KÜLTÜR SANAT - 25 Eylül 2024 Çarşamba 18:26

Bakan Ersoy: "Anadolu kökenli olan ve izinsiz yurtdışına çıkarıldığı ispat edilen eserleri yüzde 100’e yakın başarıyla ülkemize getirmeyi başarıyoruz"

A
A
A
Bakan Ersoy: "Anadolu kökenli olan ve izinsiz yurtdışına çıkarıldığı ispat edilen eserleri yüzde 100’e yakın başarıyla ülkemize getirmeyi başarıyoruz"

Anadolu Medeniyetler Müzesi’ndeki ‘Kaçış Yok’ sergisini ziyaret eden Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Anadolu kökenli olan ve izinsiz yurtdışına çıkarıldığı ispat edilen eserleri yüzde 100’e yakın başarıyla ülkemize getirmeyi başarıyoruz” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Ankara Kültür Yolu Festivali kapsamında Anadolu Medeniyetler Müzesi’nde açılan ‘Kaçış Yok’ sergisini ziyaret etti. sergisini ziyaret etti. Manisa’daki Bintepeler arkeolojik alanından kaçakçılık yoluyla yurt dışına çıkarıldığı tespit edilen yaklaşık 2 bin 700 yıllık kolye de sergi kapsamında ziyaretçilerle buluşuyor. Bintepeler kolyesi olarak adlandırılan eserin önünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Ersoy, söz konusu kolyenin 3 Eylül tarihinde New York Başkonsolosluğuna teslim edildiğini söyleyerek, sergilenen eserlerin Amerika ve İsviçre’den getirilen ve kolluk kuvvetlerince ülke sınırları içinde yakalanan eserlerden oluştuğunu ifade etti.

“Kaçakçılıkla mücadelede en önemli silahlarımız vatandaşımızın etkin bir şekilde mücadeleye dahil olmasıyla gerçekleşiyor”

Sergi kapsamında vatandaşların farkındalığın artmasının hedeflendiğini kaydeden Ersoy, “Kaçakçılıkla mücadelede en önemli silahlarımız vatandaşımızın etkin bir şekilde mücadeleye dahil olmasıyla gerçekleşiyor. Aslında çok eser yakalandı, yurt dışından getirildi. Ama ondan çok daha fazlası da yurt içinde, sınırları içinde, Türkiye sınırları içinde, kolluk kuvvetlerimizce yakalanıyor. Bir şekilde yurt dışına kaçırılmış olanları da Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Türkiye’ye getiriyor. 2019’da kaçakçılıkla mücadele daire başkanlığı seviyesine getirildi. Hem oradaki uzman personel sayısı arttırıldı hem de rütbeleri yüksek bir haline geldi. Onların yoğun mücadelesi sayesinde ve hızlı bir şekilde de protokol sayısını arttırdık” dedi.

“Yüzde 100’e yakın başarıyla Anadolu kökenli olduğu ve izinsiz çıkarıldığı ispat edilen eserler ülkemize getirmeyi başarıyoruz”

Kaçırılan eserlerin normalde onlarca yıl süren ve milyonlarca dolar harcanarak Türkiye’ye iade edildiğini bildiren Ersoy, eserlerin artık 7-8 ay içerisinde daha az maliyetle iade edildiği bilgisini verdi. Kaçakçılıkla mücadelede önemli yolunun alıcıyı yıldırmak olduğunu kaydeden Ersoy, “Siz defineciyi yıldırmak istiyorsanız alıcıyı yıldırmanız gerekiyor. İşte bütün bu çalışmalar alıcıyı yıldırdı. Bunun sonuçları meyvelerinde ülkemiz son 7 yıldır çok ciddi bir şekilde topluyor. Buradaki eserleri 1970’li yıllarda Amerika’ya getiriliyor. Boston Güzel Sanatlar Müzesi tarafından sergileniyor. Müze etkilileri Anadolu kökenli olduğundan şüpheleniyorlar ve bize bilgi veriyorlar. Size başvurulması eseri alacağınız anlamına gelmiyor. Ya sizin eseri yakalamış olmanız, ihbar etmeniz, geri getirmesinin anlamına gelmiyor. Sizin ülke olarak bunun Anadolu kökenli olduğunu, izinsiz çıkarıldığını ispatla yükümlüsünüz. Yani ispat yükümlülüğü sizde ama işte Kaçakçılıkla Mücadelede Daire Başkanlığımız bu yolda çok etkili performans gösteriyor. Hemen hemen yüzde 100’e yakın başarıyla Anadolu kökenli olduğu ve izinsiz çıkarıldığı ispat edilip ülkemize getirmeyi başarıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Herkes biliyor ki eğer izinsiz eseri koleksiyonunuza dahil ederseniz sonunda Kültür ve Turizm Bakanlığı bunun farkına varacak ve bunu ülkesine geri getirecek”

