ASAYİŞ - 31 Aralık 2024 Salı 15:55

Aynı hisse senedini birden fazla kişiye satan kooperatif başkanının 200 milyon lira vurgun yaptığı iddia edildi

A
A
A
Aynı hisse senedini birden fazla kişiye satan kooperatif başkanının 200 milyon lira vurgun yaptığı iddia edildi

Ankara’da başkanı olduğu kooperatife ait arsa hisse senetlerini sahte imza kullanarak birden fazla kişiye satan kadının 200 milyon lira vurgun yaptığı iddia edildi.


Ankara’da E.C. isimli kadının, kanuna aykırı olmasına rağmen denetim ve yönetim ekibini akrabalarıyla kurduğu arsa kooperatifi üzerinden 200 milyon liralık dolandırıcılık yaptığı iddia edildi. 92 dönümlük araziye ait 230 parsellik arsa hisselerini birden fazla kişiye satan E.C.’nin bu yöntemle 600’ye yakın satış gerçekleştirdiği ileri sürüldü. Organize edilen ödül törenleriyle kendisini güvenilir biriymiş gibi göstermeye çalışan E.C.’nin beraberindeki kişilerle birlikte hisse sahiplerinin kaşe ve imzalarını taklit ettiği ve bu yöntemle satış sözleşmeleri tekrar üzerine aldığı iddia edildi. E.C.’nin son olarak ise bir kamu bankasındaki üst düzey yetkili tanıdığı aracılığıyla borçlarına karşılık hisselerini bankaya devrettiği, imzalana geri alım sözleşmesinin ise bu hafta sona ereceği belirtildi. Milyon liralık kaybı olan mağdurlar ise hem paralarından olduklarını hem de tehdit edildiklerini söyleyerek yardım istedi.



“Şu an 230 hisse olmasına rağmen kooperatifin en son 110 üyesi vardı”


Olayla ilgili konuşan davanın Avukatı Beyza Kılıçarslan: “Bu kooperatif Şubat 2023’te kurulmuş. Yönetim ve denetim kurullarını kendi akrabaları arasında oluşturmuş. Kooperatife ait arsalar 3 ay sonra bir kamu bankasına devredilmiş. Üyelerin hiçbiri durumdan haberdar değil. Durum öğrenildiği zaman yasal işlemlere başlanıldı. Araştırdığımızda ise hisse senetlerinde yazmasına rağmen böyle bir adresin kooperatifin mülkiyetinde yalnızca 3 ay bulunmuş. Şu an 230 hisse olmasına rağmen kooperatifin en son 110 üyesi vardı. Hisseler birden fazla kişiye satıldığı için üye sayısı 500 - 600 civarında. Kooperatif başkanı kendi borcuna karşılık hisseleri devrettiği banka ile geri alım sözleşmesi yapmış. Bu sözleşmenin süresi bu hafta bitecek. Bu nedenden dolayı süremiz daralmıştır. Başkan şahsi ticaretlerinde de hisse kullanmıştır. Sonra da yine ticaretle hissesini geri almıştır. Asla para kullanmamış, hisse karşılığında çek almış” dedi.



“Kooperatif başkanı sahte kaşe ve imza bastırıyor”


Kooperatifin eski çalışanlarından Mustafa Şamiloğlu: “İş karşılığında arsaları veriyorlardı. Karşı tarafla işleri bozulunca ise ‘bu mal benim, paramı vermedin, zaten iş yapmadın’ diyerek malları üzerine çekip tekrar üzerine çekip satışını yapıyorlar. Kooperatif başkanı sahte kaşe ve imza bastırıyor. Bu sayede müşteriler arası satış yapılmış gibi gösteriyorlar. Sahte telefon mesajlaşmaları yapıyorlar. Şantaj yapmak için herkesten ses kaydı alıyorlar. Bana da çok şantaj yaptılar. Ben çocuklarımla tehdit ediliyorum. Evlerinde ve ofislerinde uzun namlulu silahlar var. Sahte kaşeleri de ofisinde muhafaza ediyor. Ailem için endişe duyuyorum. Bu kişilerin pisliklerini görünce devlete sığındım ve sadece beni korumalarını istiyorum” ifadelerine yer verdi.



