sayısı bin 403’e ulaştı. Bu bakımdan 2024 hedefi olan bin 350’yi geçtik. Mesleki Yeterlilik Belgesi’ni 216 meslekte zorunlu hale getirdik. Verilen Mesleki Yeterlilik Belgeleri ile çalışma hayatına 2,8 milyondan fazla belgeli iş gücü kazandırdık” açıklamasında bulundu.


Sosyal güvenlik sisteminin daha kapsayıcı, daha kaliteli ve etkin hizmet sunan, yeni çalışma modelleriyle uyumlu ve mali sürdürülebilirliği güçlü bir yapıda olması için çalışmalara devam ettiklerini ifade eden Işıkhan, "2002 yılında SGK gelirlerinin giderlerini karşılama oranı yüzde 71,5 iken, 2024 yılı sonunda yüzde 95,7 olarak, prim gelirlerinin emekli aylıklarını ve sağlık giderlerini karşılama oranı 2002 yılında yüzde 60,9 iken 2024 yılı sonunda yüzde 74,8 olarak, 2002 yılında SGK açığının Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya oranı ise yüzde 2,2 seviyesinde iken 2024 yılı sonunda yüzde 0,39 seviyesinde gerçekleşmesi öngörülmektedir" ifadelerini kullandı.



"2024’te 401 ilaç geri ödeme kapsamına alındı"


Işıkhan, 2000’li yılların başında bedeli ödenen ilaç sayısı 3 bin 986 iken, 2024 ekim sonu itibarıyla 8 bin 724 ilacın geri ödeme kapsamında olduğunu dile getirerek, şu şekilde konuştu:


"2024 yılı içerisinde 401 adet ilaç geri ödeme kapsamına alınmış olup, bunun 44 adedi kanser tedavisinde kullanılan ilaçlardandır. Önümüzdeki dönemde ilaç kullanımında bilinç oluşturmak ve ilaç ile tedavi masraflarını daha etkin hale getirmek için tedbirler alacağız. Sağlık hizmetlerinin basamaklarının doğru ve verimli kullanılmasını sağlamak amacıyla teşvik mekanizmalarını geliştireceğiz. Ayrıca sağlık hizmetlerinin geri ödemelerinde hizmet sağlayıcılarının davranışları ve risk faktörleri doğrultusunda denetim modellerini güçlendirmeyi sürdüreceğiz."



Bakan Işıkhan: “Deprem bölgesindeki 4 il ve 2 ilçeye 2025 yılı için TYP kapsamında 10 bin ilave istihdam verilecek”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir İl Sağlık Müdürü Bildirici’den Dünya Diyabet Günü açıklaması Eskişehir İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Eskişehir İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, 2024-2026 yılları için Dünya Diyabet Günü temasının "Diyabet ve Esenlik" olduğunu vurguladı. Açıklamasında IDF’nin projeksiyonlarına da yer veren Yaşar Bildirici, 2045 yılı itibarıyla her 8 yetişkinden 1’inin diyabet hastası olacağı ve diyabetli kişi sayısının yüzde 46 artarak 783 milyona ulaşacağını belirtti. Bildirici, diyabetli bireylerin yüzde 90’ından fazlasında sosyoekonomik, demografik, çevresel ve genetik faktörlere bağlı olarak tip 2 diyabet görüldüğünü ifade ederken, tip 2 diyabetin artışında kentleşme, yaşlanan nüfus, azalan fiziksel aktivite, yanlış beslenme alışkanlıkları, aşırı kilo ve obezite gibi faktörlerin etkili olduğunu dile getirdi. Bildirici, 2021 yılında dünya genelinde 537 milyon yetişkinin diyabetle yaşadığını, bu sayının 2030’da 643 milyona, 2045’te ise 783 milyona ulaşacağının tahmin edildiğini belirtti. Avrupa’da ise 60 milyondan fazla kişinin diyabetle yaşadığını ve bu kişilerin 32 milyonunun Avrupa Birliği sınırları içerisinde bulunduğunu söyleyen Yaşar Bildirici, diyabet, kalp damar hastalıkları ve diğer bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesi için sağlık politikalarının her alanda uygulanması gerektiğine işaret etti. Sağlık Bakanlığı’nın diyabetle mücadelede yıllardır programlı çalışmalar yürüttüğünü hatırlatan Doç. Dr. Bildirici, 1989’da DSÖ Avrupa Bölge Ofisi ve Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun girişimiyle ilan edilen “St. Vincent Bildirisi”nin 1992 yılında Türkiye adına imzalandığını ve 1994 yılında Sağlık Bakanlığı önderliğinde başlatılan “Ulusal Diyabet Programı”nın halen Türkiye Diyabet Programı adıyla sürdürüldüğünü ifade etti. Doç. Dr. Bildirici, programda diyabetle etkin mücadele amacıyla belirlenen beş ana hedefe ulaşmak için stratejiler ve somut eylemler önerildiğini aktardı. Hedeflerin politika geliştirme, diyabetin önlenmesi ve erken tanısı, etkin tedavi, çocukluk çağında bakım ve tedavi, tip 2 diyabet ve obeziteyi önleme ile programı etkin izleme ve değerlendirme olduğunu söyleyen İl Sağlık Müdürdü Bildirici, Türkiye Diyabet Programı’nın, diyabetin önemli bir risk faktörü olan obezitenin önlenmesi amacıyla yürütülen "Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı" ile de desteklendiğini ifade ederek, bu programların Sağlık Bakanlığı ve ilgili paydaşlarla birlikte kararlılıkla yürütüldüğünü belirtti.