Yurt dışına kaçırılan ve Türkiye’ye iadesi sağlanan son eser olmadığını dile getiren Bakan Ersoy, “Buradaki yaptığımız farkındalık çalışmasıyla tüm dünyadaki algıyı düzeltiyoruz. Artık herkes biliyor ki eğer izinsiz bir Anadolu kökenli eseri koleksiyonunuza dahil ederseniz, eninde sonunda Kültür ve Turizm Bakanlığı bunun farkına varacak ve çok büyük bir hukuk mücadelesiyle bunu ülkesine geri getirecek. Mesela antik bir mermer baş var burada. Yabancı bir koleksiyoner tarafından edinilmiş. Koleksiyoner vefat ettikten sonra çocuklarına miras kalmış. Çocukları, ‘Türk hükümeti peşimizi bırakmaz eninde sonunda bu eseri alır büyük bir hukuk mücadelesi vermek zorunda kalırız’ deyip kendileri başvuruyorlar. Biz bunun koleksiyonumuzda Anadolu kökenli olduğunu düşünüyoruz. Eğer ispatlayabiliyorsanız size vereceğiz diyorlar. Biz tabi ispatı yapıyoruz. Onlar da bize kendileri gönüllü bir şekilde iade ediyorlar. Bu tarz çok çalışma olmaya başladı. Bu da yaptığımız emeğin sonucunu aldığımızı gösteriyor. Artık protokol sayısını arttırıyoruz zaten. Ne kadar genişletebilirsek başka ülkelere de örnek oluyor. Bunun da aslında utanç verici bir şey olduğunu da kabul ettirmeniz gerekiyor dünyaya. Çünkü sonuçta çalıntı bir esere ev sahipliği yapıyorsunuz. Onu bir şekilde ülkesine geri iade edilmesi lazım. Aslında serginin amaçlarından biri de bu” diye konuştu

Türkiye’de koruma altına alınan eserlerden 51’i, 29 Eylül’e kadar Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ndeki ‘Kaçış Yok’ sergisinde ziyaret edilebilecek.