“Tahminen 200 milyon liralık bir vurgun var”


Mağdurlardan Mehmet Dövüşkaya da, “Bize ev yaptırdılar. Arsayı da hobi bahçesiymiş gibi gösterip satışları bittiği zaman bu evleri bizlere tırlarla taşıttırıp başka kişileri mağdur ediyor. Biz de bunu anladığımızda iş işten geçmiş oldu. Orada 10’dan fazla hisse aldık, bunu 30 kişiye satmış. Bizi sürekli silahla tehdit ediyorlar. Şikayetten vaz geçirmek için yanımıza çok kişi gönderdiler. İftiralar attılar, yaptığımız işleri naylon faturayla inkar ettiler. 10 milyon lira kaybım var. Toplamda da tahminen 200 milyon liralık bir vurgun var. Anladığımızda hemen mahkemeye verdik. Sahte imzalarla hisselerimizi satmışlar. Hiçbir şeye karşılık vermiyorlar. İşi bitirmediğimiz için arsaları geri aldıklarını veya bizim geri sattığımızı iddia ediyorlar. İmzamızı kullanarak başka kişilere devretmişler” şeklinde konuştu.



Aynı hisse senedini birden fazla kişiye satan kooperatif başkanının 200 milyon lira vurgun yaptığı iddia edildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Sağlıkçılar masa tenisinde buluştu Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Mahmutlar Semt Polikliniği sağlık çalışanları, iş motivasyonunu artırmak ve dayanışma bilincini geliştirmek maksadıyla ailelerinin de yer aldığı bir masa tenisi turnuvası düzenledi. Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde hizmet veren Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) Ünitesi Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Kenan Taştan turnuva hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Taştan, "Bu yıl ilkini düzenlediğimiz organizasyonumuzda 12 kişi yer almıştır. Turnuvaya sadece GETAT Ünitemizde çalışan sağlık personellerimiz ve yakınları katıldı. Amacımız ise çalışan sağlık çalışanlarının birbirleri ile olan iletişim kalitesini ve muhabbetini arttırmak, iş motivasyonlarını yükseltmek ve bu durumunun hasta memnuniyetine yansımadır. Hastanemizdeki başarılı sağlık hizmetlerinin arkasında yer alan, emek veren personelimiz arasındaki dayanışma ve ekip ruhunun sürekli kılınması için faaliyetlerimiz devam edecektir. Turnuvada dereceye giren hastane çalışanlarımızı da başarılarından dolayı kutluyorum” dedi. Başhekim Doç. Dr. Yılmaz Güler, bu tür organizasyonlara hastane yönetimi olarak destek verdiklerini çalışanlar arasındaki moral ve motivasyonla da örnek olduğunu açıkladı. 12 kişinin katıldığı turnuvanın kazanı ise Recep Erduran oldu. Turnuvanın sonunda katılım gösteren ve dereceye girenlere plaketleri taktim edildi. İlki düzenlenen turnuvanın 1.’si Recep Erduran, 2.’si Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kenan Taştan, 3.’si ise Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Deniz Bulut oldu.
