POLİTİKA - 15 Ekim 2024 Salı 16:50

Bakan Fidan: “(Lübnan’dan vatandaşların tahliyesi) Uçakla gelmek isteyen olursa onları da alacak bir sistem üzerinde çalıştık”

A
A
A
Bakan Fidan: “(Lübnan’dan vatandaşların tahliyesi) Uçakla gelmek isteyen olursa onları da alacak bir sistem üzerinde çalıştık”

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ile düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Bakan Fidan, İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıların başlaması ile Bakanlık olarak vatandaşların tahliyesi noktasında harekete geçildiğini belirterek “Uçakla gelmek isteyen olursa onları da alacak bir sistem üzerinde çalıştık” dedi.


Dışişleri Bakanlığı’nda gerçekleşen basın toplantısına Bakan Fidan ve Ürdünlü mevkidaşı Safedi konuştu.


Fidan, Türkiye’nin Ürdün’le yakın ilişki içinde olduğunu, bu ilişkinin bölgesel barış ve istikrara katkı sağladığına inandıklarını söyledi. İkili görüşmede Bakan Fidan, Ürdünlü mevkidaşıyla ikili ilişkileri ele aldıklarını ve gelecek yılın ilk çeyreğinde karma ekonomik komisyonunun ilk toplantısını yapmayı da hedeflediklerini söyledi.


Savunma sanayii alanında da iki ülke arasındaki işbirliğini geliştirmek istediklerini belirten Fidan, ileri dönemde imzalamayı arzu ettikleri çok sayıda anlaşma olduğunu, bunları en kısa sürede tamamlamak ve ilişkileri daha da derinleştirmek istediklerini kaydetti.



Fidan, İsrail’in bir yılı aşkın süredir Gazze’de soykırımın devam ettiğini ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun şimdi de Lübnan’a yönelik saldırılarına dikkati çekerek, şunları kaydetti:


"(İsrail) İnsani yardım çalışmalarını hedef alıyor. Bu bölgenin insanlarını 1948’den beri öldüren İsrail, şimdi de yabancıları hedef alıyor. Bugün İsrail uluslararası barış ve güvenliğe yönelik başlıca tehdit haline gelmiştir ancak İsrail bu suçu tek başına işlememekte. İsrail’in elinden tutan, ona silah veren ülkeler var. İsrail’e siyasi destek sağlayanlar var. Bu bölgenin insanları soykırımcı Netanyahu’yu unutmayacak, bu bölgenin insanları Netanyahu’nun en yakın dostlarını da unutmayacak. İsrail’e soykırımı yapması için verilen destek hep hatıralarda, akıllarda kalacak. Son bir yılda yaşananlar, Orta Doğu ülkelerinin daha bağımsız bir dış siyaset izlemelerini mümkün kılacak, Netanyahu’nun yol arkadaşları bu bölgedeki etkilerinin giderek azaldığını inşallah görecekler."


Soykırım suçu işleyenlerin uluslararası hukuk önünde hesap vermesi için Gazze Temas Grubu olarak sonuna kadar mücadele edeceklerini dile getiren Fidan, Kudüs’te yaşanan son gelişmelerin de yakından takip edildiğini belirterek, "Mescid-i Aksa, bütün Müslümanların ortak kırmızı çizgisidir. İslam dünyası olarak Kudüs’teki kutsal mekanlarımızın tarihi statükosunu ihlale yönelik eylemler ve provokasyonlar karşısında sessiz kalamayız. Türkiye, Haşimi Hanedanlığı’nın Kudüs’teki kutsal mekanlara himaye rolünü desteklemektedir. Biz İsrail-Filistin ihtilafında olduğu gibi kutsal mekanların statüsünün muhafazası konusunda da Ürdün’le fikir birliği içerisindeyiz" diye konuştu.