Burak Can Ekizoğlu - Ali Oğulcan Arslan



Bakan Ersoy: "Anadolu kökenli olan ve izinsiz yurtdışına çıkarıldığı ispat edilen eserleri yüzde 100’e yakın başarıyla ülkemize getirmeyi başarıyoruz"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Karadeniz Bölgesi’nde ahi teşkilatını kuran Ahi Şorba, Ahilik Haftası’nda anıldı Karadeniz Bölgesi’nde 720 yıl önce ahilik teşkilatını kuran Ahi Şorba Efendi, kabri başında dualarla anıldı. Kastamonu’da ve Karadeniz Bölgesi’nde 720 yıl önce esnafları örgütleyerek ahilik teşkilatını kuran ve o dönemin önemli mesleklerin ortaya çıkartılmasında öncülük eden Ahi Şorba (Ahi Resul) Efendi, Kastamonu’da bulunan türbedeki kabri başında anıldı. 16. Ahilik Haftası etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen anma etkinliğinde İl Müftüsü Bekir Derin tarafından dua edildi. Duadan sonra türbeyi ziyaret eden vatandaşlara çorba ve çeşitli ikramlarda bulunuldu. Programda konuşan Vali Yardımcısı Hakan Kubalı, “Kastamonu ahilik dediğimiz esnaf teşkilatının doğruluğa, dürüstlüğe, yardımlaşmaya dayanışmaya dayalı güzel geleneği yansıtan nadidede illerimizden bir tanesi. Ahi Resul olarak adlandırılan bir ahimizin mekanında, bir arada sembolik olarak bu ahilik geleneğini yansıtmaya çalışıyoruz. Evliya Çelebi de Seyahatnamesi’nde Kastamonu, ahilik kültürünü yansıtan insanların birbiriyle kardeşlik içerisinde dayanışma içerisinde, huzur içerisinde, barış içerisinde, sevgiyle saygıyla bir arada olduğu ve konuklara ilgi gösterdiği, gelen yabancılara yol gösterdiği, doğruluk ve dürüstlüğün yaşandığı ve insanların birbiriyle dayanıştığı o güzel tarihli kültürü yaşayan bir ildir. Biz bugün de bu iddiadayız. Esnaf vatandaşlarımızı destekliyoruz. Esnaf vatandaşlarımızın daha iyi durumda olmalarını istiyoruz. Ekonominin daha iyi canlanmasını istiyoruz. Esnaflarımızla dayanışma içerisindeyiz. Ticaretin gelişmesinde esnaflarımızın bulunduğu yer çok önemli. Kastamonu tarihi mekanlarında özellikle esnaflarının o güzel dükkanlarında hala ilgi çeken bir turistik ilgi odağıdır aynı zamanda. Kastamonu esnafı doğruluğuyla, dürüstlüğüyle, sevgisiyle, misafirperverliğiyle, dayanışmasıyla örnek bir esnaftır. Biz valilik olarak, kurumlar olarak, devlet olarak Kastamonu esnafını kucaklıyoruz. Bütün sorunlarında bir aradayız” dedi. Ahi Şorba hakkında bilgiler veren Kastamonu Üniversitesi İTBF Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cevdet Yakupoğlu ise, “Ahi Şorba, burada böyle bir tekke açarak aslında bir mahallenin temelleri atılmış. Bu mahalle başlangıçta Ahi Şorba Mahallesi olarak bilinirken daha sonra Beyçelebi Mahallesine dönüşüyor. Bu tekke günümüzde elbette ki ortada değildir ama ne mutlu ki türbesi ayakta. Ahi Şorba ve akrabalarının, yakınlarının yattığı bu türbe günümüzden birkaç sene önce İlk defa gündeme getirildi. Tadilatının yapılması istendi. Ben de girişimlerde bulundum. Önceki valiliğimiz, önceki belediye başkanlarımız, muhtarımız, değerli muhtarımız bu konularda öncülük ettiler. Nihayet 3 yıl kadar önce tadilatı bitirilerek bu şekilde bir hizmete sunuldu. Şehir dışından gelen misafirler açısından ve Kastamonu açısından bir ölçüde utanç verici bir durumdu. Çünkü geliyorlar Ahi Şorba’nın methini duymuşlar, önemli bir şahıs olduğunu biliyorlar, ziyaret etmek istiyorlar ama türbe ya kapalı ya da ziyaret edilemeyecek kadar bakıma muhtaçtı. Bundan sonra yine sayın valimizin, umarım belediyemizin ve bütün odalarımızın öncülüğünde bu tekkenin ve ahiliğin anlamına uygun hizmetler yapabilecek düzeyde bir yapılaşma sağlanır” diye konuştu.
Bursa Bursa’da polise silah çeken boksöre ilişkin soruşturma başlatıldı Bursa’da 26 suç kaydı bulunan eski boksörün polis ekiplerine silah çekmesine ilişkin Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı başlattı. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, Bursa’da komşularının yüksek sesten şikayetçi olmaları üzerine adrese yönlendiren polis ekiplerine silah çeken eski boksöre ilişkin soruşturma başlattı. Savcılıktan yapılan yazılı açıklamada, “Basın yayın kuruluşlarında yer alan ’Bursa’da polise silah çeken boksör saatlerce direndi, özel harekat baskınıyla yakalandı’ haberine konu olayla ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığımızca başlatılan soruşturma çerçevesinde, 25 Eylül 2024 günü ilimiz Yıldırım ilçesinde şüpheli İ.K.’nın ‘Görevi Yaptırmamak İçin Direnme’ suçunu işlediği iddia edilen olayla ilgili olarak, Cumhuriyet Başsavcılığımızın talimatı ile Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Yıldırım İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlilerince gözaltına alınan şüpheli İ.K. Cumhuriyet Başsavcılığımızca ‘Görevi Yaptırmamak İçin Direnme’ ve ‘6136 Sayılı Kanuna Muhalefet’ suçlarından tutuklama talebiyle Bursa Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmiş olup, Bursa Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince şüpheli İ.K. hakkında tutuklama kararı verilmiştir. Bursa Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince hakkında tutuklama kararı verilen şüphelinin konumuna uygun Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna gönderildiği, Cumhuriyet Başsavcılığımızca soruşturmanın titizlikle yürütüldüğü, soruşturmanın safahatı ve sonucu hakkında bilgi verileceği hususu, kamuoyuna saygıyla duyurulur” ifadelerine yer verildi.