Trabzon Doğu Karadeniz Bölgesi’nde sel, heyelan ve taşkın riskleri azaltılıyor Doğu Karadeniz’de yaşanan sel, taşkın ve heyelan zararlarının azaltılması amacıyla Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından Trabzon, Bayburt, Giresun, Gümüşhane ve Rize illerinde 2024 yılında 75 taşkın kontrol inşaatı tamamlanarak 106 yerleşim yeri ve 730 dekar arazide taşkın riskleri azaltıldı. Sel, taşkın ve heyelanlarla sık sık karşı karşıya kalan Doğu Karadeniz Bölgesi’nde DSİ 22. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar ile afet riski azaltılmaya çalışılıyor. 2024 yılında 7,5 milyar TL’lik yatırım yapıldığı Trabzon, Bayburt, Giresun, Gümüşhane ve Rize illerinde yapılan çalışmalar ile ilgili bilgiler veren DSİ 22. Bölge Müdürü Fatih Kişi, 2024 yılında tamamlanan projelerle 527 bin dekar araziyi su ile buluşturduklarını söyledi. Bayburt, Giresun ve Gümüşhane’de 5 tane göletin inşasının tamamladığını kaydeden Kişi, “Doğu Karadeniz’in bu zorlu coğrafyasında sorumlu olduğumuz bu illerimize 2024 yılında toplamda 7,5 milyar TL’lik yatırım yaptık. Bölge genelinden başlayacak olursak, Bayburt ilimizde Uluçayır ve Pınargözü Göletlerini, Giresun ilimizde Çalgan Göleti’ni, Gümüşhane ilimizde ise Bahçeli ve Aktutan Göletlerini tamamladık. 2024 yılında 25 bin 440 dekar zirai tarım arazisini daha sulamaya açarak, toplamda 527 bin dekar araziyi su ile buluşturmuş olduk” dedi. 125 taşkın erken uyarı istasyonu işletmeye alındı 2024 yılında bölge genelinde 75 taşkın kontrol inşaatının tamamlandığını kaydeden Kişi, "Taşkın bölgesi olmamız sebebiyle zaman zaman mevsim ortalamaların üzerinde aşırı yağışlar almaktayız. Bu yağışların neticesinde suyu kontrol etmenin çok güç olduğu bu coğrafyada taşkınlarla mücadele konusunda önemli yatırımlar yapmaktayız. Bu minvalde 2024 yılında bölge genelinde 75 taşkın kontrol inşaatımızı tamamladık ve böylelikle 106 yerleşim yeri ve 730 dekar arazide taşkın risklerini azaltmış olduk. Taşkınlarla mücadele konusunda bölge illerimizde uyguladığımız yenilikçi yapılarımızla da örnek olmaya devam ediyoruz. Trabzon, Rize ve Giresun gibi aşırı yağış alan illerimizde inşa ettiğimiz sel tırmıkları, geçirgen tersip bentleri, moloz bariyerleri ve sel kapanları başarıyla çalışarak, taşkın hasarlarının en aza indirilmesi konusunda bizlere önemli avantajlar sağlamaktadır. Taşkınlarla mücadele sadece duvar yapmaktan ibaret değildir. Biz bu gerçekten yola çıkarak bölge illerimizde taşkın erken uyarı istasyonları kurduk. Geldiğimiz noktada Trabzon’da 34 Rize’de 35, Giresun’da 49, Gümüşhane’de 5 ve Bayburt’ta 2 olmak üzere, toplamda 125 istasyonumuzu işletmeye aldık. Bu sistemlerimizle birlikte aşırı yağışlar sonrası derelerimizdeki ani su yükselmeleri, sistemimizdeki radar sensörler vasıtasıyla ilgili birimlerimize SMS yoluyla geliyor. Sistemin üzerindeki gece görüşlü kameralar sayesinde ise anlık görüntüler alınıyor ve riskli bir durum varsa yerleşim yerindeki yerel yöneticilere, vatandaşlara burada tehlike olduğu SMS yoluyla ve diğer duyuru sistemleriyle bildiriliyor” şeklinde konuştu. “Trabzon ilimizde inşa edilen bu köprülerin toplam uzunluğu 2 bin 544 metreyi bulmaktadır” Trabzon’da