ASAYİŞ - 08 Ekim 2024 Salı 14:21

AFAD Başkanı Memiş: “Bina Deprem Yönetmeliğini tamamladık”

A
A
A
AFAD Başkanı Memiş: “Bina Deprem Yönetmeliğini tamamladık”

Büyükşehir Belediyeleri Afet ve Acil Durum Birimleri Koordinasyon ve Bilgilendirme Toplantısı ardından açıklamalarda bulunan AFAD Başkanı Okay Memiş, “Bina Deprem Yönetmeliğini çalışıyoruz ve bunu tamamladık. İnşallah bunu Cumhurbaşkanımıza arz edeceğiz ve kamu oyuyla paylaşacağız” dedi.


Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığında, 30 büyükşehir belediyesinden yetkililerin katılımıyla, ‘Büyükşehir Belediyeleri Afet ve Acil Durum Birimleri Koordinasyon ve Bilgilendirme Toplantısı’ gerçekleştirildi. Toplantında sunum yapan ve açıklamalarda bulunan AFAD Başkanı Okay Memiş, ardından gazetecilere verdiği röportajda şu ifadelere yer verdi:


“Biz, AFAD olarak, kriz yönetiminden ziyade, risklerin yönetiminin çok daha doğru bir strateji olduğunun farkındayız. Dünyanın birçok ülkesinde bu yönde çalışmalar, eğitim faaliyetleri, farkındalık çalışmaları düzenleniyor. Biz de bugün AFAD olarak 30 büyükşehrimizin ilgili yöneticileriyle risk azaltma çalışmalarının ne şekilde yapılması gerektiğini, yerel yönetimlerin bu konuda neler yapabileceği hususlarını anlatan, onlarla fikir alışverişinde bulunan bir program düzenliyoruz.”



“Özellikle 6 Şubat depreminden sonra dünyanın en büyük afet sonrası iyileştirme çalışması yaptığımızı söyleyebiliriz”


Yapılan çalışmalarla ilgili konuşan Memiş, “Risk azaltma çalışmalarını, İl Risk Azaltma Planları (IRAP) üzerinden planlıyoruz. Çünkü her ilin riski diğer ilden daha farklı. Deprem Anadolu coğrafyasının tamamıyla ilgili önemli bir risktir. Bütün afet durumlarıyla ilgili çalışmalarımız var. 2018’den itibaren IRAP çalışmalarına başladık ve 2021 sonunda da 81 ilimiz planlarını tamamlayıp, çalışmalarını bitirdiler. 2022’de ise Cumhurbaşkanımızın onaylıyla, Türkiye Risk Azaltma Planı (TARAP) yayınlandı. Bu bizim anayasa niteliğimizde bir çalışma. Biz 85 milyon aziz Türk milleti olarak krizlerde çok iyi bir performans sergiliyoruz. Özellikle 6 Şubat depreminden sonra dünyanın en büyük afet sonrası iyileştirme çalışması yaptığımızı söyleyebiliriz. Risk azaltmaya yönelik çalışmalarımızı daha fazla yapmak zorundayız. Depreme karşı en önemli risk azaltma bize göre kentsel dönüşümdür. Bu konuda çalışmalarımız var" diye konuştu.



“Biz büyük depremlerde hangi binaların zarar göreceğini biliyoruz”


Herkesin üzerine düşen sorumluluğu yapması gerektiğini dile getiren Memiş, “Buradaki yerel yöneticilerimizle, belediyecilerimizle kentsel dönüşüm ve diğer risk azaltma çalışmalarını beraberce konuşacağız. Vatandaş bilinçli bir şekilde konut yaptırmalı. Ev satın alırken de dikkat etmek durumunda. Bu durum ilk vatandaştan başlıyor. Müteahidin, çalışan işçinin, ustasının, yerel yöneticilerin, ruhsat verenlerin, şehir plancılarının, zemin etütçülerinin işini iyi yapması lazım. Bizim de bu denetimleri çok etkin bir şekilde yapmamız lazım. Biz büyük depremlerde hangi binaların zarar göreceğini biliyoruz. Binadakilere ‘gel bunu kentsel dönüşümle yenileyelim’ dediğimizde hala zorluklarla karşılaşıyoruz. Burada hem yerel yönetimlerimizin ve vatandaşlarımızın büyük özveri ve çaba göstermesi lazım” dedi.



