POLİTİKA - 01 Ekim 2024 Salı 14:58

Bakan Ersoy: “Tatar toplumu Türkiye ve Finlandiya ilişkisinde önemli bir aktör olarak öne çıkmaktadır”

A
A
A
Bakan Ersoy: “Tatar toplumu Türkiye ve Finlandiya ilişkisinde önemli bir aktör olarak öne çıkmaktadır”

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Finlandiya’daki 13 bin 500 nüfuslu Türk diasporası ve 130 bin nüfusa yakın Müslüman toplum ile birlikte Tatar toplumu da Türkiye ve Finlandiya ilişkisinde önemli bir aktör olarak öne çıkmaktadır” dedi.


Türkiye ile Finlandiya diplomatik ilişkilerinin 100. yılında Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından yayımlanan “Finlandiya Tatarları” kitabının tanıtım programı ve sergi açılışı Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla gerçekleştirildi.



YTB’nin Ankara’daki binasında gerçekleşen programda konuşan Bakan Ersoy, "Cumhurbaşkanı’nın Türkiye ve Finlandiya arasında 1924’te imzalanan dostluk antlaşmasının 100. yılında gerçekleştirdikleri ziyaretin ülkelerimiz arasındaki dostane ilişkilere güçlü bir katkı sunmasını temenni ediyorum" ifadesini kullandı.



"Türkiye, güçlü ve zengin bir kültürel birikimin sahibi"


Anadolu coğrafyasının tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını ifade eden Bakan Ersoy, "Türkiye, güçlü ve zengin bir kültürel birikimin sahibi ve temsilcisi durumundadır. Cumhuriyetimiz bu topraklardaki bin yıllık varlığımızın tescili ve devletler zincirinin son halkasıdır. Balkanlardan Kafkasya’ya Ortadoğu’dan Afrika’ya kadar uzanan kültür ve medeniyet ufkumuz asırlık bir süreçte müşterek bir kültürü paylaştığımız soydaş ve akraba topluluklarımızı ihtiva ediyor" diye konuştu.



YTB’yi işaret eden Ersoy, "Yurtdışı Türkler ve Akrabalar Topluluğu Başkanlığımız tam da bu noktada çok önemli bir rol üstleniyor. Başkanlığımız kardeş topluluklar ile ülkemizin ekonomik, sosyal, kültürel ve akademik bağlarını güçlendirirken gönül coğrafyamıza önemli katkılar sunuyor" şeklinde konuştu.



“Tatar toplumu Türkiye ve Finlandiya ilişkisinde önemli bir aktör olarak öne çıkmaktadır”


Ersoy, "Finlandiya’daki 13 bin 500 nüfuslu Türk diasporası ve 130 bin nüfusa yakın Müslüman toplum ile birlikte Tatar toplumu da Türkiye ve Finlandiya ilişkisinde önemli bir aktör olarak öne çıkmaktadır" ifadelerini kullandı.


Program YTB Başkanı Abdullah Eren’in Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb’a hediye takdim etmesinin ardından sona erdi.