inşa edilen köprülerin toplam uzunluğunun Trabzon havaalanı pistine eşdeğer olduğunu kaydeden Kişi, "Trabzon ilimizde geçmiş yıllarda önemli taşkın tecrübeleri yaşamız bir ilimiz. Yaşanan bu acı afetlerinin tekrarlanmaması için Trabzon ilimizde 2024 yılında 2 milyar 251 milyon TL tutarında bir yatırım yaparak, merkez ve ilçelerde toplam 28 adet taşkın kontrol tesisimizi tamamladık. İnşa ettiğimiz bu tesislerimizle de 44 meskunmahalde taşkın risklerini azaltmış olduk. Yağmuru taştığı yerde değil, düştüğü yerde tutmak amacıyla Trabzon ilimizin yukarı havzaların da önemli yatırımlar yapmaktayız. Tersip bentleri ve sel kapanı yatırımlarımızla taşkın suyunu kontrol altına almaya ve yerleşim yerlerine zarar vermesinin önüne geçmeye gayret ediyoruz. Trabzon başta olmak üzere Bölge sorumluluk alanımızda bulunan diğer illerimizde inşa ettiğimiz taşkın kontrol inşaatlarının muhtevaları içerisinde çok sayıda araç ve yaya köprüsü de inşa etmekteyiz. İnşa edildikleri yere ayrı bir güzellik katan, estetik ve emniyetli köprülerimiz, kesit itibari ile taşkınlarla mücadele konusunda önemli avantajlar sağlarken, çoğunlukla kemer köprü şekilde inşa edilmeleri yönüyle de vatandaşlarımızın takdirini topluyor. DSİ tarafından vatandaşlarımızın ve dolayısıyla yerel yönetimlerin talepleri doğrultusunda Trabzon ilimizde son 2 yılda 30 adedi yaya, 182 adedi ise araç olmak üzere toplamda 212 adet köprü inşa ettik. Trabzon ilimizde inşa edilen bu köprülerin toplam uzunluğu 2 bin 544 metreyi bulmaktadır. Bu da neredeyse Trabzon havaalanı pistine eşdeğerdir. Bu inşaatlarımızda toplamda yaklaşık 40 bin metreküp beton ve 4 bin ton demir kullanılırken, bu malzemelerle de orta ölçekli bir futbol stadyumu inşa edilebilmektedir. Atalarımızın da dediği gibi suyun şakası olmaz. DSİ olarak her ne kadar taşkınlarla mücadele de çok önemli yatırımlara imza atmış olsak bile, bu mücadele de insan faktörü de önemli bir yer tutuyor. Derelerin akışını bozan her türlü olumsuzluklar, bize içerisinde acı dolu hikayeleri barındıran bir taşkın afeti olarak geri dönüyor. Bu nedenle DSİ ailesi olarak taşkın bilincini çok önemsiyoruz” ifadelerini kullandı.
Ankara MHP’li Yalçın’dan Dervişoğlu ve Özdağ’a yanıt Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a eleştirilerde bulunarak, "MHP camiası olarak vaktiyle saflarımızda yer alıp doku uyuşmazlığı, aidiyet hissi yokluğu, mensubiyet şuuru mahrumiyeti, ahlak düşkünlüğü ve muhtelif çıkar hesapları gibi saiklerle aramızdan ayrılarak farklı partilerde siyasete soyunan tatlı su milliyetçilerinin perişanlık ve derbederliklerini dehşet ve ibretle izlemekteyiz" dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yönelik eleştirilerine cevap verdi. Yalçın, "MHP camiası olarak vaktiyle saflarımızda yer alıp doku uyuşmazlığı, aidiyet hissi yokluğu, mensubiyet şuuru mahrumiyeti, ahlak düşkünlüğü ve muhtelif çıkar hesapları gibi saiklerle aramızdan ayrılarak farklı partilerde siyasete