“Bina deprem yönetmeliğini çalışıyoruz ve bunu tamamladık”


Bina Deprem Yönetmeliği çalışmalarının tamamlandığını aktaran Memiş, “Öte yandan bina deprem yönetmeliğini çalışıyoruz ve bunu tamamladık. İnşallah bunu Cumhurbaşkanımıza arz edeceğiz ve kamu oyuyla paylaşacağız. Sel afeti açısından ise 111 ekskavatör aldık. Bunlarla 5 aydır Karadeniz’in riskli derelerinin ıslahına başladık. Zonguldak, Kastamonu ve Bartın’da ‘turuncu ikaz’ verilmişti. Zonguldak’ta bir yılda yağan yağmurun dörtte biri, bir günde yağdı ancak alınan tedbirler, yapılan çalışmalar sayesinde aşırı yağış bir afete dönüşmedi. Diğer bölgelerinde çalışmalarımız hız kesmeden devam edecek” şeklinde konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Yusuf Alemdar: "Dönüşüm için kaybedecek zamanımız yok" Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, Demokrasi Meydanı’nda Sigorta Haftası’nda açılan deprem sergisinde 1999’da oluşan ağır tabloyu anlatan fotoğrafları inceledi. Burada deprem gerçeğini bir kez daha hatırlatan Alemdar, Sakarya’ya dönüşüm çağrısı yaptı. Başkan Alemdar, "Sakarya’da artık kentsel dönüşüm bir zorunluluktur. Şehrin muhtemel afetlere hazırlanması için kaybedecek bir dakikamız bile yok" dedi. Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, Demokrasi Meydanı’nda bu yıl 13’üncüsü düzenlenen Sigorta Haftası etkinliklerine katıldı. Meydanda kurulan stantlarda 17 Ağustos 1999 günü yaşanan asrın faciasını yansıtan fotoğraflar sergilendi ve Sakaryalılara deprem sigortasıyla ilgili önemli bilgilendirmeler yapıldı. Ayrıca SATSO 16. Meslek Komitesi’nin düzenlediği programda AFAD ve Büyükşehir İtfaiyesi, yürüttükleri acil durum çalışmalarını anlatan çadırlar kurdu. Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, etkinlik alanını gezdi. Programa ayrıca AK Parti Sakarya Milletvekili Ertuğrul Kocacık, SATSO Başkanı Akgün Altuğ, SESOB Başkanı Hasan Alişan, SATSO 16. Meslek Komitesi Başkanı Ayhan Akdağcı ve SATSO üyeleri de katıldı. Alemdar, alanda Sakarya’nın yaşadığı yıkımı gözler önüne seren fotoğrafları inceledi ve daha önce de olduğu gibi bir kez daha "dönüşüm" çağrısı yaptı. "Depreme hazırlıkta en önemli adım dönüşümdür" Sakarya’nın deprem kuşağında yer alan bir şehir olduğunun altını çizen Alemdar, "Geçmişte çok büyük depremler, yıkımlar yaşadık. Afetlere hazırlık noktasında sigorta yaptırmak elbette çok önemli fakat tek başına soruna çözüm olmuyor. Depreme hazırlıkta en önemli adım dönüşümdür. Sakarya’da artık dönüşüm bir tercih olmaktan ziyade zorunluluktur. Afetlere dirençli bir şehir hedefi ile riskli binaların yenilenmesi ve şehrin muhtemel afetlere karşı dayanıklılığının artırılması için kaybedecek bir dakikamız bile yok" dedi. "Dönüşümle ilgili gayret içerisindeyiz" Başkan Alemdar, Sakarya’nın güvenli bir şehir olmasının dönüşümle mümkün olacağını belirterek, "Kentsel dönüşüme şehrimizin tüm dinamiklerinin yanı sıra vatandaşlarımızın da katkı sunmasını çok önemsiyorum. İlk günden bu yana dönüşümle ilgili gayret içerisindeyiz. Tamamen şehrin dönüşümüne odaklanmış durumdayız. Girişimlerimiz ve görüşmelerimizin yanı sıra dönüşümün şehrin en önemli gündem maddesi olması için her platformda bu gerçeği dile getiriyoruz. Bugün yine deprem gerçeğini hatırlatan anlamlı program için sigorta sektörünün temsilcilerine teşekkür ediyor, Sigortacılık Haftası’nı kutluyorum" şeklinde konuştu.
