POLİTİKA - 24 Ağustos 2024 Cumartesi 10:33

ABB’nin Sakarya Meydan Muharebesi’nin 103. yılı anma etkinlikleri Anıtkabir ziyareti ile başladı

A
A
A
ABB’nin Sakarya Meydan Muharebesi’nin 103. yılı anma etkinlikleri Anıtkabir ziyareti ile başladı

Dünyanın en uzun meydan savaşı olarak nitelendirilen Sakarya Meydan Muharebesi’nin 103. yılı anma etkinlikleri, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın da katıldığı Anıtkabir ziyareti ile başladı. Ziyaret öncesinde Ankara Kent Konseyi’nde gerçekleştirilen toplantıda anma etkinleri ve programına dair bilgi veren Yavaş, “Mücadelemizin, dirilişin sembolü olan bu zaferin asla unutulmaması gerekiyor. Çanakkale gibi bütün dünyaya Sakarya Meydan Muharebesi’nin de duyurulmasını ve anlatılmasını istiyoruz. Haklılığımızın da tesirini bütün dünyaya ilan etmek istiyoruz” dedi.


Ankara Büyükşehir Belediyesi, bağımsızlık mücadelesi örneği olan Sakarya Meydan Muharebesi’nin yıl dönümünü 103’üncü yıla yakışır bir şekilde kutlamak ve şehitleri anmak için hazırlıklarını tamamladı.


Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktası kabul edilen Sakarya Meydan Muharebesi’nin 103’üncü yılı; Ankara Büyükşehir Belediyesi, Haymana Belediyesi ve Polatlı Belediyesi ile Ankara Kent Konseyi’nin birlikte düzenlediği etkinliklerle anılacak.


Etkinlikler Anıtkabir ziyareti ile başladı


22 gün 22 gece süren ve Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanan muharebenin anma etkinlikleri kapsamında ilk olarak Anıtkabir ziyaret edildi.


Aslanlı Yol’da başlayan ve Atatürk’ün mozolesine çelenk bırakılmasıyla sona eren ziyarete; Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Polatlı Belediye Başkanı Mürsel Yıldızkaya, Haymana Belediye Başkanı Levent Koç, Ankara Kent Konseyi (AKK) Başkanı Halil İbrahim Yılmaz ile protokol ve konuklar katıldı.


“Azim ve kararlılıkla yoğrulmuş bir zaferin simgesidir”


Mozoleye çelenk bırakılması ve saygı duruşunu ardından Yavaş ve beraberindekiler, Misak-ı Milli Kulesi’ne geçti. Burada Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalayan Yavaş, şu ifadeleri kullandı:


“Yüce Atatürk Bugün, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde bir dönüm noktasını işaret eden Sakarya Meydan Muharebesi’nin 103. yıl dönümünü gurur ve coşku içinde anmak için huzurunuzdayız. Bu zafer, yalnızca askeri bir başarının ötesinde, milletimizin özgürlük ve bağımsızlık iradesinin tüm dünyaya ilanıdır. Sakarya Meydanı, kahramanlarımızın canları pahasına savundukları kutsal topraklarda, Türk milletinin sarsılmaz direncinin bir nişanesidir. Bu topraklarda yazılan destan, bize sadece tarihin sayfalarını değil, aynı zamanda insanlığın en yüce değerlerini de hatırlatmaktadır. Vatan sevgisi, özveri ve birlik beraberlik içinde savaşarak elde edilen bu zafer, milletimizin her bir ferdinin ruhunda yaşayan bir ateş, bir umuttur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde gerçekleşen bu zafer, Türk milletinin yeniden doğuşunun, bir ulusun yoktan var oluşunun en parlak örneğidir. Bugün, büyük bir gurur ve minnetle andığımız bu muharebe, aynı zamanda bize sorumluluklarımızı hatırlatmakta; ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesine taşımak için çalışmanın, milli değerlerimizi yaşatmanın önemini vurgulamaktadır.