Bakan Ersoy: “Tatar toplumu Türkiye ve Finlandiya ilişkisinde önemli bir aktör olarak öne çıkmaktadır”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Türkçe’nin uluslararası geçerliğe sahip ilk sınavı 36 ülkede gerçekleştirildi Dünyanın farklı noktalarında yaşayan kişilerin Türkiye’de eğitim ve kariyer hayallerinin kilit noktası olan Türkçe Yeterlik Sınavı (TYS), 21 Eylül 2024 tarihinde 36 ülkede, 40 sınav merkezinde iki bine yakın adayın katılımıyla eş zamanlı olarak uygulandı. Yunus Emre Enstitüsü tarafından geliştirilen Türkçe Yeterlik Sınavı’nda başarılı olan adaylara verilen Türkçe Yeterlik Belgesi’nin sağladığı avantajlar, yabancılar için TYS’yi cazip kılmaya devam ediyor. Yunus Emre Enstitüsü tarafından geliştirilen Avrupa Dil Sınavları Geliştiricileri Birliği (Association of Language Testers in Europe - ALTE) Q-mark onayını alarak Türkçenin ilk uluslararası geçerliğe sahip dil sınavı olan Türkçe Yeterlik Sınavı’na (TYS) günümüze kadar Türkçeyi ikinci veya yabancı dil olarak öğrenen binlerce aday katıldı. 2024 yılının son TYS uygulamasına en yoğun katılım Özbekistan, Türkiye, Suriye, Azerbaycan ve Kazakistan’dan oldu. 2013 yılından itibaren yılda üç kez kağıt tabanlı olarak uygulanan TYS’de adayların okuma, dinleme, yazma ve konuşma becerileri ölçülüyor; Türkçe Yeterlik Sınavı’nda başarılı olan adaylara puanlarına göre B2 ve C1 düzeylerinde “Türkçe Yeterlik Belgesi” veriliyor. Türkçe Yeterlik Belgesi’ne sahip olan adaylar, Türkiye’deki üniversitelerde Türkçe hazırlık bölümüne gitmeden eğitimlerine başlayabiliyor. Türkçe Yeterlik Belgesi, iş başvurularında ve kariyer planlamalarında belge sahiplerine büyük bir avantaj sağlıyor. Türkçe Yeterlik Sınavı’nın sonuçları ekim ayı içerisinde “sinav.yee.org.tr” internet adresinden ilan edilecek.
Mersin Seçer’den Mersin’e taşınması planlanan balık çiftliklerine tepki Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, verdiği zararlar neticesinde başka bir ilden Mersin’e taşınması planlanan balık çiftlikleri için ‘ÇED olumlu kararı’ verilmesini yargıya taşıyacaklarını söyledi. Mersin halkı ile birlikte, Mersin’in deniz ekosistemine, doğasına, turizmine ve insan sağlığına zarar verecek olan projenin Mersin’e taşınmasına karşı olduğunun altını çizen Seçer, hukuki süreci başlatacaklarını ve ivedi bir şekilde konuyu yargıya taşıyacaklarını duyurdu. Seçer, yaptığı açıklamada, balık çiftliklerinin uzun yıllardır gündemi meşgul eden bir konu olduğunu vurgulayarak, daha önce de böyle bir projenin Mersin’de uygulanmaması için Mersin halkının tepki gösterdiğini ama seslerinin duyulmadığını hatırlattı. Bazı firmalar tarafından da özellikle Mersin’in batı bölgelerinde balık çiftlikleri faaliyetlerinin sürdüğünü hatırlatan Seçer, “Şimdi yeni bir çalışma var. Ege’de başka bir bölgede, yine bir sahil kentinde orada turizme zarar verdiği gerekçesiyle reddedilen bir proje, Mersin’de uygulanmaya çalışılıyor. Asıl sorun burada. Yani oradaki deniz de buradaki deniz değil mi? Orada turizm var da burada turizm yok mu? Oranın çevre halkı duyarlılık gösteriyor, buna tepki gösteriyor ve sesi duyuluyor da Mersin halkı buna tepki göstermiyor mu?” dedi. “Hukuki platformdan bunun takipçisi olacağız ve yargıya taşıyacağız” Seçer, daha önce de bu projeyle alakalı tepki gösterdiğini ve bunun yanlış olacağını belirttiğini hatırlatarak, “Aydıncık gibi bir turizm ilçesinde balık çiftliklerinin çoğalmasının bölgeye olumsuz etki yapacağını, Mersin’in birçok sektör kenti olduğunu ama turizm sektörünün de burada önünün açık olduğunu, istikbal vadettiğini ve bu çalışmaların sekte vuracağını dile getirmiştik. Ama anlıyorum ki yapılan çalışmalarda bizim yerel yöneticilerin ve Mersin halkının sözleri pek dikkate alınmamış ve orada yapılan çalışmalarda ÇED olumlu raporu onaylanmış. Bu bizi tabi ki son derece endişeye sevk etti ama doğal olarak da burası bir hukuk devletiyse biz de Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak hukuki platformdan bunun takipçisi olacağız, çok ivedi bir şekilde de bunu yargıya taşıyacağız” ifadelerini kullandı.