İstanbul 1’inci Ulusal Şarkı Çevirisi Kongresi, uzman isimleri buluşturdu İstanbul Atlas Üniversitesi, Türkiye’de ve dünyada bir ilki gerçekleştirerek 1. Ulusal Şarkı Çevirisi Kongresi’ni düzenledi. Şarkı çevirisinin tarihsel gelişiminden çeviride ortaya çıkan müzikal ve anlamsal zorluklara kadar pek çok farklı konu uzmanları tarafından değerlendirildi. Opera sanatçısı Prof. Dr. Şebnem Ünal, “Özellikle uluslararası alanda olan sanatçıların şan kadar dil de çalışmaları gerekiyor. Dünya bunu talep ediyor” dedi. İstanbul Atlas Üniversitesi Vadi Kampüsü Ralph A. Defronzo Oditoryumu’nda düzenlenen 1’inci Ulusal Şarkı Çevirisi Kongresi, şarkı çevirisi alanında çalışan müzisyen ve akademisyenleri bir araya getirdi. 1’inci Ulusal Şarkı Çevirisi Kongresi Düzenleme ve Bilim Kurulu Başkanı, İstanbul Atlas Üniversitesi İngilizce Mütercim-Tercümanlık Bölümü Öğretim Üyesi ve Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) Asil Üyesi Müzisyen Alaz Pesen, “Şarkı Çevirisinde İlkler” başlıklı açılış konuşmasında şarkı çevirisinin gölgede kalan bir alan olduğunu belirtti. Pesen, şarkı çevirisinin çeviribilim araştırmalarında 2000’li yıllarda özellikle pop müzik alanında önem kazanmaya başladığını söyledi. Bu alanda yapılan ilk çalışmalara değinen Pesen, kongrenin açılışını geçen dönem İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’ni birincilikle bitiren öğrencisi Ömer Yılmaz’ın Filistinli çocuklar için çevirdiği şarkıyı seslendirerek ve hayatın her alanında kapsayıcılığın öneminin altını çizerek gerçekleştirdi. Pesen’e işaret dili tercümanı Serpil Sadak sahnede eşlik ederek şarkıyı eşzamanlı olarak Türk İşaret Diline çevirdi. Prof. Dr. Ayşe Ayçiçeği Dinn: “Şarkı çevirisi alanına önemli katkılar sunacak” İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Ayçiçeği Dinn, açılış konuşmasında kongrenin düzenlenmesinde katkıları olan hocalara teşekkür etti. Üniversitenin akademik çalışmalarını ve sosyal sorumluluk faaliyetlerini çok önemli bulduğunu belirterek kongrenin beklenenden çok daha fazla ilgi gördüğünü söyledi. Kongrenin önümüzdeki yıllarda uluslararası katılımla da gerçekleşmesini temenni ettiğini, yapılan çalışmaların alana önemli katkılar sunacağını söyledi. Şirin Tufan: “Bilime çoğulcu bakmak gerekli” İngilizce Mütercim-Tercümanlık Bölüm Başkanı öğretim üyesi Şirin Tufan da üniversite olarak sanat ve bilimi bir arada yürütmeye çalışarak bu tür etkinlikler düzenlemekten duydukları memnuniyeti dile getirdi. Disiplinler arası çalışmaların önemini vurgulayan Tufan, bilime çoğulcu bakmak gerektiğini, yoğun bir katılımla gerçekleşen kongrenin bu anlamda çok önemli katkılar sunacağını söyledi. Prof. Şebnem Ünal: “Orijinal dilde söylemek bir sorumluluk yüklüyor” Açılış konuşmalarının ardından çağrılı konuşmacı İstanbul Üniversitesi Opera Bölümü Öğretim Üyesi ve Opera Sanatçısı Prof. Şebnem Ünal, “Opera Çevirisi” başlığıyla yaptığı konuşmasında operanın tiyatro ve müzik olmak üzere iki sanat