Sakarya Meydan Muharebesi’nin 103. yıl dönümünde, başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor; kahramanlarımızın aziz hatıralarını yaşatmaya, milletimizin birliğini ve dirliğini her geçen gün daha da güçlendirmeye devam edeceğimize olan inancımızı bir kez daha yineliyoruz. Yüce Atatürk, vatanımızın bağımsızlık mücadelesindeki bu şanlı zaferin, milletimizin kararlılığı ve inancıyla elde edildiğinin bilinciyle huzurunuzda bir kez daha, başta size ve silah arkadaşlarınıza, tüm şehitlerimize ve gazilerimize olan minnet ve saygımızı sunuyoruz. Ruhunuz şad, mekânınız cennet olsun”


“Dirilişin sembolü sakarya meydan muharebesi asla unutulmamalı”


Dünyanın en uzun ‘meydan savaşı’ olarak nitelendirilen Sakarya Meydan Muharebesi’nin anısına muharebenin gerçekleştiği yerlerde 22 gün boyunca düzenlenecek “Son Durak Ankara-Son Kale Haymana” etkinliklerinin de tanıtımı gerçekleştirildi.


Ankara Kent Konseyi Kabul Salonu’nda “Son Durak Ankara-Son Kale Haymana” adlı kısa filmin gösterimiyle başlayan tanıtım toplantısında konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Bütün hepimizin ortak sevincimizin, ortak anmamızı yaptığımız milli bayramlarımız, dini bayramlarımız var. Ancak bize has bazı anma ve kutlamalarımız da var. Bunlardan bir tanesi Atatürk’ün Ankara’ya gelişi, bir tanesi Ankara’nın Başkent oluşu ve en önemlilerinden biri de kurtuluşun başlangıcı olan Sakarya Meydan Muharebesi. 22 gün süren, Melhame-i Kübra olarak adlandırılan en büyük meydan muhareberesinin, Ankara’da yaşandığını maalesef bilmeyen siyasilerimiz ve idarecilerimiz vardı. Bu nedenle öncelikle Sakarya Meydan Muharebesi’nin 100. yılını çok büyük bir coşkuyla kutladık. Hem Ankara’da hem de Türkiye’de bu savaşın Ankara’da olduğunu insanların öğrenmesini sağladık” dedi.


Sakarya Meydan Muharebesi’nin unutulmaması gereken bir dirilişin sembolü olduğunu vurgulayarak açıklamalarını sürdüren Yavaş, “Mücadelemizin, bu dirilişin sembolü olan bu zaferin asla unutulmaması gerekiyordu. Bu nedenle Haymana Belediyesi ayrı, Polatlı Belediyesi ayrı anmalar yapıyordu. Bizler 2019’dan beri bu iki belediyemize destek olarak bu anmanın kendisine yakışır bir şekilde yapılmasını sağlıyoruz. İnşallah bunu çok daha da genişleteceğiz. Yani Afyon’dan Akşehir’e kadar oradan Sivrihisar’a kadar uzanan bir kurtuluş yolu, zafer yolu ile belediyeler birliği olarak yan yana gelerek bu anlamlı günün çok daha geniş bir şekilde kutlanmasının da şu anda hazırlığını da yapıyoruz” diye konuştu.


“Çanakkale Zaferi gibi Sakarya Meydan Muharebesi’ni de duyurmak istiyoruz”


Sakarya Meydan Muharebesi’nin tüm ülke için önemli olduğunun altını çizen Mansur Yavaş, “Gordion’un da UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’ne girmesiyle birlikte gelen yabancı turistlere Sakarya’da neler yaşandığını da anlatarak, Çanakkale gibi bütün dünyaya Sakarya Meydan Muharebesi’nin duyurulmasını ve anlatılmasını istiyoruz. Haklılığımızın da tesirini bütün dünyaya ilan etmek istiyoruz. Bu ülkeyi bize emanet eden, bu ülke için canlarını veren insanlara karşı olanları unutturmadan borcumuzu ödemeye çalışacağız” ifadelerini kullandı.