Fidan, Güney Kafkasya Bölgesel İşbirliği Platformu üzerinden bölge ülkeleriyle Kafkasya üzerine istişarelerin devam ettiğini, Güney Kafkasya’da barış istikrar ve işbirliğini amaçlayan bu platformun üçüncü toplantısını 18 Ekim’de İstanbul’da, Türkiye’nin ev sahipliğinde yapacaklarını, toplantıya Azerbaycan-Ermenistan-İran ve Rusya dışişleri bakanlarının da katılacağını kaydetti.


Safedi, İsrail’in gerçekleştirdiği saldırılara uluslararası toplumun aciz kaldığını, Gazze’de yıkımın durdurulamadığına ve insani yardımların dahi bölgeye aktarılamadığını dikkati çekti.


Gazze’nin kuzeyine eylül ayının sonundan itibaren insani yardım taşıyan tek tır bile girmediğini belirten Safedi, “Bütün oklar İsrail, Kuzey Gazze’yi tahliye etmek istiyor. Hastaneleri ve tek fırını bile hedef alıyor. Bunlar savaş suçu. Gerek gıda ve ilaçların geçişini engellemek gerekse soykırım bu da bir savaş suçu” ifadelerini kullandı.


İsrail’in kendi müttefiklerinin çağrılarını dahi yok saydığını ve çocuklar için sütün bile Gazze’ye girmesine izin vermediğini kaydeden Safedi, "İsrail bütün dünyaya meydan okuyorsa, uluslararası meşruiyete meydan okuyorsa, kulak vermiyorsa caydırıcı adımlar atmak gerekir" dedi.


İsrail’in kendi müttefiklerinin çağrılarını dahi yok saydığını ve çocuklar için sütün bile Gazze’ye girmesine izin vermediğini kaydeden Safedi, "İsrail bütün dünyaya meydan okuyorsa, uluslararası meşruiyete meydan okuyorsa, kulak vermiyorsa caydırıcı adımlar atmak gerekir" diye konuştu.


İsrail’e karşı BM yetkileri kapsamında adımlar atılması gerektiğini belirten Safedi, "İsrail’in Filistinlileri ve masumları öldürmek, altyapıları yok etmek için kullandığı silahların İsrail’e verilmesinin engellenmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.


Konuşmaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Fidan, İsrail’in savaşı Gazze’den Lübnan’a kaydırdığı ilk andan itibaren Türk vatandaşlarının tahliyesine yönelik yapılan çalışmaların devam ettiğini söyledi.