dalı üzerinde yükseldiğini söyledi. Opera eserlerinde yapılan çevirilerde anlam kaymaları yaşandığını belirten Ünal, opera sanatçısının hem ana diline hem de eserin yazıldığı dile hakim olması gerektiğini vurguladı. Ünal, “Orijinal dilde söylemek ve anlamak artık bugün belki de opera solistlerine bir sorumluluk daha yüklüyor. Çünkü artık kendi dilinizin rahatlığına yaslanmak yok. İtalyanca, Fransızca, Almanca, Rusça operalar bile artık orijinal dilleriyle söyleniyor. Artık opera sanatçısının opera dillerine daha hakim olması gerekiyor. Eskiden güzel sesli olmak yeterliydi, bugün dillere çok sadık kalmak, hatta dillerin inceliklerine ve alt anlamlarını ortaya çıkaracak oyunculuk bilmesi lazım. Yoksa bir papağan gibi ezberlemek yetmiyor. Özellikle uluslararası alanda olan sanatçıların şan kadar dil de çalışmaları gerekiyor. Dünya bunu talep ediyor” dedi. Caz, müzikal tiyatro ve opera çevirisi tartışıldı Alaz Pesen’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Caz, Müzikal Tiyatro ve Opera Çevirisi” başlıklı oturumda akademisyen Seta Kürkçüoğlu, sunumlarıyla değerlendirmelerde bulundu. İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Şirin Tufan moderatörlüğünde gerçekleşen “Şarkı Çevirisi ve Edebiyat” başlıklı bir başka oturumda Elif Arslanoğlu ve akademisyen Arsun Uras’ın sunumlarında şarkı çevirisinin edebiyatla ilişkisine farklı açılardan yaklaşıldı. Onur konuğu Mehmet Teoman oldu 1’inci Ulusal Şarkı Çevirisi Kongresi, “Onur Konuğu Mehmet Teoman: Pop Müzik ve Şarkı Çevirisi Özel Video Gösterimi”nin ardından şarkı çevirmeni-sanatçılar Sanat Deliorman, Sitare Bilge ve Alaz Pesen’in Tadımlık Şarkı Çevirisi Dinletisi ile sona erdi.
Şırnak Vali Ekici: “İlimizde küçük de olsa bir fay hattı var” Şırnak’ta Vali Birol Ekici başkanlığında Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü toplantısı gerçekleştirildi. Vali Ekici; “İlimizde küçük de olsa bir fay hattı var” dedi. Vali Birol Ekici başkanlığında gerçekleştirilen Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü toplantısına Vali Yardımcısı Hasan Hüseyin Alpaslan, İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Birlik, Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Birlik, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hakkı Turgut, AFAD İl Müdürü Muzaffer İşlek ve Şırnak Üniversitesi Öğretim üyesi Orkun Kantarcı katıldı. Toplantıda, Şırnak düzeyindeki afet risk azaltma çalışmalarına dair kapsamlı sunumlar yapıldı. Toplantında Vali Birol Ekici ve kurul üyeleri, video konferans aracılığıyla İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş ve AFAD Başkanı Vali Okay Memiş’in il valilerine hitap ettiği toplantıya katıldı. Yapılan video konferans toplantısının ardından valilik toplantı salonunda basın açıklaması düzenleyen Şırnak Valisi Birol Ekici, 2000 yılından bu yana Şırnak’ta meydana gelen afetlere dikkat çekerek, Şırnak olarak daima alarm durumda olunması gerektiğini söyledi. Vali Ekici, ”13 Ekim afet risklerini azaltılması günü. Tüm dünyada afet risklerinin azaltılması günü olarak kutlanıyor. Bu haftada İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya’nın emri ile tüm illerimizde afet risklerini değerlendirilmesi, il afet risk azaltma çalışmalarının gözden geçirilmesi için bir çalışma başlatmış bulunmaktayız. Hepimizin bildiği üzere ülkemiz, coğrafi jeolojik yapısıyla ve iklim yapısı itibari ile bir çok afet risklerini barındıran bir bölgededir. 