“Savaşın bu bölgede olduğunu anlatmak şehitlerimize karşı borcumuz”


Haymana ve Polatlı bölgesindeki şehit mezarlarının tespit edilmesi gerektiğine de vurgu yapan Yavaş, şöyle devam etti:


“Haymana ve Polatlı’da tarımla uğraşan birçok çiftçi arazilerin bir kısmını ekmiyor. Oraya taş diziyorlar çünkü yüz yıllardır oralarda şehit mezarının olduğundan şüpheleniyorlar. Saygıdan orayı boş bırakıyorlar. Kadim Albay gibi Şenol Erdoğan Bey gibi bu savaşı çalışan hala çok sayıda insanımız var. İnşallah o şehitlerimizin mezarlarını tespit ederek, yerini yaparak kabirlerinin yok olmamasını sağlayacak ve onlara saygımızı sunacağız, dualarımızı edeceğiz. O mekânların tamamını da bütün Türkiye’ye ve hatta yurtdışından gelenlerin ziyaretine açmayı planlıyoruz. Artık bu savaşın bu bölgede olduğunu iyice anlatmamız ve ön plana çıkarmamız gerekiyor. Bu bizim şehitlerimize karşı borcumuz.”


“Ankara esarete karşı varoluşun, cesaretin adıdır”


Viyana Kuşatması’ndan sonra geri çekilmenin sona erdiği, tekrar taarruza geçilen toprakların Ankara olduğunun çok iyi anlatılması gerektiğini belirten Haymana Belediye Başkanı Levent Koç, “Sakarya Meydan Muharebesi’nin son kalelerinin Polatlı ve Haymana olduğunu anlatamadık. Sayın Başkanımıza şükranlarımı arz ediyorum. Geldiği günden bugüne dek Ankara’nın tarihi yönünü ihmal etmedi ve hep en ön planda tuttu. Haymana ve Polatlı özelinde, Ankara genelinde, Ankara’nın esasında bir ‘son kale’ olduğunu her daim ifade etti” dedi.


Sakarya Zaferi’nin ilk defa büyük bir ilgiyle karşılandığını ve güçlü başlandığını ifade eden Polatlı Belediye Başkanı Mürsel Yıldızkaya ise “İlk defa bir Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sakarya Meydan Muharebesi’nin ilk gününü Anıtkabir’de Ata’nın manevi huzurunda başlatıyor. Bizler tarihin verdiği sorumluluğun farkındayız, bu büyük zaferin ev sahibi olmamızın gururunu yaşıyoruz. Görev süremiz içerisinde bu tarihi mücadeleye ve bu büyük başarıya hak ettiği değeri vermek için çok emek gösterdik, gösteriyoruz” diye konuştu.


Konuşmasına “Sakarya Polatlı’dır, Sakarya Haymana’dır, Sakarya Ankara’dır. Dur, duruş ve durduruştur” diye başlayan Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz da şu ifadeleri kullandı:


“Sakarya Meydan Muharebesi, ‘Dur’ demektir. Sakarya Meydan Muharebesi ‘Duruş’ demektir çünkü Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Hatt-ı müdafaa yoktur; sath-ı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır’ dediği savaş tarihine bu kentte geçmiştir. Şiirlere konu olurken Ankara unutulmuştur, Adapazarı zannedilmiştir. Bu çığlığın atıldığı kenti tekrar dünyaya ilan etmek gerekmekteydi ve Büyükşehir Belediye Başkanımızın öncülüğünde Sakarya Köyü’nde, Türbe Tepe’de ve savaşın her alanında yeniden dirilişin 100’üncü yılından itibaren dünyaya ilan edildi ‘bu dirilişin merkezi Ankara’dır diye. Sakarya Meydan Muharebesi üzerinden Ankara’yı dünya mazlum milletlerinin başkenti olduğunu ilan etmemiz için de değerliydi. 22 gün 22 gece süren bu büyük mücadele sadece Ankara’nın değil, Türk milletinin değil dünyadaki tüm mazlum milletlerin haykırışıdır, tekrar ayağa kalkmasıdır. Bugün burada, yarın Başkanımızın öncülüğünde Afyon’da sonra İzmir’de bütün Türkiye’deki o kurtuluş mücadelesinin çığlığını ancak Ankara irade koyarsa gelecek kuşaklara aktarabiliriz diyoruz. Çünkü Ankara esarete karşı varoluşun, cesaretin adıdır”