Tekrar tahliye çalışması yapılması gerekmesi durumunda neler yapılabileceğine ilişkin çalışmaların sürdüğünü aktaran Fidan, "Şu anda Beyrut Havalimanı açık fakat savaş durumundan dolayı birçok hava yolu oraya uçmuyor. Dolayısıyla charter planlaması yapılması gerekiyor. Bunun da hazırlıkları bakanlığımız tarafından yapıldı. Uçakla gelmek isteyen olursa onları da alacak bir sistem üzerinde çalıştık" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Anne adaylarına yol gösteren eğitim Bolu İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı Refika Baysal Gebe Eğitim Sınıfı, doğum öncesi ve sonrası süreçte yol gösterici eğitimler vererek anne adaylarının doğum korkusunu yeniyor. Bolu İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı Refika Baysal Gebe Eğitim Sınıfı, anne adaylarını doğuma ve anneliğe hazırlayan kapsamlı eğitimler veriyor. Uzman ebeler, psikologlar, fizyoterapistler ve diyetisyenler eşliğinde verilen bu ücretsiz eğitimlerde, doğum korkusundan emzirme tekniklerine kadar birçok konuda destek sağlanıyor. “Annelerimize psikolojik destek sağlıyoruz” 14 yıldır Bolu’da ebe olarak görev yapan Seçil Yaman, bu süreçte annelere verdikleri destekleri ve hizmetleri anlattı. Yaman, “Gebe eğitim sınıfımızda anne adaylarını hem gebelik sürecine hem de doğum sonrası döneme hazırlıyoruz. Haftada bir kez, öğleden sonra başlayan ve 3 saat süren eğitimlerimiz toplamda 4 seansta tamamlanıyor. Eğitimlerimizde uzman ebeler, çocuk gelişimi uzmanı, psikolog, diyetisyen ve fizyoterapist arkadaşlarımız görev alıyor. Psikologların da önemli bir rol üstlendiğini belirten Yaman, doğum korkusunun nasıl yönetileceği ve lohusalık hüznü ile nasıl başa çıkılacağı konusunda da eğitim verdiklerini söyledi. "Psikolog arkadaşlarımız, doğum korkusunu yenmeye yönelik çalışmalar yapıyor. Ayrıca lohusalık hüznü yaşayan annelerimize psikolojik destek sağlıyoruz. Anne adaylarına korkularıyla nasıl başa çıkabileceklerini anlatıyoruz" dedi. “Korkularımı yönetebilmeyi öğrendim” İlk gebeliğini yaşayan ve 37 haftalık hamile olan hemşire Gülnur Gülsoy, “Eğitimler çok destekleyici oldu. Normal doğumu savunan biriyim ve bu eğitimler sayesinde korkularımı yönetebilmeyi öğrendim. Kendi bildiklerime ek olarak birçok yeni bilgi de edindim” diye konuştu. “Öğrendiğim bilgiler beni çok rahatlattı” 22 haftalık hamile olan Yeşim Güven, "Aile hekimliğimizin yönlendirmesiyle buraya geldim ve öğrendiğim bilgiler beni çok rahatlattı. Normal doğumdan korkuyordum ama eğitimler sayesinde korkum azaldı. Eğitimler motivasyonumu artırdı ve daha bilinçli bir hazırlık süreci geçiriyorum” diye konuştu.
Iğdır Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy: "Iğdır, turizm potansiyeli yüksek bir şehirdir" Bir dizi programa katılmak üzere Iğdır’a gelen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, siyasi hedeflerin gerçekleştiği zaman Iğdır’ın önemli bir turizm merkezi haline geleceğini belirtti. Bir dizi programa katılmak üzere Iğdır’a gelen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Iğdır’da açılan 100. Yıl İl Halk Kütüphanesini ziyaret ederek kütüphaneye çalışmaya gelen öğrenciler ile bir süre sohbet etti. Bakan Ersoy daha sonra Iğdır Valiliğini ziyaret etti. Valilik ziyareti sonrası Bakan Ersoy, AK Parti Iğdır İl Başkanlığı ziyaret etti. Bakan Ersoy yaptığı konuşmada; Iğdır’ın tarih boyunca kültürel zenginliği, coğrafi konumu ve kadim medeniyetlerin buluşma noktası olmasıyla ülkemizin önemli şehirlerinden biri olduğunu söyleyerek; “Bugün, Türkiye’nin doğu kapısı, Anadolu’nun eşsiz şehri Iğdır’da sizlerle bir arada olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Iğdır, tarih boyunca kültürel zenginliği, coğrafi konumu ve kadim medeniyetlerin buluşma noktası olmasıyla ülkemizin