17 Ağustos 1999 depreminden sonra yüzlerce afeti birlikte yaşadık. Bu afetlerde binlerce insanımız hayatını kaybetti. Milyonlarca insanımız bunlardan etkilendi ve milyarlarca lira kaybımız oldu. En son 6 Şubat depreminde hepimizin bildiği üzere asrın felaketi denilen, felaket ülkemizde yaşandı ve Kahramanmaraş depremlerinde 11 ilimizde 13 buçuk milyon insan etkilendi. 53 bin vatandaşımız hayatını kaybetti ve milyarlarca liralık mal kaybımız oldu. Bu afet risklerini azaltılması için tüm illerimizde il afet risklerini azaltma planlarımızı hazırlamış bulunmaktayız. İlimizin il afet risklerini azaltma planı hazır durumdadır. 2021 yılında hazırlanmıştır. Bu planda 206 tane eylem vardır. Bu eylemleri daima gözden geçiriyoruz. Hepimizin bildiği üzere ilimizde 2000 yılından sonra 8 tane deprem yaşanmıştır, ilimizde küçük de olsa bir fay hattı vardır. 2009 yılından sonra 1 çığ felaketimiz, 1 heyelanımız ve Kumçatı ve Cizre’de 2 tane sel baskınımız vardır. Bu yaşadığımız olaylar, bizim Şırnak olarak daima alarmda kalmamızı kurumlar olarak hazırlıklı olmamızı ve vatandaşlarımızı afet risklerinden korumamızı ve bunun için gece gündüz çalışmamızı gerektiriyor. Bu çalışmaları tekrar 2025 yılında, 206 eylemimizi üniversitemizin de katkısı ile tekrar gözden geçireceğiz. Bunları tüm halkımızla paylaşacağız” diye konuştu. Dünyada meydana gelen afetlere en çok yardım yapan ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini belirten Vali Ekici, “Hepimizin bildiği üzere, afet riskleriyle mücadele yerelden başlıyor. 2015 yılında Birleşmiş Milletlerin öncülüğünde Sendai’de yapılan toplantıda afet risklerinin tespit edilmesi, bunların azaltılması için tüm paydaşlar ile birlikte toplantılı yapılması, risklerin üzerine gidilmesi, risklerin azaltılması ve risklerin ortadan kaldırılması için tüm dünyaya bir çağrı yapıldı. Ülkemizde bu yönde çok çalışma yapıyor. Bugün şunun ile gurur duyabiliriz. Ülkemiz 2017 yılından sonra dünyada afet yaşayan tüm bölgelere en çok yardım yapan ülkelerin başında gelmektedir. Hatta birkaç yıl Kızılayımız ve ülkemiz yardım yapan ülkeler arasında 1’inciliği almıştır. Bu yılda dünyanın en cömert, en çok yardım yapan ülkelerin arasındayız. Bu çerçeve de afetler ile mücadele kapasitemizi arttırmamız gerekmektedir. Özellikle bu kapasite meselesine çok yoğun olarak vurgu yapmak istiyorum. Okullardaki çocuklarımızın afetlere karşı eğitilmesi, mahallelerde vatandaşlarımızın afetlere karşı bilinçlerinin arttırılması, mahallelerde toplanma alanlarımızın oluşturulması ve tüm vatandaşlarımızın, afetler gerçekleştiği zaman aslında en çok ihtiyacımız olan kişi kimdir? Komşumuzdur. Bizim en yakınımızdakilerdir. Bunların afet ile mücadele etmek üzere eğitilmesi çok önemlidir. Bunlar üzerinde yoğun bir şekilde çalışacağız ve Şırnak ilimizi, ülkemizi, milletimizi afet risklerinden korumak üzere çok çalışacağız” şeklinde konuştu.