soyunan tatlı su milliyetçilerinin perişanlık ve derbederliklerini dehşet ve ibretle izlemekteyiz" dedi. Bahçeli’nin başlattığı terörsüz Türkiye hamlesinin millet ve devlet nezdinde karşılık bulduğunu, bundan rahatsız olanların ise bol bol gürültü yaptığını söyleyen Yalçın, “Son günlerde MHP aleyhtarlığı ve hazımsızlığı kervanının başını ’ümitsiz vaka’ Özdağ ile Müsait Dervişoğlu çekmektedir. Bu ikisinin çıkardıkları avaza, yaydıkları kuru gürültüye bakmayınız. Bunların çığlıkları, aslında nefessiz kalmış iki kara vicdanın boğaz hırıltılarından ibarettir. Özdağ da, Dervişoğlu da ateş olsalar cürümleri kadar yer yakarlar. Onların sözleri bizim için birer kıvılcım, birer küçük çıngı bile değildir. Hele partisi sele giderken namert köprüsünde balık avlamaya çalışan Dervişoğlu, değil balık, solucan bile yakalayamaz. Partisindeki çözülmeyi durdurmak için sağa sola efelenmesinin hiç faydası yoktur. Müsait Dervişoğlu ne kendisini ne de dağılma sürecine giren partisini kurtarabilecektir. Dervişoğlu, anut, haşin ve uyumsuz biridir. Tabiatı ve seciyesi siyaset yapmaya pek müsait değildir. Müsait Dervişoğlu, MHP ile yetinmeyip hızını alamayarak Ülkü Ocakları’nın ismetine dadanmaya, Ocaklı Ülkücülere tasalluta cüret etmektedir" ifadelerini kullandı. "Kurt düze inince mahallenin küskün itleri kardeş olurmuş" Yalçın, sözlerine şöyle devam etti: "Sayın Genel Başkanımızın ’terörsüz Türkiye’ için gösterdiği gayretler, millet ve devlet nezdinde karşılık bulmuştur. Kamuoyunda çok büyük destek görmüştür, alkışlanmıştır. Demek ki taş gediğine konulmuştur. MHP’nin milletin gönlündeki mümtaz yeri daha bir perçinlenmiş ve partimizin saygınlığı yükselmiştir. MHP’nin isabetli ve tutarlı politikalarının sonuç vermeye başlaması, adı geçenleri kudurtmuştur. Huşunetleri, küfürbazlıkları, düzenbazlıkları bundandır. Bunlar rol çalamadıkları, etkin olamadıkları için hırçındır. MHP’nin gölgesinde ve gündemin gerisinde kalıp nal topladıkları için öfkelidir. Oysa atalarımız, ‘Öfkeyle kalkan zararla oturur’ demiştir. Bunlar, sergiledikleri hazımsızlık, huşunet yüzünden sürekli ayak altında kalmaya, masa altına süpürülmeye mahkumdur. Eski MHP atıkları, şimdi altılı masa artığı olmuştur. Zaten parçalanmış olan siyasi prestijleri büsbütün yırtılmıştır. Yırtık dikiş tutmayacaktır. Bahsettiğimiz isimler ve partileri birbirleriyle de kavgalıdır. Ancak şimdi MHP aleyhtarlığında ittifak etmektedirler. Siyasi rant uğruna birbirini yiyen, birbirinin izine kurşun sıkan bu fikir, inanç ve bağlılık yoksunları, MHP’ye karşı birleşmiştir. Teşbihte hata olmaz, kurt düze inince mahallenin küskün itleri kardeş olurmuş. Siyasi çıkar uğruna Türk milliyetçiliği davasına zarar verenleri tarih de, millet de affetmez. Türk milliyetçiliği davasının bütün siyaset gemilerinin dümeni MHP’dedir. Dümeni dinlemeyen gemi şapa oturur. Lakin siyasi ihtirastan gözleri kör olanlara gerçeği göstermek, okyanusta devasa dalgalarla boğuşmaktan zordur."