önemli şehirlerinden biri olmuştur. Bu güzel şehrimizin her bir karış toprağı, adeta bir açık hava müzesi gibi tarihin izlerini taşımaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak amacımız, ülkemizin her köşesinde olduğu gibi Iğdır’da da tarihi ve kültürel mirasımızı koruyup, geliştirmek ve bu zenginlikleri dünyaya tanıtmaktır. Iğdır, sadece tarihi ve kültürel değerleriyle değil, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de turizm potansiyeli yüksek bir şehirdir. Ağrı Dağı’nın heybetli görüntüsü, Aras Nehri’nin bereketli toprakları ve doğa harikası ovalarıyla turizm açısından çok büyük bir potansiyele sahipsiniz. Bizler bugün burada, Iğdır’ın kültürel ve turistik değerlerini daha da yukarı taşımak adına önemli adımlar atmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Hayata geçireceğimiz projeler, Iğdır’ın sadece yerli değil, aynı zamanda uluslararası turizmde de hak ettiği yere gelmesi için büyük bir fırsat olacaktır" dedi. "Yabancı turist sayısında son on yılda çok ciddi artış oldu burada iki katına kadar çıktı yabancı turist sayımız. Şimdiye oluşturacağımız yeni rotalar ile oluşturacağımız yeni destinasyonlarla bu potansiyeli bir o kadar da arttırmayı hedefliyoruz" diyen Bakan Ersoy, "Sizden önce valilikte yaptığımız toplantıda valimiz ile de görüştük hızlı bir şekilde master planını oluşturacağız. Turizm master planını oluşturacağı ve master plan dahilinde hem kamu kurumlarının hem Bakanlığımızın hem valiliklerimizin hem belediyelerimizin yapması gerektikleri planı işlenecek. Bir zaman planı içerisinde 30 yıl boyunca Iğdır’ın ihtiyaç duyacağı bütün turizmle ilgili ihtiyaçlarını karşılayacak yatırımları önceliklendirme sırasıyla el birliği ile gerçekleştireceğiz. İnşallah bundan sonra daha sık da buraya geleceğiz. Şimdi Iğdır’ı görünce aslında ne kadar önemli bir zenginliğe sahip olduğunu bizzat değinleme şansını da buluyorsunuz. Ama bunu istendiği gibi tanıtamamış Iğdır’ımız. Şimdi biz turizm geliştirme ajansımızla birlikte biliyorsunuz en büyük tanıtım medyalarından birine sahip ülkemiz.2019’da Kurul Turizm Geliştirme Ajansı ve şu anda ziyaretçi sayısıyla tıklanma oranıyla eriştiği ülke bazına bakıldığı zaman ki on dilde yayın yapıyor. Dünyadaki en etkili tanıtım platformunu ülkemizde oluşturduk. Onun içinde Go Türkiye sitesinin altında Go Iğdır bölümünü de oluşturduk. Şimdi içini biraz daha zenginleştirerek sizlerle birlikte yapacağımız çalışmalarla oluşturacağımız rotalar ve yeni koyacağımız ürünlerle birlikte inşallah turist sayısını da çok kısa bir süre içinde yani yabancı turisti kastediyorum. Yabancı turist sayısını da çok kısa bir sürede ikiye katlayacağız. Iğdır’ın tabii çok önemli bir özelliği var. Aslında üç tane komşu ülkeyle iç içe. Tabii birkaç yıl içinde kapıların tamamının açılmasıyla hem İran’la, hem Azerbaycan’la, Nahçıvanla hem de Ermenistan’la bütün bu kapılar eğer siyasi oluşumlar yeterli şekilde gerçekleşirse, siyasi hedefler gerçekleşirse inşallah Iğdır’ımız önemli bir turizm merkezi haline de çok rahat bir şekilde gelebilir. Iğdır üzerinden Anadolu’ya bu ülke vatandaşlarının geçişleri de sağlanabilir. Bununla ilgili yapılması gereken birçok iş var. Sadece bizim bakanlığımızın değil diğer bakanlıklarımızın ve belediyelerinde inşallah turizmde oluşturacağımız turizm master planıyla birlikte bunları da aşamalı bir şekilde gerçekleştireceğiz. Bu şekilde Iğdır’ı artık bir tarım ve hayvancılık şehri yine bu tarımla ilgili yan endüstrisi sanayinin dışına turizm sanayini de turizm sektörüne dahil ederek hak ettiği yere gelmesini el birliğiyle sağlayacağız. Biz döner dönmez bu çalışmalarımızı başlatıyoruz. İlk fırsatta bir daha tekrar buraya gelerek sizlerle de çalışmalarımızı paylaşacağız" ifadelerini kullandı.