ABB’nin Sakarya Meydan Muharebesi’nin 103. yılı anma etkinlikleri Anıtkabir ziyareti ile başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir’de yolcu minibüsünde cinayet İzmir’in Bornova ilçesinde bir yolcu minibüsü içerisinde, kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından tabancayla vurulan 28 yaşındaki adam hayatını kaybetti. Olayın ardından kaçan şüpheliyi yakalamak için polis ekipleri tarafından çalışma başlatıldı. Olay, saat 22.00 sıralarında Evka 3 Mahallesi’nde bulunan yolcu minibüsü son duraklarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre 35 M 8569 plakalı Alsancak-Evka3 hattında bulunan Doğukan Akgün (28), araç içerisinde bulunduğu esnada kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından silahlı saldırıya uğradı. Doğukan Akgün, tabancadan vücuduna isabet eden mermilerle ağır yaralanırken olayı gerçekleşen şüpheli veya şüpheliler kaçarak kayıplara karıştı. Çevre sakinlerinin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis tarafından çevrede güvenlik önlemleri sağlanırken sağlık ekipleri tarafından yapılan kontrolde Doğukan Akgün’ün hayatını kaybettiği belirlendi. Savcı tarafından yapılan incelemenin ardından Akgün’ün cenazesi, İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri, cinayetin gerçekleştiği minibüs ve çevresinde araştırmalar yaparken Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekipleri, olayı gerçekleştiren şüpheli veya şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
İstanbul Fatih’te 3 katlı metruk bina çöktü: 1 yaralı İstanbul Fatih’te 3 katlı metruk binada akşam saatlerinde çökme meydana geldi. O esnada çöken binanın yanından geçen 1 kişi yaralandı. Olay yerine çok sayıda itfaiye ve AFAD ekibi sevk edildi. Emniyet güçleri çöken binanın çevresinde geniş güvenlik tedbirleri aldı. Olay, Fatih’in Zeyrek Mahallesi Büyükkaraman Caddesi’nde yer alan 3 katlı metruk bir binada meydana geldi. Edinilen bilgiye göre saat 23.00 sıralarında çökme nedeniyle yaşanan olay sırasında caddeden geçmekte olan bir şahıs yaralandı. Şans eseri can kaybı yaşanmayan olayda metruk binanın giriş katında kuaför dükkanı işletmecisi olan Adnan Işık binanın yıkılacağını anlayınca son anda binadan kaçarak enkaz altında kalmaktan kurtuldu. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis, itfaiye, AFAD ve sağlık ekibi sevk edildi. Ekiplerin çalışmaları sırasında hassas burunlu K9 köpeği ve cihazlarla göçükte arama çalışması yapıldı. Enkazın çevresi zabıta ekipleri tarafından demir bariyerlerle kapatıldı. Çöken metruk binanın bitişiğinde bulunan 4 katlı apartman binası tedbir amaçlı olarak tahliye edildi. Yaşanan olayla ilgili açıklamada bulunan Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan, “Yıkılmış yeniden yapılan bir bina kazısı vardı. Yanında da eski tarihi bir bina vardı. Muhtemelen bu kazıdan da etkilenen bu tarihi tescilli bina, üst katları boş alt katında bir berber esnafımız vardı. Bu binada bir çökme meydana geldi. Biz de buraya kadar geldik, incelemeleri yaptık. Şu anda itfaiyemiz ve AFAD’ımız incelemeleri yaptı. Yoldan geçen bir vatandaşımızın üzerine birkaç parça taş düştü ama ayakta şu anda hastanede tedavi görüyor. Allah’a şükür hayatı bir tehlike olmadığı söyleniyor. İçeride de yapılan aramalarda İnşallah herhangi bir can kaybı olmadan atlatılmış olacak. Yandaki yine tarihi bir bina, burası tarihi binaların olduğu bir yer. Tedbiren o binayı da boşaltıyoruz şimdi. Kapıyı açan kimse yok ama itfaiye üst kattan giriyor ki içeride uyuyan olur bir şey olur. Yandaki bina çökecek gibi durmuyor ama olur ki bu akşam bir deprem olabilir, Allah göstermesin o zaman bu binada çökmüş olur. O yüzden tedbiren boşaltmak durumundayız." açıklamasında bulundu. Yıkılan binanın alt katında kuaför işletmecisi olan Adnan Işık, “Bugün çatırtı sesi geldi. Ses gelince ben binanın çökeceğini anlayıp kaçtım. Orada kiracıyız, birazdan mal sahibi de gelecek. Berber dükkânıydı. Dışarı kaçtım. Biraz ayağım burkuldu ama önemli değil. Başka bir şeyim yok. Yan tarafta inşaat vardı. O inşaatın temelinden dolayı oldu. İnşaatın temeli çok kazıldı ondan oldu. İnşaat sahibi, yarın beton dökülecek dedi. Yarına kalmadan gitti.” dedi. Olayın şahitlerinden Muzaffer Çelen, “Bina meyilliydi. Zaten hafif çatlaklık vardı. Eve giderken Adnan’a burada fazla durma bu bina çöker, dedim. Öyle şakalaştık. Eve gittim. Yarım saat sonra telefon geldi. Bina çöktü dediler. Bizim binada bir şey yok Allah’tan. 1 yaralı varmış. Ben tanımıyorum. Yoldan geçen bir arkadaşmış. Hafif yaralanmış. Binanın yan tarafında temel kazdılar. Temel kazıldığı için bina boşa çıktı yıkıldı. Yıkılmasın diye istinat duvarı yapılıyordu ama dayanamadı yapılana kadar." şeklinde konuştu. Binada yaşanan çökme sonrası park halindeki aracı zarar gören Besim Ertaş, ”İşten geldim. Buraya park ettim. Eve gittim. 10 dakika sonra telefon geldi. Binanın yıkıldığını söylediler. Benim arabamın sol tarafı hasar gördü. Fotoğraflarını çektirdim. Sonra arabayı oradan çektim. Buranın yıkılacağı belliydi. Burası boş olduğu için çektim. Ben oraya çektiğim anda bile yıkılabilirdi. Allah’tan bina yan tarafa doğru yıkılmış. Caddeye doğru yıkılsa arabaların içinde bile olsak ölebilirdik. Yan tarafında temel kazısı yapılmıştı. Ben evvelsi gün orayı kazanlara bu bina tehlikeli, her an yıkılabilir diye söyledim. Altını kazdınız. Bir önlem alın en azından. Bir şey olmaz dediler bana. 10 dakika önce orada olsam arabanın içinde bulunacaktım.” dedi. Zabıta ekipleri bölgede güvenlik amaçlı bekleyişini sürdürüyor.
Diyarbakır Narin Güran cinayetinde serbest bırakılanlar jandarma eşliğinde adliyeden çıktı Diyarbakır’da Narin Güran cinayetinde serbest bırakılanlar jandarma eşliğinde otobüsle adliyeden ayrıldı. Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos günü kaybolan, 8 Eylül’de cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında aralarında annesi, babası ve yakınlarının da bulunduğu 22 şüpheli gözaltına alınmıştı. Şüpheliler, jandarmadaki ifade işlemlerinin ardından bu sabah saatlerinde adliyeye sevk edildi. 1’i Cumhuriyet Başsavcı Vekili ve 3 cumhuriyet savcısı tarafından 22 şüphelinin ifade işlemleri tamamlandı. Sorgunun ardından anne Yüksel Güran, ‘Kasten öldürme suçuna iştirak etmek’, ağabeyi Enes Güran, ‘Kasten öldürme suçuna iştirak etmek’, kuzen Muhammet K., ‘Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek’, kuzeni B. G., ‘Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek’, yengesi M.G., ‘Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek’, tutuklu amca Salim Güran’ın işçisi Mehmet Salim A., ‘Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek’, diğer işçi Ramazan A., ‘Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek’, halasının eşi Mehmet Şevket K., ‘Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek’ ve amcası F.G., ‘Suç delillerini yok etmek’ suçlamalarıyla tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Narin’in babası Arif Güran’ın da aralarında bulunduğu 13 kişi serbest bırakıldı. Serbest bırakılan 3 kişiye adli kontrol şartı getirildi. Serbest bırakılanlar jandarma eşliğinde otobüsle adliyeden ayrıldı.